Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı
20 dakika okunma süresi
Yetişkinliğe doğru adım adım ilerlediğimi görüyorum. Hayatımdaki sorumlulukları tek başıma üstleniyorum. Hayatıma giren çıkan arkadaşlarım oldu. Daha ılımlı ve anlayışlı bir insana dönüştüm. Hayatımda değişen çok şey var gibi görünse de aslında değişen tek şey benim ve devamında, bana olan getirisi.
Kendi hayatını bir süre bir kenara bırakıp başka biri olma hali en sevdiğim yönlerinden. Karakterle empati içerisinde olup durumun gerektirdiği ruh haline bürünmeyi seviyorum. Duygularla dans etmek gibi geliyor.
Hep hayalim olan şeyi yaşıyordum ama hiç ilk gibi değildi, sanki yıllardır oradaydım.
Üç kişilik çekirdek bir ailenin tek çocuğuyum. Aslen Adanalıyım, Osmaniye'de doğdum, büyüdüm. Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandım, okulda altıncı yılım. Oyunculuk serüvenim de Kocaeli'ye geldikten sonra başladı. Çocukluğumdan beri hayal ediyordum; ama cesaret edemiyordum. O cesaret bana üniversitenin ilk yılında geldi ve karar verdim.
Ayak uydurduğumu sandığım zamanlar oluyor ama diğer insanları gördükçe aslında benim daha yavaş değişim içerisinde olduğumu görüyorum. Her konuda yaşıyorum bu devinimi.
Özellikle büyük bir sorunun içindeyken kendimi çok güzel ifade edip korkusuzca fikrimi savunabilen bir karaktere sahibim.
Ben basic giyinmeyi seven, "rahatsam güzelimdir" kafasında bir insanım. Üzerine çok düşünülmüş kıyafetlerin içinde olmak mental olarak beni rahatsız hissettiriyor.
Leopar. Hiç gözüme hitap etmeyen bir desen.
Tabii ki kusurlarla birlikte doğal bir tavır. Kusurlarımı çok seviyorum. Bunların sadece bize ait oluşu ve karakteristik durması ise bizi herkesten ayıran, biricik kılan şey.
Heyecanlı, cesur, çok düşünen, eğlenceli, sıcakkanlı.
Uzun süreli bir tatil planı yapamadım. Görüştüğümüz projeler var ve çekim tarihleri yaza denk geliyor. Bayramdan sonra Göcek'e gideceğim gibi görünüyor...
Ben tam bir yaz insanıyım. Yaz geldiği zaman kışa nazaran her gün daha mutlu uyanıyorum. İçimde sürekli iyi şeyler olacak hissiyatı oluyor. Yaz benim için mutluluk, huzur, yeni heyecanlar demek.
Röportaj: Filiz Şeref Kulu
Fotoğraflar: Zeynel Abidin Ağgül
Styling: Irmak Özdener
Saç: Erdem Gül
Makyaj: Gizem Ergin
Prodüksiyon: Nazlı Sancaklı
Fotoğraf Asistanları: Berşah Eren Ağgül, Hüseyin Rahmi Ağgül
Styling Asistanları: Ferit Akgün, İrem Altay
Mekan için Renaissance Polat İstanbul Hotel'e teşekkür ederiz.