Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu

Tokyo 2020'deki ilk adımının ardından Paris 2024'te büyük bir başarıya imza atan Ersu Şaşma, sırıkla atlama serüvenini ve gelecek planlarını paylaşıyor.

YAZAR: Kübra BIÇAK
26 Ağustos 2024 Pazartesi 16:54 | Son Güncellenme:
10 dakika okunma süresi

Her sporcunun şüphesiz en büyük hayali Olimpiyatlarda yer almak ve ülkelesini en iyi şekilde temsil etmek. Ersu Şaşma, sırıkla atlamada kazandığı uluslararası başarılarla bu hayali gerçeğe dönüştürmüş bir isim. Paris 2024 Olimpiyatları'nda gösterdiği performans ve yaşadığı deneyimler, onu sadece bir sporcu değil, aynı zamanda ilham verici bir figür yapıyor. Bu ihtişamlı sahnede, sırıkla atlamada beşinci olarak ülkemizi gururla temsil eden Ersu'nun spora olan tutkusunu, olimpiyat serüvenini ve geleceğe dair hedeflerini konuştuğumuz sohbetimize davetlisiniz.

Sırıkla atlamaya kaç yaşında başladın? O günden bugüne sürecini biraz anlatabilir misiniz?

Sırıkla atlamaya 14 yaşında başladım. Spor lisesinde, öğretmenim Alparslan Yelçe beni merhum hocam İbrahim Halil Çömlekçi ile tanıştırdı ve bu branşa yeteneğim olduğunu fark ettirdi. Zamanla, antrenmanlar sayesinde bu yeteneğimi geliştirdim. Antrenörüm beni milli takıma hazırlamaya başladı ve bu süreçte disiplin, fedakarlık ve azimle ilerleyerek bugüne geldim.

Olimpiyatlara katılmak her sporcunun hayali. Genç yaşında Paris 2024 Olimpiyatları'nda yer almak hangi duyguları beraberinde getirdi?

Paris 2024, benim için ikinci Olimpiyat deneyimiydi. Tokyo 2020'ye çok zorlu bir süreçten geçerek katılmıştım. Bu nedenle Paris Olimpiyatları benim için daha da önemli bir adımdı. Burada tüm dünyaya sadece tesadüfen değil, madalya adayı olarak bulunduğumu gösterdiğimi düşünüyorum. Sonuçtan memnun olmasam da finallere kalıp tüm Türkiye'yi temsil etmek benim için büyük bir gurur ve onur kaynağı oldu.

Profesyonel sporcu olmak sıkı bir disiplin gerektiriyor. Senin nasıl bir antrenman programın var?

Antrenman programımızı yarışlara göre planlıyoruz. Özellikle büyük hedef yarışlar için özel bir hazırlık yapıyoruz. Bazı yarışlar bizim için adeta bir prova niteliğinde oluyor. Büyük başarılar büyük fedakarlıklar gerektirir; bu nedenle her yarış için özel bir plan oluşturuyoruz.

Paris 2024 Olimpiyatları için hazırlık sürecin nasıldı? Bu süreçte ne tür özel antrenmanlar veya stratejiler uyguladın?

Paris Olimpiyatları'na Antalya ve Almanya'daki kamplarda hazırlandım. Antrenörüm ve masörümle birlikte sıkı bir program uygulayarak hedefimize odaklandık. Sırıkla atlama son derece teknik bir branş olduğu için hem jimnastik, hem koşu hem de güç antrenmanlarını birlikte yapmamız gerekiyor.

Paris'teki Olimpiyat deneyiminiz nasıldı? Şampiyona da sizi en çok etkileyen anekdotlardan bahsedebilir misiniz?

Olimpiyat atmosferi, tüm şehre yayılan bir heyecanla doluydu. Stade de France'ı çok beğendim; tartan pist ve minder tam istediğim gibiydi, atmosfer ise son derece heyecan vericiydi.

Stade de France'taki sırıkla atlama finallerinde performansın hakkında neler düşünüyorsun? Atladığın yüksekliği ve sonucunu nasıl değerlendiriyorsun?

Performansım aslında %100'dü... Ta ki son atlayışıma kadar. Seçmeler ve finaller boyunca dokuz atlayışı hatasız tamamlamak her sporcunun başarabileceği bir şey değil. Ancak 5.90 metre ve sonrasında yaşadığım sıkıntılar, istediğim sonucu elde etmemi engelledi. Daha önce sert gelen ve 5.90 metre üzerinde kullanmayı planladığımız sırıklar, hızım ve gücümden dolayı yumuşak geldi. Yarış adrenalini performansımı üst düzeye taşıdı fakat madalyayı az bir farkla kaçırdığım için üzgünüm.

Her başarılı atlamanın sonundaki ikonik pozunun hikayesini sorsak...

O pozu 2022'den beri yapıyorum. Başta antrenörüme ithaf ederek yapıyordum ancak masörüm beni destekleyen pankartlar hazırlayınca ona doğru yapmaya başladım. Bu yarışta ailem de yanımda olduğu için onları da işaret ettim.

Olimpiyat rekortmeni Armand Duplantis ile yarışmak nasıl bir deneyimdi? Paris 2024 Olimpiyatları sırasında yaşadığın en etkileyici anlar nelerdi?

Daha önce birçok yarışta Armand Duplantis ile yarıştığımız için benim için diğerlerinden farklı bir yanı yoktu. En etkileyici an, tüm yükseklikleri ilk hakkımda geçip rahat bir şekilde finale kalmaktı. Ayrıca, 80.000 kişilik stadyumda böylesine farklı bir branşta bir Türk sporcunun olduğunu tüm dünyaya göstermek gurur vericiydi.

Olimpiyatlar sırasında karşılaştığın en büyük zorluklar nelerdi? Bunları aşmak için neler yaptınız?

Olimpiyatlarda karşılaştığım en büyük zorluk yemeklerle ilgiliydi. Bunun dışında kayda değer bir zorluk yaşamadım.

Finaldeki performansınıza ilişkin stratejilerin nelerdi?

Finalde her yüksekliği ilk hakkımda geçerek avantaj elde etmeyi hedefledim. 5.90 metreye kadar bu stratejiyi başarıyla uyguladım ancak ne yazık ki bu madalya kazanmama yetmedi.

24 yaşındasın; yaşıtlarının birçoğu yaz tatili yaparken sen antrenmanlara devam ediyorsun. Zorlandığın anlar oluyor mu? Kendini nasıl motive ediyorsun?

Elbette zorlandığım anlar oluyor ancak hedeflerim ve sorumluluklarımı düşünmek beni motive ediyor. İstiklal Marşımızı dünyaya dinletmek için sabırsızlanıyorum.

Mücadelelerden önce uyguladığın bir ritüel ya da uğurun var mı?

Yarışmadan önceki akşam ve uyumadan önce yarışı aklımda canlandırıyorum. Hedeflediğim yüksekliği aşıyorum ve bunu olmuş gibi hayal edip öyle uyuyorum.

Sporda kazanmak kadar kaybetmek de var. Senin mağlubiyetlere karşı yaklaşımın nasıl? Beklediğin sonuca ulaşamayınca hayal kırıklığını çabuk atlatır mısın?

Sırıkla atlama gibi bir branşta her an her şey olabilir, bu yüzden iniş ve çıkışlar yaşamak normal. Beklediğim sonucu alamadığımda elbette hayal kırıklığı ve üzüntü duyuyorum ancak bu duyguları motivasyon kaynağı olarak kullanıyorum ve çabucak toparlanıp bir sonraki hedefime odaklanıyorum.

Sırada nasıl bir mücadele var? Bundan 10 sene sonra kendini nerede görüyorsun? Hayallerin neler?

Sırada Fenerbahçe ile kulüp yarışlarım ve yurt dışında iki özel yarışım var. On yıl sonra, hedeflediğim tüm madalyaları kazanmış ve dünya rekoru da dahil olmak üzere istediğim yüksekliklere ulaşmış olarak kendimi görüyorum. Umarım bu süreçte spora ilgi duyan çocuklara da ilham kaynağı olmuş olurum.


EN ÇOK OKUNANLAR

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

20 dakika okunma süresi
Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

1 dakika okunma süresi
Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

4 dakika okunma süresi
Notre Dame Katedrali Kapılarını Yeniden Açtı

Notre Dame Katedrali Kapılarını Yeniden Açtı

2 dakika okunma süresi
2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

16 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Eylül Ayı Burç Yorumları

Eylül Ayı Burç Yorumları

Bodrum Günlüğü: Cem Hakko, Ferit Şahenk, Kıvanç Tatlıtuğ

Bodrum Günlüğü: Cem Hakko, Ferit Şahenk, Kıvanç Tatlıtuğ

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın

Bodrum Günlüğü: Gül Dürüst, Şükran Güzeliş, Zeynep-Metin Fadıllıoğlu

Bodrum Günlüğü: Gül Dürüst, Şükran Güzeliş, Zeynep-Metin Fadıllıoğlu

19 Ağustos Kova Burcu Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

19 Ağustos Kova Burcu Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

Ağustos Ayı Burç Yorumları

Ağustos Ayı Burç Yorumları

18 Eylül Balık Tutulmasının Burçlara Etkileri Neler?

18 Eylül Balık Tutulmasının Burçlara Etkileri Neler?

Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası'nın 2024 Edisyonu

Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası'nın 2024 Edisyonu

Dyson'dan Yenilik

Dyson'dan Yenilik

Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli

Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Feryal Gülman, Hande Ataizi, Simla-Hüsamettin Beyazıt, Pelin Karahan

Bodrum Günlüğü: Feryal Gülman, Hande Ataizi, Simla-Hüsamettin Beyazıt, Pelin Karahan