MÜCEVHER TASARIMCISI BATYA KEBUDİ YENİ KOLEKSİYONU ‘KAİNAT’I ANLATTI

“Çevremdeki insanlar hep ışıltılı göründüğümü söylerler. Bu aslında altının bana verdiği ışığın rengidir, parıltısı hep göze çarpar. Şimdi, bu çok sevdiğim mücevher, işimin de anahtar kelimesi oldu. Bunun benim için çok güzel bir şans olduğuna inanıyorum. Tasarımlarımı bu düşünceyle hazırladığım için de takılarımın, onları takan herkese şans getireceklerini düşünüyorum.”

13 Nisan 2016 Çarşamba 10:15 | Son Güncellenme:
11 dakika okunma süresi

Çocuk yaşta modaya ilgi duymaya başlayan Batya Kebudi, uzun yıllar dergicilik yaptıktan sonra içindeki tasarım aşkına karşı koyamadı ve kendi adını taşıyan mücevher markasını hayata geçirdi. Sade ve şık tasarımlarıyla ünlenen Kebudi, geçtiğimiz aylarda Nişantaşı’nda ilk butiğini açtı. Batya Kebudi tasarım yolculuğunu ve yeni koleksiyonu ‘Kainat’ı anlattı.

 

 

Dergicilikten mücevher tasarımcılığına uzanan ilginç bir hikayeniz var. Sizden dinleyebilir miyiz?
Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra Basın Enstitüsü tarafından bir burs kazandım. Gazetecilik eğitimimim ardından basında çalışmaya başladım. Aksesuara olan merakımın bir gün beni tasarım yapmaya yönelteceğini biliyordum. Her zaman, bir kıyafeti tamamlayan en önemli detayın aksesuar olduğunu düşünürüm. Bu nedenle de birçok aksesuarım var. Özellikle çıktığım seyahatlerde bir mağazaya girdiğimde zamanın çoğunu mücevherlerin olduğu bölümde geçiririm. Tüm markaların koleksiyonlarını yakından takip ederim. Bu merakım zamanla işimi de etkilemeye başladı. Yıllarca çalıştığım Madame Figaro dergisinde her ay farklı mücevher konuları hazırladım ve tasarımcılarla röportajlar yaptım. Hep bir gün «Ben de, ben de!” dedim. Bu arada kendim için aksesuar tasarımları yapmaya başlamıştım bile... Tam da bu sıralarda, mesleğinde yıllarını geçirmiş ama artık emekli olmuş yaşlı bir mücevher ustasıyla tanıştım ve ona kendim için yüzükler yaptırdım. Her türlü nazımın geçtiği, beni torunu gibi görmeye başlayan bu usta, bendeki enerjiyi herkesten önce fark edip «Batya, artık bunlardan birer tane değil de biner tane yapsak” diyordu. Bu arada arkadaşlarım da yaptıklarımı çok beğeniyor, kendileri için de takı tasarlamamı istiyorlardı. Ben bu fikri nedense hep erteledim. Ta ki çok sevdiğim Madame Figaro'nun kapanmasına kadar! Derginin kapanmasının ardından bir süre seyahat ettim. Yurt dışında da tanıştığım herkes bana takılarımı nereden aldığımı soruyordu. Kendi tasarımlarım olduğunu öğrendiklerinde onlar için de yapmamı istediler. İstanbul’a dönünce hep ertelediğim takı tasarımı için artık hazır olduğumu hissettim ve bu kararla hayatımda yepyeni bir kapı açıldı. Ustama gittim ve «Artık hazırım, koleksiyonumu çizdim” dedim. Koleksiyonumun ilk tasarımları o kadar ilgi gördü ki devam etmeye karar verdim! İşte bu “altın serüven” böyle başladı. Çevremdeki insanlar hep ışıltılı göründüğümü söylerler. Bu aslında altının bana verdiği ışığın rengidir, parıltısı hep göze çarpar. Şimdi, bu çok sevdiğim mücevher, işimin de anahtar kelimesi oldu. Bunun benim için çok güzel bir şans olduğuna inanıyorum. Tasarımlarımı bu düşünceyle hazırladığım için de takılarımın, onları takan herkese şans getireceklerini düşünüyorum.

 

 

Tasarım merakınız çocukluk yıllarına mı dayanıyor?
Her zaman modaya ve tasarıma ilgim vardı. Bu ilgim ve görsel sanatlara olan merakımın bir gün beni buralara getireceğini biliyordum. Sanatın her dalından aldığım ilham bugün mücevherle hayat buluyor. Gelecekte başka şeyler de olabilir. Ama şimdi bugün mücevherlerimde çocukluğumdan bu yana beni etkilemiş birçok şeyin izlerini tasarımlarımda görebiliyorum. Hayatın sanatın bir parçası olduğuna inanıyorum. Çocukluk yıllarımda resim yapardım. Bugün o resimlerdeki detayların mücevherlerimde olduğunu görüyorum. Şekillerin ve desenlerin minimalist tarzda yeniden hayat bulması hoşuma gidiyor. Çocukken annemden beğendiğim kapıların önünde fotoğrafımı çekmesini istermişim. Bu kapılardan ilham alacağım o zamanlardan belliymiş. Çocukken fark ettiklerimiz büyüyünce çok şekilleniyor. Her şey birbirini etkiliyor. Zaman içinde olan bu etkileşim belki de bir domino etkisi yaratıyor. 

 

 

Mücevher tasarlamaya hobi olarak başlamışsınız. Bu konuda bir eğitim aldınız mı?
Sanatın birçok dalında eğitim aldım. Sanırım aldığım tüm eğitimlerin dışa yansıması mücevher olarak oldu. Her zaman kendimi geliştirmeye meraklıyım. Her gün yeni bir şey öğrenmenin heyecanıyla doluyum. Yeni koleksiyonlarımda hep daha fazlasını sunmayı ve sınırlarımı aşmayı hedefliyorum.
Koleksiyonlarınızda abartıdan uzak, sade ve şık tasarımlar ön planda. Sizin kişisel tarzınızın tasarımlarınızdaki etkisi büyük sanırım…

 

 

Sade olmayı çok seviyorum. Her sadeliğin içinde mutlaka kendini gösterecek bir detay gizliyorum. Klasikle modernizmi bir araya getirirken, yaratıcılığın heyecanına sizi de ortak ediyorum. Koleksiyonda bulunduğu yerde dikkatleri üzerine çeken ve ışıltısını çevresine cömertçe yayan altın, farklı formlarda karşımıza çıkıyor. Sade ama iddialı tasarımlar hem tek olarak hem de bir arada takılabiliyor. Detaylarda gizlenen sürprizler ve bütünün sunduğu yalınlık hissi bedeninizle uyum sağlıyor. Her sezon çıkan yeni koleksiyon bir sonrakinin habercisi oluyor. Birçok koleksiyondan parçayı kombinleyerek takabilir kendinizi özgürce ortaya koyabilirsiniz. Stil sahibi sade ve zarif kadınlar benim tasarımlarımı tercih ediyorlar. Cesurca duygularını ifade eden ve hiçbir abartıya ihtiyaç duymadan oldugu yerde ışık saçan kadınlar... Kendinden emin, ne istediğini bilen, huzurlu, mutlu kadınlar...

 

Markanızı en iyi anlatan sözcükler hangileri sizce?


Sade, zarif ve ışıltılı...

 

Tasarım yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?
Her koleksiyonun başka bir ilham kaynağı ve hikayesi oluyor. Bu sezon için çıkardığım ‘Miras’ koleksiyonumun hikayesi benim için çok özel. Ailemden bana kalan tüm değerlerin benim asıl mirasım olduğunu biliyorum. Her gün evrene sahip olduklarım için teşekkür ediyorum. Koşulsuz sevgi tüm ailemden gördüğüm en büyük miras, saygının her daim varlığını hissettiren ailem sayesinde bugün hayatımdaki herkese saygı duyuyorum. Fedakarlığı annemden, sorumluluk duygusunu babamdan, paylaşmayı kardeşimden öğrendim. Hayatımdaki herkesin bugün bir birey olmamda payı var. Herkesin varlığını hissetmek bile bana huzur veriyor.

 

Birkaç ay önce dedem vefat etti. Yaşadığım kayıp bu koleksiyonda yeniden hayat buldu. Ailemizden olan gerçek mirasımızın değerlerimiz olduğunu bir kez daha fark ettim. Tasarımlarıma her zaman sevgi yansıyor. Bu koleksiyonumda yüzeyler inişli çıkışlı. Tıpkı hayat gibi… Her türlü zorluğa, inişlere çıkışlara rağmen her zaman orta yol vardır ve bu yolda kalpler hep birleşir diyorum. Bu nedenle birleşme noktalarında pırlanta var çünkü güçle birleşiyor, ışıkla birleşiyor ve etrafa aydınlık saçıyoruz. Bu koleksiyonum bir arada olmanın, aile olmanın eşsiz mutluluğunu ifade ediyor. Yine pembe altın ışıltısı zarif bir şekilde pırlanta ile buluşuyor.

 

 

En çok hangi malzemelerle çalışmayı seviyorsunuz?
Değerli madenlerin insanlar üzerindeki enerjisine çok inanıyorum. Altının insanlara pozitif enerji kattığına inanılıyor. Bir de depresyona iyi geldiği söyleniyor. Pembe altının benim rengim olduğunu söyleyebiliriz. Bir de pırlanta vazgeçilmezim! Pırlantanın ışıltısını altının güzelliğiyle bir arada görmek beni çok mutlu ediyor. Tasarımlarımda gümüşü sıkça kullanıyorum. Altın ile bir arada çok güzel enerjisi olduğuna inanıyorum. Pırlantanın yanı sıra yarı değerli taşlar ile tasarım yapmayı çok seviyorum. Bu yaz opal çok kullandım. Opalin rengi beni çok etkiliyor.Yaz aylarında da turkuaz ve mercan vazgeçilmezim! Onların olmadığı bir yaz düşünemiyorum! Bu sezon da sıkça koleksiyonlarımda mercanın ve turkuazın en güzel haline rastlayacaksınız.  

 

EN ÇOK OKUNANLAR

Dries Van Noten'ın Yeni Kreatif Direktörü: Julian Klausner

Dries Van Noten'ın Yeni Kreatif Direktörü: Julian Klausner

4 dakika okunma süresi
Melis Goral Yeni Elements Koleksiyonu'nu Tanıttı

Melis Goral Yeni Elements Koleksiyonu'nu Tanıttı

1 dakika okunma süresi
India Mahdavi'den Yılbaşına Özel Şık Bir Dokunuş

India Mahdavi'den Yılbaşına Özel Şık Bir Dokunuş

1 dakika okunma süresi
Moda Tutkusu X Love My Body: Moda Dünyasında 10. Yıl

Moda Tutkusu X Love My Body: Moda Dünyasında 10. Yıl

1 dakika okunma süresi
Antik Mimariden İlhamla Yaratılan Mistik Mücevherler

Antik Mimariden İlhamla Yaratılan Mistik Mücevherler

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

ASLI PEHLİVANLARIN LÜKSLERİ

ASLI PEHLİVANLARIN LÜKSLERİ

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI