Son teknolojinin akıllı mimarilerle değerlendirilmesiyle otelcilik lüks algısını her geçen gün yeniden tanımlasa da klasikleşmiş ‘Palace’ ruhundaki otellerin yeri her zaman ayrıdır. İstanbul’da da tarihi yaşayıp, bu ruhu bulabileceğiniz oteller arasında akla gelen ilk marka Çırağan Sarayı Kempinski’dir. 17. yüzyıldan kalma bahçeleri ve tarihi kapısıyla çağdaş Osmanlı mimarisinin belki de en güzel örneklerinden biri olan Çırağan Palace Kempinski, pazar günü Laledan Restoran’da verdiği ‘brunch’larla oldukça konuşulur durumda. Osmanlı’nın Orient dokulu ihtişamını her detayında hissettiren restoran, açık büfesinde ise geleneksel olduğu kadar birçok yenilikçi lezzet de bulunuyor.
300 çeşidin bulunduğu bu lezzetler arasında en sıra dışı olansa kaz ciğeri. Cam kasede tadımlık ‘kors’ olarak sunulan seçenek oldukça hafif. Yine de Çırağan Sarayı brunch’larını bu kadar popüler yapan durum ana yemekler değil. İçinde tarihi çinilerin bulunduğu görkemli kristal avizeyle dekoru tamamlanmış İznik Odası, pazar günlerine özel olarak ‘brunch’ için kapatılıp tatlı odasına dönüştürülüyor. Diğer lezzetlere saygısızlık etmek istemem ama buradaki ‘çikolata’ şöleninin hakkını teslim etmek gerek. Neredeyse 50-60 çeşit farklı çikolatanın bulunduğu bu oda şimdiden pazar fenomeni olmuş durumda…
OSMANLI MUTFAĞINDA ‘DENİZ’ ETKİSİ
Bir kültürün kendini en iyi yansıtıp/anlattığı unsurların başında yemek gelir. Coğrafi özellikleri, yaşayış biçimi, kültürü, pişirme tekniğine bakarak tüm şifreleri kırabilirsiniz. İmparatorluk ise hüküm sürdüğü tüm topraklardan dokunuşları saray mutfağında kullanır. Büyük Roma İmparatorluğu bunu İpek Yolu’ndan gelen baharatları işleyerek gösterirdi. 600 yıllık Osmanlı tarihinde ise imparatorluğun mutfak hünerleri 1478’de Topkapı Sarayı’nın kurulumu ile başlar. Günümüze saray mutfağı ‘kırmızı et’ ağırlıklı yansısa da deniz ürünlerinin yeri de hiç azımsanamayacak kadardır.
KAHVALTIDA SİYAH HAVYAR TÜKETİRDİ
Saray mutfağının deniz ürünlerine etkisi Fatih Sultan Mehmet Han ile başlar. Deniz ürünlerine oldukça düşkün padi-şahın sabah kahvaltılarında siyah havyar tükettiğini birçok tarihi kaynak işlemiştir. Yavru vatan KKTC’de bulunan The Savoy Ottoman Palace’ın şefi Barbaros Alta, Osmanlı mutfağındaki deniz etkisini özel bir mönü ile hazırlamış. Bu-nunla birlikte kendi dokunuşlarını da lezzetlerine katan Alta Kıbrıs’ın yerel peyniri hellim ile servis edilen ‘Dil Balığı Tütsüleme’ ve imparatorlukta kullanılan baharatlarla terbiyelenmiş ‘Jumbo Karides Izgara’ oldukça iddialı.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞINA, İNOVATİF ÇÖZÜMLER
Yemeklerin soğumasından masadaki sohbetin azalmasına kadar etkili olan ‘sosyal medya bağımlılığı’na karşı markalar inovatif çözümler buluyorlar. Geçtiğimiz günlerde IKEA Tayvan, akıllı telefon enerjisiyle masaya monte tencerenin ısısını ayarlayacak bir tasarım geliştirdi ve tasarımı görücüye çıkardı. Tasarımın en büyük özelliği ise masadakilerden biri bile akıllı telefonunu enerji alanından çıkarırsa tencere anında soğuyor. Yakında bizim restoranlarımızda da buna benzer çözümler göreceğimizden eminim…
KISA KISA
-Avrupa’nın mültecilere yaptığı kötü muameleye sanat dünyasından tepkiler artıyor. Çin’in modern sanat dehası Ai Weiwei, Danimarka’da çıkarılan sığınmacıların eşya ve paralarına el konması yasasının onaylanması üzerine ülkedeki eserlerini çektiğini duyurdu. Rap sanatçısı M.I.A ‘Border’ şarkısının klibini Kosova’da mültecilere destek olarak çekti.
-Saniyesi milyon dolarlar eden ‘Super Bowl’ reklamları görücüye çıktı. Bu reklamlar arasında NFL’in Seal ile şampiyonluk yıllarında doğan çocukların düetinin olduğu reklamlar markaların bile önüne geçip en konuşulan oldu.
- Time Out Dubai 2016 yılının en iyi restoranlarını seçmek için adayların bulunduğu kısa listeyi yayınladı. Listede Nusr-Et ‘Best Steakhouse’ ve ‘Best Nema’ dalında aday. Ayrıca, Zuma’nın eski Genel Müdürü Volkan Açıl’ın yönetiminde olan Okka’da ‘Best Bussiness Launch’ adayları arasında.
-Şarkıları kadar kliplerindeki görsel şöleni de çok sevdiğim Coldplay’in yeni çalışması Hymn For The Weekend, Hint-lilerin tepkisini çekti. Gayet renkli, eğlenceli olan klipte Beyonce’un dans figürlerinde yaptığı hatayı saygısızlık olarak yorumlamışlar. Garip ve tahammülsüz gibi görünse de Doğu, Batı’nın kültür renövelerini amaçlı görüyor…