KETOJENİK DİYET NEDİR?
Günlük almanız gereken enerjinin yüzde 50- 60’ını yağlardan, yüzde 30 - yüzde 40 protein, yüzde 10 karbonhidrat yiyerek beslendiğiniz bir diyet tedavisidir. Epilepsi hastası çocuklarda tıbbi beslenme tedavisi olarak kullanılır. Ayrıca otizm, Alzheimer, Parkinson hastalıklarında tedaviye yardımcı olarak uygulanmaktadır. Bu konu ile ilgili araştırılmalar geliştirilmektedir.
Fakat son günlerde daha çok zayıflama amaçlı ketojenik diyetlerden ve “ketoza girmek”ten sıklıkla söz ediliyor.
KETOZA GİRMEK VEYA KETOZİS NEDİR?
Normalde vücudumuza enerjiyi, glikozdan ve karaciğerdeki glikojen depolarımızı kullanarak sağlarız. Fakat neredeyse hiç karbonhidrat tüketmeyip yağ ağırlıklı beslenirseniz vücut enerji için yakıt olarak yağları parçalamaya ve enerji olarak kullanmaya çalışır. Yağların parçalanması ile kanda “keton cisimcikleri” dediğimiz yapılar artar. Kanda keton düzeyinin arttığını ağzımızdaki aseton kokusundan veya idrarımızın koku renk ve kokulu olmasından veya kandaki keton düzeyini ölçen cihazlardan anlayabiliriz.
“YAĞLAR ENERJİ OLARAK KULLANILIYOR, NE GÜZEL YAĞ YAKIYORUZ!” diye düşünebilirsiniz. Ketojenik diyet yaparak kilo vermek mümkün fakat ketojenik diyet herkes için uygun değil. Kan tahlillerinizde kolesterol, ürik asit, vitamin ve mineral seviyeleriniz ketojenik diyete başlayabilmek için sağlıklı düzeyde olmalı. Ayrıca araştırmalar gösteriyor ki ketojenik diyet yapanların vücudunda fazlaca sıvı kaybı, vitamin ve mineral kayıpları ve uzun süre bilinçsizce yapıldığında böbrek-karaciğer fonksiyonlarında hasar olabiliyor.
Fazla miktarda yağ ve protein tüketimi ile birlikte vücut asidoza girer, yani asidik olur. Oysa ki insan metabolizmasının sağlığı için alkali gıdalar tüketmek, bol sebze-meyve-tahıl-yemiş ve tahıl-bakliyat ağırlıklı beslenmek gerekir.
Ketojenik diyet uzun süre uygulanabilecek, yaşam tarzı haline gelebilecek, sürdürülebilir bir diyet değildir. Bu tarz diyetler üzerine yapılan araştırmalar gösteriyor ki; uzun süre düşük karbonhidratlı diyet yapmak, uzun vadede hastalık ve ölüm riskinizi artırıyor.