Ayça BARUT TANMAN – [email protected] / Fotoğraflar: Ertan DEMİRBİLEK
Üniversitede ekonomi eğitimi alan, uzun yıllar çok uluslu şirketlerde pazarlama ve satış bölümlerinde çalışan Selin Çizmeci, içindeki girişimci ruhun sesine kulak vererek markası Full Figure’ü hayata geçirmiş. Geniş ürün yelpazesine sahip bir dünya markası olmayı hedefleyen Selin Çizmeci’ye tasarımlarının fark yaratan özelliklerini sorduk ve büyük beden kadınlara stil önerilerinde bulunmasını istemeyi de ihmal etmedik.
Modaya olan ilginiz ne zaman başladı?
Modaya karşı ilgim, hiçbir zaman klasik anlamda olmadı. Modanın dönemsel olarak dayattıklarından ziyade, felsefesi ve insan ihtiyaçlarının nasıl karşılandığı konusu ilgimi çekiyordu. Zamansız parçaları zamansız yapan sırrın ne olduğu, renklerin etkisi, toplumsal olayların modaya yansıması yanında özellikle kadın bedenini doğru yansıtabilmek adına neler yapılabileceğine her zaman daha fazla odaklandım.
Büyük bedene yönelmeye nasıl karar verdiniz?
Yapı olarak gözlem yeteneği olan ve insanlarla empati kurabilen biriyim. Etrafımdaki insanların büyük beden kıyafet bulma konusunda ne kadar sıkıntı çektiklerine defalarca şahit olmuştum. Kadınlar hayatlarının belli dönemlerinde farklı beden ölçülerine sahip olabilirler. Ya da her zaman 40 beden ve üstüne ihtiyaç duyabilirler. Böyle bir sektörde kadınlara nasıl faydalı olabilirim, nasıl bir değer yaratabilirim konusuna odaklandım. Sadece bu kitle düşünülerek yaratılmış tasarımlar, doğru kalıp, kumaş ve modellerle fark yaratabileceğimi düşündüm. Zaten motto’muz “Kalıplara sıkışma, seni sen yapan hatların…” Şimdi buradan mutlu bir şekilde ve kendilerini son derece güzel hissederek ayrılan müşterilerimi gördükçe ne kadar doğru bir karar verdiğimi bir kez daha anlıyorum.
Markanız Full Figure’ün hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Üsküdar Amerikan Lisesi ve ardından Sabancı Üniversitesi’ndeki ekonomi eğitimimin ardından, çok uluslu şirketlerde pazarlama ve satış bölümlerinde çalıştım. Türkiye ile birlikte bölge ülkelerin de pazarlama faaliyetlerinden sorumluydum. Dünya devi markalarla çalışmak, üstelik farklı ülkelerin pazarında bulunmak bana çok geniş bir vizyon ve tecrübe kazandırdı. Bu kazanımlarla içimdeki girişimci ruh birleşince kendi markamı yaratma sürecine başladım. Öncelikle bu işin eğitimini aldım. La Salle College’daki iki yıllık eğitimim, anneliğimin ilk yıllarına denk geldi. Bebeğimi emzirirken bir yandan makinede dikiş dikiyordum. Ardından Topağacı’ndaki showroom’umuzu açtık. Kalıplarımız Türk kadınının beden yapısı göz önüne alınarak çalışılıyor. Bizim en büyük farklarımızdan biri de bu. Bizim bazımız hiçbir zaman bir yabancı marka kalıbı ya da 36 beden bir manken kalıbı olmadı. Göğüs ölçüsü, bel, basen, boy ölçüleri tamamen 40 beden ve üzeri Türk kadınlarının ölçüleri üzerine oluşturuldu. Sanırım bu sebeplerden dolayı henüz çok yeni bir marka olmamıza rağmen bizi çok seven bir müşteri kitlesine sahip olduk.
Tasarım yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?
Bazen çıktığım bir seyahatte gördüğüm manzaradan, bazen seyrettiğim filmdeki bir sahneden etkileniyorum. Ama tasarım benim için sadece bir fikir değil, bir süreç. Full Figure’deki tasarımlarda bu süreç kumaş kalitesinden, kıvrımları güzel gösteren sihirli dokunuşlara, kullanılan düğme, fermuar gibi aksesuarlara kadar kusursuz bir şekilde ve sadece 40 ve üzeri bedendeki kadınlar için yönetiliyor. Benim bir diğer ilham kaynağım da insan hikayeleri. Markamızın odağındaki müşterilerimizin günlük hayatta yaşadıklarından birçok ipucu elde ediyor, bunu da tasarımlarımıza yansıtmaya çalışıyoruz.
Sonbahar/kış koleksiyonunuzu sizden dinleyebilir miyiz?
2018 Sonbahar/Kış Koleksiyonu’nda markanın şıklık ve rahatlığı dengeleyen kodlarını ön plana çıkardık. Işıl ışıl ipek kadife takımlar, klasik görünümünün yanında bir o kadar modern olan likralı ipek bluzlar, payetli etekler, leopar ve yılan desenli şifon elbise/etek ve bluzlar bu sezonun öne çıkan parçalarını oluşturuyor. Kumaşları ve kalıpları ile benzersiz bir rahatlık sunan pantolonlar ile kaşmir ve yün paltolar da kış mevsimini şıklık ve zarafetle karşılamak isteyenler için ideal. Zamansız bir klasik olan siyahın yanı sıra sezonun öne çıkan cesur renklerini de koleksiyonda sıkça kullandık.
Koleksiyona ne sıklıkta yeni tasarımlar ekleniyor?
Bizim bazı modellerimiz müşterilerimiz tarafından çok sevildi. Kendilerini öyle rahat ve mutlu hissettiler ki bazı modellerin her renginden sipariş veren müşterilerimiz bile oldu. Bu tür modellerimiz showroom’da her zaman mevcut. Kendi atölyemize ve çok profesyonel bir ekibe sahip olduğumuz için hiç durmadan yeni modeller de hazırlayabiliyoruz.
Tasarımlarınız showroom’un dışında başka satış noktalarında modaseverlerle buluşuyor mu?
Bu konuda çok mutlu olduğumuz gelişmeler yaşıyoruz. Modellerimiz geçtiğimiz aylarda Los Angeles’ta bir marka ve online platformunda satışa sunuldu Kıyafetlerimizi beğenip bizimle irtibata geçen uluslararası platformlar ve satınalma ajansları ile görüşme halindeyiz. Çok yakın gelecekte yurt içi ve yurt dışında farklı noktalarda olacağız.
Markanızla ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Hayalim 40 beden ve üstü kadınların her alanda yanında olmak. İç giyimden çoraba ve spor kıyafetlerine uzanan geniş ürün yelpazesine sahip bir dünya markası olmak. Bir hayalim de insanların hayatında pozitif etki yaratabilen kişilerin markamı tercih etmesi. Ceyda Düvenci’nin markamızdan giyiniyor olması bizim için çok büyük bir mutluluk. Belki bir gün Adele’i de Full Figure kadını yaparız, neden olmasın...