Heyecan duyduğu her şeye tutkuyla bağlı biri o... Çocuk yaşlarda "idolüm" dediği babasının izinden giderek mimarlık eğitimi alan Merve Mermer, şimdilerde ise uluslararası projeleri için oldukça heyecanlı.
Babam inşaat müteahhidi ve ben hep babamı kendime idol olarak gördüm. Küçük yaştan beri inşaat, dekorasyon ve mimarlık ilgimi çekti. İnsanların yaşam alanlarına bir şekilde dokunup, görsellik katmak beni çok mutlu ediyor. Bu da beni mimarlık eğitimi almaya yönlendirdi. Mesleğimi tutkuyla yapıyorum. Bosna Hersek, Sarajevo'da, sonrasında da iki yıl İtalya'da mimarlık eğitimi aldım.
Mimarlık mesleğinde beni en çok heyecanlandıran şey, yaratıcılığın sınırlarını zorlamak ve işlevselliği estetikle birleştirerek çeşitli projelerde inovatif çözümler bulmak. Ayrıca, bir yapının çevresel etkilerini azaltma, sürdürülebilirlik ve insan yaşam kalitesini artırma potansiyeliyle ilgili çalışmalar yapmak da beni oldukça heyecanlandırıyor.
Güne ne kadar erken başlarsak o kadar bereketli olduğuna inananlardanım. Sabah yürüyüş, spor ve hazırlıktan sonra gün içerisinde programlarıma göre hareket ediyorum. Ofiste iş görüşmelerimi tamamladıktan sonra mesleğim gereği işlerimin saha kontrolünü yapıyorum, akşamları ise genelde sevdiklerimle ve ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum.
Proje başlangıcında, müşteri ile görüşmeler yapılarak ihtiyaçlar belirleniyor ve projenin gereksinimleri anlaşılıyor. Site analizi ve çevresel faktörler dikkate alınıyor. Zemine uygun projeler geliştirerek başlıyoruz. Sonrasında ise şehir plancılarının, ilgili bütün uzmanlıklarla birlikte kullanıcıların da görüşleri alınarak, geniş katılımlı imar planlamaları yapılıyor. Bu sürecin; kent planlama uzmanlığına, tekniğe, teknolojiye, kentin gerekliliklerine, kültürüne dönük iyi düşünülmüş ve tasarlanmış olması gerekiyor. Geliştirilen tasarım, inşaat için gerekli teknik çizimlere dönüştürülüyor. Bu aşamada planlar, kesitler ve detaylı spesifikasyonlar hazırlanıyor. Onaylar alındıktan sonra, proje inşaat aşamasına geçiyor. Mimari denetim ve iş yürütme süreçleri, bu noktada önem kazanıyor. İnşaat tamamlandıktan sonra, proje sahibine teslim ediliyor ve kullanıma hazır hale getiriliyor. Bu aşamada, projenin performansı ve işlevselliği değerlendiriliyor. M&M Mimarlık olarak tasarımı en ince ayrıntısına kadar takip ediyoruz, kapsamlı bir şekilde detaylandırıp çiziyoruz. Teknolojinin mimari üzerindeki etkilerini, gelişmelerini yakından takip ederek yenilikçi hizmetler vermekteyiz. Beğenilmekten çok, insanlara dokunabilecek faydalı, güvenli tasarımlar geliştiriyoruz.
Müşterilerimizin istekleri, mimari projelerde geniş bir yelpazede değişebilir. Müşterilerimiz, projenin belirli bir işlevi yerine getirmesini ve günlük yaşam ihtiyaçlarına uygun olmasını istiyorlar. Pratik ve kullanıcı dostu tasarımlar genellikle önemlidir. Kişisel zevkleri ve estetik tercihleri, projenin görünümünü belirler. Bu yüzden renk, malzeme ve stil seçimleri bu kategori altında değerlendiriyoruz. Son yıllarda, müşterilerimiz çevresel etkiyi azaltma ve sürdürülebilir çözümleri benimseme konusunda daha fazla bilinçlendi. Beklentileri enerji verimliliği, geri dönüştürülebilir malzemeler ve çevre dostu tasarımlar. Her müşteri farklıdır ve onların özel ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda ilerleriz. İyi bir iletişim ve anlayış, müşteri memnuniyetini sağlamak bizim için önemli.
Mimarlık sektöründeki son trendler sürekli olarak evrim geçiriyor, ancak 2022 itibarıyla bazı belirgin eğilimler şunlar olabilir: sürdürülebilir tasarım ve yeşil binalar, akıllı bina teknolojileri, esnek çalışma alanları için tasarlanmış ofisler, sağlıklı iç mekan tasarımı, dijital tasarım araçları ve 3D baskı kullanımı gibi inovasyonlar. Bu eğilimler, çevresel sorumluluk, teknolojik ilerleme ve kullanıcı ihtiyaçlarına odaklanan bir yaklaşımı yansıtıyor.
Bu, her mimar ve yaşam alanını dekore ettirmek isteyen kişi ile değişiklik gösteren bir konu. Ev sahibinin kişisel tarzını yansıtan detaylar, evin karakterini oluşturur. Benim tarzımda; mobilyalar, soft ve minimal tarzda sanat eserleri, tablolar, uygun aksesuarlar, doğru aydınlatma ile yaşam alanlarına bir ruh katmak var. Birbirini tamamlayan parçaların kullanılması çok önemli. Estetik açıdan hoş bir görünüm elde etmek için uygun malzemeler ve mimari dokular seçmek önemli. Ayrıca sürdürülebilirlik ve enerji tasarrufu amacıyla evin tasarımında ve malzeme seçiminde enerji verimliliği de göz önünde bulundurulmalı.
Birkaç etkileyici mimari yapının arasında, Gaudi'nin Sagrada Familia kilisesi, Frank Lloyd Wright'ın Fallingwater evi ve Roma'daki Pantheon bulunuyor. Bu yapılar benzersiz tasarımları, estetik çekicilikleri ve mühendislik başarılarıyla beni çok etkiliyor.
Ralliye merakım çocukluktan gelen arabalara duyduğum ilgiyle alakalı aslında. Çocukken arabalarla oynamayı, onları incelemeyi, modelleri aklımda tutmayı severdim. O zamanlar atari oyunları vardı, orada araba yarışları yapmayı sever, televizyonda araba yarışlarını izlerdim. Onları izlerken aslında içimde bir tutku ve hayalim vardı. Bunun için yaşım ve şartlar da müsait olunca, bu alana yöneldim. Rallide kendimi buluyorum aslında. İnsanın içinde bir özgürlük ve heyecan olur ya, ralli yaptıkça onu yaşıyorum.
Hız ve adrenalin. Ralli benim en büyük tutkum ve benim için heyecan verici bir spor. Yoğun tempomun ardından, spora vakit ayırmak benim için önemli bir motivasyon kaynağı oluyor. Çünkü özellikle spor yapmanın liderliği pekiştirdiğini, disiplini geliştirdiğini ve belirlediği hedeflere ulaşacağına dair insanın kendine duyduğu inancı sağlamlaştırdığını düşünüyorum.
Annelerin ya da etraftaki insanların çoğu zaman kullandığı bir söz var ya "Anne olunca anlarsın" diye, "Neyi anlayacağım?" der geçiştirirdim... Gerçekten insan anne olunca çok şeyi anlıyor. Hayatında, senden daha fazla, birinin nasıl kıymetli olacağını, biri için canını verebileceğini, biri için karşılıksız, çıkarsız, beklentisiz her şeyi yapabileceğini anlıyorsun ve sadece kucağına aldığında değil karnına düştüğü an bu duyguyu hissetmeye başlıyorsun. Daha da olgunlaşıyorsun. Sanırım annelik bu hayatta hem en büyük mutluluk hem de en büyük delilik.
Hani bir fotoğraf paylaşımı var ya, bir kadın var, sırtında bir sürü yükü var; çocuk, eş, ev işi, iş hayatı, yetişmesi gerekenler, sorumlulukları... Bazen tam olarak öyle hissettiriyor kadın olmak. Her şeye yetişmesi gereken, her şeyi toparlayan, sırtlanan... "Yuvayı dişi kuş kurar" derken bile kadına çok büyük bir sorumluluk, bir o kadar da büyük bir yük vermişler. Ama bunlara rağmen kadın olmak çok büyük bir güç ki hepsinin üstesinden gelebiliyor. Hepsine yetişebiliyor. Yani özetle; kadın olmak hem zorluk hem de büyük bir güç demek.
İş dünyasında ve sosyal hayatta kadınların daha çok olabilmesı adına vakıf ve derneklerle görüşmeler sağlamaya çalışıyorum. Birçok kadın girişimci ve çocuk temalı STK'larda üzerime düşeni yapmanın sorumluluğu ile mutlu oluyorum. Ayrıca bir çocuğun okuması benim için her şeyden önemli.
Yakın zamanda ilk hedefim M&M Mimarlık'ı dünyaya tanıtmak. Çalışma alanlarımız oldukça geniş bir yelpazeden oluşuyor. Büyük ölçekli ulusal ve uluslararası projelerde, dünya çapındaki mühendislik ve müşavirlik firmaları ile iş birliği halindeyiz. Yeni sezonda uluslararası projelerimiz olacak.
Ralli ve golf, en büyük tutkum. Ralli ve Drift pilotu olarak birçok ödülüm var. Yoğun iş temposundan sonra kalan vaktimde otomobil sporlarıyla ilgileniyorum. Aynı zamanda iyi de bir Fenerbahçeliyim. Ayrıca mutfakla aram çok iyidir. Yemek yapmayı ve sunmayı, beraber özenli bir masada ailem ve dostlarımla yemek yemeyi çok severim. Misafirlerimin sevdiği lezzetlerden oluşan, özenle hazırladığım bir menüyü tüm detaylarıyla ilgilenip sunmaktan büyük keyif alırım.
Sık sık seyahat eden biri olarak seyahati; dinlenmenin ötesinde farklı yerler görmek, farklı kültürleri tanımak, farklı network'ler kurmak, dünyayı tanımak, mesleki olarak da farklılıkları görmek olarak değerlendiriyorum. O sebeple yakın zamanda, özellikle mesleki ve kültür projelerimiz açısından, yeniden İtalya ve Dubai ziyaretleri yapmak, planlarım arasında.