Röportaj: Lara MUTLU
Fotoğraflar: Emre GÜVEN
Kreatif Ajans: '74 STUDIO
Yasemin Kay Allen ile yaklaşık 10 sene önce hem benim, hem de onun ilk röportajlarından birini yapmak için Nişantaşı’nda bir cafe’de bir araya gelmiştik. O dönem Kavak Yelleri isimli dizide oynayan Yasemin, enerjisi ve güzelliğiyle beni kendisine hayran bırakmıştı. Dolayısıyla aradan geçen yılların, onu zirveye doğru taşımasına çok şaşırmadım. Londra ve İstanbul arası mekik dokuyarak geçirdiği hayatını ‘Kendini sorgulama evresi' olarak tanımlayan Yasemin, şu sıralar Chopard’ın Türkiye’deki yüzü olmasıyla gündemde. Onunla bu kez stili, hayatı ve vazgeçemediği lüksleri üzerine samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
-Chopard’ın Türkiye’deki yüzü oldunuz. Sizin mücevherlerle aranız nasıldır?
Mücevher kutumda daha çok altın saatler ve el işçiliği ile dikkat çeken gümüş tasarımlar vardır. Gece dışarı çıkarken tabii ki, pırlanta takmayı severim ama günlük giyim tarzım nedeniyle daha çok gümüş ve yarı değerli taşlı takıları tercih ediyorum.
-Gündelik stilinizi bize tarif eder misiniz?
Ben daha çok takım elbise giymeyi severim. Hatta üç parça giyerim. Beyaz gömlek, yelek ve üzerine smokin ceketi...
-Stilinizi nasıl ifade ediyorsunuz?
İç dünyam çok renkli olduğu için daha çok koyu renkler giymeyi tercih ediyorum. Siyahı çok asil buluyorum. Bence kıyafetleriniz illa iç dünyanızı yansıtıyor diye bir şey yok. Bir de içinde bir rock star var; bence kıyafetlerimle biraz onu öne çıkarıyorum.
-Londra ve İstanbul arasında mekik dokuyorsunuz. Hangi şehirde, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Londra’da tek başıma yaşamak beni mutlu ediyor. O özgürlük hissini çok seviyorum. Bir de Londra daha yürünebilir bir şehir ve ben yürümeyi çok seviyorum. Londra’da gökyüzünde ışıklar da bir harika. İstanbul’da ise kendimi güvende ve rahat hissediyorum. İstanbul, yaşamak için zor bir şehir ve bu şehirde yaşamak insana güç veriyor.
Röportajın tamamı bu hafta ALEM'de...