Sahra Cansu Yıldırım ve Faretta ile Jendue Hikayesi

Yeni bir marka, harika bir kampanya çalışması, süper bir dünya modeli! Bu sayımızın kapağını süsleyen Faretta, Jendue markasıyla yaptığı iş birliği ile müthiş bir çalışmanın başrolü oluyor. Bu güzel işin mimarı ve markanın yaratıcısı ise Sahra Cansu Yıldırım. Modaya olan tutkusu çocukluk döneminde başlayan Yıldırım, bir yıl önce kurduğu Jendue markası ile estetik ve fonksiyonu birleştirerek uzun ömürlü parçalara imza atıyor. Yıldırım ile markanın yaratılma sürecini ve DNA'sını oluşturan kodları konuşurken yeni koleksiyon için kamera karşısına geçen ünlü model Faretta ile de ünlü bir model olmanın inceliklerine uzanıyoruz.

SAHRA CANSU YILDIRIM

Bir marka yaratmak; cesur ve yaratıcı genleri, girişimci bir ruhu işaret ediyor. Modaya olan ilginiz hayatınızı nasıl şekillendirdi?

Modaya olan tutkum, çocukluğumdan beri ailemden aldığım etkilerle başladı. Babaannemin terzilik becerilerini kullanarak evde bebeklerime elbise diker, giydirirdim. 19-20 yaşlarına gelince İtalya'da kısa bir moda kursuna katıldım ve modaya olan ilgim daha da büyüdü. Babamı kaybettikten sonra, ailemin istediği okulları tamamladım, ancak modaya olan tutkumu tekrar canlandırmaya karar verdim. Vakko ESMOD Okulları'nda aldığım eğitimle modaya dair bilgilerimi geliştirdim. Paris'te küçük bir butikte tasarım ve üretimde çalıştım. Paris deneyimi beni etkileyince, Türkiye'ye dönüp kendi markamı yaratmaya karar verdim.

Jendue ile moda dünyasına ilk adımlarınızı hangi motivasyonla, nasıl attınız?

Modayı geri plana itmişken, farkında olmadan aslında kendi tarzımı oluşturuyordum. Bir gün bir dostumla sohbet ederken, tarzımı ve fikirlerimi çok beğendiğini, neden bunu iş haline getirmediğimi sorduğunda ise hep içimde olan moda dünyasında olmak için bu maceraya atılmaya karar verdim. Hem eğitimimi hem de vizyonumu yansıtmak için Jendue'yu yaratma zamanı gelmişti. Global bir marka olması ise hedeflerimden biri.

Moda dünyasının kendine has dinamikleri; farklı bir evreni var aslında. Moda sizin için ne ifade ediyor?

Moda, benim için bir yaşam tarzının dışa vurumu. İnsanın hayat deneyimini ve ruh halini dış dünyaya yansıtmasının en iyi biçimi.

Kendi dünyanızdan yola çıkarak ihtiyaçlara uygun bir marka yarattınız. Bulunduğunuz ortamda gücünüzü hissettirecek, hızlı tempoya uyum gösterecek, şıklık ve rahatlıktan taviz verdirtmeyen güçlü bir denim markası kurma fikriyle çıktığınız yolda bir senede geldiğiniz noktayı nasıl ifade edersiniz?

Bir yıl önce yalnızca kendi çabalarımla başladığım bu moda serüveninde, kısa sürede kendime güzel bir ekip kurdum. Sara ve Noza gibi yetenekli tasarımcılar, sadece dört ay sonra bana katılarak ilk koleksiyonumuzu oluşturmamıza yardımcı oldular. Toplamda 320 tasarım yaptık, ancak sizinle sadece 28 tanesini paylaşıyoruz. Atölye bulma konusunda yaşadığımız zorluklar bizi ekip olarak büyümeye yönlendirdi, kendi numune atölyemizi kurduk. Proshat ve Gökçe'nin katılımıyla ekibimizi genişlettik. Sonrasında Vildan, Recep, Yasemin, Beyza ve Eda'nın dahil olmasıyla daha da güçlendik ve aile olduk. Benim için tabii ki kolay olmadı; tasarımın başında olmanın yanı sıra kalıplara yardım ediyor ve dikiş detaylarına destek oluyordum. Daha sonra bir model makineciyi de ekibimize ekleyerek işleri hızlandırdık. Şimdi www.jendue.com sitesi online alışveriş için açıldı.

Koleksiyonda farklı ve göze çarpan cesur tasarımlar dikkat çekiyor. DNA'sının temelinde özgünlük ve çarpıcı şıklık olan Jendue, hangi kadınların hedefinde?

Jendue'nin koleksiyonu, özgünlüğe ve çarpıcı şıklığa vurgu yaparak her zaman modanın içinde olduğunu hissettiren, kendine değer veren ve kendini iyi hissettiren cesur kadınlar için tasarlandı. Böylelikle kendine güvenen ve farklı tarzları benimseyen tüm kadınları hedef alıyor.

Başarı ekip işidir; detaylarla güçlenen bir tavrı olan Jendue markasının perde arkasında nasıl bir ekip var? Bu ekibi bir araya getirirken neleri göz önünde bulundurdunuz?

Ekibimiz, öncelikle Vakko Esmod'u başarıyla tamamlamış, genç, dinamik, kendini geliştirmeye açık ve özgüveni yüksek bireylerden oluşuyor. Bu ekibi; yetenekli ve farklı becerileri olan, Jendue için ortak vizyon ve misyonda, markaya çeşitlilik katabilecek kişileri göz önünde bulundurarak kurdum.

Denim üzerine odaklanmanızın özel bir nedeni var mı? Denimin gücü sizi nasıl etkiliyor?

Denim koleksiyonumu oluştururken, denimin özgün dokusunu vurgulayarak insanlara farklı bir deneyim sunmayı amaçladım. Bu koleksiyon, gündüzden geceye uzanan bir şıklığı temsil ederken, insanların içinde rahatlık ve özgüven hissi uyandırabileceği bir tasarım anlayışını benimsiyor. Denimin ham halini insanlarla buluşturduğumuz bu özel koleksiyon, aksesuarlarımızın tamamının özel üretimle, bize özel olarak hazırlandığı bir özel deneyimi yansıtıyor.

Denim, genel olarak spor giyimle ilişkilendiriliyor. Siz bu materyale lüks ve şık nüanslar ekliyorsunuz. Denimi markanızla nereye taşıyorsunuz?

Denim koleksiyonumuz, sadece günlük hayatın bir parçası olmakla kalmayıp aynı zamanda denimi bir yaşam tarzına dönüştürmeyi amaçlıyor. Her tasarımımız, denimin benzersiz karakterini vurgulayarak, kullanıcılarımızın günlük rutinlerinde ve özel anlarında şıklığı, konforu, özgünlüğü ve cesareti bir arada yaşamalarına olanak sağlıyoruz.

Sürdürülebilirlik moda dünyasında da günümüzün öne çıkan başlıklarından. Tasarımlarınızda sürdürülebilir malzemeleri kullanma veya sürdürülebilir üretim yöntemlerini benimseme konusundaki yaklaşımınız nedir?

Sürdürülebilirlik, tasarımlarımızın temel bir unsurudur. Sürdürülebilir malzemeleri kullanma ve sürdürülebilir üretim yöntemlerini benimseme konusunda hassasiyetle yaklaşıyoruz. Bu koleksiyonla birlikte ham üretim yaparak 10 bin ton su tasarrufu sağladık. Bununla birlikte de üretim süreçlerimizi çevresel etkileri en aza indirecek şekilde düzenleyerek moda dünyasında sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.

Markaya isim bulma aşaması sancılı oldu mu?

Ana ürünümüz olan jean ile endue kelimesi arasında öngördüğümüz, marka kimliğiyle örtüşecek anlamlar arayarak başladık. Jean, açık bir anlam iken gizli bir kesme işareti ile J harfiyle sınırlandırarak üstü kapalı hale getirildi. Endue ise birkaç anlamı ile karakterimizi uygun şekilde yansıtabildi. Bahşetmek: tasarımcı, kıyafetlerimizin her bir parçası sanat eserlerinin sanatçısı tarafından topluma hediyesi gibidir. Giydirmek: jean algılayış biçimini değiştirerek giyiliş biçimini yeniden yorumlatmak...

Tasarımlarınızı diğerlerinden ayıran bir özellik olarak, Jendue markasının öne çıkan belirli imza ögeleri var mı?

İmzamız bizim tasarımlarımızdaki benzersiz çizgimiz ve modaya bakış açımızdır. Denime yepyeni bir yorum katışımız bizim en büyük farkımız.

Markanızı kimin üzerinde görmeyi hayal ediyorsunuz?

Kendall Jenner, Scarlett Johansson, Natalie Portman, Kate Hudson, Barbara Palvin, Angelina Jolie, Zendaya, Kaia Gerber ve Dua Lipa...

Ruh halini değiştiren en güçlü detaylardan biri de kıyafetler. İnsanlara giydikleri kıyafetlerle nasıl bir duygu kazandırmak istiyorsunuz?

İnsanlara Jendue tercih ettiklerinde gizemli, çekici, detaycı ve özgüvenli bir duygu kazandırmayı amaçlıyorum. Güçlü ruhlarını hissedecekleri, girdikleri her yerde dikkat çeken, kendine güvenen kadınlar...

Bir koleksiyon yaratma sürecinde yaratıcılığınızı beslemek için takip ettiğiniz ritüeller var mı?

Koleksiyon yaratma sürecinde yaratıcılığımı besleyen en büyük faktörlerden biri seyahat etmek ve farklı kültürleri tanımak, gittiğim şehirlerde sanat galerileri ve müzeleri ziyaret etmek. Moda dünyasındaki gelişmelerden haberdar olmak, farklı konularda kitaplar okumak, doğayla vakit geçirmek benim için çok önemli. Meditasyon yapmak ve dans etmek, ritüellerimin başında geliyor. Keşfetmek ve keşif halinde olmak, bu sürecin temelini oluşturuyor. Ayrıca, aniden gelen ilhamları not almak için her daim yanımda bir not defteri taşımak da önemli bir ritüel benim için.

Coco Chanel'in "Moda geçer, stil kalıcıdır" sözünü düşündüğünüzde, zamansız ve unutulmaz tasarımlar için nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz?

Zamansız ve unutulmaz tasarımlar için, geçici trendler yerine klasik ve özgün parçaları bir araya getirme amacındayım. Temel tasarım prensiplerine odaklanarak, estetik ve fonksiyonu birleştirerek uzun ömürlü parçalar ile aslında denimin hayatımızın pek çok yerinde olduğunu ve zamanla modasının geçmediği gerçeğini de göstermiş oluyorum.

Moda dünyasında bir şeyi değiştirme gücünüz olsa neyi değiştirmek isterdiniz?

Moda dünyasında bir şeyi değiştirme gücüm olsaydı sürdürülebilirlik ve etik üretim uygulamalarının daha yaygın ve ulaşılabilir olmasını isterdim.

İnsan hiçbir zaman "ben oldum" diyemiyor. Siz kendinizi beslemek adına neler yapıyorsunuz?

Kendimi beslemek adına yeni şeyler keşfetmek, içsel dengeyi sağlamak için meditasyon ve modayla ilgili hala eğitim almamın yanında yurt dışındaki markaları ve fuarları takip etmek kendimi sürekli beslememde en önemli faktör. Bu sayede benim hayatta bakış açım geliştikçe bunların tasarımlarıma da yansıyacağını düşünüyorum. Moda dünyası çok büyük bir deniz ve bu denizde olmak için kendini her gün yenilemeye, beslemeye, geliştirmeye ihtiyacın var.

Peki en sevdiğiniz seyahat destinasyonları arasında nereler var?

Paris, New York, Los Angeles.

FARETTA

Dünyanın en iyi modelleri arasında yer alan Hırvat model Faretta, Jendue markasının yeni kampanyasının yüzü olarak kapak karemizin aurasını yükseltiyor...

Modelliğe başlamanızın ilginç bir hikayesi var mı? Şans faktörü devrede miydi, yoksa her şey adım adım hayallerin yol göstermesiyle mi gerçekleşti?

İster inanın ister inanmayın, model olmak hiçbir zaman aklımda yoktu. 11 yaşında eczacı olmaya karar veren, 13 yaşında eczacılık eğitimi alan ileri düzey bir öğrenciydim. Bir gün, bir menajerlik ajansı her yıl yeni modelleri aradığı bir tatil sırasında beni ülkemin bir sokağında buldu. İlk başta çok şüpheciydim çünkü dürüst olmak gerekirse modellik özellikle Hırvatistan'da büyük bir tabu konusuydu. Hırvat birinin model olmasının imkansız olduğuna inanıyordum, üstelik hayatım boyunca insanlar bana sadece zeki değil büyük bir "nerd" olduğumu da söylerdi. Ben her alanda ileri olan ve birçok şampiyonaya katılan o kişiydim. Aynı zamanda model olmak için doğan o kızdım. Bu düşünceyi her zaman bir iltifat olarak kabul ederdim ama kendimi asla başarılı bir model olarak hayal etmedim. Keşfedildiğim o gün için yalnızca tanrıya şükredebilirim. Eczacılık diplomamı A derecesi ile bitirdim ve son sınıfta bir yandan eğitimimi tamamlarken bir yandan da çalışmaya başladım. 17 yaşımdaydım ve hemen dünyanın en iyi ajansı olan Elite Model ile anlaşma imzaladım. 18 yaşımda önce Paris'e, sonra da New York'a taşındım.

Givenchy'den Saint Laurent'e, Céline'den Miu Miu'ya, Alexander McQueen'den Chanel ve Dior'a kadar pek çok markanın podyumunda gördük sizi. Bu başarının arkasında ne yatıyor?

Çok şanslı olduğumu düşüyorum çünkü modellik sektörüne girdiğim andan itibaren moda sektörüne hakim oldum. Kariyerime başladığım ilk yılda bir moda dergisinin Hırvatistan edisyonu için düzenlenen organizasyonda "Dünyanın En İyi Modeli" ödülünü aldım. Ertesi yıl, dünya çapında en iyi 50 model arasında yer aldım ve 2019'da moda sektörüne yön veren 500 kişinin yer aldığı Business of Fashion listesine girdim. Sürekli aynı şeyi söylemek istiyorum ama bu bir gerçek; tüm bunlar için çok müteşekkirim ve minnettarım. Baştan beri sadece büyük markalarla çalıştım.

Jendue markasıyla nasıl bir araya geldiniz? Bu iş birliğini sizin için özel yapan detaylar neler oldu?

Bir gün, yeni bir markadan, markalarının tanıtımı için kampanya yüzü olarak beni görmek istediklerini ifade eden bir teklif aldım. Heyecan verici ve beklenti yaratan bir teklifti. Beni seçtikleri için içtenlikle teşekkür ediyorum çünkü tüm ekip sadece olağanüstü yetenekli değil, aynı zamanda inanılmaz derecede misafirperver, düzenli ve gerçekten iyi kalpli olduğunu da gösterdi. Organizasyon ve detaylara gösterilen incelik tüm süreç boyunca sorunsuz ve keyifli bir deneyim yaşamamı sağladı.

Kişisel tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Bu kışın hit parçası olarak Jendue koleksiyonundan neyi seçerdiniz?

Kişisel tarzım hem şık hem de seksi, çok zamansız ve bu, markanın da kesinlikle en kaliteli malzemeler eşliğinde sunduğu bir tarz. Açıkçası koleksiyonun tamamını istiyorum. Çekim yaparken kıyafetler içinde kendimi bir tanrıça gibi hissettim. Her bir parça zamansız...

Modellik kariyerinizdeki en unutulmaz anınız nedir?

Modellik kariyerimin en altı çizilmesi gereken anları kesinlikle Gianni Versace onuruna Versace parfümü için dört yıl boyunca yürüttüğüm kampanya ve Ralph Lauren ile yaptığım sözleşmeydi. Ayrıca iki yıl üst üste Valentino markasının yüzü olmak da unutulmaz bir deneyimdi.

Röportaj: Filiz ŞEREF KULU

Fotoğraflar: Yulia GORBACHENKO

Yönetmen: Melike GAFSI

Kreatif ajans: Metin Gürsoy

Brand Management Styling: Konca AYKAN

Saç: Hamza SARA

Makyaj: Elçin MUTLU

Prodüksiyon: 212 STUDIO

Model: Faretta