Dila Tarkan Doğruer, Rachel Araz Kiresepi ve Yasemin Öğün ile Dior Buluşması

Kendilerine has stilleri ve aura'ları ile sizi çekim merkezine alan üç üretken kadın: Dila Tarkan Doğruer, Rachel Araz Kiresepi ve Yasemin Öğün. Dior'un başrolde olduğu Akana Cennet Koyu Bodrum'daki buluşmamızda yazın sıcak ve renkli kareleri objektiflerimize yansırken, üzerinizde pozitif etki yaratacak üçlünün enerjisiyle sizi baş başa bırakıyoruz.

YAZAR: Kübra BIÇAK
14 Ağustos 2023 Pazartesi 13:40 | Son Güncellenme:
26 dakika okunma süresi

Dila Tarkan Doğruer, Rachel Araz Kiresepi ve Yasemin Öğün ile en sıcak günlerin birinde Cennet Koyu'nda buluşuyoruz. Sabahın erken saatlerinde başlayan çekimimizde sıcağa rağmen enerji oldukça yüksek. Tamer Yılmaz'ın objektifi karşısına geçen üçlünün her biri Dior look'ları ile bütünleşiyor. Yasemin zarafetiyle, Rachel eğlenceli hareketleriyle parlarken, Dila cool tavırlarıyla farklı bir ritim yaratıyor. Bodrum'da yazı iliklerimize kadar hissettiğimiz çekimimizde Dior'un özel seçkisiyle masalsı evrenine dahil oluyoruz.

Rachel Araz Kiresepi

Bu aralar günlerin Bodrum'da geçiyor. Yazları Bodrum'da olmak sana neler hissettiriyor?

Bu Yaz Bodrum'da geçirdiğimiz en uzun yaz aslında. Bodrum'da çocuklarla yapılacak aktivite çok fazla olduğundan onlar çok mutlu, bizim için de en önemlisi bu.

Çocuklar için yaz eşsiz anılar demek. Senin çocuklarla Bodrum'da bir günün nasıl geçiyor?

Neredeyse İstanbul'dakinden hızlı diyebilirim. Çocuklar öğlene kadar okula gidiyor, o sırada ben de kendi işlerimi hallediyorum. Okul sonrası yapmayı en sevdikleri aktivite de deniz kenarında ailecek geçirdiğimiz dolu dolu bir gün. Kumdan kaleler, yalvar yakar yenilen dondurmalar ve güneş yağı filtreli çekilen onlarca güzel anı.

Doğal, samimi ve neşeli bir Rachel geliyor aklıma seni düşününce. En çok neler sinirlendirir seni?

Beni sinirlendirmek inanın zor. Çok sakin ve barışçıl bir yapıya sahibim. Haksızlık ve riyakarlık beni sinirlendirecek tek şey olabilir. Sadece kendime yapılana değil, tanıdığım/tanımadığım herhangi birine yapılan her türlü haksızlığa sinirlenirim.

Yaşam sevincinin kaynağı nereden geliyor? Seni bir anda ne mutlu eder?

Çocukluğumdan ve sanırım hala içimde sakladığım çocuk ruhumdan. Beni, ince düşünülmüş her detay mutlu eder. En sevdiğim çikolata, ışıklı bir balon, sevdiğim bir şarkının ansızın çalması, kalp, papatya, fiyonk... Sanırım birçoğunu zaten biliyorsunuz.

Hayatta kuralları olan biri misin yoksa anı yaşayanlardan mısın?

Kurallarım var ama hayat zaten başınıza gelen "an"lardan ibaret. Asıl eğlence de zaten kuralları ve şartlandığınız olmazsa olmazları bıraktığınız yerde başlıyor.

Sosyal medyada aktif paylaşımlar yapıyorsun. Bu paylaşımları yaparken anı yakalamak zor olmuyor mu?

Aktif olmayı, olaylara farklı açılardan bakmayı oldum olası çok sevdim. Platformlar ve olaylar değişiyor pek tabii ama bende bıraktığı keyif baki. Sosyal medyada hem hayatımdan kesitler hem de markalarla gerçekleştirdiğim projeleri paylaşıyorum. Aslında story'ler hariç kalıcı video ve fotoğrafları anlık paylaşmıyorum, çünkü o şekilde birçok güzel anı kaçırdığımı fark ettim ve bunu yapmayı çok uzun zaman önce bıraktım. Bir ortama girdiğimde sürekli elinde telefon olan biri değilim; arkadaşlarıma, manzaraya ve sohbete odaklanmayı tercih ediyorum ve kesinlikle bundan daha çok keyif alıyorum.

Paylaşımlarını illaki mizahın filtresinden geçiriyorsun. Mizah senin için ne ifade ediyor?

Benim için her şeyden önemlisi gülmek ve gülümsetmek. Güzel giyinmişim, kötü giyinmişim, allığı yanlış sürmüşüm, saçım dağılmış... Bunların hiçbiri hayatımda veya yaptığım paylaşımlarda önceliğim değil. Instagram'da keyifle en takip ettiğim sayfalar sadece yerli/yabancı mizah ve parodi hesapları. Hayat zaten yeterince zor, aklım hala gülmediklerimde.

Karakterini stiline de yansıtıyorsun. Günlük stilini belirleyen unsurlar neler oluyor?

Ben stilimi hep aşure olarak tanımlıyorum. Kalıplarım yok; karıştırmayı, denemeyi -gerekirse yanılmayı- kendimi ve çevremi şaşırtmayı çok seviyorum. Renklerle enerjimi yükseltiyorum, tabii ki o günkü modum, gireceğim ortam ve hava durumu da stilimi etkileyen diğer unsurlar.

Stil ve moda! Bu iki sihirli kelimenin hayatındaki etkisi ne? Takipçilerine bu konuda ne tür ilhamlar veriyorsun?

Siyah ve kahverenginin baskın olduğu ergenlik dönemim hariç stilim aslında hep renkliydi. Renklerle de aram hep iyiydi. Tabii ki zamanla zevklerim değişti, baktıklarımla gördüklerim gelişti. Her zaman sıra dışı ve cesur parçalar dikkatimi çekiyor. Herkesin tercih etmediği, çoğunluğun almaya cesaret edemediği ürünler benim wish list'imi oluşturuyor. Hep söylediğim gibi kimsenin risk almadığı ve aynı olduğu bir dünya çok sıkıcı olmaz mıydı?

Dior'un başrolde olduğu harika bir çekime imza attık. Dior'un DNA'sını üç kelime ile nasıl tanımlarsın?

Zamansız, eğlenceli ve romantik eklektik.

Dior koleksiyonunda senin için yıldız parça hangisi oldu?

Ayırt etmek çok zor, laf olsun diye söylemiyorum ama çekim sırasında hepimiz hem kendimizin hem de birbirimizin üzerindeki parçalara aşık olduk! Renkler zaten tam benlik. Aksesuarlarda eğlence tavan! Tüm koleksiyona yıldız takımı diyebilirim.

Hayal kurmak serbest. Dior'un kreatif tasarımcısı olsaydın, hangi dönemden hangi ismi nasıl bir Dior look'u ile giydirmek isterdin?

Aslında favorim olan pek çok Dior tasarımı var. Fête Joyeuse'u Prenses Diana'da görmeyi çok isterdim.

Akana Otel'de Dior ile gerçekleştirdiğimiz çekim senin için nasıl bir deneyimdi?

Akana'ya ilk defa geldim. Modern çizgisine ve özellikle duvardaki aydınlatmalara bayıldım. Bir de lütfen, gelenler benim için de tepsi mantısı söyleyebilir mi? Bizimle çok güzel ilgilendiler, buradan da tüm ekibe teşekkürlerimi iletmek isterim.

Dila Tarkan Doğruer

Bu aralar hayatında tatlı bir telaş var. Luca ile hayat nasıl geçiyor?

Güzel geçiyor, bence anne olmak çok keyifli. Her şey o kadar hızlı değişiyor ki her anın tadını çıkarmaya çalışıyorum. Ay sonu bir yaşına basacak; zamanın ne kadar hızlı geçtiğini gördükçe şaşırıyorum.

Anne olduktan sonra hayatında neler değişti?

Hayatım düzene girdi. Çok daha spontane yaşayan biriydim; artık tabii ki öyle olamıyorum. Her adımda düşünmem gereken minik bir bey daha var. Senelerdir köpek sahibi olduğum için bu duyguya çok da uzak değildim; ancak çocukla beraber bu sorumluluk duygusu biraz daha arttı. Eskisi kadar kendime vakit ayıramıyorum; önceliğim çocuğum, köpeklerim ve ev hayatımız. Her şeye birden yetişmeye çalışmak zor oluyor.

Bir yanda annelik bir yanda seyahatler bir yanda da Influencer'lık. Tempon oldukça yoğun ama sen çok enerjiksin. Bu enerjinin sırrı ne?

Emin değilim, galiba hayat sevgisi. Ben hayattan keyif almayı çok seven biriyim, genel olarak mutlu bir insanım. Hayata dair birçok şey beni çok heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor; bu sayede bu kadar enerjik olduğumu düşünüyorum. Birkaç vlog'umda "Dila her şeye ilk defa görmüş gibi heyecanlanıyor, normal değil. Buna mı heyecanlanıyor?" gibi yorumlar görmüştüm. Evet, bazı şeyleri 10 kere de görmüş olsam 11'inci görüşümde de heyecanlanıp mutlu oluyorum; karakterim böyle. Sevdiklerimle olmak, müzik, yeni yerler, yeni insanlar ve kültürler görmek, tanımak bana çok daha fazla enerji veriyor. En önemlisi müzik galiba; sevdiğim müzikler çalmaya başladığı an uykumdan bile uyanıp dans etmeye başlayabilirim. Ben kendime, hayatıma renk katmayı seviyorum. Belki ufak bir şey ama Afrika seyahatinden önce saçlarıma Afrika örgüsü yaptırmıştım. Bu tarz şeyler beni motive ediyor; mutlu ediyor. Monotonluktan çok sıkılan bir insanım, değişiklikler bana iyi geliyor.

Hayat felsefen nedir? İşler istediğin gibi gitmediğinde nasıl bir tavır alırsın?

Aslında ben yaşanan her şeyin bir sebebi olduğuna inanırım. Yani olan hiçbir şey tesadüf değildir. Vaktinde, olmadığına çok üzüldüğüm bir sürü şeyin aslında daha iyisi ve hayırlısının başka bir türlüsü olduğu için öyle gerçekleştiğine çok şahit oldum. Bence bu düşünceyle yaşamak insanı biraz hafifletiyor. Böyle düşünmeme rağmen; bir şeyi çok istiyorsam da ne yapar eder onu oldurmaya çalışırım. Yine olmuyorsa ancak o zaman pes ederim. İçimin rahat etmesi için önce elimden geleni yapmış olmam lazım.

Yakın arkadaşlarınla da güçlü bir bağın var. Seni en çok kim güldürür?

Arkadaşlarım benim için çok ama çok değerlidir. Her biriyle de ayrı bir bağım var. Beni çok güldüren birkaç kişi var; biri Derev, gerçekten inanılmaz komik bir kız. Onun dışında Merve ve Bala'ya çok gülüyorum.

Şimdilerde Instagram sayesinde ünlülerin hayatına dahil oluyor herkes. Sosyal medyada paylaşımlarınla sen de takipçilerini hayatına dahil ediyorsun. Bu durum yaşamını nasıl etkiliyor?

Tabii ki güzel yanları olduğu gibi çok da güzel olmayan yanları da var. Hayatımı insanlarla paylaşmak, deneyimlerimle onlara bir şeyler katmaya çalışmak, ilham vermek beni çok mutlu ediyor. İnsanların hayatlarına ufacık da olsa dokunabilmek gerçekten çok güzel bir his. Maalesef iyi olduğu kadar kötü niyetle ya da eleştirel bakış açısıyla yaklaşan da var. Benim sayfam kendi deneyimlerimi anlatmak üzerine; bir şey kanıtlamaya çalışmıyorum, hiçbir iddiam da yok; kendi doğrularını yaşayan ve paylaşan biriyim. Bana sevmediğin ya da onaylamadığın birini takip etmek ya da eleştirmek saçma geliyor. Örneğin ben kendi negatif düşüncemi kafamda yaşayıp geçerim; bunu karşı tarafa yansıtıp bir insanı kasıtlı üzmeye çalışmak bana çok kırıcı geliyor. Bence bu mecradaki en yanlış anlaşılan konu bu. İnsanlar hayatlarını paylaşıyorlar diye onları her konuda eleştirmektense pozitifliğin yayılması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin her şeyi beğenip onaylayamayacağını kabullenirsek daha huzurlu bir şekilde yaşayabiliriz.

Sosyal medyada, stil paylaşımları yaptığın kadar gezdiğin yerleri de paylaşıyorsun. Stilinde seyahat ettiğin yerlerden ilham alıyor musun?

Kesinlikle! Gittiğim yerin doğası, renkleri, sokak modası beni çok etkiler; beğendiğim şeyleri hemen kendi stilime eklerim. Kültürel ögeleri kendime entegre etmeyi her zaman çok sevdim, bunun stilime yansıması hoşuma gidiyor.

Stilin de enerjin kadar renkli. Renklerin senin dünyanda yeri ne?

Renkler benim dünyamda vazgeçilmez. Bence enerjimin bir kısmını renklerden alıyorum. Renkler modumu çok değiştiriyor, hayatıma bir anlam katıyor. Rengarenk olmak, renklerin enerjisiyle yaşamak dünyanın en güzel hissi.

Yaz nasıl geçiyor? En sevdiğin tatil rotaları hangileri?

Bu yaz Cape Town, Namibia ve Kopenhag tatilleriyle beraber yazdan çok kış tatili yaptık diyebilirim. Bunlar dışında hep Bodrum'daydım; bir de kızlarla bir Çeşme tatili yaptık. Normalde yaz tatili için Yunan Adaları'nı çok seviyorum ama bu yaz gidemedik; umarım seneye.

Tatil bavulundan eksik olmayan parçalar neler?

Gözlük, mayo, pareo en önemli parçalar. Bunlarla günler geçirebilirim.

Dior'un başrolde olduğu harika bir çekime imza attık. Dior'un DNA'sını üç kelime ile nasıl tanımlarsın?

Müthiş bir çekim ve anı oldu bizim için. Dior'un DNA'sı için şu üç kelimeyi kullanırdım: Yenilikçi, sofistike, sürprizlerle dolu.

Dior koleksiyonunda senin için yıldız parça hangisi oldu?

Toile de Jouy Voyage desenli fuşya bikini ve şapka takıma ba-yıl-dım! Rengi inanılmazdı!

Dior look'unla belli bir döneme ışınlanacak olsan, bu hangi dönem olurdu?

Dior'un kurulduğundan bu yana Christian Dior ile başlayıp dünya modasına damga vuran farklı tasarımcılarla devam eden tüm dönemleri çok çarpıcı. Ancak Maria Grazia Chiuri'nin kalbimde ayrı bir yeri var. Tüm koleksiyonları sürprizlerle dolu, her defileyi müthiş bir heyecanla bekliyorum. Kadın sanatçılarla yaptığı iş birlikleri ve farklı kültürleri çok güncel bir stille sunabilmesi olağanüstü. Dior koleksiyonları içinde kendimi her zaman çok iyi ve enerjik hissediyorum.

Akana Otel'de Dior ile gerçekleştirdiğimiz çekim senin için nasıl bir deneyimdi?

Çok keyifli geçti. Otel çok güzeldi, genel servis ve odalardan çok memnun kaldık. Otelin farklı havası sayesinde müthiş kareler yakaladık. Zaten Tamer Abi fotoğraf konusunda bir dahi olduğu için çok hızlı bir şekilde süper kareler çıkardı.

Yasemin Öğün

Bu aralar hayat senin için nasıl bir seyirde ilerliyor?

Hayallerimi ve hedeflerimi gerçekleştirmeye başladığım bir süreçteyim. Heyecan verici gelişmelere tanık olduğum, hayatımın en keyifli dönemlerinden birini yaşıyorum.

Yaz neler hissettiriyor sana? Güneş enerjisi ile yaşayanlardan mısın?

Ben tam bir yaz kadınıyım. Güneş bana müthiş bir enerji veriyor ve beni çok heyecanlandırıyor. Giyinmek de, çalışmak da daha keyifli oluyor.

Sosyal medyanın dinamikleri her gün değişiyor. Moda Tutkusu olarak güncel olanın peşinde misin yoksa kendi kuralların çerçevesinde mi ilerliyorsun?

Bu platformu kurarken kendi arayışımdan yola çıktım. Günlük bir dergi misali, doğru olduğunu düşündüğüm güncel moda içeriklerini stil sahibi olmak isteyenlerle paylaşan ve belli bir tarza yönelik stil tüyoları sunan bir kanal oluşturmak istedim. Bugün Moda Tutkusu, giymekten ve kullanmaktan sıkılmayacağınız akıllı bir gardırop; trendlerin içerisinden kalıcı modayı filtreyen bir stil danışmanı. Yoğun bir tempoda çalışan iş kadınlarının yanında, nasıl göründüğüne önem veren ve trendleri kendi tarzına doğru bir şekilde adapte etmek isteyen tüm kadınları global bir analizle özetleyen bir moda platformu da aslında.

Bir influencer olarak zamansız kelimesi senin için ne anlama geliyor?

Stil konusunda eskiden daha özgür ve cesur davrandığımı söyleyebilirim. Yılların verdiği tecrübe ile zamansızlığı ve sadeliği öğrendim. Bunun beni bir kadın olarak daha çok ön plana çıkardığını keşfettim. Dolayısıyla bir influencer olarak profilimde önerdiğim parçalar pek çok kadının uzun süre dolabında tutabileceği, sıkılmadan giyebileceği ürünler oluyor.

Kendi markan da var. Influencer olmak kendi markan için bir avantaj mı sence?

Bence büyük bir avantaj. Bir marka sahibi olarak farklı markalarla iş birliği yaptığım zaman gerçekten başarı odaklı hareket ediyorum. O markayı kendi markam gibi benimseyip sahipleniyorum. Ben de yurt dışında birçok influencer ile çalışıyorum ve markamın dijital stratejilerini buna göre oluşturuyorum. Bu tecrübemi çalıştığım markalara yansıtıyorum.

Zaman içinde farklı markalarla çalışmanın kendi markana katkı sağladığını düşünüyor musun?

Kesinlikle. Benim için en büyük motivasyon, başarı. İşimi en iyi şekilde yapıp sonrasında meyvelerini toplamayı çok seviyorum. Çevremde hizmet verdiğim ve hizmet aldığım çözüm ortaklarını benimsemeyi, birlikte güçlenmeyi ve başarıyı paylaşmayı ayrıca motive edici buluyorum. Özellikle benim mesleğimde direkt satışa yönlendirme yapılabildiği için de başarı rahatlıkla ölçülebiliyor. Bana güvenen insanlar olduğunu bilmenin yanında, kendim için yaptığım bir alışverişi paylaştığım gün, o ürünün stoklarının bitmesi gibi sonuçlar beni gerçekten çok memnun ediyor. Bu başarının, iş birliği yaptığım markayı disiplinle sahiplenmenin sonucunda geldiğini biliyorum.

Yaptığın stil paylaşımları ile takipçilerine ilham veriyorsun. Sen stilinde nelerden ilham alıyorsun?

Her dönem farklı bir kadına dönüşebildiğimi düşünüyorum. Ziyaret ettiğim şehirler ve izlediğim filmler beni sıklıkla etkiliyor.

Stil kodunu ne belirler? Stilini nasıl tanımlarsın?

Zamansız, sade ve konforlu. Giydiğim her parçanın beni gün içinde iyi hissettirmesi gerektiğine inanıyorum. Bedenimi çok iyi tanıyorum ve ona göre giyiniyorum.

Yazlık stilinin belirleyici parçaları neler?

Rahat parçaları tercih ediyorum. Özellikle doğal kumaşları çok seviyorum. Koton, keten ve ipek kıyafetlere bayılıyorum. Sanırım en çok koton gömlekleri, keten parçaları ve uçuşan ipek elbiseleri tercih ediyorum.

Dior'un başrolde olduğu harika bir çekime imza attık. Dior'un DNA'sını üç kelime ile nasıl tanımlarsın?

Özgür, enerjik ve sofistike.

Dior koleksiyonunda senin için yıldız parça hangisi oldu?

Dioriviera koleksiyonundaki renklere bayıldım. Maria Grazia Chiuri, Dior'un imzasına dönüşen Toile de Jouy desenini her sezon yeniden yorumluyor. Bu sezon pembe ve gri tonlarla yine çok neşeli, çok yazlık bir koleksiyon ortaya çıkmış. Koleksiyondaki uçuşan, hafif etekler ve mayolar favorilerim arasında.

Akana Otel'de Dior ile gerçekleştirdiğimiz çekim senin için nasıl bir deneyimdi?

Birlikte son derece keyifli bir gün geçirdik. Uzun saatler süren çekimlerde yorgunluk, dolayısıyla enerji en üst seviyelerde kalamayabiliyor. Burada tam aksine koleksiyonun da verdiği enerjiyle dolu dolu bir gün yaşadık. Kendi adıma çok eğlendiğim ve keyif aldığım bir çekim oldu.

  1. Röportaj: Kübra BIÇAK
  2. Fotoğraflar: Tamer YILMAZ
  3. Styling: Hakan ÖZTÜRK
  4. Saç: Ferit BELLİ
  5. Makyaj: Hakan KÜLTÜR
  6. Video: Umut Kaan KARAASLAN
  7. Fotoğraf asistanı: Oğuz Can ŞANLI
  8. Styling asistanı: Pınar AKAR OĞULTÜRK
  9. Makyaj asistanı: Berke ŞEREN
  10. Saç asistanı: Berke BELLİ
  11. Mekan için Akana Hotels'e teşekkür ederiz.

EN ÇOK OKUNANLAR

Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

1 dakika okunma süresi
Kışa Özel Nail Art Trendi

Kışa Özel Nail Art Trendi

1 dakika okunma süresi
Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

6 dakika okunma süresi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
Göz Altı Kapatıcıları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Göz Altı Kapatıcıları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

14 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Ceyda Hilal Eğerci ile Klasik Yat Dünyası

Ceyda Hilal Eğerci ile Klasik Yat Dünyası

Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu

Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu

Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz

Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz

21 Temmuz Oğlak Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

21 Temmuz Oğlak Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli

Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Ağustos Ayı Burç Yorumları

Ağustos Ayı Burç Yorumları

Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"

Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"

Eylül Ayı Burç Yorumları

Eylül Ayı Burç Yorumları

Güneş Çağlarcan Solo Sergi Açılışı

Güneş Çağlarcan Solo Sergi Açılışı

Bodrum Günlüğü: Feryal Gülman, Hande Ataizi, Simla-Hüsamettin Beyazıt, Pelin Karahan

Bodrum Günlüğü: Feryal Gülman, Hande Ataizi, Simla-Hüsamettin Beyazıt, Pelin Karahan

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın