Kasım 2022'de Gezilebilecek Sergiler

Kasım ayını sanatla iç içe geçirmek isteyenler için gezilebilecek sergiler.

YAZAR: Çisem Danacı
28 Ekim 2022 Cuma 12:33 | Son Güncellenme:
17 dakika okunma süresi

7. Artweeks@Akaretler

(Akaretler Sıraevler, 2-13 Kasım)

İstanbul'un kent, yaşam ve kültür-sanat destinasyonlarından olan olan Artweeks@Akaretler, 7. edisyonu ile Bilgili Holding ev sahipliğinde Akaretler Sıraevler'de gerçekleşiyor. Bilgili Sanat ve Sabiha Kurtulmuş'un organize ettiği, farklı disiplinlerden pek çok özgün ve yeni eserlerin sunulacağı bu yeni edisyona 24 çağdaş sanat galerisi katılıyor. Galeriler arasında Ambiedexter, Anna Laudel, Arton, Bosfor, Büyükdere 35, Difo, Doğançay Müzesi, Ferda Art Platform, Galeri 77, Galeri Nev, Krank, Labirent, Martch, Merkur, Mine Sanat Galerisi, Mixer, Onearc, Öktem Aykut, Pi Artworks, Pilevneli, Sanatorium, The Empire Project, The Pill, Versus ve X-ist'in yer aldığı etkinlikte koleksiyoner sergileri ve bağımsız sanatçıların eşsiz eserleri de ziyaretçilerle buluşuyor.


Gönül Nuhoğlu'nun "SEV, KORU, DÖNÜŞTÜR" Sanat Üçlemesi

Mekanlar, fikirler ve bunları temsil eden kimlikler arasındaki ilişkileri irdeleyen ve yapı çözümünü yapan mekana özel enstalasyonlar üzerinde çalışan Sanatçı Gönül Nuhoğlu'nun Artweeks@Akaretler'in yedinci edisyonuna özel, Yves Rocher çalışanlarından ve müşterilerinden toplanan geri dönüştürülebilir veya geri dönüştürülmüş atık ambalajlar ile hayata geçirdiği "SEV, KORU, DÖNÜŞTÜR" sanat üçlemesi farkındalığı tetiklemek amacıyla Akaretler Meydan'da hayat buluyor.


17. İstanbul Bienali

(Çeşitli mekanlar, 20 Kasım'a kadar)

1987 yılından bu yana İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Bienali, 17. edisyonuyla bir kez daha İstanbul'u güncel sanatın buluşma noktası haline getirmeye hazırlanıyor. Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh küratörlüğünde gerçekleşen 2022 yılı İstanbul Bienali'nde sanatçı, düşünür, yazar, şair, araştırmacı, mimar, radyo programcısı, balıkçı, aktivist, stand-up komedyeni, şef, etnomüzikolog, ornitolog, deniz bilimci, kukla ustası, müzisyen ve daha pek çok başka alandan 500'ün üzerinde katılımcı, yerel topluluklarla bireysel veya kolektif çalışmalar yürüterek katkı sunacak. 50'nin üzerinde mekana yayılan bienal, Beyoğlu, Kadıköy, Fatih ve Zeytinburnu'nda yer alan 12 sergi mekanının yanı sıra, şehrin dört bir yanında sayıları 50'yi aşan kitapçı, sahaf, hastane, huzurevi, kafe, metro durakları ve bir radyo istasyonunda izleyiciyle buluşacak. Ana mekanlar arasında Pera Müzesi, Performistanbul Canlı Sanat Araştırma Alanı (PCSAA), Merkez Rum Kız Lisesi, SAHA Studio, Büyükdere 35, Yaklaşım Tüneli, Müze Gazhane, arthereistanbul, Barın Han, The Çinili Hamam, Küçük Mustafa Paşa Hamamı ve Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi yer alıyor. 17. İstanbul Bienali 17 Eylül-20 Kasım günleri arasında ücretsiz olarak gezilebilir.


Adnan Çoker, "Karşıt Işık", 2022

Adnan Çoker'in "Benim Siyahım" Sergisi

(MERKUR Galeri, 3 Aralık'a kadar)

22 Ağustos günü 95 yaşında hayatını kaybeden Türk sanatının değerli ismi Prof. Dr. Adnan Çoker'in "Benim Siyahım" adını verdiği sergisi, 20 Ekim 2022 tarihinde, sanatçının doğum gününde açıldı. Sergide yer alan 13 adet eser, Adnan Çoker'in retrospektifinden seçilen formları ve "Malevich ile Leonardo Da Vinci'ye Saygı ile Adnan Çoker Otoportresi"ni içeren, yeni düşünüp oluşturduğu son kompozisyonu "Saygı" da yer alıyor. Türkiye'nin ilk sanat fonu olarak kurulan Azimut Portföy'ün desteğiyle açılan Adnan Çoker'in "Benim Siyahım" sergisi, 3 Aralık 2022 tarihine kadar MERKUR Galeri'de izlenebilir.


Agnes Denes'in "Yaşayan Piramit"i

(Sakıp Sabancı Müzesi, 29 Ocak 2023'e kadar)

New York'ta yaşayan Macar asıllı sanatçı Agnes Denes, sanat pratiğinde ilham vermek ve insanları eyleme teşvik etmenin yanı sıra düşünmeyi, toplumsal kaygılara dikkat çekme çağrısında bulunmayı, "yaşamın her kesiminden insanı" sanatına dahil etmeyi amaçlıyor. 1960'lardan itibaren ekolojik kaygıları odağına alarak kavramsal-çevresel sanat yapan Denes'in insanlığın en acil sorunlarıyla olan "iyi niyetli" ilişkisi ekolojiye olan bağlılığında örnekleniyor. Felsefi bir yaklaşımla hakikati göstermeye çalışan, öte yandan "erdem" ve "iyilik" kavramlarını topluma yaymaya çalışan Agnes Denes'in eserleri; MoMa, Metropolitan Sanat Müzesi, Whitney Amerikan Sanatı Müzesi, Chicago Sanat Enstitüsü, San Francisco Modern Sanat Müzesi, Paris Pompidou gibi dünya çapında birçok kurumun koleksiyonunda yer alıyor. Yaşayan en önemli ekofeminist sanatçılardan Agnes Denes'in mekana özgü eseri "Yaşayan Piramit", 13 Eylül 2022 – 29 Ocak 2023 tarihlerinde Sakıp Sabancı Müzesi'nde (SSM) görülebilir.


Ahmet Doğu İpek'in "Başımızda Siyahtan Bir Hale" Sergisi

(Arter, 29 Ocak 2023'e kadar)

İsmini, Edip Cansever'in "Tragedyalar III"[1964]şiirinin bir dizesinden ödünç alan "Başımızda Siyahtan Bir Hale", Ahmet Doğu İpek'in 2020–2022 yılları arasında farklı mecraları kullanarak bu sergi bağlamında ürettiği eserleri bir araya getiriyor. Kum fırtınası, yanardağ patlaması, heyelan ve güneş tutulması gibi doğa olaylarından yola çıkan resimler, çizimler, yerleştirmeler ve video eserler, insan ölçeğini aşan görkemli varoluşlarıyla hem büyüleyici hem de ürkütücü bir nitelik üstlenen bu fenomenleri soyut bir dille yorumluyor. Sergi, merkezine aldığı fenomenlerin dehşet verici görkemi karşısında yapılacak tek şeyin görünenin seyrine dalmak olduğuna işaret ediyor. Zaman, boşluk, entropi, yaşam, hareket, döngüsellik, ölüm ve çözülme gibi kavramları çağrıştıran bu sahnelerin bir araya getirdiği unsurların hafifliğine ve uçuculuğuna rağmen ortaya çıkan ağırlık ve kaçınılmazlık hissi, yaşadığımız dönemin makro ve mikro olgularının yarattığı iklimi soyutlayarak sergi mekanına taşıyor.


Ali Şentürk'ün "Basitleştirilmiş Ağır Yükler" Sergisi

(Galeri Siyah Beyaz, 4 Kasım – 3 Aralık)

Ali Şentürk, "Basitleştirilmiş Ağır Yükler" isimli sergisinde, yaşam içinde yüklendiğimiz / bize yüklenen ağır yüklerin ifadesini arıyor. Sanatçı, yaklaşık 3 yıllık kişisel bir sürecin sonucunda ortaya çıkan bu işleri, bir hissin denemesi olarak tanımlıyor ve halen devam eden bu sürece izleyiciyi ortak ediyor. Bu ağır yüklerin ne zaman ve nasıl basitleştirildiği ise başka bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Ali Şentürk'ün "Basitleştirilmiş Ağır Yükler" sergisi, 4 Kasım – 3 Aralık 2022 tarihlerinde Ankara'daki Galeri Siyah Beyaz'da izleyiciyle buluşuyor.


Annette Louise Solakoğlu'nun "İstanbul'a Reverans" Sergisi

(Şule Gazioğlu Art & Design Galeri, 20 Kasım'a kadar)

Fotoğraf sanatçısı ve film yönetmeni Annette Louise Solakoğlu, küratörlüğünü Şule Gazioğlu'nun gerçekleştirdiği 'İstanbul'a Reverans' sergisinde, şehrin sokaklarında gezinerek İstanbul'un mimari güzelliğini ve insan dokusunu lensiyle yakalarken, şehrin barındırdığı çeşitliliği bazen göz alıcı ve kentsel, bazense nostaljik ve tarihi yönüyle gözler önüne seriyor. İsveçli-Alman sanatçının İstanbul'un mimarisi ve günlük yaşamı temasıyla, son 15 yılda çalıştığı siyah-beyaz fotoğraflarından oluşan "İstanbul'a Reverans" sergisi, 20 Kasım'a kadar Şule Gazioğlu Art & Design Galeri'de görülebilir.


Antti Laitinen'in "Coalescing with Nature" Sergisi

(Zarastro Art, 31 Mart 2023'e kadar)

Güncel sanatın tüm yönlerini kapsamak hedefiyle, çeşitli ülkelerden, farklı disiplinlerden seçkin sanatçıların fiziki ve dijital üretilen işlerini göstermek üzere geçtiğimiz mayıs ayında yola çıkan dijital sanat platformu Zarastro Art, yeni sezonu Finlandiyalı ünlü sanatçı Antti Laitinen'in "Coalescing with Nature" isimli sergisi ile açıyor. Çevrimiçi olarak görülebilen sergisi, Laitinen'in mekana özgü kavramsal ve performatif pratiğini yansıtan toplam 14 fotoğraf, video ve heykelden oluşuyor. Sanatçı, doğadan topladığı unsurları yoğun el emeği harcayarak önce parçalıyor, sonra yeniden bir araya getiriyor ya da yeni formlar oluşturuyor. Sunulan çarpıcı eserlerin sanatçı tarafından yaratıldığı ya da doğal bir olay sonucu oluştuğu ilk bakışta fark edilemiyor. Antti Laitinen'in "Coalescing with Nature" sergisi, 31 Mart 2023'e kadar zarastro.art internet sitesinde görülebilir.


Ata Doğruel'in "Işık Kaynağı" Performansı

(Odunpazarı Modern Müze (OMM), 7 Kasım – 17 Aralık)

Performistanbul iş birliğiyle ve Simge Burhanoğlu küratörlüğünde performans sanatçısı Ata Doğruel'in 40 gün / 960 saat aralıksız gerçekleştireceği, "Işık Kaynağı" performansı sanatseverlerle buluşuyor. Performans süresince müze içerisinde belirlenen karanlık bir odada 40 gün / 960 saat boyunca aralıksız kalacak sanatçının tek ışık kaynağı içeriye mum getiren ziyaretçiler olacak. Oda sadece ziyaretçi orada kaldığı sürece aydınlanacak ve sanatçı, mum getiren her bir katılımcının fotoğrafını çekerek süreci dokümante edecek. Bu sayede performansın bir parçası haline gelen katılımcılar bu deneyimi adeta sanatçının gözleri rolünü üstlenerek yaşayacaklar. "Işık Kaynağı" bu yönüyle aynı zamanda insanların birbirlerine duydukları ihtiyaca dair performatif bir yorum sunuyor. Hayatın gerçekliği ile sanatın sınırlarının kesiştiği 40 günlük süreçte Doğruel, toplumsal yaşam ve sosyal ilişkilerin yanı sıra bedensel, ruhsal ve zihinsel sınırlar ve değişimler üzerine gözlem yapma fırsatı sunarken, sanatçı/seyirci ayrımının belirsizleştiği bir ortamda katılımcıları da bu sürece dahil ediyor. Performans sanatçısı Ata Doğruel'in 40 yaşına gireceği 2031 senesine kadar birbirinden farklı 40 günlük performanslar gerçekleştirme fikriyle yola çıktığı '40' serisinin ilk performansı "Işık Kaynağı", 7 Kasım-18 Aralık 2022 tarihlerinde Odunpazarı Modern Müze'de (OMM).


Aydın Berk Bilgin'in "Photon-Narrans" Sergisi

(x-ist, 17 Kasım – 17 Aralık)

Aydın Berk Bilgin'in maddenin halleri üzerine çalıştığı ama özelinde onların en maharetlisi saydığı "ışığa" olan tutkunluğunu dışa vurduğu ikinci kişisel sergisi "Photon-Narrans"; ışığın uzayda aldığı yola, yüzeyde bıraktığı ize, maddeye dokunuşuna övgü niteliğinde. Zaman ve mekanın tekleştiği bir evren tahayyülünü göze görünür şekilde ortaya koyan sanatçının işlerinde artık var olmayanlar, henüz var olmamışlara ışık sözcükleriyle, fotoğrafik yüzeyden sesleniyor. Aydın Berk Bilgin'in ikinci kişisel sergisi "Photon-Narrans", 17 Kasım – 17 Aralık 2022 tarihlerinde x-ist'te görülebilir.


Mehtap Baydu, "Sen Söylemezsen Ben Söylemem (I Won't Tell If You Won't), 2017

"Ben Kimse. Sen de mi Kimse?" Sergisi

(Meşher, 12 Şubat 2023'e kadar)

Antik Yunan mitolojisindeki Ekho ve Narkissos'un karşılıksız aşk hikayesinden hareketle kurgulanan "Ben Kimse. Sen de mi Kimse?" sergisi; yansıma, yankılanma, başkalaşma temalarını günümüzün sanatsal ve toplumsal dinamiklerinin ışığında yorumluyor. Küratörlüğünü Selen Ansen'in üstlendiği sergi, yurt içi ve yurt dışından toplam 44 sanatçının 120'ye yakın eserine ev sahipliği yapıyor. Ödünç alınan eserlerin yanı sıra, Vehbi Koç Vakfı desteğiyle bu sergi bağlamında çeşitli mecralarda üretilen yapıtlar da yer alıyor. "Ben Kimse. Sen de mi Kimse?" karma sergisi, 14 Eylül 2022 – 12 Şubat 2023 tarihlerinde görülebilir.


"Bill Fontana: İo'nun Yeni Sesi"

(Arter, 4 Aralık'a kadar)

Arter'in "Sesli Dizi" serisi kapsamında Melih Fereli küratörlüğündeki beşinci sergisinde, kurumun Bill Fontana'ya özel sipariş ettiği "İo'nun Yeni Sesi" isimli ses/video yerleştirmesinin dünya prömiyeri gerçekleşiyor. Fontana'nın İstanbul Boğazı'nın çeşitli noktalarında ve Şerefiye (Theodosius) Sarnıcı ile Yerebatan (Bazilika) Sarnıcı'nda gerçekleştirdiği video ve ses kayıtlarını temel alan "İo'nun Yeni Sesi", sanatçının Türkiye'deki ilk kişisel sergisi olma özelliği de taşıyor. İzleyicinin zaman ve mekan algısını kuşatan bu etkileyici eser, serginin yapımı ve yapıtın Arter Koleksiyonu'na dahil edilmesi süreciyle ilgili finansman ihtiyacının tümünü karşılayan Grundig'in katkılarıyla, Arter'in performans salonlarından Karbon'da izleyiciyle buluşuyor.


Ara Güler, "Salih Tozan, Orhan Kemal, Muzaffer Buyrukçu, Mücap Ofluoğlu, Samim Kocagöz ve Hüsamettin Bozok"

"Bir Avuç Güzel İnsan" Sergisi

(Ara Güler Müzesi, 18 Kasım'dan itibaren)

Ara Güler arşivinden edebiyatçı portreleri sergisi "Bir Avuç Güzel İnsan", 18 Kasım'da Ara Güler Müzesi'nde ziyarete açılıyor. Ara Güler'in erken yaşlarda başlayan edebiyat merakından yola çıkarak fotoğraflamaya başladığı Türkiye ve dünyanın önde gelen edebi figürlerine ait portreleri içeren sergi, aynı zamanda Ara Güler'in edebiyatçılarla kurduğu dostluklara da ışık tutuyor. Güler zaman içinde bu insanların yalnız fotoğraflarını çekmekle kalmaz, aynı zamanda onlarla dost da olur. Sabahattin Eyüboğlu'nun Bronz Apartmanı'ndaki dairesinde, Fikret Adil'in evinde, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Narmanlı Han'daki atölyesinde, Yeditepe dergisinin Cağaloğlu'ndaki idarehanesinde, Samim Kocagöz'ün İzmir'deki evinde dostlarıyla bir araya gelerek bu buluşmaları ölümsüzleştirir. Ara Güler, gittiği ülkelerde de edebiyatçıların kapısını çalar ve onların portrelerini çeker; James Baldwin, Arthur Miller, Antonio Tabucchi, John Updike, Philip Roth, Alberto Manguel ve daha nicelerini "kurdukları dünyanın içinde" izleyiciye gösterir.


"Bir Kelebeğin Kasırgası" Sergisi

(Loft Art, 20 Kasım'a kadar)

"Bir Kelebeğin Kasırgası", izleyicileri, kelebek etkisini bir bakış açısı şeklinde ele alarak hayatta her şeyin birbiri ile bağlantılı birer örüntü içinde olduğunu ve küçük bir değişimin, birbiri ile bağlantılı olmayan başka bir şey üzerinde büyük değişikliklere neden olduğu algısı üzerine düşündürmeyi hedefliyor. Sergide Akın Güreş, Aslı İrhan, Burak Ayazoğlu, Burak Dağ, Bora Aşık, Ece Kibaroğlu, Elif Fırat, Engin Konuklu, İpek Yücesoy, Murat Kosif, Oğuz Gököz, Özgün Şahin, Tansu Köse, Yağmur Uyanık ve Yılmaz Bulut olmak üzere 15 bağımsız sanatçının tuval, heykel, enstalasyon ve video çalışmaları yer alıyor. Şimdiye dek üç farklı sergide 30 sanatçının 109 eserini sergilediği Loft Art, dördüncü sergisi "Bir Kelebeğin Kasırgası" ile 20 Kasım'a kadar İstanbul Beşiktaş Nisbetiye On'daki mekanında sanatseverleri ağırlıyor.


Can Küçük ve Cem Örgen'in "Girilmez" Sergisi

(İMALAT-HANE, 10 Aralık'a kadar)

Can Küçük ve Cem Örgen'in yeni üretimlerinden oluşan "Girilmez (No Entry)", İMALAT-HANE'nin konumu itibariyle tanıklık ettiği üretim ağında bir eşik oluşturuyor. Sergide, "Girilmez" uyarısının dikkati keskinleştiren, herkesçe okunaklı, kişiler ve mekanlar arası ayrım belirten değerinin mekanik, biyolojik, sosyal ve gündelik karşılıklarına odaklanıyorlar. Küçük ve Örgen, bu uyarının arkasına geçildiğinde görülmesinin uygun olmadığı, iş güvenliği sınırlarının dışında kalan, kritik bilgilerin açığa çıktığı alanların fiziksel, duygusal ve ahlaki katmanlarını inceliyorlar. Can Küçük ve Cem Örgen'in "Girilmez (No Entry)" sergisi, 10 Eylül-10 Aralık arasında İMALAT-HANE'de ziyaret edilebilir.


Murat Ateşli, "Life", 2022

"E-C-O-E-X-I-S-T" Sergisi

(The Letter Art Gallery, Cleantech Hub, 3 Aralık'a kadar)

Temiz teknoloji merkezi Cleantech Hub ev sahipliğinde ve sponsorluğunda gerçekleştirdiği "E-C-O-E-X-I-S-T" sergisi, farklı nesillerden 13 sanatçının; insanın diğer canlılarla birlikte varoluşuna ve ilişkilerine dair imgelemlerine ve yüzleşmeler içeren çalışmalarına odaklanıyor. 21. yüzyıl çevrebilimciler tarafından doğayı restore etme çağı olarak değerlendiriliyor. Çevre sorunlarının fiziksel ve psikososyal sağlık üzerindeki tehdidi literatürde eko-kaygı olarak yerini almıştır. Gelecek vizyonunun değiştiği, yeni dünyanın belirdiği bu eşikte insan sadece doğayla beraber var olabileceğini tekrar hatırlıyor. Sergi, ismini birlikte varoluş (coexistence) kavramından ve canlılarla çevreleri arasındaki yaşamsal ilişkileri inceleyen ekolojiden alıyor. Sergiye katılan sanatçılar; Ali Kanal, Başak Özkutlu, Berkanfo, Borga Kantürk, Ceylan Eşit, Emirkan Cörüt, Gizem Güler, Gizem Hız, Hazal Arol, Kaybid, Mehmet Dere, Murat Ateşli ve Talha Demiral. The Letter Art Gallery, farklı sanatçıların doğayla birlikte varoluşa dair çalışmalarını "E-C-O-E-X-I-S-T" sergisi kapsamında, 3 Aralık'a kadar İzmir'de Cleantech Hub'ta sunuyor.


Çiğdem Yıldırım

"EKAV-ARTIST New Generation 7: dön,üşü'm | transformation" Sergisi

(Ekavart Gallery, 22 Kasım 2022 – 22 Ocak 2023)

EKAV / Eğitim Kültür ve Araştırma Vakfı, kuruluşunun 31. yılında, üniversitelerin Güzel Sanatlar bölümlerinde okuyan ve farklı disiplinlerde başarı gösteren öğrencilere burslar vererek Türkiye'deki sanat eğitimine destek olmaya devam ediyor. Bu yıl yedincisi düzenlenen "EKAV-ARTIST New Generation 7" sergisini "dön,üşü'm | transformation" ismi altında genç sanatçıları bir araya getirerek sanatseverlerin beğenisine sunuyor. 19 yeni nesil sanatçının yapıtlarından oluşan serginin küratörlüğünü bu yıl Haydar Akdağ üstleniyor. Serginin ismi olan "dön,üşü'm | transformation", düş kurma ve düşleyerek dönüşüm eylemini sanatçının yaratım dünyası zemininde uygarlık, düş ve mitoloji tarihi ile deneyimliyor. Geçmiş ve gelecek arasında muğlak zamanı, mutlak mekanda sorgulayan farklı disiplinlerden genç sanatçıların yaklaşımı yeni bir 'gen' yaratımının başlangıcı olarak görülüyor. Sergide yer alan sanatçılar; Aybike Keskin, Ceyhun Topçu, Çiğdem Yıldırım, Dilara Mataracı, Doruk Paksoy, Durmuş Bahar, Elara Esmer, Emrah Önal, Ferhad Salman, Funda Alkan, Handan Akarsu, Melike Kılıç, Mert Çıkılmazkaya, Muzaffer Tuncer, Özge Kahraman, Özge Tan, Sesil Beatris Kalaycıyan, Sevda Alat ve Şerife Gül Çakmak.


Ekin Bernay'ın "Kalp" Sergisi

(Siyah Beyaz Maslak, Performistanbul, 22 Kasım'a kadar)

Ekin Bernay'ın Performistanbul ve Siyah Beyaz iş birliğiyle gerçekleşen "Kalp" isimli sergisi, sanatçının performanslarından geriye kalanlara, kalpten geriye kalanlar olarak bakmaya davet ediyor. "Kalp", Ekin Bernay'ın geçmiş performanslarına kapsamlı bir bakış imkanı sunuyor. Sergi kapsamında sanatçının 2016'da gerçekleşen ilk performansı olan "Annem ile Ben"in ses yerleştirmesini plaktan dinlemek, 2018'de gerçekleşen "Ne İstiyorsun?" performansında toplanan 900'ün üzerindeki mektubu bir kitaptan okumak ya da Londra'da V&A Müzesi'nde gerçekleşen "Atlas" isimli performansında kullandığı malzemeleri deneyimlemek mümkün oluyor. Sanatçı, ziyaretçileri, kalbi temsilen yumruklarının kalıbını alçı ile almaya çağırarak, kalplerine bakmaya davet ediyor. Performans, 222 kalıba ulaşıldığı zaman sona erecek. Simge Burhanoğlu'nun küratörlüğünü üstlendiği, Ekin Bernay'ın "Kalp" sergisi, 21 Eylül-22 Kasım günlerinde Siyah Beyaz Maslak'ta izleyiciyle buluşuyor.


Emir Erkaya'nın "Büyücü Eve Geliyor" Sergisi

(Pilot Galeri, 4 Kasım – 17 Aralık)

Erkaya'nın kendine özgü üslubuyla dramatik bir çizgide hikayeleştirdiği resimleri, içinde yaşadığı topluma sosyolojik incelemeler ve psiko-analizler gerçekleştirerek bireyi, cinselliği, tarihi ve medeniyeti konu ediyor. Resimlerinde queer, yaşlı cüce ve evsiz karakterler, kısaca öteki olmaya zorlananlar sıkça görülüyor. Sergideki işler bir araya geldiklerinde, kimi zaman queer, kimi zaman okült ve gizemli bir dil ortaya çıkıyor. Cadı ateşin yaktığı kazıkta yanarken, büyücü mum ışığıyla aydınlatılmış bir ev sahnesinde beliriyor. Resimlerdeki kadınlar, erkeklerin bir sonraki hamlesini beklerken, erkekler ve kadınlar çıplak ve giyinik olarak yer değiştiriyor. Emir Erkaya'nın "Büyücü Eve Geliyor" sergisi, 4 Kasım-17 Aralık günlerinde Pilot Galeri'de ziyaret edilebilir.


Ergin İnan'ın "Ben, Ergin İnan" Sergisi

(EArt Galeri, 17 Kasım – 25 Aralık)

Türk çağdaş resim sanatının önemli isimlerinden biri olan Ergin İnan, 80. yaş gününü bir sergiyle kutluyor. "Ben, Ergin İnan" adlı solo sergisi ile usta sanatçı kendinden yola çıkarak evrenin varoluşuna uzanan bir süreci izleyiciye yansıtacak. Fatma Batukan Belge'nin küratörlüğünü üstlendiği sergi, EArt Galeri ev sahipliğinde 17 Kasım'da kapılarını açacak ve 25 Aralık'a kadar sürecek.


Feyzan Alasya'nın "Gündüz Düşü" Sergisi

(Galeri Diani, 5-26 Kasım)

"Feyzan Alasya"nın "Gündüz Düşü (Daydream)" sergisi, gerçeklerin şiirsel bir dille yansıtıldığı resimlerinde Valery'nin dizlerindeki hüznün, acının ve haykırışın evrenselliğini bir kez daha seyirciye duyuruyor. Alasya'nın yapıtlarının yaratım süreci, Tahsin Yücel'in bir çözümleme yönteminden söz ederken belirttiği gibi "bir kendi ken­dini dinleme, kendi kendisiyle coşma alışkısı değil, öncelikle 'başkası'nı anlama, 'başkası'nı anlamanın nesnel koşullarını oluşturma çabasıdır". Ve belki bu nedenle insanlığın yaşamı anlamlandırma isteğinin bir ürünü olan mitoloji, mitolojik figürler resmin izleğini oluşturmakta. Ressam Feyzan Alasya'nın "Gündüz Düşü" sergisi, 5-26 Kasım'da Galeri Diani'de gerçekleşiyor.


"Foodprint[Gıda İzinin Peşinden]: Akdeniz Beslenmesine Yeni Bir Bakış" Fotoğraf Sergisi

(Salt Beyoğlu, 4 Aralık'a kadar)

Farklı mecralardaki üretimleri bir araya getiren "Foodprint[ Gıda İzinin Peşinden]: Akdeniz Beslenmesine Yeni Bir Bakış" sergisi, altı fotoğraf sanatçısının tasarruf, yaratıcılık, paylaşım ve mevsimsellik kavramları etrafında bu asırlık yemek geleneğini canlandıran çalışmalarını temel alıyor. Eşsiz nitelikleri dolayısıyla UNESCO tarafından "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" olarak kabul edilen Akdeniz beslenmesi; çoğunlukla sebze, tahıl, fındık, baklagil ve meyve gibi bitkisel gıdalardan oluşuyor. Yoksulluktan doğan bu beslenme biçimi aynı zamanda biyoçeşitlilik kaybı, gıda israfı ve iklim değişikliği gibi kritik önem taşıyan bazı meselelere yönelik de çözüm önerileri sunuyor. Anemon Productions ve Goethe-Institut iş birliğiyle düzenlenen "Foodprint[ Gıda İzinin Peşinden]: Akdeniz Beslenmesine Yeni Bir Bakış" fotoğraf sergisi, 4 Aralık'a kadar Salt Beyoğlu'nda görülebilir.


"Grand Art": Şirin Melek, Elif Fırat ve Fatih Yalın Sergisi

(Grand Hyatt İstanbul, Ocak ayına kadar)

Bugüne kadar pek çok sanatçının eserlerinin sergilendiği Grand Hyatt İstanbul, "Grand Art" kapsamında Kasım ve Aralık ayı boyunca Şirin Melek, Elif Fırat ve Fatih Yalın'ın eserlerine ev sahipliği yapıyor. Şirin Melek'in sergide yer alan eserlerinde bir çingene rutini olarak göç, kurşun dökme ritüeli, büyü, akıllı telefonlarla olan güncel ilişkimiz, yasal ve yasal olmayan uyuşturucu metaforları, kumar ritüeli ile sanatçının hapsedilmiş boyalarının alegorik anlatımı dikkat çekiyor. Herkesin yaşadığı içsel durumları seyirciye daha iyi aktarmak için cinsiyetsiz figürler kullanan Elif Fırat, ruhsal çatışmalarında içinde daha fazla oluşan doğayla bir olma arzusuyla hareket ediyor, kendi içindeki şifalanmanın yolunu buluyor. "Parametrik" olarak isimlendirdiği serisinde Fatih Yalın, "Peki ya elimizde, tek geometrik form ve ışık olsaydı?" diyerek yola çıkıyor. Işığın yönüne, gücüne göre değişen etkiyi kullanan Yalın, bunu bir çeşit ışık gölge oyunu olarak tanımlıyor.


Guido Casaretto'nun "Denk olmayan tabaklarda gravitonu aramak" Sergisi

(İMALAT-HANE, 10 Aralık'a kadar)

Guido Casaretto'nun "Denk olmayan tabaklarda gravitonu aramak (Looking for the graviton in uneven plates)" adlı sergisi kapsamında gösterilen çalışmalarının çoğu Türkiye'de ilk defa izleyici karşısına çıkıyor. Eserlerinde sıklıkla tekrarlama ve kopyalama eylemlerine rastladığımız sanatçının yeni sergisi, yıldızları üreten astronomik dinamikleri, yeryüzü şekillerini doğuran jeodinamik süreçleri, zanaatkarın atölyesi ve sanatçının işliğiyle bir arada düşünmeyi mümkün kılıyor. Coğrafi, kültürel ögelerin nasıl transfer edilebileceği konusunda sistemler üzerine kafa yoran ve çok kültürlü yaşamının izlerine üretimlerinde rastlayabileceğimiz Casaretto'nun eserlerine beton, deri, toprak ve epoksi gibi birçok malzeme araç olabiliyor. Doğayı algılama ve dijital araçlarla yeniden üretme biçimlerini ele alan Casaretto, duyum olgusuna odaklanıyor. Elektronik bilgi, çeşitli malzemeler ve sanat tarihi referanslarıyla meşgul olan eserleri, sanat tarihi kavramı içinde malzemenin fiziksel kalitesi ve algı türleri açısından farklı duyumları örtüştürüyor. Guido Casaretto'nun "Denk olmayan tabaklarda gravitonu aramak (Looking for the graviton in uneven plates)" sergisi, 10 Eylül-10 Aralık arasında İMALAT-HANE'de seyirciyle buluşuyor.


Gülfem Kessler'in "Var ve Yok" Sergisi

(BE Contemporary Urla, 22 Kasım'a kadar)

BE Contemporary'de izleyiciyle buluşan Gülfem Kessler'in "Var ve Yok" sergisi; var olma ve yok olma arasında salınan, birbiriyle ilişkilenen ve birbirinden kopan eserlerin oluşturduğu bir anlatı sunuyor. Sanatçının pandemi döneminde oluşturduğu eserlerden oluşan sergiyi, 22 Kasım'a kadar Urla'da ziyaret edebilirsiniz.


Hüseyin Çağlayan'ın "Souffleur" Sergisi

(Sakıp Sabancı Müzesi, 8 Ocak 2023'e kadar)

Hüseyin Çağlayan'ın "Souffleur" başlıklı sergisi, yeni medya aracılığıyla beden ve modern antropolojiye odaklanan; üç eser serisi ve bir video enstalasyondan oluşuyor. Sergide yer alan üç eser serisi; popüler kültürde sıkça rastlanan ve eleştirilen "özenme" kavramından esinlenen "Pre-tension (Özenme)"; günden güne artan "dijital soyutlanmayı" protesto eden "Fake Celebrations (Sahte Kutlamalar)" ve tarihte Batı tarafından sömürgeleştirilmiş etnik grupların dans ve bedensel hareketlerini konu alan "Post-Colonial Body'yi (Sömürgecilik Sonrası Beden)" başlıkları altında temsil ediliyor. Sanatçıya göre enstalasyonlarda yer alan her obje, bahsedilen konularda boşlukları doldurarak "suflör" görevi görüyor. Sergide yer alan ve Hüseyin Çağlayan'ın tasarlayıp yönettiği "Gravity Fatigue (Yerçekimi Yorgunluğu)" adlı performansın filmi ise sanatçının ilgi alanları olan kimlik, bedensizlik, göç ve metamorfoz gibi birçok konuyu içeriyor. Bir hikaye anlatıcısı gibi çalışan Hüseyin Çağlayan'ın "Souffleur" sergisi, 16 Eylül 2022 – 8 Ocak 2023 tarihleri arasında Sakıp Sabancı Müzesi'nde (SSM) ziyaret edilebilir.


İnci Eviner'in "Huriler ve Yolcular" Sergisi

(Dirimart, 3-27 Kasım)

İnci Eviner'in "Huriler ve Yolcular" sergisi, sanatçının daha önce Liverpool Bienali'nde gösterdiği ve Türkiye'de ilk kez gösterilecek olan iki kanallı video yapıtı "Cenneti Sahnelemek" (2018) ve seramik heykellerden oluşan yeni yerleştirme çalışması "Yolcular"ı (2022) izleyicinin çevresinde dolaşarak tecrübe edeceği şekilde bir araya getiriyor. Yüklendiği anlamlar ve sembollerin ağırlığından sürekli kurtulmaya çalışan bedenin kendisi Eviner'in videolarında bizzat çatışma alanına dönüşür. Sanatçının işlerinde temsile dair hiyerarşileri aşındıran, hem gerçeklikleri hem hayali tuhaflıkları cisimleştiren figürlere dönüşürler. Bu figürlerin hepsi sanatçının düşünme biçimi olarak pratiğinin merkezine yerleştirdiği desenlerde vücut bulur. İnci Eviner'in "Huriler ve Yolcular" sergisi, 3-27 Kasım günlerinde Dirimart Dolapdere'de ziyaret edilebilir.


"İnsan Eli Değmiş" Karma Sergisi

(Kalyon Kültür, 17 Aralık'a kadar)

Ceren ve Irmak Arkman küratörlüğünde, büyük ilgiyle karşılanan ve dijital sanat alanının öncü isimlerinin bir araya geldiği "Flora" sergisinin ardından, küratörler serinin ikinci sergisinde bu kez günümüzün en önemli problemlerinden biri olan iklim krizine dikkat çekerek insanların doğa üzerindeki etkilerine odaklanıyor. 17. İstanbul Bienali çerçevesine uygun ve paralel olarak gerçekleşen "İnsan Eli Değmiş" sergisi, uluslararası dokuz sanatçıyı bir araya getirirken, doğa, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik temalı konuşma ve atölyeler de sergiyi destekliyor. Kalyon Kültür, dijital sanatın en önemli temalarından biri olan doğa ve sanat ilişkisine odaklanan sergi serisinin ikinci ayağı "İnsan Eli Değmiş" adlı karma sergiye 15 Eylül-17 Aralık 2022 tarihleri arasında Nişantaşı Taş Konak'ta ev sahipliği yapıyor.


Jaan Toomik, "Fishermen"

Jaan Toomik'in "Liminal Space" Sergisi

(Zarastro Art, 15 Mayıs 2023'e kadar)

Zarastro Art, çevrimiçi sergilerine dünyaca ünlü Estonyalı sanatçı Jaan Toomik'in "Liminal Space" isimli seçkisiyle devam ediyor. Sanat yaşamına neo-ekspresyonist bir ressam olarak başlayan Toomik, yıllar içinde enstalasyon ve videoya yöneldi. Varoluşçuluk ve metafizik gibi temalara odaklanan sanatçı, eserlerinde kendini analiz edip ruhun en mahrem halini inceliyor. Doğayla bütünleşen, şiirsel ve meditatif motiflere dayanan figüratif çalışmalarını hayata geçirmek için minimalist araçları seçerek, Eston kara mizahı ile harmanlıyor. "Liminal Space", Toomik'in multidisipliner pratiğini yansıtan bir dizi akrilik, yağlıboya, serigraf baskı ve ikonik videodan oluşuyor. Jaan Toomik'in "Liminal Space" sergisine, 15 Mayıs 2023 tarihine kadar zarastro.art adresinden ulaşabilirsiniz.


"Koyun Koyuna" Karma Sergisi

(Arter, 29 Ocak 2023'e kadar)

Arter'in "Koyun Koyuna" başlıklı yeni grup sergisi, çağdaş sanat yapıtlarının yanı sıra daha erken tarihli temsilleri ve arkeolojik nesneleri uyku teması etrafında bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Eda Berkmen'in, mekansal tasarımını Duygu Doğan'ın üstlendiği sergi, bilişsel süreçlerdeki değişim ve düşük yoğunlukta fiziksel aktiviteyle tanımlanan ve canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için temel bir gereksinim olan bu durağan ve gizemli dinlenme durumuna farklı yaklaşımlar sunuyor. Ahu Akgün, Rasim Aksan, Alaettin Aksoy, Ann Antidote, Yüksel Arslan, Volkan Aslan, Ece Bal, Başak Bugay, Gökhan Deniz, Şükriye Dikmen, Marlene Dumas, Emine Ekinci, Annika Eriksson, İnci Furni, Nazmi Ziya Güran, İhsan Cemal Karaburçak, Gizem Karakaş, Evrim Kavcar, Merve Kılıçer, Eva Kotátková, Jarosław Kozłowski, Can Küçük, Nevhiz, Lara Ögel, Aslı Özdoyuran, İz Öztat, Necla Rüzgar, Pierrick Sorin, Mladen Stilinović, Etem Şahin, Ali Emir Tapan, Defne Tesal ve Begüm Yamanlar'ın eserleri, uyku temasıyla bağlantılı mahremiyet ve paylaşım, birey ve topluluk, kucaklanma ve kısıtlanma, direniş ve teslimiyet, ilerleme ve tekrar gibi kavramlar etrafında toplanıyor.


"Locus Solus" Karma Sergisi

(Arter, 31 Aralık'a kadar)

Selen Ansen'in küratörlüğünü yaptığı "Locus Solus" sergisi, doğa fikri etrafında kurgulanan bir grup sergisi. "Locus Solus", merkezine aldığı doğa fikrini yapaylık kavramı üzerinden ve yapay olanın merceğinden incelemeyi amaçlıyor. Doğa ile kültürün birbirlerine nüfuz etme ve karşılıklı etkileşim kurma biçimlerini irdeleyen sergi, aynı zamanda doğal ortamların yaşam üzerindeki etkilerini, organik süreçler ve insan elinden çıkma yapılarla madde, düş ve his arasındaki kesişme alanlarını inceliyor. İzleyiciyi yeraltının, yeryüzünün ve göklerin alemlerine, bilinçdışı alanlara, bir varmış bir yokmuş, dönüştürülmüş, yitirilmiş veya düşlenmiş yerlerle çeşitli manzaralar arasında bir yolculuğa davet ediyor. Sergide Murat Akagündüz, Jananne Al-Ani, Halil Altındere, Maddalena Ambrosio, Yüksel Arslan, Claus Böhmler, Xuefeng Chen, Tacita Dean, Osman Dinç, İnci Eviner, Thomas Geiger, Jytte Høy, Ahmet Doğu İpek, Eva Jospin, Ella Littwitz, Miklós Onucsán, Panamarenko, Sarkis, Yehudit Sasportas, Erinç Seymen, Bülent Şangar, Yaşam Şaşmazer, Cengiz Tekin, Endre Tót, Thu Van Tran, Mariana Vassileva, Werner Zellien'ın yapıtları yer alıyor.


Mehmet Sinan Kuran'ın "Hiçbir Yer" Sergisi

(Anna Laudel İstanbul, 4 Aralık'a kadar)

Mehmet Sinan Kuran'ın 2020 yılında Anna Laudel'de gerçekleştirdiği "öldükten sonra gerçekleşen" anlamına gelen "Posthumous" sergisinin devamı niteliğinde olan "Hiçbir Yer", ziyaretçilerini hayattaki ihtimalleri sorgulatan bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor. Çizim, heykel, resim, seramik, ışıklı kutular, camlar, buluntu nesneler ve yerleştirmeler gibi farklı teknik ve malzemeler kullanarak ürettiği eserlerin yer aldığı seçkide Kuran, Nietzsche'nin çocukluktan yaşlılığa geçişini ele aldığı tasviri tersine çeviriyor. "Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi" filmini anımsatan seçkide sanatçı, ziyaretçilere yaşlılıktan çocukluğa doğru giden bir yolda eşlik ediyor. Bilim kurgu, mit ve ritüelistik inancın bir origami gibi katlanarak hazırlandığı sergide, sanatçının zaman ve mekan bağlamını durağan kıldığı evrende üst bilince ulaşmış, tüm dünyayı deneyimlemiş, yaşlandıkça çocuklaşan kişi, çocuklaştıkça huzura eriyor. Latince'de 'fani olduğunu hatırla' anlamına gelen 'Memento Mori' kavramına göndermeler yapan Kuran, faniliğin değeri, hayatın sonu ve ölümlü olmayı izleyicilerle birlikte sorguluyor. Mehmet Sinan Kuran'ın "Hiçbir Yer" isimli kapsamlı kişisel sergisi, 8 Eylül – 4 Aralık günlerinde Anna Laudel İstanbul'da görülebilir.


Mustafa Pilevneli'nin "Mavilerde 60 Yıl" Sergisi

(İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, 11 Aralık'a kadar)

Uzun sanat hayatı boyunca ürettiği yağlıboya-akrilik tuval resimleri, suluboya ve renkli gravür çalışmalarının yanı sıra cam, mozaik, vitray, seramik, ahşap, beton ve alüminyum gibi materyallerle sayısız mimari uygulamayı hayata geçiren Mustafa Pilevneli, görsel sanatların farklı dallarındaki eserleriyle görkemli bir dünya kuruyor. Tuvalleri aracılığıyla sanatseverleri büyülü bir yolculuğa çıkaran usta sanatçı, bir eserinde devasa yüzeyleri boyarken, bir başka çalışmasında ufacık ahşap bir parça içinde kaybolacağınız kocaman bir dünyayı betimleyebiliyor. Mustafa Pilevneli'nin "Mavilerde 60 Yıl" isimli sergisi, 11 Aralık'a kadar İş Sanat Kibele Sanat Galerisi'nde ziyaret edilebilir.


Gönül Nuhoğlu, "The Ship of Fools", 2015

"Normalliğin Deliliği" Karma Sergisi

(KUN Art Space, 12 Kasım-18 Aralık)

"Normalliğin Deliliği" sergisi, başlığını Arno Gruen'in insandaki yıkıcılık üzerine geliştirdiği kuramından alıyor. Çınar Eslek, Enes Debran, Gökhan Deniz, Gönül Nuhoğlu, Gül Ilgaz, Hacer Kıroğlu, İsmet Doğan, Kazım Şimşek, Kerim Kılıçarslan, Nejat Satı, Neriman Polat ve Yasin Uysallar'ın resim, heykel, fotoğraf ve video üretimlerinin izlenebileceği sergi; kaygı, sıkıntı, korku, hayal ve imgelem kavramlarının ele alındığı çalışmaları bir araya getiriyor. "Normalliğin Deliliği" başıklı karma sergi, 12 Kasım-18 Aralık arasında KUN Art Space'te izleyiciyle buluşuyor.


Osman Dinç'in "Gözlemevi" Sergisi

(Baksı Müzesi, Aralık ayına kadar)

Uçsuz bucaksız bir coğrafyada Çoruh Nehri'nin kıyısında yer alan Baksı Müzesi'nin yüksekliği ve coğrafyaya hakimiyeti, sanatçı Osman Dinç'te "Rasathane"yi çağrıştırıyor ve serginin adı için kelimenin Türkçe karşılığı olan "Gözlemevi"nde karar kılınıyor. Hüsamettin Koçan, sanatçıyı ve sergiyi şu sözlerle tarif ediyor: "Sessizliğin filozofu olarak tanımlayabileceğim Osman'ın sanatı, insanı çok katmanlı çağrışımlarla yüz yüze getiriyor. Baksı Müzesi'nde açtığı 'Gözlemevi' sergisi bu çok anlamlı sessizliğin önemli bir gösterimidir." Osman Dinç'in demir, pirinç, bronz ve camdan ürettiği heykellerinin yer aldığı "Gözlemevi" sergisi, Aralık ayına kadar Baksı Müzesi'nde ziyaret edilebilir.


"OyunBu" Karma Sergisi

(Arter, 9 Nisan 2023'e kadar)

Küratörlüğünü Emre Baykal'ın üstlendiği "OyunBu" başlıklı grup sergisi, Arter Koleksiyonu'ndan seçilen yapıtları çocukluk ve oyun kavramları etrafında bir araya getiriyor. Sergi, oyunun özgürleştiriciliğini; gerçekliği askıya alışı ve yeniden kurgulayışındaki kural tanımazlığını; gündelik olanın dışına taşma ve tamamen kendine ait bir düzen ve anlam üretme şekillerini sanat yapıtları ve bu yapıtların sundukları deneyimler bağlamında araştırmayı hedefliyor. Sanatın hem oyun kurucu hem oyun bozucu niteliklerini birlikte ele alan "OyunBu" sergisi, rekabet, gerilim, şans, taklit, ritüel, sihir, esrime ve haz gibi kavramların izini sürerken, hem yetişkinler hem de çocuklar için aslında kazananı olmayan ya da herkesin kazandığı bir oyun alanı açıyor.


Ozan Türkkan'ın "arura" Sergisi

(Art On Pera, 26 Kasım'a kadar)

Ozan Türkkan'ın "arura" sergisi; biyoçeşitlilik, geçiş formları, ve bu biyolojik formların doğadaki fraktal geometrik yapısı ve bu geometrinin zaman içindeki değişkenliği konularına odaklanan araştırma projesi sonucunda üretilen bir kişisel sergi. Arura, Yunanca'da saban sürmek anlamına gelen fiilden türetilen Homerik Yunanca bir sözcük. Arura, aynı zamanda, genellikle toprak ve yaşam formalarını barındıran "kutsal toprak ana" için de kullanılmış. Ozan Türkkan'ın 15 yılı aşkın süredir devam eden araştırmalarından hareketle sunduğu yeni medya pratiklerinin odak noktası, doğadaki yaşam formlarının kendini yaratmak için kullandığı jeneratif sistemler ve kendini sonluluğu üzerinden yeniden var etmenin, büyümenin, ölümün, çoğalmanın, yaşamın, bitişin ve tekrarın döngüsel süreçleri oluyor. Ozan Türkkan'ın "arura" sergisi, 26 Kasım'a kadar Art On Pera'da görülebilir.


Sayat Uşaklıgil, "Telefon", 2015

"Promesse (Vadetmek)" Karma Sergisi

(Decollage Art Space, 22 Kasım – 9 Ocak)

Emine Şenses, Melike Kılıç, Ömer Koçağ, Pelin Bayçelebi Demir, Sayat Uşaklıgil ve Yağmur Yılan'ın eserlerinden oluşan, 22 Kasım'da izleyiciyle buluşan "Promesse (Vadetmek)" adlı sergi, Serap Atala sergi danışmanlığı ve koordinatörlüğünde hayata geçiyor. Sergideki sanatçılardan Emine Şenses'in uzaktan bakıldığında yağlı boya resim etkisi gösteren kolajları, Melike Kılıç'ın çok katmanlı geleneksel kat'ı sanatından yola çıkarak yaptığı görsel hikayeler, Ömer Koçağ'ın Rembrandt ve Goya gibi büyük ustalara çağdaş bir saygı niteliğindeki resimleri, Sayat Uşaklıgil'in zamansız ve mekansız zıtlıkları, o anda donmuş kalmış gibi görünen nostaljik figürleri, Pelin Bayçelebi'nin doğanın mükemmel dengesinden aldığı ilhamla yaptığı resimler ve Yağmur Yılan'ın kadına ait duyguları dramatik bir yaklaşımla yeni bir gerçeklik yaratarak tuvaline aktarması bizi sanatçıları tanımaya, anlamaya ve araştırmaya davet ediyor.


"Sahnede 90'lar" Sergisi

(Salt, 12 Şubat 2023'e kadar)

"Sahnede 90'lar" sergisi, sahne ve performans kavramları odağında Türkiye'nin 1990'lı yıllarından sanat üretimlerini bir araya getiriyor. Türkiye'de toplumsal, siyasi ve ekonomik anlamda hızlı değişimlerin yaşandığı 1990'lı yıllar, özellikle İstanbul'un kültür, sanat, performans ve eğlence sahnesinde serbestlik sınırlarının sürekli genişletildiği bir döneme işaret eder. Sanat ortamında "disiplinlerarası" kavramı da bu dönemde gündeme gelir. Doğası gereği farklı disiplinlerden beslenen ve deneysel bir sanat pratiğine işaret eden performans, pek çok sanatçıya yenilikçi bir alan açar. "Sahnede 90'lar" sergisi, bu dönemin performans üretimlerine yoğunlaşarak kültür, sanat ve eğlence tarihine çok yönlü bir bakış sunmayı amaçlıyor. Performans temelli üretimleri öne çıkaran etkinlikler ile bireysel üretimlerden kapsamlı bir seçki sunan sergi, muhtelif kaynaklardan toplanmış arşivlere dayanıyor. 1988–1999 döneminden 2000'lerin başına uzanan sergi, canlı performanslardan video kliplere ve televizyon programlarına çarpıcı üretimleri de içeriyor. Sanatçı ve tasarımcıların oluşturduğu kolektif girişimleri odağına alan "Sahnede 90'lar" sergisi, 15 Eylül 2022–12 Şubat 2023 tarihlerinde Salt'ın Beyoğlu ve Galata'daki mekanlarında ücretsiz olarak ziyarete açık.


Nirual Kenabru & Verena Miedl-Faißt, "One Meter Above the Ground. Drafts for Our Space Capsule", 2022

"Sarmaşık" Sergisi

(Zilberman Istanbul, 1 Aralık'a kadar)

Küratörlüğünü Başak Şenova'nın üstlendiği "Sarmaşık" grup sergisinde Heba Y. Amin, Omar Barquet, Burçak Bingöl, Yane Calovski, Ramesh Daha, Memed Erdener, Didem Erk, Fatoş İrwen, Zeynep Kayan, Azade Köker, Bronwyn Lace, Marcus Neustetter, Cristiana de Marchi, Larry Muñoz, Maarit Mustonen, Egle Oddo, Erkan Özgen, Bochra Taboubi, Cengiz Tekin, Simon Wachsmuth ile Verena Miedl-Faißt/Nirual Kenabru'nun yapıtları yer alıyor. Serginin kavramsal çerçevesinin çıkış noktası Alexís O. van Tlön tarafından kaleme alındığı düşünülen bir el yazmasında "sarmaşık" üzerine geçen bir pasaj. Viyana merkezli enstitü Institut für außergewöhnliches Archivwissen Wien tarafından yakın zamanda keşfedilip gün ışığına çıkarılan el yazmasındaki pasaj, sarmaşık kelimesinin Arapçadaki "asheka" telaffuzunun, Türkçedeki "aşk" (aşırı ve şiddetli aşk) kelimesinin köküne dönüşümünü detaylandırıyor. Sergi, bir sarmaşığın eş zamanda ve mekanda var olan çoklu anlatılara, bakış açılarına, varlıklara ve gerçekliklere ayrılan dallarını, esrarengiz ve paradoksal çağrışımlarını takip ediyor. Zilberman İstanbul, Zilberman-Project Space ve Zilberman Selected olmak üzere üç mekana yayılan "Sarmaşık" karma sergisi, 14 Eylül-1 Aralık arasında görülebilir.


Seldem Oskay, "Yalnız Olmayı Öğren", 2022

Seldem Oskay'ın "Sensin Bensin" Sergisi

(C.A.M. Galeri, 27 Ekim – 27 Kasım)

Kız kardeşi ile oynadığı bir oyundan yola çıkan Seldem Oskay, iç dünyasında ben ve sen kavramını irdeleyerek ortaya anlatmak istediği bir hikaye çıkarıyor. İçimizde hem tek hem de çok olmayı deneyimlemek, gözümüzü açtığımız andan itibaren güvenebileceğimiz tek kişinin yine kendimiz olduğu gerçeği ile yüzleşmek resimlerinde karşımıza çıkan imgeler. Doğurgan kadın imgesi ve çıplaklık halini, kimliklerimizden sıyrılmış, sadece ve sadece insan oluş haliyle ilişkilendiriyor. Farklı malzemelerle disiplinler arası çalışmalar ortaya koyan Seldem Oskay'ın "Sensin Bensin" sergisi 27 Ekim- 27 Kasım 2022 tarihleri arasında C.A.M. Galeri'de izlenebilir.


"Sezen Aksu Dijital Sanat Sergisi"

(X Media Art Museum, 5 Ekim 2022 - Mart 2023)

Sezen Aksu'nun yaşam yolculuğunun anlatıldığı ve kreatif direktörlüğünü Fuat Genç'in, küratörlüğünü Esra Özkan'ın üstlendiği, "Sezen Aksu Dijital Sanat Sergisi", 5 Ekim'de Türkiye'nin ilk dijital sanat müzesi X Media Art Museum by DasDas'ta açılıyor. Türkiye'de ilk kez bir müzisyenin çalışmaları üzerinden gerçekleşen bu dijital sanat sergisinde; köklerini, var olduğu topraklarda büyütmüş ve birçok sanatçıya el vermiş Sezen Aksu'nun, yaşayan bir ağacın her bir dalında oluşturduğu hikayelerine tanıklık ediyoruz. Katılımcıların Sezen Aksu'nun arşivini, üretimini bambaşka bir bakışla ve dahası bir arada görebilmelerine olanak tanıyan "Sezen Aksu Dijital Sanat Sergisi", 5 Ekim 2022 – Mayıs 2023 tarihleri arasında geçmişten bugüne bizi, Sezen Aksu ile bir yolculuğa çıkarıyor.


Stanley Kubrick Sergisi

(İstanbul Sinema Müzesi, 1 Mart 2023'e kadar)

Başyapıtların yaratıcısı olarak sinema tarihinde çığır açmış olan sinema dehası Stanley Kubrick hakkında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı sergi İstanbul Sinema Müzesi'nde açıldı. Stanley Kubrick'in (1928-1999) tüm çalışmalarına kronolojik bir bakış sunan "Stanley Kubrick Sergisi", Kubrick'in sıra dışı dünyasına yakından tanıklık edilmesini sağlarken, çoğu yayınlanmamış belge, obje, senaryo, kamera, lens ve orijinal kostümleriyle sanatçının sinema kariyerine derinlemesine bir bakış sunuyor. "Stanley Kubrick Sergisi", 1 Mart 2023 tarihine kadar İstanbul Sinema Müzesi'nde ziyaretçilerle buluşmaya devam ediyor.


Şafak Şule Kemancı'nın "yaslan bana yeryüzü ağacı" Sergisi

(Ka, 5 Kasım – 10 Aralık)

Şafak Şule Kemancı'nın "yaslan bana yeryüzü ağacı" sergisi, şair Arkadaş Z. Özger'e, bellek kavramına, tarihselliğe, şefkate, yasa ve arzuya odaklanıyor. Sergi, biyografiler üzerinden tarihi quuer'leyen bir müdahaleyle, kolektif bir iyileşmeyi ele alıyor. Şafak Şule Kemancı'nın Ankara'da gerçekleşen kişisel sergisi "yaslan bana yeryüzü ağacı", 5 Kasım-10 Aralık arasında Ankara'daki Ka'da izleyiciyle buluşuyor.


"Blackdove'dan Türkiye'ye Merhaba" Sergisi

(The Stay Boulevard Nişantaşı, Şubat ayına kadar)

Dijital tuval tasarımı alanında global Amerika merkezli dijital sanat platformu olan Blackdove, Türkiye'deki ilk sergisini The Stay'in sanat ve tasarım odaklı oteli The Stay Boulevard Nişantaşı'nda açtı. Dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini buluşturan özel sergi, otelin sergileme alanında Ocak sonuna kadar ziyaret edilebilecek. Dünyaca ünlü yeni medya sanatçıların eserlerini Blackdove ekranlarında buluşturan sergi Kasım, Aralık ve Ocak ayı boyunca ziyaret edilebilir. Sergide, Lorem (Lukas Bruhn), Selay Karasu, Kaya Hacaloğlu, Ecem Dilan Köse, OZ (Ozan Özçelik) ve Maxim Zhestkov gibi önemli dijital sanatçıların 18 eseri dijital tuvallerde görüntüleniyor.


Ayça Telgeren, "Baharın Son Günü (Last Day of Spring), 2019

"Yas ve Haz" Sergisi

(Odunpazarı Modern Müze (OMM), 30 Temmuz 2023'e kadar)

"Yas ve Haz" başlıklı karma sergi, yerli ve yabancı 38 sanatçıyı bir araya getiriyor. İnsan olmaya dair mutluluk, beğeni, üzüntü, öfke, korku, şaşkınlık, iğrenme, küçümseme ve utanç gibi duygularla birlikte aynı bedende yas ve haz gibi çelişkili halleri de eşzamanlı olarak mümkün kılan tüm mekanizmaları odağına alan sergi, resimden fotoğrafa, heykelden video ve yerleştirmeye kadar uzanan çeşitli disiplinlerde üretilmiş eserlere yer veriyor. İnsanın çağdaş bedeninin sınırlarını ve inceliklerini, geçmişten günümüze ait olduğu karmaşık ilişkilerdeki rolünü ve etik - sosyal parametrelerini ele alan sergi, toplumun değişen değer ve normlarına beden üzerinden ayna tutuyor. "Yas ve Haz" sergisi, Odunpazarı Modern Müze'nin (OMM) açılışının üçüncü yıl dönümünü kutlayarak, 7 Eylül 2022 – 30 Temmuz 2023 tarihleri arasında gerçekleşiyor.


Yiğit Yazıcı'nın "Miksaj" Sergisi

(Artcrowdistanbul Online Galeri, 42Maslak, 22 Kasım 2022 – Ocak 2023)

Birbiriyle alakalı ama çok farklı işleri bir arada sunmayı ifade eden "Miksaj" ile neyin neye dönüşebileceğini ve biçimlerin bilinçaltımızdaki sonsuzluklarını keşfedebilmeyi hedefleyen Yiğit Yazıcı'nın farklı dönemlerinin belirleyici eserleri ile güncel eserleri bir araya geliyor. Yiğit Yazıcı'nın "Miksaj" isimli sergisi, 22 Kasım 2022 tarihinden itibaren iki ay boyunca, çevrimiçi olarak Artcrowdistanbul Online Galeri'de, fiziki olarak 42Maslak'da yer alan sanatçı atölyesinde izlenebilir. Ayrıca sergiye paralel olarak sanatçının eserlerini atölye ortamında VR olarak deneyimleme imkanı da sunuluyor.


17. İstanbul Bienali Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

2022 Yılının Ses Getirecek Sergileri

Kasım 2022'de Gerçekleşen Müzayedeler

EN ÇOK OKUNANLAR

"Cozy" ve Nostaljik Trendlerle Yılbaşı Rehberi

"Cozy" ve Nostaljik Trendlerle Yılbaşı Rehberi

5 dakika okunma süresi
Aralık Ayı Sergileri

Aralık Ayı Sergileri

6 dakika okunma süresi
Gastronomide Yeni Yıl Rehberi: 2025'te En Çok Konuşulacak Restoranlar

Gastronomide Yeni Yıl Rehberi: 2025'te En Çok Konuşulacak Restoranlar

13 dakika okunma süresi
2025 Güzellik Trendleri

2025 Güzellik Trendleri

10 dakika okunma süresi
Dubai'de Festival Sezonu

Dubai'de Festival Sezonu

10 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

2024 Eylül Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?

2024 Eylül Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?

Piyanonun Parlayan Yıldızı: İlyun Bürkev

Piyanonun Parlayan Yıldızı: İlyun Bürkev

2024 Emmy Ödülleri Adayları Açıklandı

2024 Emmy Ödülleri Adayları Açıklandı

2024 Temmuz Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?

2024 Temmuz Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?

Eylülde Sanat ve Müzik Şöleni

Eylülde Sanat ve Müzik Şöleni

Haluk Bilginer Uluslararası Emmy Ödülleri'nde İkinci Kez Aday

Haluk Bilginer Uluslararası Emmy Ödülleri'nde İkinci Kez Aday

Oz Büyücüsü'nün Yakut Ayakkabıları Rekor Kırdı

Oz Büyücüsü'nün Yakut Ayakkabıları Rekor Kırdı

2024 Contemporary Istanbul Edisyonunda Neler Oluyor?

2024 Contemporary Istanbul Edisyonunda Neler Oluyor?

Angelina Jolie, Torino Film Festivali'nde Ödül Aldı

Angelina Jolie, Torino Film Festivali'nde Ödül Aldı

BMW i5 Flow NOSTOKANA Contemporary İstanbul'da

BMW i5 Flow NOSTOKANA Contemporary İstanbul'da

Netflix'ten 11 Yerel Yapım: Türkiye'den Dünyaya Açılan Hikayeler

Netflix'ten 11 Yerel Yapım: Türkiye'den Dünyaya Açılan Hikayeler

2024 Ekim Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?

2024 Ekim Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?