Dilara Taşkın – [email protected] / Portre fotoğraflar Ertan DEMİRBİLEK
Paris denildiğinde sizin de gözünüzün önünden rengarenk macaron'lar, eklerler geçiyor mu? Eğer cevabınız 'evet' ise, bundan tam 132 sene önce Paris’in kalbinde doğmuş olan ve üç yıl önce Türkiye’deki ilk şubesini Zorlu Center’da açan Fauchon'u yakın markaja almanızda fayda var. Neden mi? Detayları kısa bir süre önce İstanbul’a gelen Fauchon Paris CEO’su Samy Vischel ve Orta Doğu Operasyon Direktörü Bassel Ammar'dan dinlemek üzere sizi söyleşimizle baş başa bırakıyoruz.
Bize Fauchon’un tarihinden bahseder misiniz?
Samy Vischel: Fauchon’un hikayesi, 1886 yılında Auguste Fauchon’un Place de la Madeleine’de açtığı seyyar bir dükkan ile başladı. Fauchon, yakaladığı başarı sonrasında tam da satış yaptığı yerde bulunan dükkanı satın almaya karar verdi. Hatta bugün hala orada hizmet veriyoruz. Şu anda dünya çapında 100 şubemiz bulunuyor, gözde şubelerimizden biri de üç yıl önce Zorlu’da açtığımız bu şube.
Fauchon’u kendi ifadelerinizle nasıl tanımlarsınız?
S.M: Fauchon’u, çağdaş Fransız mutfağının ve yaşam biçiminin sanatkarı olarak tanımlarım. Fauchon, yemek yemeyi, yemekten lezzet almayı seven ve Fransız mutfağına düşkün insanlara hitap ediyor. Yani aslında Fauchon bir yaşam tarzı…. Ayrıca belirtmem gerekir ki Fauchon, 130 senedir kadınlara aşık bir marka, kadınlar da Fauchon’a bayılıyorlar.
B.A: Fauchon, bence de çağdaş Fransız mutfağının bir sanatkarı çünkü her sene kendini geliştiriyor, hiçbir zaman yerinde saymıyor. Çok tarihi bir marka olmasına rağmen arkasındaki genç ekip sayesinde trend kalmayı başarabiliyor. Benim için Fauchon, tarihi mirasıyla eski, genç ekibiyle ise yeni bir marka.
Fauchon’da nasıl bir ambiyans yaratmayı amaçlıyorsunuz?
S.M: Fauchon’un rahat, çağdaş ve oldukça samimi olmasını istiyoruz. İç tasarımda pembe rengi farklı biçimlerde kullanmak bizim için önemli. Bu bize iddialı bir hava katıyor, zaten biz de lezzetlerimizde iddialıyız. Başka yerlerde tadamayacağınız lezzetler yaratmaya çalışıyoruz.
B.A: Her markanın amacı eninde sonunda müşterileri için rahat ve samimi bir ortam sağlamak. Fauchon da bu konuda aynı görüşte. İnsanların buraya gelip lezzetli yemeklerden keyif almasını istiyoruz. Yani amacımız buraya gelenleri mutlu bir şekilde ağırlamak.
Menüdeki favori lezzetleriniz neler?
B.A: Pastane ürünlerimiz her zaman imza niteliğinde, tadan herkes çok beğenir… Salatalar da çok trend ve sağlıklı. Ayrıca birçok özel aromalı çayımız var.
S.M: Birçok kişi buraya lezzetli tatlılarımız için geliyor. Bu yüzden de ana yemekte seçimi sağlıklı yapmak istiyorlar. Salatalarımız da çok taze ve lezzetli.
Biraz da Fauchon’da yapılan yeniliklerden bahsedelim. Ambiyans, menü… Bu yenilikleri yaparken neleri gözettiniz?
S.M: İstanbul’dan bahsedecek olursak; öncelikle Zorlu’ya adapte olmak zorundaydık. Alışveriş merkezi ve etrafımızda bulunan mağazaların kimliğiyle uyum sağlayan bir atmosfer yaratmak istedik. Altın, siyah gibi renklerin kullanımıyla kimliğimizi koruyarak yenilendik.
B.A: Konumu her zaman dikkate aldık. Her alışveriş merkezinde ya da her ülkede bazı kısıtlamalar var. İstanbul’u farklı kılansa şubenin konumunun ta kendisi… Burayı bir kafe olarak gördüğümüz için buna yönelik lezzetler servis ediyoruz. Fauchon’un samimi atmosferini koruyup aynı zamanda imza niteliğindeki lezzetlerimizi de sunuyoruz. Fauchon, zamanla İstanbul’da tüm yeni modellerini uygulayıp daha da gelişecek.