Röportaj: Lara Mutlu
Fotoğraflar: Hasan Karaarslan
Styling: Aslıgül ArslanaLp
Saç: İbrahim Zengin
Makyaj: Ece Karagülle
Mekan için Fenix İstanbul’a teşekkür ederiz.
Rezzan’a soruyorum; “Banu nasıl bir arkadaştır?” Yanıtı, “Banu benim için bir arkadaştan çok öte, bir dost ve yeri geldiğinde bir abla. Son derece dürüst, düz, sağlam bir karakter. Onda siyah ve beyaz var. Kötü günde yanımda olmasını isteyeceğim ve bana çok destek vereceğini bildiğim biri” oluyor. Aynı soruyu Banu’ya sorduğumda da yanıtı pek farklı değil. “Rezzan kötü günde yanımda olacak olan dostumdur” diyor. İkili, kendilerini bir elmanın iki yarısı olarak görüyor. Rezzan bu durumu şöyle açıklıyor; “İkimiz de çok farklıyız ama şaşırtıcı derecede ortak zevklerimiz var. Birbirimizi tamamlıyoruz.”
Arkadaşlığınız ne zaman, nasıl başladı?
Banu Bora Mumcu: Arkadaşlığımız ortak dostumuz Güneş Mutlu Mavituncalılar sayesinde pekişti. Birbirimizi zaten tanıyorduk ama arkadaşlığımızın dostluğa dönüşmesi bu şekilde oldu. Daha sonra eşim Tayfun Mumcu ile Rezzan ortak iş yapmaya başladı, daha da sık görüşür olduk.
Rezzan Benardete: Banu’nun da dediği gibi dostluğumuz zaman içinde oluştu. Uzun zamandır olan tanışıklık, arkadaşlığa zamanla da sağlam bir dostluğa dönüştü. Çok yakın ortak arkadaşımız Güneş bu dostluktaki temel taşlardan en önemlisi.
In the Mood for Love macerası nasıl gerçekleşti?
B.B.M.: RB Living için bir pijama koleksiyonu yaparak işe başladık. Sonra çok kısa zamanda büyüdük ve işler bambaşka bir noktaya geldi.
Markanın adında bile aşk var. Aşk sizin için ne demek?
R.B.: Aşk, benim için her şey, hayatın anlamı. Nefes almamızı sağlayan, hayatı güzelleştiren en önemli duygu.
B.B.M.: Aşk, her şeyin nedeni. Hepimizin yaratılışı, bizi yaratanla buluşturan; her güne yeniden başlatan büyük güç.
Size en çok ne ilham veriyor?
R.B.: Biraz klişe olacak ama yaşanmışlıklar, hayatın kendisi, gerçek hikayeler benim en önemli ilham kaynağım.
B.B.M.: Rezzan, sanatla çok iç içe; bu ona çok ilham veriyor. Bana kızlarım esin kaynağı oluyor. Tabii, bir de edebiyat, seyahatler ve doğa...
ITMFL pullarla payetlerle özdeşleşmiş bir marka. Bu ışıltıyı günlük hayata nasıl adapte ettiniz?
B.B.M.: Payetler, In the Mood for Love'ın modern yorumuyla günlük hayata adapte oldu. Her güne ışıltı katmak için payetlerle kombinlenecek trikolar, sweatshirt’ler, gömlekler tasarladık. Ben bizzat payeti her gün giyiniyorum ve hayatıma nasıl neşe, enerji ve ışık kattığına tanıklık ediyorum.
R.B.: Günlük hayatta her zaman sadeliği tercih etmişimdir. Pul ve payet giyerek de nasıl sade ve şık olunabileceğini gördüm. Giydiğimiz, taktığımız her şeyin bize heyecan veriyor olmasına önem veriyorum. "'Başkaları ne der?' diye değil de; kendiniz için giyinmek önemli.
Giyim stilinizi nasıl ifade edersiniz?
R.B.: Sadeliğin ve düzlüğün içinde kalıp; ufak oyunlar oynamayı seviyorum.
B.B.M.: Payeti sokağa indiren, günlük hayatın içine sokan, rahat bir stilim var.