FENDI Casa, Milano Design Week 2025 kapsamında sunduğu yeni koleksiyonuyla estetik dilini rafine bir noktaya taşıyor. Markanın 100. yıl kutlamalarıyla paralel ilerleyen koleksiyon, FENDI'nin tasarım tarihine saygı duruşunda bulunurken aynı zamanda yenilikçi arayışları da odağına alıyor. Geçmişle geleceği aynı çizgide buluşturan bu seçkide, güncellenmiş malzemeler, dokular ve renk paletleri aracılığıyla çağdaş yaşam alanları için yeniden yorumlanan parçalar dikkat çekiyor.
FENDI'nin genç tasarımcıları destekleme vizyonu da bu yılki koleksiyona yön veren başlıklardan biri. Aralık 2024'te Design Miami kapsamında FENDI ile iş birliği yapan Britanyalı tasarımcı Lewis Kemmenoe, Milano'daki FENDI Casa butiğinin hem konsept tasarımını hem de vitrin düzenlemelerini üstlendi. Terziliğe ve deri işçiliğine göndermeler taşıyan bu sahneleme, markanın el işçiliğine dayanan üretim anlayışını mimari bir dille yorumluyor. Via Manzoni ve Via Verdi cepheleri arasında kurulan karşıtlık ise, metalik yüzeylerle doğallığın dengeli birlikteliğini yansıtıyor.
Koleksiyonun öne çıkan parçaları arasında, Ceriani Szostak imzasını taşıyan "Later" koltuk oldukça dikkat çekici. Rasyonalist mimariden esinlenen modüler yapı, sert çerçevelerin içinde yumuşak geçişler ve konforlu bir oturma deneyimi sunuyor. FF Design ekibi tarafından geliştirilen FENDI "Cover" koltuk ise, terzilikten ilhamla giysi gibi dönüştürülebilir bir tasarımı merkezine alıyor. Detaylarda öne çıkan deri kayışlar, FF logolu dokunuşlar ve ikonlaşmış "Pequin" biyeler, parçaya hem sade hem de iddialı bir kimlik yaratmış.
Stefano Gallizioli'nin tasarladığı "Twist" sandalye, zarif kolçak kıvrımıyla adını hak ederken, tamamen deri ya da kumaş kombinasyonlarıyla farklı stillere uyum sağlayabiliyor. Heykelsi tasarımlarıyla tanınan Lee Broom ise, FENDI için hazırladığı "Idol" avizeyle, ışıkla yeniden kurgulanan FF logosuna adeta görsel bir şiir kazandırmış.
Peter Mabeo tarafından tasarlanan "Efo" serisi ise sehpadan komodine ve dolaba uzanıyor. Yuvarlak hatlar ve doğal malzeme seçimleriyle dikkat çeken bu ürün grubunda, FF harflerinin kapak kulpu olarak işlev görmesi, markanın kimliğini mobilya tasarımına entegre eden zarif bir detay.
Koleksiyon, geçmişten aşina olunan ürünlerin de yeniden tasarlanmış versiyonlarını içeriyor. Jonas van Put'un "Lunar" serisi, farklı ölçüler ve işlevlerle genişletilirken, Atelier oï imzalı "Arches" masa ve "Fun Fendi" yatağın başlığı yeni formlarla tekrar ele alındı. Peekaboo çantasından ilham alan "Peekasit" oturma sistemi, artık "Peekasleep" yatağıyla birlikte daha da bütünleşik bir yaşam alanı sunuyor.
Malzeme ve yüzeylerdeki yenilikler, koleksiyona farklı atmosferler kazandırıyor. Siyah, gri ve krom yüzeylerin ağırlıkta olduğu yeni dönem tasarımlar arasında "Ford" masa metalik kaplamayla, "Sigillo" masa ise degrade cam yüzeyiyle öne çıkıyor. "Metropolis" sehpa artık eskitme bronz detaylarla sunulurken, "Bottini" komodin parlak metalik yüzeyiyle yeni bir estetik yorum kazanmış.
Tamamlayıcı ürünler de koleksiyonun zenginliğini artırıyor. Deri kaplamaları ve geleneksel "infilatura" tekniğiyle hazırlanan FENDI "Stitch" sehpalar ile detaylı işçiliğiyle dikkat çeken "Two More" puf ve tabureler; markanın zanaatkârlığa verdiği önemin güçlü birer göstergesi. Toan Nguyen'in tasarladığı "Selbit" dolap ise, üç farklı ahşap türüyle oluşturulan patchwork etkisi sayesinde hem çağdaş hem de zamansız bir karaktere sahip.
FENDI Casa'nın 2025 koleksiyonu, estetikteki istikrarını korurken aynı zamanda deneyselliğe açık bir duruş sergiliyor. Zamana direnen tasarım anlayışı, markanın yüz yıllık mirasına saygı duruşunda bulunurken yeni jenerasyonlara da ilham veriyor.
Fotoğraflar: FENDI