UNICEF TÜRKİYE MİLLİ KOMİTESİ YARDIM MELEĞİ’ ZAFER KOZANOĞLU VE ARZU SABANCI BERRİN ZORLU ÇOCUKLAR İÇİN PROJELERİNİ ANLATTI...

ABONE OL
9 Aralık 2015 Çarşamba 00:00 | Son Güncellenme:
20 dakika okunma süresi
UNICEF TÜRKİYE MİLLİ  KOMİTESİ YARDIM MELEĞİ’ ZAFER KOZANOĞLU VE ARZU SABANCI BERRİN ZORLU ÇOCUKLAR İÇİN PROJELERİNİ ANLATTI...

Sosyal sorumluluk projelerine desteğiyle tanınan Zafer Kozanoğlu birçok yardım derneği ve vakıf çalışmalarından sonra, ‘UNICEF Türkiye Milli Komitesi Yardım Meleği’ unvanını da aldı ve UNICEF için çalışmaya başladı. Yakın dostları Arzu Sabancı ve Berrin Zorlu ile birlikte, çocuklar yararına yeni projeler için kolları sıvayan Zafer Kozanoğlu, “Öncelikli olarak hedefimiz UNICEF’in Türkiye’de yaptığı çalışmalarla ilgili bilinirlik yaratmak, yapılan çalışmaları detaylı olarak toplumun önde gelen cemiyet mensuplarına anlatacak etkinlikler düzenlemek” diyor. Zafer Kozanoğlu’na ‘UNICEF Türkiye Milli Komitesi’nin ilk ‘Yardım Meleği’ olmasını ve projelerini sorduk. 


Siz toplum içerisinde yürüttüğünüz sosyal sorumluluk projeleri ile öne çıkıyorsunuz. Birçok yardım derneğine destek veriyorsunuz, bunlardan bahseder misiniz?
Tabii severek, biliyorsunuz uzun yıllardan beri çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak görev aldım. Bunların içinde çocukların eğitimi, kimsesiz çocukların sosyal sorunları ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, gençler için burs projeleri, eğitim için imkanların oluşması için çalışmalar, alzheimer hasta yakınları ile birebir çalışmalar, çağın bu çok görülen hastalığı ile ilgili toplumu bilinçlendirme çalışmaları vs. Şu anda da Epos 7 Derneği Yönetim Kurulu Başkanlık görevini yürütüyorum ve Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu üyelisi Koruncuk Vakfı mütevelli heyeti üyesi, Yaratıcı Çocuklar Derneği, El Bebek Gül Bebek Derneği üyesiyim.


Türkiye UNICEF’le tanışmanız nasıl oldu? ‘UNICEF Türkiye Milli Komitesi Yardım Meleği‘ oluşumundan bahsedebilir misiniz?
Bu kadar çok dernekle yakın ilişkim olunca, Türkiye UNICEF’in yöneticileri ile yakın ilişkisi olan bir dostum, UNICEF Türkiye’nin çalışmaları konusunda toplumun çok fazla bilgisi olmadığını bu konuda benimle çalışmalarını tavsiye etmiş. Maceramız böyle başladı. Tabii ki UNICEF’i iyi tanıyordum. Birleşmiş Milletler’e bağlı çalışan en büyük bir çocuk kuruluşu olduğunu Dünya çocuklarına yardım ettiğini biliyordum, Türkiye’de neler yaptıklarını ve yapacaklarını öğrendiğimde ben de bu çalışmaların içinde olmak ve çevremi harekete geçirmek istedim. Bildiğiniz gibi toplumsal konularda duyarlılığı yüksek bir insanım. Herkes eşit şartlarda doğmuyor, bazılarımız daha şanslı bazılarımız daha az şanslı oluyor. Ben de insanlarla paylaşım içerisinde olursak daha güzel bir dünyada yaşayacağımıza inanıyorum. O sebeple bir çok çalışmalarım var, bildiğiniz gibi EPOS 7 Derneği’nin başkanlık görevini de yürütüyorum. 


Biraz UNICEF’ten bahseder misiniz?
Herkes gibi ben de UNICEF’in dünyada çocuklar için çalışan en büyük organizasyon olduğunu biliyordum. Ancak benim gözümde UNICEF daha çok Afrikalı çocuklar için çalışan bir organizasyondu. Derken bir arkadaşım vasıtasıyla UNICEF Türkiye Komitesi’nin yöneticisi ile tanıştım ve kendisi bana Türkiye’deki projelerini anlattı. UNICEF’in Türkiye’de yaptığı çalışmaları duyunca çok etkilendim. Ayrıca UNICEF’in Birleşmiş Milletler’den fon almadığını ve tamamen gönüllü bağışlarla çalışmalarını yürüttüğünü duyunca ben de Türkiye’deki projelerine kaynak yaratmak üzere çalışmalar yapmak istediğimi belirttim ve kendilerinden neler yapabileceğim konusunda görüş istedim.


Eminim UNICEF Türkiye Milli Komitesi bu önerinizden çok mutlu olmuştur. Peki bundan sonra neler oldu ? Bize UNICEF Türkiye Milli Komitesi Yardım Meleği ünvanlınızdan bahseder misiniz?
Yapmak istedikleri toplumun önde gelen “kanaat önderleri”ni UNICEF temsilcisi/savunucusu yapmaktı. Amaç, hem bu kişilerin UNICEF’in projeleriyle ilgili farkındalık yaratmaları hem de projeler için kaynak yaratacak etkinlikler düzenlemeleriydi. Aslında bir şekilde UNICEF Türkiye Milli Komitesi’nin sosyal kolu gibi bir oluşum düşünceleri vardı. Birlikte bu ‘oluşumu’ detaylandırdık, geliştirdik. Beni de ‘UNICEF Türkiye Milli Komitesi’nin ilk ‘Yardım Meleği’ olmam konusunda ikna ettiler.

 


UNICEF Türkiye Milli Komitesi Yardım Melekleri kimlerdir ? Neler yaparlar? 
‘Yardım Meleği’ olarak seçilmemden sonra uzun yıllardır beraber çalıştığım ve birçok projeye beraber imza attığımız Arzu Sabancı’ ya ve heyecanını çok beğendiğim Berrin Zorlu’ ya benimle çalışmaları için teklif götürdüm. Onlar da çok etkilendiler ve birlikte çalışmaya başladık. Öncelikli olarak hedefimiz UNICEF’in Türkiye’de yaptığı çalışmalarla ilgili bilinirlik yaratmak, yapılan çalışmaları detaylı olarak toplumun önde gelen cemiyet mensuplarına anlatacak etkinlikler düzenlemek ve tabii bu arada bütün bu çalışmalar için kaynak da gerektiğinden yapacağımız bütün etkinliklerin bir şekilde bağış toplama ayağının da olmasına özen göstereceğiz. Aslında kısaca özetlemek gerekirse UNICEF Türkiye Milli Komitesi ‘Yardım Meleği’ Oluşumu’nun çalışmaları, UNICEF’in Türkiye projeleriyle ilgili bilinirlik yaratmak ve bu projeler için bağış toplayıcı etkinlikler düzenlemektir.


Peki bize kısaca UNICEF’in Türkiye’deki çalışmalarından bahsedebilir misiniz ?
UNICEF Türkiye’de ‘Tarım İşçisi Çocuklar’; ‘Engelli Çocuklar’, ‘Kız Çocuklar’, ‘Suriyeli Mülteci Çocuklar’ için çalışmalarını yürütüyor. UNICEF’in dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en temel amacı çocuk haklarının uygulanmasını desteklemektir. UNICEF, çocukların refahını artırmak, tüm kız ve erkek çocuklarına tam potansiyellerine ulaşma olanağını sunmak için çeşitli ortaklarla birlikte çalışıyor.


UNICEF’in Türkiye’deki bahsettiğiniz çalışmaları çocukların en temel sorunlarını kapsıyor. Örneğin ‘Tarım İşçisi Çocuklar’ın sayısının 400 bin olduğunu duymuştum. UNICEF’in ‘Tarım İşçisi Çocuklar’ için yaptığı çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
Evet dediğiniz gibi 400 bine yakın tarım işçisi çocuk var Türkiye’de. Bu çocuklar mevsimlik işçi olan ailelerinin göçüne eşlik ediyor ve aynı zamanda haftada 40 saatten uzun süreler tarlalarda çalıştırılıyorlar. En temel hakları olan ekonomik sömürüden korunma hakları çiğneniyor, okullarından geri kalıyorlar, sağlık hizmetlerine erişemiyorlar, gelişimlerini destekleyecek olan oyun oynama hakları ellerinden alınmış oluyor. Çalıştırılmalarının en temel nedeni ekonomik… UNICEF’in bu konuda yaptığı çalışmalar 4 başlıktan oluşuyor;  Yoksulluğu gidermek için mali desteği mevsimlik göçebe işçilere ve çocuklarına yönlendirmek üzere savunuculuk yapmak; Sosyal Normları değiştirmek için mevsimlik tarım işçileriyle çalışmak ve mevsimlik işçilerin çocuklarının korunmasını sağlamak; çocukların “Temel Hizmetlere (Sağlık & Eğitim) Erişimini” sağlamak için çocuklara okuldan uzak kaldıkları süre boyunca telafi eğitimleri düzenlemek, başta nüfus kaydı eksikliği gibi diğer hizmetleri  telafi etmek ve çocuklar için tarlaların yakınlarında ‘Çocuk Dostu Alanlar’ yaratmak; iş İlkelerini iyileştirmek için, üretimde çocuk işçiliğini kaldırmak ve tedarik zinciri içinde ‘çocuk işçiliği’ konusunda özel şirketleri duyarlı davranmaya  teşvik etmek olarak özetleyebiliriz. 


Hepimizi üzen bir diğer konu da Suriyeli mülteci çocuklar. UNICEF’in bu konuda neler yaptığından da kısaca bahsedebilir misiniz? 
Tabii ki. Maalesef son yılların en ağır insani krizlerinden birini çok ciddi bir şekilde yaşıyoruz. Ve çocuklar da bu krizin en büyük mağduru. Yaşamları, eğitimleri ve tüm hakları olumsuz yönde etkilenmiş durumda. Sayıları 1 milyonu aştı. UNICEF kamplarda ve kamp dışında (ev sahibi topluluklarda) çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarını karşılamak, eğitim, çocukların korunması, sağlık ve beslenme konularında krizin çocuklar üzerindeki etkisini en aza indirmek amacıyla çalışmalar yapmaktadır. Somut örnekler vermek gerekirse bugüne kadar Geçici Eğitim Merkezi olarak adlandırılan 31 okul (toplamda 36.720 öğrenci kapasiteli) kurulmuş; 2.850 kamp öğretmeni  ‘Acil Durumlarda Sürekli Eğitim’ üzerine eğitim ve 6.500 Suriyeli öğretmen psikososyal destek eğitimi almış; 170.000 çocuğa okul malzemesi dağıtılmış; kamplarda 21 adet kütüphane ve kamplarda ve şehirlerde 96.172 çocuğa fayda sağlayacak 27 Çocuk Dostu Alan kurulmuş; 7.000’den fazla Suriyeli ebeveyne Ebeveynlik Programı ile çocuklarının duygusal sıkıntılarını yönetebilmeleri için beceriler kazandırılmış; 179.000 çocuğa giysi dağıtımı yapılmış; 1.106.935 çocuk, çocuk felcine ve kızamığa karşı aşılanmış; kamp içi ve dışında 1.6 milyon koli yüksek enerjili bisküvi temin edilmiştir.


Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. İlave etmek istediğiniz başka bir şey var mı?
Evet aslında var. UNICEF Türkiye’nin 2 yıldır uyguladığı ‘Çocuk Dostu Şehirler’ girişiminden bahsetmezsek UNICEF’in Türkiye’deki çalışmalarını eksik anlatmış oluruz. ‘Çocuk Dostu Şehirler ‘ girişimi belediyelerle yapılan bir çalışma. Bildiğiniz gibi Türkiye hızla kentleşmektedir. Ve bu sürecin çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilmektedir. Hem çocukların maruz kaldığı sorunlar hem de çözümler, belediyelerin elindedir. UNICEF belediyelerle işbirliği içinde çocuklar için daha yaşanır şehirler yaratmak için çalışıyor. Çocuk Dostu Şehirler, çocuk haklarının saygı gördüğü ve bu hakların belediye politikalarına, programlarına ve bütçelerine yansıdığı yerlerdir. Bugüne kadar 10 belediyeyle ki bunlar İzmir Bornova, Ankara Mamak, Manisa, Adana Yüreğir, Bitlis, Mersin, Giresun, Urfa Eyyübiye, Lüleburgaz ve Erzurum İşpir’dir, bunlarla çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Yeni belediyeler için özellikle kurumsal bağışçıların desteğine ihtiyaç vardır.

 

ARZU SABANCI
Sizin kimsesiz ve yardıma muhtaç çocuklara olan hassasiyetinizi ve girişimlerinizi takdirle takip ediyoruz. Bu konudaki sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Ben MİKADER üyesi olarak, kimsesiz ve muhtaç kelimelerini kullanmamaya özen gösteriyorum. MİKADER Derneği olarak, bugüne kadar çok sayıda çocuk evi ve Sevgi Evleri açarak Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne teslim ettik. Son büyük projemiz ise Çerkezköy’de inşaatı  süren Çocuk Destek Merkezi diye adlandırdığımız Rehabilitasyon Merkezi, burası için kaynak oluşturmaya çalışıyoruz.


UNICEF sizin için ne ifade ediyor? UNICEF ile gerçekleştirilecek projede yer almaya nasıl karar verdiniz? Hangi süreçler karar vermenizde etkili oldu?
Ben de çoğumuz gibi konu çocuk olunca, hele de  yardıma ihtiyacı olan kişi çocuk olunca çok daha duyarlı oluyorum. Bizden, ülkemizdeki ve tüm dünyadaki çocuklara yardım eden büyük kuruluş UNICEF’in yaptığı projelerin duyurulmasına aracı olmamız istediğinde memnuniyetle kabul ettik.


UNICEF ile uluslararası alanda da iş birliğine gidecek misiniz?

UNICEF’in yürüttüğü bir çok proje var, bunlara kişisel olarak elimden geldiğince katkıda bulunmak isterim.


Sizin kimsesiz ve yardıma muhtaç çocuklara olan hassasiyetinizi ve girişimlerinizi takdirle takip ediyoruz. Bu konudaki sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Ben MİKADER üyesi olarak, kimsesiz ve muhtaç kelimelerini kullanmamaya özen gösteriyorum. MİKADER Derneği olarak, bugüne kadar çok sayıda çocuk evi ve Sevgi Evleri açarak Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne teslim ettik. Son büyük projemiz ise Çerkezköy’de inşaatı  süren Çocuk Destek Merkezi diye adlandırdığımız Rehabilitasyon Merkezi, burası için kaynak oluşturmaya çalışıyoruz.

 

 

UNICEF sizin için ne ifade ediyor? UNICEF ile gerçekleştirilecek projede yer almaya nasıl karar verdiniz? Hangi süreçler karar vermenizde etkili oldu?
Ben de çoğumuz gibi konu çocuk olunca, hele de  yardıma ihtiyacı olan kişi çocuk olunca çok daha duyarlı oluyorum. Bizden, ülkemizdeki ve tüm dünyadaki çocuklara yardım eden büyük kuruluş UNICEF’in yaptığı projelerin duyurulmasına aracı olmamız istediğinde memnuniyetle kabul ettik.


UNICEF ile uluslararası alanda da iş birliğine gidecek misiniz?
UNICEF’in yürüttüğü bir çok proje var, bunlara kişisel olarak elimden geldiğince katkıda bulunmak isterim.

 

BERRİN ZORLU
UNICEF projesine nasıl katıldınız?

Bu projeye UNICEF’in ilk yardım meleği Zafer Kozanoğlu’nun teklifiyle dahil oldum. Sokaklarda Suriyeli çocukları dilenirken gördükçe içim parçalanıyordu. Böyle bir projeyle  çocuklara faydamız olacağını bilmek bana büyük bir huzur veriyor ve  heyecanlandırıyor.


Sosyal sorumluluk projelerinde sıkça yer alıyorsunuz. Toplumsal hassasiyetinizi nasıl tanımlarsınız?
Hepimizin birer parçasını oluşturduğumuz toplum için emek harcaması gerektiğine yürekten inanıyorum. Gelecek kuşaklara daha yaşanabilir, daha mutlu bir dünya bırakmak için hepimizin çok çalışması gerekiyor. Maddi ve manevi gönüllülük prensibi ile, değebildiğim tüm toplumsal alanlarda farklı projelerde yer almak bana inanılmaz coşku ve heyecan veriyor.

 

 


Gelecek projeleriniz nelerdir?
Her zaman kendime geleceğe dair yeni hedefler belirlerim. Boş durmaktan hiç hoşlanmam; üretmeye ve paylaşmaya bayılırım. Aile şirketlerindeki sorumluluklarım yanı sıra EPOS Derneği’nde verimli çalışmalarımız gayet başarılı şekilde ilerlemekte. Kendi kişisel gelişimim için de öğrenme aşkıyla önüme çıkan tüm fırsatları değerlendiriyorum. Mitoloji, sanat tarihi, astroloji ve tasavvuf derslerim ve çalışmalarım artarak devam edecek yeni senede inşallah. En çok faydasını gördüklerimi de dostlarımla paylaşmak amacıyla organizasyonlar, seminerler düzenlemeye elimden geldiğince devam edeceğim.


Topluma örnek bir kişilik olarak mesajlarınız nelerdir?
Öncelikle evlatlarımı kendilerine, ailelerine, ülkemize değer katacak bireyler olarak yetiştirmeyi görev bildim. Bu prensibi yalnızca çekirdek ailem için değil; değebildiğim tüm toplumsal alanlar için de benimsedim. Bu paralelde katkıda bulunduğum tüm vakıf ve dernek çalışmaları benim için büyük önem ve değer taşıyor. Bence hepimizin kendi çevremizden başlayarak topluma uzanarak, sorumluluk bilinciyle, gelişime katkı sağlayacak şekilde hareket etmemiz gerekiyor.

EN ÇOK OKUNANLAR

Cupra City Garage 10. Lokasyonuyla İstanbul'da
Cupra City Garage 10. Lokasyonuyla İstanbul'da

Cupra City Garage 10. Lokasyonuyla İstanbul'da

1 dakika okunma süresi
Artkolik ve Sırmaison'un İş Birliğiyle Sanat Etkinlikleri Başlıyor
Artkolik ve Sırmaison'un İş Birliğiyle Sanat Etkinlikleri Başlıyor

Artkolik ve Sırmaison'un İş Birliğiyle Sanat Etkinlikleri Başlıyor

1 dakika okunma süresi
Saffet Emre Tonguç Rehberliğinde Geçmişe Yolculuk
Saffet Emre Tonguç Rehberliğinde Geçmişe Yolculuk

Saffet Emre Tonguç Rehberliğinde Geçmişe Yolculuk

1 dakika okunma süresi
Kesintisiz Mobilite için Yeni Adım
Kesintisiz Mobilite için Yeni Adım

Kesintisiz Mobilite için Yeni Adım

2 dakika okunma süresi
John Galliano Maison Margiela'ya Veda Etti
John Galliano Maison Margiela'ya Veda Etti

John Galliano Maison Margiela'ya Veda Etti

5 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR
GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI
İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK
BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

ASLI PEHLİVANLARIN LÜKSLERİ
ASLI PEHLİVANLARIN LÜKSLERİ

ASLI PEHLİVANLARIN LÜKSLERİ

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI
MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ
GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR
FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN
EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA
EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ
AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN
YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

DELFINA DELETTREZ FENDI İSTANBULDAYDI
DELFINA DELETTREZ FENDI İSTANBULDAYDI

DELFINA DELETTREZ FENDI İSTANBULDAYDI