Frankfurt'ta dünyaya gelen, 11 yaşında Türkiye'ye yerleştikten sonra yüzmeye Yeşilyurt Spor Kulübü'nde başlayan Kayadelen, spor hayatına Bakırköy Ataspor Kulübü'nde devam etmiş. Buzda yüzme ile ise üç yıl önce takımca Manş Denizi'ni geçmeye karar verdiklerinde tanışmış. Manş Denizi'ni geçmek hayali olsa da 15 sene önce milli takım elemelerinde hipotermi geçirmesi nedeniyle soğuktan oldukça korkan Deniz Kayadelen, hazırlık sürecini şu sözlerle anlattı: "Ekipçe katılmaya karar verince soğuk su antrenmanlarına başladım. Soğuk su ile daha doğrusu kendi korkularımla barışma yolculuğum başlamış oldu. Manş Denizi'ni Kuzey Kanalı takım geçişi takip etti ve Türkiye'den ilk kadın sporcu olarak Güney Afrika'da Robben Adası'ndan Cape Town'a yüzdüm. Su 14 dereceydi ve köpek balıklarının kol gezdiği bir bölgeydi. Kendi sınırlarımı aştıkça daha nereye kadar gidebilirim sorusu bana eşlik etti. Adım adım daha ekstrem soğuk suları ve kendi bedenimle zihnimin tepkilerini keşfetmeye başladım." Endüstri psikoloğu olan, uluslararası danışman olarak büyük şirketlerde değişim yönetimi, yetenek yönetimi, çalışan motivasyonu ve kişisel gelişim alanında çalışmalar yapan Deniz Kayadelen, "Out of Comfort Zone" adlı kitabını yazdıktan sonra kendi koçluk şirketini de kurmuş. Suda kendini bulduğunu dile getiren Kayadelen, Dünya Şampiyonu olduğu zaman hissettiklerini de şu sözlerle dile getirdi: "İçim içime sığmadı, çok mutlu oldum. Buzlu suda yüzme ve hele ki 500 metreyi tamamlamak benim için konfor dışı bir alandı. Türkiye rekoru kadınlarda zaten benimdi. Ama dünyada bir numara olmak beni çok gururlandırdı." İsviçre'de yaşayan Deniz Kayadelen'in şimdiki hedefi Manhattan Adası'nı 360 derece turlayarak ALS hastalığı için bağış toplamak.