ALEM TALKS! ÇAĞATAY ODABAŞ & NİLPERİ ŞAHİNKAYA-EMRE YUSUFİ

Çağatay Odabaş, Nilperi Şahinkaya ve Emre Yusufi ile sinemadan sanata kadar hem keyifli hem de samimi bir söyleşi gerçekleştirdi.

ABONE OL
13 Temmuz 2020 Pazartesi 14:34 | Son Güncellenme:
6 dakika okunma süresi
ALEM TALKS! ÇAĞATAY ODABAŞ & NİLPERİ ŞAHİNKAYA-EMRE YUSUFİ
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Kahkahası bol bir sohbete davetlisiniz✨

ALEM dergisi (@alemdergisi)'in paylaştığı bir gönderi ()

Çağatay Odabaş: Pandemi sürecini nasıl geçirdiğinizi biraz anlatır mısınız?

Nilperi Şahinkaya: Karantina sürecinde Emre bende kaldı. Karantina benim için sorun değildi fakat Emre başlarda çok sıkıldı. Sonra “Ben pizza yapayım” diyerek hamur yoğurmaya başladı. Cookie’ler, tatlılar yapmaya başladı. O yapıyor, ben yiyordum. Ben entelektüel takılıyordum. Kitaplar okuyordum, filmler izliyordum. Sonra yavaş yavaş rolleri değiştirdik. Ben sıkılmaya ve hiçbir şey yapmamaya başladım. Emre’nin de keyfi epey yerine geldi. Heykeller tasarlıyor, müzikler besteliyordu. Bir gün ben eski tiratları okuyordum. Emre bana dönüp dedi ki: “Nilperi seninle beraber bir şey yaratalım.” Buna karşılık, “Ben tirat okuyayım, sen müzik bestele ve bunu Instagram’da yayınlayalım" dedim.

Ç.O: Emre zaten tam bir proje adamı. Telefonum çaldığında ya “Bir fikrim var” diyerek yeni projesini anlatacak ya da halimi hatırımı soracak diyorum.

Emre Yusufi: Bunun sebebi geçmişte 10 seneden fazla reklamcılık yapmış olmam. Bizim mesailerimiz bitmezdi. Tek derdimiz “Öyle bir iş yapsak ki kimse bunu daha önce yapmamış olsa” idi. Sürekli proje yaratan bir takımın lideriydim bir zamanlar. Bu öyle bir şey ki senin hayatın oluyor. Her şeyi projeye çevirmeye başlıyorsun.

Ç.O: Bizi izleyen insanlara değişik fikirler verelim istiyorum. Aklıma şöyle bir şey geldi: Emre sen sinemada izlediğin ilk filmi hatırlıyor musun?

E.Y: Evet hatırlıyorum. İlki “Who Framed Roger Rabbit”, ikincisi ise Daniel DayLewis’in oynadığı “The Last of the Mohicans”. İki filmi de çok severim. İlki zaten animasyonun filme entegre olması bakımından türünün ilk örneği. İkincisi ise zaten müziği ile harika bir film. Belki bir gün o filmi resmedersin Çağatay. Bilmeyenler için söyleyelim. Çağatay Odabaş filmlerin en iyi karelerini resmeder. Bunun dışında da koleksiyoneriyle iletişim içindedir. Çağatay şu anda benim için bir resim çalışıyor, “The Big Lebowski” filminden bir kare. Filmi çok sevmemin yanında, ben eskiden milli bowling takımındaydım. Bowling oynamayı çok severdim. Aynı o filmdeki gibi üç yakın arkadaşımla ortaokul yıllarında bowling oynamaya giderdik.

Ç.O: Emre ile plastik sanatlar alanında eserler üreten sanatçılar olduğumuz için bir müzeye gidip merak ettiğimiz bir eseri canlı görünce çok etkileniyoruz. Nilperi senin “Bunda ben de oynasaydım” dediğin filmler var mı?

N.Ş: Çok var. Özellikle bağımsız filmleri takip ediyorum. Fakat aklıma ilk “Moulin Rouge” geliyor. Filmi izlediğimde o dünyaya girdim. O kadar güzeldi ki. Orada oynamak çok istedim. Sonra CD’sini almıştım, evde kendi kendime şarkılarını söylüyordum. Kendi kendime koreografilerle dans ediyordum.

Ç.O: Emre senin için öyle klasik bir film  var mı, merak ediyorum.

E.Y: Süreya Sineması’na gitmiştik. “The Matrix”de aklımız başımızdan gitmişti. 19 yaşında falandık ve çok etkilenmiştik.

Ç.O: Nilperi şu anda bir film projesi var mı, bahseder misin?

N.Ş: “Gelincik” diye bir film çektik. Çekimleri yeni bitti. Çok etkileyici bir film, çekimler muhteşem. Yani ben çok beğendim. Senaryoyu ilk okuduğumda bu hikayenin bir parçası olmak istiyorum dedim. Fakat benim karakterimin hikayesi çok fazla işlenmiyor filmde. Bunun dışında bir televizyon dizisi var. Çekimlerine 15 Temmuz gibi başlamayı düşünüyoruz. “Aynen Aynen”in çekimleri var ayrıca.

E.Y: Benim de sana sorularım var aslında Çağatay. 2020’de bir kişisel sergi ve çocuklar için bir proje hazırlıyordun. Pandemi ile birlikte bu çalışmalarına ne oldu?

Ç.O: Nisan’da ben bir kişisel sergi yapacaktım. Çizgi filmler üzerine bir seri. İşleri bitirdik. Sergi hazır durumda. Herhalde her şey yolunda giderse Kasım veya Aralık gibi izleyici karşısına çıkaracağız işlerimizi.

N.P: Sinemaya gitmek, sergi gezmek, tiyatroya gitmek gibi keyif aldığımız aktiviteleri yapamaz olduk. O anlamda biraz tatsız oldu. Umarım kışa doğru her şey daha güzel olur.

 

EN ÇOK OKUNANLAR

Sömestir Tatilinde İstanbul'a Yakın Keşif Rotaları
Sömestir Tatilinde İstanbul'a Yakın Keşif Rotaları

Sömestir Tatilinde İstanbul'a Yakın Keşif Rotaları

9 dakika okunma süresi
2025'in Öne Çıkan 5 Manikür Trendi
2025'in Öne Çıkan 5 Manikür Trendi

2025'in Öne Çıkan 5 Manikür Trendi

3 dakika okunma süresi
Joy Awards 2025 Töreni'nde Türk Yıldızlar
Joy Awards 2025 Töreni'nde Türk Yıldızlar

Joy Awards 2025 Töreni'nde Türk Yıldızlar

1 dakika okunma süresi
İstanbul'un En Yeni Mekanları
İstanbul'un En Yeni Mekanları

İstanbul'un En Yeni Mekanları

37 dakika okunma süresi
Cesur Seçimleri ve Özgün Kimliği ile Ahu Yağtu
Cesur Seçimleri ve Özgün Kimliği ile Ahu Yağtu

Cesur Seçimleri ve Özgün Kimliği ile Ahu Yağtu

20 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Nostaljik Yolculuk: Rüya Büyüktetik ve Ece Tuncel'in Düğün Detayları
Nostaljik Yolculuk: Rüya Büyüktetik ve Ece Tuncel'in Düğün Detayları

Nostaljik Yolculuk: Rüya Büyüktetik ve Ece Tuncel'in Düğün Detayları

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı
Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Hamid Merati-Kashani'den Unutulmaz Parfümlerin Sırrı
Hamid Merati-Kashani'den Unutulmaz Parfümlerin Sırrı

Hamid Merati-Kashani'den Unutulmaz Parfümlerin Sırrı

Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları
Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları

Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları

Dans ve Terapinin Birleşme Noktasında Bir Sanatçı: Ekin Bernay
Dans ve Terapinin Birleşme Noktasında Bir Sanatçı: Ekin Bernay

Dans ve Terapinin Birleşme Noktasında Bir Sanatçı: Ekin Bernay

2024 Yılının En Özel Röportajları
2024 Yılının En Özel Röportajları

2024 Yılının En Özel Röportajları

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu
Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Serpil Şenyüz Kut ile Sıcak ve Samimi Bir Yılbaşı Sofrası
Serpil Şenyüz Kut ile Sıcak ve Samimi Bir Yılbaşı Sofrası

Serpil Şenyüz Kut ile Sıcak ve Samimi Bir Yılbaşı Sofrası

Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri
Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları
Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin
Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"
Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"

Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"