Minimalizm ve Arte Povera akımlarından beslenen; çelik, demir ve camdan heykeller üreten Osman Dinç'in "Gözlemevi" sergisi Baksı Müzesi'nde 22 Haziran'da açıldı. Çoruh Nehri'nin kıyısında yer alan Anadolu'nun çağdaş sanat duraklarından biri olan Baksı'ya konuk olan Dinç'in sergisinin hikayesi, dört yıl öncesine uzanıyor.
Osman Dinçkök, Hüsamettin Koçan
Hüsamettin Koçan
Dört yıl önce Contemporary Istanbul'da Baksı Müzesi'nin standında konuk olan, müzenin bulunduğu coğrafyadan etkilenen Dinç, Hüsamettin Koçan'ın davetiyle burada sergi yapmaya karar vermiş. Baksı Müzesi'nin yüksekliği, coğrafyaya hakimiyeti, Dinç'te "Rasathane"yi çağrıştırdığı için serginin adı da kelimenin Türkçe karşılığı olan "Gözlemevi" nden geliyor. Açılışta söz alan Hüsamettin Koçan "Gözlemevi" ile ilgili düşüncelerini, "Osman Dinç, önemli bir sanatçı ve önemli bir düşünür. Yalın formlarla derin anlamların peşindedir. Sessizliğin filozofu olarak tanımlayabileceğim Osman'ın sanatı, insanı çok katmanlı çağrışımlarla yüz yüze getiriyor. Baksı Müzesi'nde açtığı 'Gözlemevi' sergisi bu çok anlamlı sessizliğin önemli bir gösterimi" sözleriyle ifade etti.
Sanatçı Osman Dinç ise sergiyle ilgili duygularını, "Sergi için seçilen o 'dağ başı', o yükseklik, benim için bir 'rasathane' gibi. Bu yüzden serginin adı önce 'Rasathane' olsun dedik, ama tercihimizi kelimenin Türkçesi olan 'Gözlemevi'nde karar kıldık. Sonuçta gözlemevi kelimesi daha geniş bir anlama sahip. Etrafımızda, bizi kuşatan tüm çevreye bakmış oluyoruz. Aslında, öteden beri de söylediğim gibi, insan evrende belli bir yerde olsa da bütün evren onun devamı şeklindedir. Yani, evrende her şey, birbirine tamamen bağlı şekilde gelişiyor. Bu açıdan 'Gözlemevi'nin içinde yer almış olmak, benim için çok önemli bir olay. Umarım izleyiciler de sergiyi gezerken aynı hislere kapılır ve kendilerini 'Gözlemevi'nin içinde hissederler" cümleleriyle anlattı.