Öncelikle Sevgililer Günü için "tipik kırmızı" bir masa düzenine girmek istemedim. Galiba bu pek benim tarzım değil. Fakat o romantik havayı renk, desen ve çiçeklerle yakalamayı amaçladım. Kullandığım örtü çok çiçekli olduğu için tabak ve peçetelerin sakin renklerde olmasını tercih ettim. Masa örtüsünün çiçek desenlerini vurgulamak için aynı tonda gerçek çiçeklerle boyut kazandırmak istedim. Sofranın ana renklerinin başında kahverengi var bu yüzden altın rengiyle (pembe tonlarına çok yakıştırıyorum) biraz parlaklık vermek istedim.
Kolalı ve ütüsü muntazam örtü ve peçeteler ile kullandığım aksesuarlardaki simetri benim için çok önemli. Bir de tabak, bardak ve çatal bıçak hizalamasına, varsa cam vazolardaki su miktarına kadar çok dikkat ederim. Ayrıca sofraya bütün olarak bakarım yani kurduğum mekana uyması önemlidir.
Çok şükür diyerek başlamak istiyorum. Bu dönemde kendi kendine yetmenin, az tüketerek verimli olabilmenin keyfini, tadını çıkarıyorum. Günlerim işime odaklı geçiyor.
Sürpriz değil ama şubat sonu online satışlara başlıyoruz. Benim için çok yeni çünkü çok direndim, sebebi de butik gibi çalışıyorum, sürekli bir şeyler üretiyorum az ürünümün sürekliliği var, web sitesi ise süreklilik mesuliyeti gerektiriyor ama dünyanın alışveriş platformunun online'a kaydığının da farkındayız. Bir de o kadar talep gelince biz de kolları sıvadık. Ayrıca ürün yelpazemize de biraz ilavelerimiz olacak onlar sürpriz kalsın şimdilik.
Masayı planlarken öncelikle gelecek olan misafirlerimin rahatlığını ve mutluluğunu düşünürüm. Sofrada aksesuar olarak illa sofra malzemesi kullanmam. Hayalime yakışan evdeki herhangi bir aksesuarı masa dekorunda kullanmak beni çok heyecanlandırıyor. Bazen önce ne yemek yapacağıma karar veririm ve sofra onu takip eder, bazen de bir sofra hayali kurarım ve yemek onu takip eder. İlham kaynağım lütfen klişe olarak algılanmasın ama sahiden her şey ilham verebiliyor, bazen bir kıyafet bazen doğadaki renkler, bazen bir film sahnesi ya da bir olay.
Doğru kullanılan mum ışığı ve evvelden planlanmış müzik akışı olmadan davet ambiyansı, evvelden çalışılmış menü olmadan davet davet gibi olmaz. Ayrıca bu sektörde olanlar çok iyi bilirler, davetler ev sahiplerinin enerjisi nasılsa öyle geçer. İllaki çok büyük hazırlık, çok masraflı ikram ve sofralara gerek yok; sizin modunuz iyi olunca ve gelen misafirlerinizin profiline göre hazırlık yapılınca o davet güzel geçer.
Yaşam tarzlarımız ve şeklimiz o kadar değişti ki, rahatlık ve sadelik o kadar ön plana çıktı ki, televizyon karşısında tepside yemek yeme tarzı bu kadar yaygınken "sofra adabı"nın kitaplarda bilgi olarak kaldığına inanıyorum. Benim tavsiyem adap olarak değil ama, bir masa etrafında oturulduğunda saygıya dikkat edilmesi lazım diye düşünüyorum; yani ev sahibi ile beraber peçeteyi sofradan almak ve yemeğe başlamak, yardımcı olabilmek, herkes yemeğini bitirmeden tabakları toplamamak, karşılıklı teker teker konuşabilmek, telefonu kesinlikle masada kullanmamak, eğer davetiyeli bir gece ise muhakkak zamanında cevap vermek, sizin için belirtilen yere oturmak gibi....
Bence paylaşmanın, keyif almanın ön planda olduğu daha sade ama daha anlam ifade eden, az ve öz dostların bir araya geldiği davetler düzenlenecek.
Galiba tabak ve kağıt peçete.
Ben en çok bütün aile bir arada olduğumuz ve en yakın kız arkadaşlarımla paylaştığım sofraları özledim. Açıkçası nasıl sofra olduğu hiç önemli değil ama dostluğun ve sıcacık paylaşımların ön planda olacağı kesin.