Çorba içinde bulunan taze sebze ve kuru baklagiller sayesinde diyet lifinden yüksek, su ile pişirilmesi nedeniyle enerji yoğunluğu düşük, kocaman tencereye konulan çorba malzemelerine eklenen az miktarda bitkisel sağlıklı yağ nedeniyle düşük yağ içeren ideal yiyeceklerden biridir. Bu ideal içerik şişmanlıktan korunmak ve zayıflamada dünya biliminin önerdiği diyet direktiflerine de uymaktadır. Otoriteler zayıflarken öğünde tüketilecek yiyeceklerin düşük yağlı ve kalorisinin az olmasını, daha fazla doygunluk yaratmasını ve bol vitamin, mineral içermesinin önemli olduğunu vurgulamakta, çorbanın da önemi bu sayede ön plana çıkmaktadır.
Önemli laboratuvar araştırmaları taneli, püre şeklinde ya da et parçaları eklenmiş çorbaları tüketmenin aşırı iştah artışını azaltıp veya günlük fazla kalori alımını engelleyerek hem mideden yiyeceğin gecikmesini hem de glisemik yanıtı olumlu yönde etkileyip kilo kontrolünü kolayca sağlayabildiğini belirtmektedir. Özetle öğünlere başlamadan yaz kış fark etmeksizin paket veya evinizde yaptığınız çorba içme alışkanlığını edinmeniz metabolik avantajları ön plana çıkararak ya zayıflamanızı kolaylaştırmakta ya da kilo alımınızı durdurmaktadır. Bu konuyu destekleyen Japonya ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde yapılan araştırmalar; çorba içiminin şişmanlık riskini azaltmak için bireyin her gün düzenli olarak tüketmesinin etkili olabileceğinin sonucunu rapor etmektedir.
Amerikalıların % 60’ı çorba içiyor ve sonbahar ile kış mevsiminde çorba tüketimi % 80’e çıkıyor. Fransızlarda ise çorba tüketiminin en yüksek olduğu dönem Ocak ayı ve yaklaşık popülasyonun % 40-45’i olduğu bildiriliyor. Japonlara baktığımızda mevsimsel bir ayrım yapmadan haftanın her günü düzenli çorba tüketiyorlar. Birçok veri aslında mis gibi kokan, içince mutluluk hissi vererek haz veren çorba tüketiminde biraz daha yol alınması gerektiğini göstermektedir. Bunun iki temel nedeni vardır. Birincisi haftada 5-6 kere ana öğünden önce çorba tüketenlerin vücut kitle indekslerinin içmeyenlere göre daha az olduğu dolayısıyla çorbanın yemek tüketiminde kilo koruyucu etkisi bulunduğudur. Örneğin Japonların muhtemel olarak şişmanlık probleminin sosyokültürel değişkenler dışında beslenmelerinde düzenli çorba içimlerinin temelde bir koruyucu etki ile sağlayabildiğini varsayabiliriz. İkinci önemli neden ise çorbanın 1 porsiyonunda düşük kalori, besleyici vitamin-mineral içeriği, liften zengin ama sağlıklı karbonhidrat ile proteinleri de içeren eşsiz besin kompozisyonuna sahip olarak daha çabuk doyuma sağlaması olarak belirleyebiliriz. Bu nedenle vücuda sağlık veren temel yiyecek çorbanın tüketim sıklığı ve miktarını arttırmak sağlıklı yaşamda doğru bir adımdır diyebilirim.
Kilo kontrol merkezlerinde yapılan araştırmalar aslında çorbanın zayıflamada çok önemli bir yere sahip olduğunu açıkça göstermektedir. 10 haftalık zayıflama programı uygulayan kilolu kişilerin haftalık tartı periyotları süresince sık çorba içmeye öncelik tanıyanların daha az çorba içen ya da içmeyenlere nazaran % 20 daha fazla kilo kayıplarının olduğu görülmüştür. Başka bir araştırma 52 hafta süre ile kilo verenlere ünlük çorba tüketim miktarını 3 kase, 4 kase ve daha fazla kase olarak gruplandırdığında acıktıkça minik birer kase çorba içip hızla doyum sağlayıp ana öğünlere başlamadan da çorba tüketildiğinde iştahın kontrolü ve bol su içeren bu kalorisi düşük yoğunluklu müthiş yiyecek sayesinde çok daha fazla zayıflayabildiği bulunmuştur. Kısacası gün içinde 1 küçük kase çorbadan ne kadar çok tüketirseniz zayıflama diyetinde yüksek yoğunluklu kalorili yiyeceklere de kolayca veda edip hem doyarak hem de daha az kalorili alarak zayıflamayı da kolaylaştırabilirsiniz.
Size 5 maddede çorbaların neden beslenmenizde etkili bir yiyecek olduğunu da hatırlatmak isterim.
1. Çorbalar ister ev yapımı ister paket olsun taze ya da kurutulmuş sebzeler, kuru baklagiller, bitkisel yağlar ve çeşitli baharatlar ile harmanlanıp su ile pişirildiğinden ılık veya sıcak içtiğinizde ağızdan mideye hissedilen yararlı his ile yediğiniz yiyecekten kaliteli haz almanızı sağlar.
2. Çorbaların neredeyse çoğu sudur. Bir yiyeceğin su miktarı arttıkça aynen taze sebzeler gibi düşünebilirsiniz; 1 porsiyonundaki kalorisi de azalmaktadır. 1 kase ya da küçük tabak sebze, kuru baklagil veya yöresel çorbalar 100-250 kalori arasında enerji verirler.
3. Çorbalar birçok yenilmeyen, reddedilen yiyeceklerin minicik kasede farklı besinlerle harmanlanıp pişirilmesi sayesinde vücuda alınmasını sağlar. Hiç sebze yemeyen çocuğa vereceğiniz domates çorbası ya da evinizde kuru baklagiller tüketilmiyorsa yapacağınız mercimek çorbası beslenmede dengeyi kurmanızda oldukça kolaylık sağlamanızı sağlar.
4. Çorbaların farklı bir özelliği de bağırsak hareketlerini hızlandırmalarıdır. Bundaki temel neden su ve diyet lifinin 1 kase çorbada bulunmasıdır. Böylece günlük diyet lifine destek sağlayarak bağırsak hareketlerinin de düzenli çalışmasını kolaylaştırmaktadır. Yapılan bazı araştırmalar lif miktarı yüksek diyetlerin bağırsaklarda polip üretimini de azalttığını bildirdiğinden çorbalar sindirim sistemine de yarar sağlayan yiyeceklerden biridir diyebiliriz.
5. Özellikle sıcak havalarda çorba içmenizi daha fazla tavsiye ederim. Çünkü ısı arttıkça kaybolan sıvı desteğini günlük su, çay ve maden suyu ile temelde gidermeye çalışsanız da çorba da yoğunlukla sudan oluştuğu için hem sağlıklı yiyecekleri bir arada almanızı hem de günlük sıvı desteğine yardımcı olmanızı sağlar.
Uzman Diyetisyen Selahattin DÖNMEZ