Kariyer yolculuğunuz nasıl başladı? Bu yolda en büyük motivasyonunuz ne oldu?
Başka türlüsü mümkün olamayacak şekilde hayat beni buna yönlendirdi. 2002 yılına kadar hem amatörce heykel yapıyor hem de profesyonel bir işte çalışıyordum. Sonrasında heykelden başka bir şey yapmak istemediğimi, başka bir şey düşünemediğimi fark ettim. Ellerinle bir şey meydana getirmek, ona dokunmak, benim heyecanımın başka insanlarda karşılık bulması ve değer görmek en büyük motivasyonum.
Bu noktaya gelene kadar sizi en çok zorlayan şey ne oldu ve nasıl aştınız?
Fiziksel dezavantajlar var, yani bir kadın heykeltıraş olarak, fiziksel güç gerektiren bir iş yaptığım için zorlandığım zamanlar oluyor. Kendi açımdan baktığımda da iki çocuk annesi olarak heykel satışından elde ettiğim gelirin düzenli olmaması sebebiyle yaşadığım ekonomik istikrarsızlık beni uzun yıllar zorladı.
Sektörünüzde bir kadın olarak yer edinmek sizce nasıl bir mücadele gerektiriyor?
En büyük dezavantaj olarak gördüğüm kadın sanatçılara karşı günümüze kadar uzanan fırsat eşitsizliği konusu, son zamanlarda tüm dünyada değişmeye başladı. Müzelerden galerilere ve koleksiyonerlere kadar erkek egemenliği yavaş yavaş değişiyor. Kadın sanatçıların sanat tarihi boyunca varlığı ve gücü bu sayede biraz daha gün yüzüne çıkıyor.
Kariyerinizde kırılma noktası diyebileceğiniz bir an var mı?
Sanatçı olarak sadece heykel satışı ile geçinmek gerçekten çok zor, özellikle kariyerin başlangıç yıllarında. Mutlaka bir ek iş yapma gerekliliği doğuyor. O nedenle 2013 yılında bir arkadaşımla ortak bir kahveci açmaya karar verdik. O iş büyüyüp ekonomik özgürlüğümü kazandıktan sonra işlerim daha özgür, daha beni yansıtan ve daha cesur bir yöne evrildi.
Kariyerinizde ya da özel hayatınızda size ilham veren bir kadın figürü var mı?
Olmaz olur mu, saymakla bitmez. Phyllida Barlow, Paula Rego, Sophie Calle, Anne Truitt, Etel Adnan ilk aklıma gelenler.
Özellikle sizin alanınıza ilgi duyan genç kadınlara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Vazgeçmemek, pes etmemek. İyi olan ve istikrarla üzerinde çalışılan şeylerin bir gün mutlaka değerini bulacağına inanıyorum.
Kariyerinizde en gurur duyduğunuz an?
2023 yılında baştan sona kendi imkanlarımla hazırlayıp ortaya çıkardığım "Kimse Bilmez" sergisi ve ardından çıkan ilk sergi kitabım.
Kadın olmanın size kattığı en büyük güç nedir?
Klişe laflar etmek istemiyorum ama kadınlar tarih boyunca önlerine çıkan her engele, ayrımcılığa, bastırılmaya karşı her zaman yine ayağa kalkmayı başardılar. Kadın gücüne ve kadın dayanışmasına çok inanıyor ve destekliyorum
Röportaj: Ceylan Yeniacun
Fotoğraf: Ertan Demirbilek