Kariyer yolculuğunuz nasıl başladı? Bu yolda en büyük motivasyonunuz ne oldu?
2015 yılında Doğan Yıldırım ile tanıştım ve kariyerimde önemli bir dönüm noktası oldu. Seraf'ta yönetici olarak göreve başladım ve beklenmedik personel değişiklikleri sonucunda mutfağın yönetimini üstlenmek durumunda kaldım. Bu yeni role alışma sürecinde Doğan Yıldırım'ın desteği benim için kritik bir motivasyon kaynağı oldu. Profesyonel mutfak deneyimim olmamasına rağmen, mutfak operasyonlarını kısa sürede öğrendim ve ekibimi organize ederek yoluma devam ettim.
Bu noktaya gelene kadar sizi en çok zorlayan şey ne oldu ve nasıl aştınız?
Mutfağa ilk girdiğim yıllar bu sektörden gelmediğim için en zorlandığım dönem oldu. Bu işi bilseniz de kolay bir iş değil, sürekli bir motivasyona ihtiyacınız oluyor. Benim zorlukları aştıkça motive olan bir yapım var, hep bir sonraki adıma bakıyorum.
Sektörünüzde bir kadın olarak yer edinmek sizce nasıl bir mücadele gerektiriyor?
Sadece bu sektörde değil genel olarak tüm dünyada kadınlara dayatılan bir rol var, fizik gücü gerektiren işleri yapamamak veya çocuk yetiştirmek, evinin kadını olmak gibi. Bu dayatmaları göz ardı etmeniz gerekiyor, yoksa size biçilen role girmek çok kolay. Ben zor olan yolu seçtim ve zorlukları aştım. Benim üç çocuğum var aynı zamanda bana çok destek olan da bir eşim.
Kariyerinizde kırılma noktası diyebileceğiniz bir an var mı?
Seraf markasının ilk kurulduğu yer olan Mahmutbey şubesinden sonra Seraf Vadi'nin açılması her açıdan benim ve markamız için bir dönüm noktası oldu. Hem Seraf hem de Sinem Özler daha görünür olmaya başladık.
Kariyerinizde ya da özel hayatınızda size ilham veren bir kadın figürü var mı?
Benim en çok ilham aldığım kişiler geleneksel bir yemeği yapmayı sürdürenler oluyor. Bazen bir ev hanımı bazen de bir kitap yazarı. İlgimi çeken öğrenmek için tanışarak yanında mutfağa girdiğim aslında sektörden olmayan insanlar.
Genç kadınlara, özellikle sizin alanınıza ilgi duyanlara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Bu mesleği yapan kişilerin çalışkan olması şart diyebilirim. Konfor alanınızdan çıkmanız lazım. Benim de mesleğime en büyük katkım çalışkan olup tutkulu bir biçimde sürdürmek.
Kariyerinizde en çok gurur duyduğunuz an?
Gurur duyduğum an bir tane değil, ailem dediğim tüm ekibimle ve Doğan Yıldırım ile hayata geçirdiğimiz Seraf projesiyle devamlı gurur duyuyorum. Bize gelen tepkiler veya ödüllerden de doğru bir yolda olduğumuzu anlıyoruz.
Kadın olmanın size kattığı en büyük güç nedir?
Kadınlar erkeklere göre biraz daha fazla "çoklu iş yapabilme" becerisine sahip diye düşünüyorum. Ben de kendi adıma bu yönümün çok kuvvetli olduğunu söyleyebilirim.
Röportaj: Ceylan Yeniacun
Fotoğraf: Ertan Demirbilek