Ayça BARUT TANMAN – [email protected]
Fotoğraflar: Pınar GEDİKÖZER
Ebru Danyal Başar’ın Maçka’daki atölyesine adım attığınızda kendinizi adeta bir masalın içinde gibi hissediyorsunuz. Atlı karınca, peluş oyuncaklar, kitaplar ve her biri minyatür bir sanat eseri tadında tasarımlar… Başar, takı tasarımıyla moda dünyasına adım attıktan sonra müşterilerinden gelen talep doğrultusunda çocuklar için couture tasarımlar hazırlamaya başlamış. Pozitif enerjisiyle bizi karşılayan Ebru Danyal Başar ile tasarım yolculuğunu ve ilham kaynaklarını konuştuk.
Tasarıma olan ilginiz nasıl başladı?
15 sene önce takı ve aksesuar tasarımı ile başladım. Yurt dışında birçok fuara katıldık ve ödüller aldık; bu motivasyon ile perakendeye girdik.
Moda üzerine bir eğitim aldınız mı?
Hayır almadım. Görsel tasarım mezunuyum ben. Her zaman görselliğe ve detaylara önem veren biri oldum. Bir şeyler yaratmaya olan heyecanımı ve isteğimi hep korudum. Başkasının hayal ettiğini hayata geçirebilmek için çok özveri ile çalıştım ve bugünlere geldik.
Markanızı ilk hayata geçirdiğinizde takı tasarımları yapıyordunuz. Bebek ve çocuk giyimine yönelmeye nasıl karar verdiniz?
Tamamen müşterilerimin istek ve beklentileri doğrultusunda gelişti. Önce doğum odalarına kapı süsleri ile başladık. Sonra minik parçalar, hırkalar ve tütüler derken bir baktık elbiseler de hazırlıyoruz. Çok hızlı ve bir o kadar da yumuşak bir geçiş oldu bizim için.
Minikler için couture tasarımlara imza atmak neler hissettiriyor size?
Özellikle 1-2 yaşlarda annelerin mutluluğu, onlar için en özel şeyi yapma çabası ve heyecanı beni de çok mutlu ediyor. Büyük yaşlarda ise özellikle kız çocuklarının elbiseleri giydiğinde ve aynanın karşısına geçtiğinde kendini beğenmesi ve eteklerini savurarak salınması bir kadının doğru gelinliği bulduğundaki hissin çocuk versiyonu gibi geliyor bana.
Ebru Danyal tasarımlarını farklı kılan özellikler neler?
Her şeyden önce her parçayı hazırlarken kendi kızıma bir şey hazırlıyormuşum hissi ile özenle seçiliyor her şey. Müşterilerimin güvenini kazanabildiğimi düşünüyorum çünkü herhangi bir çizim sunmuyorum, hayal ediyorum, anlatıyorum ve o insanlar da bunu hissediyor ki biz emin ellerdeyiz.
2018 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu’ndan bahsedebilir misiniz?
Biz butik bir atölyeyiz, kendi özel siparişlerimiz dışında maalesef koleksiyon gibi zamanlı ve rutinli parçalar hazırlamaya vakit bulamıyoruz. Tasarımlarımızı Instagram’da ebrudanyalshop hesabında görebilirsiniz.
Tasarımlarınızda vintage havalı detaylar oldukça belirgin. Tasarım yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?
Bizim işimiz çok kapsamlı, yeri geliyor pastaya göre de elbise tasarlayabiliyoruz, seçilen temaya göre de. Bunların dışında belki çok klişe ama doğru bir şey var, yaşamın içinden ilham alıyor insan. Çocuklardan, kitaplardan, çizgi filmlerden ve son yıllarda kızımdan elbette.
Kişiye özel tasarımlarda ilginç talepler geliyor mu?
Diyelim ki bir sirk teması var ve aslan tabii ki ilk akla gelenlerden. Baba Fenerliyse aslan figürü istemiyor mesela. Ya da pantolon oturunca rahat olsun, ayakta durduğunda fit olsun gibi tatlı istekler oluyor.
Kızınız Selin’in gardırobunda ne tarz kıyafetler ön planda?
Kızımın dolabında genelde daha spor ve rahat parçalar var, doğduğundan beri hep rahat giyinmeye alıştı. Ben de onu zorlamadım açıkçası ama şimdi elbiselerini seçmeye başladı. Bakalım belki de en iyi müşterimiz olabilir!
Anne-kız bir örnek giyindiğiniz oluyor mu?
Ufak detayları kombinlemek dışında çok tercih etmiyorum. Ona yakışanın bana da yakışabileceği kombinleri seçiyorum diyelim.
Röportajın tamamı bu hafta ALEM'de...