Türk kebap kültürünün önde gelen firmalarından olan, 41 yıllık geçmişe sahip Kaşıbeyaz, kuşaklar boyu damaklarımızdaki lezzetini koruyor. Gurmelerin vazgeçilmez adresi Kaşıbeyaz’ın genç patronu Suat Kaşıbeyaz’ın güzel eşi Seda Kaşıbeyaz, eşinin en büyük destekçisi. Mutlu evliliğinde üçüncü kez anne olmanın heyecanını yaşayan Seda Kaşıbeyaz’la özel yaşamı ve Kaşıbeyaz’daki çalışmaları üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.
Seda Kaşıbeyaz kimdir? Bize biraz bahseder misiniz?
Hayata pozitif bakan, inandığı değerleri sonuna kadar savunan, kalabalık ve samimiyetsiz ortamlardan ziyade, az ve özlerimle birlikte olmayı tercih eden birisiyim.
Eşiniz Suat Kaşıbeyaz ile tanışma hikâyenizden bahseder misiniz?
Suat’la aynı arkadaş ortamındaydık. Daha önceden de birbirimizi tanıyorduk. Gerek aile yapımız gerekse hayata bakış açımız zaman içerisinde bizi birbirimize daha da yakınlaştırdı.Ve evlenmeye, kendi ailemizi kurmaya karar verdik. Şimdiye kadar verdiğim en güzel karardı.
Restoranlarla yakından ilgilenebiliyor musunuz?
Kaşıbeyaz Lezzet Grubu, müşterilerimizin çocuklarıyla gelip hem kaliteli yemek yedikleri hem de çocukların sıkılmadan vakit geçirdikleri mekânlara dönüştü. Oyun odalarının dizaynı ve kullanılacak olan malzemelerin seçimleri bana ait. Bu konuda sürekli kendimizi yeniliyoruz, artık çocuklar sadece top havuzlarından ibaret oyun odalarında vakit geçirmek istemiyorlar. Yurt dışında bu konuda alanının en iyisi olan firmalarla sürekli iletişim içerisindeyim. 3 çocuk annesi olmam işimi hem kolaylaştırıyor hem de kendi çocuklarımdan yola çıkarak ihtiyaçları belirleyebiliyorum. Çok keyifli ve zevkli bir işim var.
İki erkek çocuktan sonra kız bebek dünyaya getirmek nasıl bir duygu?
Erkek çocuklarının temposu ile kız çocuğunun temposu ve bir annenin kızıyla olan iletişimi eminim çok farklıdır. Ama şu an için bu konuda yorum yapmak benim için henüz çok erken. İtiraf etmeliyim ki kız çocuğunu giydirmek, erkek çocuklara nazaran çok daha keyifli.
Dördüncü kez anne olmayı düşünüyor musunuz?
Bunun için henüz çok erken, kızım daha 4 aylık ama ileride belki düşünebilirim. Ben kalabalık ve mutlu bir ailede büyüdüm, çocuklarımın da bu duyguyu yaşamasını isterim tabii ki.
Üç çocuğun bakımı zor olmalı, bu konuda eşinizden yardım alıyor musunuz?
Eşim bana elinden geldiğince yardımcı oluyor tabii ki, en büyük oğlum 5 yaşında, diğeri 2 ve kızım 4 aylık. Bu yüzden evde sürekli hareket halindeyiz. Eşimin işleri ne kadar yoğun olursa olsun beraber yemek yiyebilmemiz için mutlaka vakit ayırıyor. Onun dışında çocuklarımızı her gece yataklarına biz yatırıyoruz. Oğullarım babaları ile oyun oynamaktan büyük mutluluk duyuyor, genellikle hafta sonları ailece çocuklarımızın keyif alacağı aktivitelerde bulunuyoruz.
Doğumdan sonra formunuzu korumak için neler yapıyorsunuz?
Sağlıklı beslenme ve spor öncelik verdiğim şeyler. İkisinin birbirini tamamladığını düşünüyorum ve en önemlisi sporu bir yaşam biçimi haline getirmek bence. Ben genetik olarak şanslı olanlardanım, hayatımın hiç bir aşamasında kilo problemim olmadı. Bu yüzden hamileliklerimden sonra eski formuma dönmem çok zaman ve emeğimi almadı.
İş hayatı ve annelik dışında kendinize nasıl zaman ayırıyorsunuz? Hobiniz var mı?
Kendime ait zamanlarda arkadaşlarımla vakit geçirmekten ve eşimle beraber sinemaya gitmekten hoşlanıyorum. Onun dışında her ne kadar son zamanlarda vakit ayıramasam da at binmek keyif aldığım bir hobim. Benim için bir terapi niteliğinde. Vakit buldukça 2-3 günlük yurt dışı kaçamakları yapıyoruz. Bu anlamda kendimi şımarttığımı söyleyebilirim. Arada bir kısa süreliğine de olsa uzaklaşmak iyi geliyor.
Kızınızın adı Liriya Nisan, çok duyulmuş bir isim değil. Bu isimi koymaya nasıl karar verdiniz?
Ben Boşnak ve Arnavut kökenli bir ailenin kızıyım ve Liriya Arnavutça özgürlük, hürriyet anlamına geliyor. Anlamını beğendiğim ve farklı bir isim olduğu için kızımın adını Liriya koymaya karar verdik. Nisan ismini ben çok severim ama bu ismin aynı zamanda bizim için farklı bir anlamı da var. Eşimin rahmetli annesinin adı Nihal, benim annemin adı Saniye annelerimizin adlarının ilk hecelerinden Nisan ismi oluşuyor. Bu eşimle benim çok hoşumuza gitti ve bu yüzden kızımıza ikinci bir ad olarak Nisan ismini koyduk.
Anne olmak nasıl bir duygu?
Her annenin benimle aynı fikirde olduğunu düşünerek tarifsiz bir duygu olduğunu söyleyebilirim. Annelik, karşılıksız sevginin tanımı bence. Anne olduktan sonra hayattaki her şeye karşı duyarlılığımın daha da arttı.
Yemek sektöründesiniz sizin mutfakla aranız nasıl? Evde yemek yapar mısınız?
Evde yemek yapmaktan keyif alıyorum, çocuklarımla birlikte mutfakta vakit geçirmek çok eğlenceli oluyor. Büyük oğlum özellikle mutfağa çok meraklı beraber sürekli yeni şeyler deniyoruz. Birlikte yaptığımız yemekler onların da çok hoşuna gidiyor.
Eşiniz yemek sektöründe çok önemli bir markanın sahibi. Eşiniz yaptığınız yemeklere yorum yapıyor mu?
Yaptığım yemeklere kendimden bir şeyler katmaktan büyük zevk alıyorum, tarifleri bire bir uygulamak yerine mutlaka bir değişiklik yapıyorum. Eşimin de bu durumdan memnun olduğunu söyleyebilirim çünkü her şeyi onun damak zevkine uygun hale getirmeye çalışıyorum. Yaptığım yemekler arasında en sevdiği ise, Boşnak böreği.
Sanat Yönetimi mezunusunuz, ileride bu sektörde bir şeyler yapmayı düşünüyor musunuz?
Hayır, düşünmüyorum, şu an çocuklarım ve ilgilendiğim işler tüm zamanımı alıyor. Belki ileride çocukları ilgilendiren ve kendi işimizle bağlantılı organizasyonlarda yer alabilirim.
Hayatınızın en önemli değerleri nedir?
Aile, aile, aile…
Moda nedir sizce? Giyim tarzınızı ve favori renklerinizi anlatır mısınız?
Moda her yaşımda farklı tanımladığım bir kavram. Son yıllarda hamilelik dönemlerimde ve doğum sonrasında da kendime yakışan trendleri yorumlamaya çalıştım… Giyim tarzımı sport casual olarak tanımlayabilirim. Siyah ve pastel tonları genellikle tercih ettiğim renkler.