BAŞARILI MODACI CENGİZ ABAZOĞLU

CENGİZ ABAZOĞLU İLE NAZLI GOLDENBERG MODELLİĞİNDE ALEM’E ÖZEL MODA ÇEKİMİ EŞLİĞİNDE SÖYLEŞİ

18 Nisan 2015 Cumartesi 13:03 | Son Güncellenme:
11 dakika okunma süresi

Başarılı modacı Cengiz Abazoğlu’nun tasarımlarıyla, cemiyetin tanınmış isimlerinden Nazlı Goldenberg’le Nişantaşı’ndaki The St.Regis Otel’in şık ambiyansında, ALEM’e özel moda çekimi yaptık. Nazlı Goldenberg ilk kez Abazoğlu koleksiyonuyla ALEM için modellik yaparken, başarılı Abazoğlu, “şu günlerde haute couture üretimlerin yoğunluk kazandığı günler yaşıyoruz.
Yaz davetleri ve organizasyonların ivme kazandığı bu aylarda her yıl aynı güzel telaşları yaşıyoruz.” diyor. Cengiz Abazoğlu ile yaz sezonu kreasyonları , haute couture tasarımları ve yeni hedefleri üzerine konuştuk.

Cengiz Bey cemiyetin şık isimlerinden Nazlı Goldenberg ile gerçekleştirdiğiniz bu proje nasıl oluştu?
Nazlı ve Aksel (Goldenberg) çok yakın arkadaşlarım ayrıca Nazlı’nın birçok davet için giysilerini de ben tasarlıyorum.Çekim yapmaya bir sohbet esnasında karar verdik 3 çocuk annesi olan Nazlı hayatında ilk defa benim için modellik yaptı. Çekimler çok eğlenceli geçti; bir profesyonel kadar başarılıydı, nedeni ise çekimlerin arkadaş ortamı sıcaklığında geçmesi. Bu çekim Nazlı için de benim için de ileriki yıllarda çok güzel bir anı olarak kalacak.

Cengiz Abazoğlu bu sıralar neler yapıyor?
Hazır giyim koleksiyonumuzu tamamladık ve butiğimizde alıcılarla buluştu. Dolayısı ile o telaşı atlattık diyebilirim. Şu günlerde ise haute couture üretimlerin yoğunluk kazandığı günler yaşıyoruz. Yaz davetleri ve organizasyonların ivme kazandığı bu aylarda her yıl aynı güzel telaşları yaşıyoruz. Yaz sezonun genel çizgileri, desenleri ve renkleri haute couture tasarımlarımda da bir süreklilik içerisinde olacak.

Haute couture’de hakim çizgi ne olacak bu yaz ?
Yaz sezonun genel çizgileri, desenleri ve renkleri haute couture tasarımlarımda da bir süreklilik içerisinde olacak . Ancak özel üretimlerde fark yaratan detay bildiğiniz gibi kişiye özel yaklaşımlar oluyor. Kişiye özel tasarımlarda öne çıkan ise yüksek işçilik, el emeği ve tabii ki yine yüksek kalitede malzeme oluyor. Çizgisindeki sükunet ile dikkat çeken, sadelik içerisinde fark yaratmayı başaran giysiler bu yazki Abazoğlu Haute Couture Koleksiyonu’mun temel ilkesi olacak. Haute couture beni, farkını herkesin değil gerçekten anlayanın idrak edebileceği elegan ve özgün tasarımlar yaratma konusunda özgürleştiriyor. 

Cengiz Abazoğlu markası dışında devam eden işbirlikleriniz de var. Bu durum sizde nasıl bir iş yoğunluğu yaratıyor ?
Senede 6 koleksiyon yapıyorum. Bunlardan 2 tanesi yaz-kış haute couture koleksiyonlarım, 2 tanesi Cengiz Abazoğlu hazır giyim, 2 tanesi de ADL yaz-kış koleksiyonlarım. Tempom ağır fakat bir o kadar da zevkli… Markamı geniş kitlelerle de buluşturma şansı bulduğum için işbirliklerinden de ayrıca çok mutluyum…

Moda dünyasının temel taşlarından biri olarak kaçıncı yılınızdasınız?
26. senem. Aslında dediğiniz gibi markamı uzun yılları aynıalgı düzeyinde tutuyorum. 26 senedir müşterilerimle olan ilişkim kemikleşmiş bir dostluk ilişkisine dönüştü. Bir tasarımcı için bu süreklilik ve varlık devamı muazzam bir his. 

Haute couture ve hazır giyim arasında nasıl bir ayrım yapıyorsunuz? Hangisi sizin için daha kıymetli?
Hazır giyim çok önemli, çünkü lüks bir marka olarak ulaştığım kitleyi daha da genişletme fırsatı tanıyor. Tasarımlarımı gençlerle ve farklı alıcı kitleleri ile buluşturarak hatta sık sık caddelerde gençlerin tercihi olarak karşılaşmak müthiş bir keyif…Bu fırsatı ADL ile yaşadığım için de çok mutluyum…İşini iyi bilen disiplinli ve mağazalaşma kültürü
yüksek bir marka ile yanyana yürümek ayrıca bir konfor… Diğer tarafta haute couture benim en özgür alanım…Yaratıcılığımı kısıtlamayan, sezona ve sezonun direktiflerine çok da aldırmadan çalıştığım en özel alan…Yerine hiçbirşeykoyamam desem doğru olur.. .

Dünyada çeşitli şehirlerde corner ve butiklerde hazır giyim koleksiyonlarınız alıcılarla buluşuyor nasıl yol aldınız?
İnternet bizi tek bir tuşla dünyaya açtı. Google, bir dedektif gibi. Sizin bütün geçmişiniz ve ne olduğunuz orada ortaya çıkıyor. Sadece söyledikleriniz değil, görsellere tıkladığında da bir sürü tasarımınızı görüp sizinle ilgili bir fikir sahibi de oluyorlar, bu sayede profesyonelliğinizi algılamaları da kolaylaşmış oluyor. Ayrıca Almanya, Fransa ve Amerika’daki anlaşmalı olduğumuz showroom’larda bir sonraki sezon için hazırladığım koleksiyonumun pazarlamasını gerçekleştiriyorlar. Benim için en önemlisi, alınan siparişlerin, belirlenen tarihlerde teslimatlarının gerçekleştirilmesi ve numunelerin özelliklerini taşıyor olması alıcılar için çok önemli. Sonrasında ise satışa dönüldüğünde
alınan R P T’ ler bu operasyonun en büyük alkışı katma değeri yüksek ürün ihracatı yapmak ise Made in Turkey’ in algısını güçlendiriyor.

Kırmızı halıda artık birçok yıldız elbiselerinizi giyiyor. İlk kim giydi, ne hissetmiştiniz?
Kırmızı halıda ilk Lucy Hale ile tanıştım. Sonrasında çıkan haberlere baktığımda “Cameron Diaz oyuncuyu elbisesinden dolayı göz hapsine aldı” falan yazıyordu. Bu çok muazzam bir şeydi. Sonra bunun arkası hiç kesilmedi. Geçen sene Hunger Game’in oyuncusu kırmızı halıya yine benim elbisemle katıldı. Arada birçok gala ve ödül törenlerinde Grammy ve Emmy ödüllerinin kırmızı halısında ve after party’lerinde tasarımlarım yer aldı. En sonuncusu ise Oscar After Party’ deydi ; şimdi İngiliz oyuncu Kelly Brook’ a yeni bir gece elbisesi ulaştırdık.

Türkiye’deki kırmızı halı hakkındaki düşünceleriniz?
Kırmızı halı yıldızların yoludur…Türkiye’de de davetlere katılan birçok kıymetli isim tabii ki var. Ben de bu isimlerden bazıları ile markamla uyum içerisinde olacağını düşündüğüm işbirlikleri yapıyorum… Ancak bu işbirliklerinde haute couture değil de hazır giyim koleksiyoumdan tercih ediyorum...

Genç moda tasarımcıları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çok beğeniyorum, aralarından takip ettiklerim de var. Yol alacaktırlar çünkü biz de öyle başladık. 1989’da Vizon Show moda organizasyonu vardı. Türkiye’de ilk moda haftasıydı.
O zaman defileye tasarım adediyle katılıyordunuz. En az dokuz adet olması gerekiyordu. Bütçem çok kısıtlı olduğu için dokuz parçalık koleksiyonumla katıldım. Hem davetliler
hem de basın tarafından çok büyük övgü aldı koleksiyonum. Serüvenim böylece başlamış oldu ve kadınlar 26 senedir beni bırakmadılar. Dolayısıyla hepsinin yolu açık olsun. İlla eğitimli olmak gerekmiyor. Bu tamamen Tanrı tarafından gelen ince bir zevk… Kafamdaki farklı fikirlerimi elbiselerime döküyorum. Kimi bunu mekânlara dönüştürüyor, kimi heykeline, kimi bembeyaz bir tuvale, onu renklendirerek resmine aktarıyor… Zor bir meslek, ipi göğüsleyen de az oluyor. Yeni yetişenlerin ipi göğüslemesini isterim.

Türk kadınlarının moda ile ilişkisini nasıl yorumlasınız?
Türk kadınlarında tespit ettiğim en büyük hata, cesaret eksikliği… Genelde, başka bir kadın olmak için yola çıkıyorlar. Bunu bir türlü çözemedim ve bir türlü anlayamıyorum. Tabii ki arada istisnalar muhakkak var…Sanırım özgüveni yüksek ve trendlerin körü körüne bağımlısı olmadan bir giyim zevki geliştirmek genç nesillere kalacak… Onların daha özgün ve kimlikli görünmek için çabasını net bir şekilde görüyorum…

Cengiz Abazoğlu’nun bir günü nasıl geçer?
Güne erken başlarım ve iş ağırlıklı geçer. Arkadaşlarım da bu civarda çalışıyor. İş sonrası buluşup sohbet ediyoruz. Davetlere katılmıyorum. Zarf açılışına koşan ünlüler var ya, ben onlardan olamadım hiçbir zaman. Benim hayatım çok az kişiden oluşuyor. Kuvvetli dostluklarım var. Sahip olduklarımı pamuklara sarıp sarmalıyorum. En önemlisi ailem, iki kız kardeşim var ve onlar aynı zamanda sırdaşımdır. Annem-babam çok değerli iki varlığım.

Bundan sonraki planlarınız ne?
Ortadoğu ve Azerbaycan’la ekip arkadaşlarım, hazır giyim için bir zemin oluşturma içindeler. Önemli işbirliği teklifleri var...Açıkçası bu market beni en az Avrupa ve Amerika kadar heyecanlandırıyor...

EN ÇOK OKUNANLAR

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

6 dakika okunma süresi
Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

1 dakika okunma süresi
Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

4 dakika okunma süresi
Yeni Yıla Tiflis'te Girmeye Ne Dersiniz?

Yeni Yıla Tiflis'te Girmeye Ne Dersiniz?

7 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

DELFINA DELETTREZ FENDI İSTANBULDAYDI

DELFINA DELETTREZ FENDI İSTANBULDAYDI

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

ŞAMPİYON BABALAR

ŞAMPİYON BABALAR

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR