Nöralterapi 1903’lü yıllarda Almanya’da ortaya çıkan ve 1928‘den bu yana hekimler tarafından yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Türkiye’de Nöralterapi; başkanlığımda 2004 yılında kurulan, hala başkanlığını yaptığım Bilimsel Nöralterapi ve Regülasyon Derneği tarafından verilen eğitimlerle birlikte, son yıllarda gittikçe yaygınlaşan bir tedavi metodu olarak bilinir ve uygulanır.
Her ne kadar görmek istemesek de insan bedeni bir elektriksel bedendir. Tüm vücudumuzda uzunluğu 500.000 km’ye varan bir elektriksel network ağı vardır. Uyarılabilen dokular herhangi bir uyarıya karşı, hücre zarlarının elektriksel özelliğini değiştirerek aksiyon potansiyeli oluşturup, iletebilme özelliği göstermektedir.
Nöralterapi herhangi bir hastalığın, enflamasyonun, ağrının altta yatan nedenini başarılı bir şekilde tespit etmek ve güvenli bir şekilde tedavi etmek için kullanılan etkin bir yöntemdir.
Nöralterapi, lokal anestezik ilaçlarla bedenin nöroanatomik bağlantıları kullanılarak yapılan bir regülasyon, diğer adıyla bir düzenleme tedavisidir. Hem tanı hem de tedavi amaçlı uygulanmaktadır.
Nöralterapi’de ilgili yerlere uygulanan lokal anestezik enjeksiyonu ile vücutta üç dolaşım sistemi düzenlenmiş olur: Kan dolaşımı, lenf dolaşımı ve sinirsel ileti. Bir dokunun kan dolaşımı artınca o doku beslenir; lenf dolaşımı artınca doku yıkım ürünlerinden arındırılır yani temizlenir ve sinir iletisi artan, düzenlenen doku ise daha düzenli çalışır. Dolayısıyla, beslenen temizlenen ve düzenli ileti alan dokunun kendini iyileştirme kapasitesi artar.
Uygulandığı bölgede ve bu bölge ile ilgili olan dokuda, organ sistemlerinde kan akımını ve oksijen geçişini artırır. Hastanın ağrı şikayetlerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olarak hasarlı dokunun iyileşmesini kolaylaştırır.
Uygulamada kullanılan lokal anestezik ilaçların ağrı kesici, antibakteriyel, antiviral, antiinflamatuar özellikleri sayesinde, hücre düzeyinden başlayıp organ sistemlerine ve tüm bedene yayılan iyileştirici etkileri ortaya çıkar.
Nöralterapi; yüzeysel enjeksiyon, gangliyon, kas, bağ, kapsül, eklem, derin enjeksiyon ve ‘bozucu alan tedavisi’ olarak uygulanmaktadır. Yapılacak olan enjeksiyonlar için lokal anestezikler kullanılmaktadır. Uygulanan lokal anestezikler problemli olan bölgede düzenlemeler yapar ve zararlı maddeleri uzaklaştırır. Böylece hastalık oluşturan dokularda kan akımı ve oksijenlenme artar. Aynı zamanda ağrı sinyalleri azaltılarak hastada rahatlama sağlanır. Bu ilaçların etki süresi 20 dakika olmasına rağmen, vücutta sağladığı iyileşme süreci günlerle ifade edilecek kadar uzundur.
Her ne kadar farkında olmasak da hastalıklar ortaya çıkmadan önce vücudumuzda birtakım değişiklikler meydana gelmektedir. Bu değişikliklerin nöralterapi yaklaşımı ile detaylı sorgulanarak belirlenmesi ve kişiye özel analiz-muayene yöntemleri ile tanı konulması gerekir. Bu yöntemler hastalara hem koruyucu hekimlikte hem de tedavide önemli katkı sağlamaktadır.
Nöralterapi’de temel mantık, düzenlemedir; regülasyondur. Dolayısıyla endikasyonları, mevcut olan bir yapının regülasyonudur. Anatomik bir eksiklik, genetik bir bozukluk tablosu nöralterapinin kullanım alanlarında yer almaz.
Nöralterapi, hekim olma koşuluyla ciddi bir eğitim sürecini gerektiren (Türkiye ve Almanya’da tamamlanan iki yıllık eğitim sonrası üç aşamalı sınavda başarı şartı gerekmektedir) İsviçre, Almanya, Avusturya, İspanya ve Güney Amerika gibi birçok ülkede üniversite düzeyinde kliniklere sahip olan bir bilim dalıdır.
Nöralterapi yeterli ve uygun eğitim sürecini tamamlayan hekimler için kolay uygulanabilen ve yan etkisi oldukça az olan bir işlemdir. Seansların uygulama sıklığı ve süresi kişiden kişiye ve hastalığa bağlı olarak değişmektedir. Uygulamaya alınan yanıtlara göre tedavi şekli ve süresi kişiye özel olarak belirlenmektedir.
· Nöralterapi çocuklar ve yaşlılar dahil olmak üzere her yaşta hastaya uygulanabilir.
· Tansiyon, şeker, kalp vb. hastalıkları ve hastanın kullandığı ilaçlar tedaviye engel değildir.
· Kortizon kullanan hastalarda vücut tümden baskılandığı için tedavinin etkinliği azalır.
· Coumadin gibi kan sulandırıcı ilaç kullananlarda ise bazı uygulamalarda dikkatli davranılmalıdır. Genelde cilde yapılan uygulamaların hiçbir sakıncası yoktur.
Not: Nöralterapi, Regülasyon Tıbbı ve Tamamlayıcı Tıp Tedavisi hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.