Röportaj: Gözde YÖRÜKOĞLU ERSU
Fotoğraf: Emre Güven
Saç: Ali YILANCI
Makyaj: Ömer Faruk DİNÇ
Styling: Derin MERMERCİ
Kıyafatler: DMXNetwork 2018 Sonbahar Kış Koleksiyonu'na ait.
Mücevherler: Kafkas by Derin Mermerci'ye ait.
CEM AYDIN
Senin gözünden ‘Derin’ in tarifi nedir?
Güzelliğin tarifi gibi bir şey.. Kaç puan? :) Derin’i nasıl tarif ederim diye hiç düşünmedim doğrusu, içi-dışı bir, kalbi de kendi gibi güzel az bulunur bir tür diyebilirim.
Bir sohbetimizde ‘çok aşık oldum, ne dediyse yaptım’ demiştin, sonra da çocuklar geldi... Akışına bırakmak nasıl bir histi? Ve hala öyle mi?
Doğru kararlar için beyin ve kalbin beraber çalışması gerekiyor derler ya. Derin’le beraber olunca ben sadece kalbimi dinledim. Aşık olunca kalp, beyni ikna ediyor bir şekilde. İki seçeneğim vardı, ya çok düşünüp bu kadar özel bir kadınla beraber olamayacaktım ya da akışına bırakacaktım. Ben bu güzel şansı yakalamışken, yaşamayı tercih ettim. İyi ki de öyle yaptım çocuklar da gelince iki aşk daha çıktı hayatımda.
Akışa bırakmanın tedirgin edici bir yanı var tabii ki, belirsizlik, yeni bir macera, yeni sorumluluklar. Ama hayatın güzelliği de bu değil mi? Derin’le beraber olduğum için çok şanslıyım.
Sence Derin’i özel kılan nedir?
Birden fazla özeliği var. Derin ışıldayan insanlardan. Girdiği ortamları samimiyeti ve neşesiyle canlandırıyor. Arkadaşken bile gittiğim her ortamda ilk sorum Derin geliyor mu olurdu? Bir diğer özelliği sezgileri çok kuvvetli. Bir de tedavi etme özelliği var. Süper güç gibi duruyor biliyorum ama öyle :) Derin’in dokunuşuyla başımın ağrısının geçtiğine şahit oldum. Estetik ve güzellik zaten bildiğiniz bir özelliği, bunun işine de yansıtması şahane oldu. DM ile başlayan süreçte Network’le çok başarılı bir işbirliği yaptılar. Şahane bir koleksiyon çıktı yine ortaya. Kafkas’la devam eden işbirliği, çok yeni Deux Lapins çocuk markası için özel tasarlanan desenler... Onunla gurur duyuyorum.
ENDER MERMERCİ
Anneler için çocukları hiç büyümez derler. Sizin ilişkiniz de öyle mi Derin ile?
Derin’in arkadaşı olmanız için akranı olmanıza gerek yok. Derin aynı benim gibi en gencinden en yaşlısına kadar herkesle arkadaşlık yapabilir. Bu yönüyle kendime benzetiyorum. Öte taraftan inatçılığı, gururu, dürüstlüğü, olaylar karışındaki tavizsiz duruşu bazen kendisini zorlasa da bildiği doğrudan vazgeçmez. Kızlarım içinde en çok risk alan Derin’dir ki bu yönleriyle babasının kızıdır. Biz de her anne kız gibi iniş çıkışlarımızla birbirimizi tamamlıyoruz. O benim küçük kızım. Onun ablalarına, ablalarının Derin’e olan düşkünlüğünü gördükçe; aralarında bu kadar özel bir sevgi bağı kurabildiğim için çok mutlu oluyorum.
MELTEM ERKAAN ATALAN
Uzun zamandır bu kadar yakın çalışıyorsunuz, sence bu uyumun sebebi nedir?
Derin’le tanışmamız dostum Aslı Ekşioğlu sayesinde oldu. Bir gün Aslı’dan bir telefon aldım, Derin’in dijital bir portal hazırlığı içinde olduğunu, profesyonel bir PR ajansından destek almak istediğini söyledi. Derin gibi her yaptığı kendiliğinden haber olan güçlü birinin bu düşüncesi oldukça enteresan geldi. Demek ki konuya çoğunluk gibi sadece basında yer almak olarak bakmıyordu. Hiç tanışmadan konuya olan bakış açımızı yazdık. Ertesi günü buluştuk, tanıştık ve el sıkıştık. Derin’i tanımak hayatımın en güzel şanslarından biri.
Derin’le en başta değerlerimiz aynı. Hayata aynı noktadan bakıyoruz. Laubalilikle samimiyetin birbirine karıştığı günümüzde biz samimiyeti esas alıyoruz. Bununla birlikte aslında baya farklı karakterlerde insanlarız. Farklı sosyal ortamlarımız var ve bu da bizi besliyor. Derin bardağın dolu tarafını daha fazla gören biri. Ben herkese-her konuya fazlasıyla temkinli yaklaşırım. Özetle sanırım birbirimizi dengeliyoruz. Bunun da çok kıymetli olduğuna inanıyorum.
Senin gözünden Derin’i dinleyebilir miyiz?
Derin’in kalbinin de kendisi gibi güzel olduğunu tahmin ediyordum çünkü yan yana geldiği insanların bir kısmını tanıyordum; onlar Derin’i bu kadar çok seviyorsa Derin mutlaka iyi bir insandı. Yanılmamışım; Derin öncelikle güzel ve iyi bir insan...
Derin çok özel bir duyarlılığa, vicdana ve adalete sahip. Çok zeki; zekasıyla tanıştığı herkesi şaşırtabilecek bir güce sahip. Müthiş bir hafızası var, unutmuyor. Özü sözü bir. Yapmacıklığa tahammülü yok. Bence Derin’in lugatında “idare eder” kelimesi yok. Ya en iyisi olacak ya da olmayacak. Muazzam bir enerjiye sahip, şahsen bana ilham veriyor. Çok komik ve eğlenceli. Tabii ki paylaşmaya bayılıyor. Ki DM in ortaya çıkış hikayesi de Derin’in paylaşmayı sevmesi. Ve de çok iyi bir anne. Lal ve Mila’nın annelerine nasıl hayran olduklarını, ne kadar şanslı olduklarını görebiliyorum.
Bu kadını seviyoruz! Evet, her halini. Nev_i şahsına münhasır lafının karşılığında boy gösterebilecek birisi. Onunla konuşumak, dış dünya tarafından etiketlenen her sıfattan sıyrılabildiği için, ayrıca çok zevkli. Bu zevki daha da genişletmek istedik ve daha derinlere indik. Nasıl mı? Eşi Cem Aydın, annesi Ender Mermerci ve yıllardır beraber çalıştığı basın danışmasnı Meltem Erkaan Atalan’ın gözünden de Derin’i dinledik. Derinlemesine bir analize girdik diyebiliriz aslında bu duruma özetle. Alışılmışın dışında bir kadınla karşı karşıya olduğumuzdan, röportaj içeriğimiz de öyle keyifli oldu. Önce Derin’le başlıyoruz sohbete, sonra gerisi geliyor.
Bu hayatta tutkuyla bağlı olduğun şey nedir?
Ailem... Her sabah şükrederek ve hamdolsun diyerek güne başlıyorum.
Seni heyecanlandıran, hayata bağlayan nelerdir?
Sevmek, sevilmek. Ve tabii ki Yetenek...
Ben sevdikçe ve sevildikçe parlayan bir kızım. Lal ile Moana’yı seyretmek, Mila ile dans etmek... Hayata bağlılık dediğiniz şey için çok da büyük beklentilere gerek yok. Formül çok basit aslında. Sağlıklı olup, sevildiğiniz müddetçe sizden daha zengini yok. Ağzının tadı yerindeyse, arka fonda güzel bir müzik duyduğunda bile ruhun coşuyor.
Yetenek dediniz? Nasıl bir yetenekten bahsediyoruz?
Her alanda yetenekli insanlar beni heyecanlandırır. Yine çok basit bir örnek vererek açmak isterim. “A Star is Born”da Lady Gaga’nın yeteneği... Ve o müthiş yeteneğiyle normalde çok da güzel olmayan bir kadının Charlize Theron’dan daha güzel görünmesi. Bu nefis bir durum. Müthiş bir heyecan benim için.
Aslında en çok merak ettiğim – biliyorum insanın bunu anlatması çok zor ama – sen Derin’i dışardan nasıl görüyorsun?
Kendi konfor alanında samimi ama bence kesinlikle duvarları olan bir kızım. Her an her şeye ağlayabilecek kadar hassasım ama müthiş bir oto kontrol mekanizmam var. Bir durum karşısında burnumun direği sızlasa da yeri ve zamanı değilse içime atıp, kendi duvarlarım içinde olayın muhakemesini yapmayı tercih ederim.
Benim gördüğüm, üretmeyi, yenilenmeyi çok seven, ailesiyle dışarda olduğundan bambaşka bir bağı olan, yaşama tutkuyla bağlı bir kadın var. Üretmek, senin için ne anlama geliyor?
Aileme gelince akan sular durur. O başka bir nokta. Tartışmaya bile açık değil. Ben üretene hayranlık duyuyorum. Yetenekli her insan beni heyecanlandırıyor. Örneğin bu yıl en iyi animasyon Oscar’ı alan Coco filmi... Aklıma geldikçe duşta bile ağlıyorum. Hikaye harika, hikayeyi anlatma şekli harika. Ve bunu bir animasyonla aktarabilmek daha da harika. Film biter bitmez babamın fotoğrafına bir kez daha bakıp göz yaşı döktüm.
Kızlarına entelektüel birikim, deneyim, paylaşım belki de kendine biriktirdiklerini – biriktirdiklerinizi – Cem ile – nasıl aktarıyorsun – bu zor mu?
Biz Cem’le nasıl yaşıyorsak, bizim değerlerimiz neyse çocuklarımıza bunu öğretiyoruz. Biz karı koca haddini bilen insanlarız, çocuklarımıza had bilmeyi öğretiyoruz. Teşekkür etmenin, yeri geldiğinde özür dilemenin önemini anlatıyoruz. Onlarla çocuk gibi değil büyük insanlar gibi konuşuyoruz. Aileden aktarılacak en kıymetli hazine bence bu değerler. Önceliğimiz başta kendilerine ve biz anne babalarına karşı dürüst olmaları.
Bir ‘public figure’ olmak, bunu sindirmek ve belki de sıradanlaştırma mı zorunlu kılıyor hayatında ? Nasıl evrelerden geçtin bu konuyla ilgili?
O kadar çok evreden geçtim ki burada anlatmakla bitmez. Tek bildiğim şu anda az, öz bir çevre içinde kalarak müthiş bir huzur duyuyorum. Ben bugünkü Derin’den çok mutluyum. Yeri geldi mi köşelerini törpüleyen, ki buna ihtiyaç duyacağım ortamları da minimuma indirmiş bir Derin’im. Her insan gibi benim de zorlandığım durumlar olabiliyor, buna da şükür deyip yüzleşmeyi öğrendim.
Sen Türkiye’de ‘elit’ deyince kimi görüyorsun, senin gözünden günümüzün ‘elit’ tanımı ve yıllar içindeki değişimleri merak ediyorum.
Verebileceğim çok isim var ama ilk aklıma gelenler; Lolita Amram, Çiğdem Simavi, Sima Lodrik, Sernur Dinçkök... Kendi jenerasyonumdan Sevil Sabancı. Elit tanımı benim için hiç bir zaman değişmedi; asil insan demek... Aynı şekilde Gülden Büyükuçak, Claudia Yılmaz... Yaptıkları her şeyi zarafetle yapıyorlar. Bu yüzden kendilerine hayranım.
DM, senin hikayenin, bakış açının bizlere yansıma formülü. Bu formülü nasıl geliştirdin, seni tatmin ediyor mu bugüne değin olanlar?
Evet DM ile yola çıktığımızda paylaşmak en temel motivasyonumdu. Bunun da karşılığını fazlasıyla alıyorum ve müthiş mutlu oluyorum. Özellikle instagram kanalının bu kadar hızlı ve interaktif olması beni daha da heyecanlandırıyor. Her gün 100’lerce soru geliyor. Bana güveniyorlar, görüşlerimi önemsiyorlar... Eksik olmasınlar. Bunun yanı sıra farklı sektörlerden ve sürekliliği olan işbirliklerimizin gözle görülür başarısı da yolumuzun doğruluğu konusunda benim için en temel gösterge. Yine de tabii ki daha gidecek çok yolumuz var.
.
Bu kış DMXNetwork koleksiyonunda neler göreceğiz?
Feminen olduğu kadar duruşuyla karşısındakine o gücü hissettirebilen, gündüzden geceye akan güçlü kadınlar göreceğiz. Kaşmir trikolar, yüksek belli pantolonlar, işlemeli elbiseler, saten etekler, smokin takımlar; kendim giymek istediğim her şey yine koleksiyonda yer alacak. Ayrıca bu sezon heyecan verici farklılık koleksiyonda biraz daha genişleyen parti kıyafetleri...
Senin için ‘ilham verici’ olan nedir? Çünkü sen, bir çok insan için ilham verici olansın.
Bana ilham veren tek şey yetenek. Çocukluktan beri yeteneğin cazibesine kapılmış bir insanım... Çok basit gibi görünmekle birlikte anlatması pek de kolay olmuyor aslında. Yakın arkadaşım Seçil bu konuda beni en iyi anlayan insan. Yetenekli bir iş gördüğümde mutluluktan coşuyorum. Yukarıda da söylemiştim. Lal’le Moana’yı izlerken filmin hikayesi, verdiği mesaj bana çok şey katabiliyor.
Peki ya vazgeçilmezlerin?
Ailem, dostlarım, köpeklerim. Gülmek, sevmek, sevilmek ve çevreme dokunabilmek.
Mesela anne olmak, Cem ile olmak, evlenmek seni dönüştürdü mü? Klasiklerin, vazgeçilmezlerin, öncelik sıralamaların değişti mi?
Cem aklıyla ve olgunluğuyla beni törpüledi. Her daim de kendisine hayran bırakmaya devam ediyor. Ondan her gün yeni bir şey öğreniyorum. Önceliklerim tabii ki değişti. Üşümüyorsun, acıkmıyorsun, uyumuyorsun. Annelik mantıkla açıklanabilecek bir durum değil esasen. Benim için annelik evladının ihtiyacını birinci sıraya koyma hali... Hatta ve hatta anne olduktan sonra telefonumun hızlı arama bölümüne Tansa, Yosun ve annemim önüne çocuklarımın doktoru Raif bey ve doğum doktorum Lemi bey geçti. Bilmem anlatabildim mi?