Mustafa Sekban büyük boyutta çalıştığı eserlerinde fotoğraf ve resim sanatını bir araya getirerek şehir ve sokak temalarını ele alıyor.

Mustafa Sekban büyük boyutta çalıştığı eserlerinde fotoğraf ve resim sanatını bir araya getirerek şehir ve sokak temalarını ele alıyor.

ABONE OL
8 Temmuz 2015 Çarşamba 14:45 | Son Güncellenme:
7 dakika okunma süresi
GÜNÜMÜZ İSTANBUL'UNUN RESSAMI MUSTAFA SEKBAN

İstanbul tutkunu olarak bilinen ressamımız Mustafa Sekban ile Avantgarde Hotel’de keyifli bir söyleşi yaptık. Eserlerinde uyguladığı sıra dışı teknikleriyle akılda kalan Sekban sorularımızı içtenlikle yaıtladı.

Sanata olan yeteneğinizi ne zaman keşfettiniz?

İlkokul çağlarından çok önce, çevremdeki her şeyi resimlemeye başladım. Yetenekli olduğumu ilkokulda hocalarımdan ve arkadaşlarımdan öğrendim.

Peki resme olan sevginiz nasıl başladı?

Okul öncesinde bir akrabamızın bana çizdiği bir otomobil resmi ile başladı.

Üniversitede tekstil okumuşsunuz. Neden resim değil?

Liseyi bitirdiğimde resim yarışmalarında ödül kazanırdım ve kişisel sergiler açardım. O yıllarda tekstilin Türkiye’nin geleceği olduğu konuşuluyordu, Profesör Nedret Sekban kardeşim ise mutlaka resim yapmalıydı, ben ise ileri yaşlarda resme geri dönebileceğimden ve de bir ailede iki ressamı maddi olarak ailenin desteklemesi zor olacağından, ağabey olarak fedakarlık bana düştü. Yani tekstili sevmeden otuz yıl maddi kaygılarımdan dolayı bu sektörde çalıştım ve çocukluk hayalim olan resme 2000 yılında geri döndüm. Zaten Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümünü de kazanmıştım.

Eserlerinizde uyguladığınız sıra dışı bir tekniğiniz var. “Foto-pentur” tekniğinizden bahseder misiniz?

1960’lı yıllarda Amerika’da başlayan bu tekniği Amerikan radar üssü olan Trabzon’da Amerikalı askerlerden gördüm. Çok etkilendim ama daha önce söylediğim nedenlerden dolayı 2000 yılında uygulamaya başlayabildim. Planladığım resmi kurşun kalemle tuvalime çizip çok ince bir fırça tekniği ile sabırla boyamaya başladım ve fotoğraf mantığıyla kadrajıma uyguladım. Bu teknik aslında Rönesans’dan gelen deseni çizip penturu yani boyayı uygulama tekniğidir.

Tekniğinizin farklılığı ile ilgili ne gibi tepkiler aldınız? Sanatçı çevreniz sizi destekledi mi yoksa şüpheli mi yaklaştı?

Önceleri baskı üzerine boya yaptığım çokça düşünüldü. Sanat çevreleri de aynı görüşü destekledi ve ne yazık ki şüphe ile yaklaştılar. Bazı tablolarım satıldıktan sonra bile bugün çok büyük sanatçı olan ve sanat galeri sahipleri tarafından eserlerimin sahte olduğu ve geri iade edilmeleri gerektiği söylendi. Sonra ki yıllarda eserlerimi yarım olarak sergiledim. Yani yarısı kurşun kalem yarısı da boyalı olarak teşhir ettik ve çok ilgi gördü. Şimdilerde çok büyük destek görüyorum.

Bu tekniği geliştirirken esinlendiğiniz yerli ya da yabancı sanatçılar oldu mu?

Esinlendiğim yerli sanatçılar çok. Feyhaman Duran, Hasan Vecihi Bereketoğlu, Osman Hamdi bunlardan bazılarıdır. Yabancılara gelince Salvador Dali, Donald Demers, Fausto Zonaro ama bunların hepsinden daha önemlisi şu anda Mimar Sinan Üniversitesinde Profesör Kardeşim Nedret Sekban en başta geliyor. Unutmadan Winslow Homer, George McWilliams, Özellikle de Rus sanatçı İllia Repin’dir.

Türkiye’de “fotorealizm” akımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu akımı benimseyen sanatçılara ne önerirsiniz?

Öncelikle Türk halkı, bu tür resmi Amerikan halkı kadar çok seviyor. Amerikan’dan benim tablolarımı almak isteyenler var, özellikle İstanbul resimlerini... Ancak Türk halkı da bir sergide benim resmime saatlerce bakıp defalarca geliyorlar. Sanatçı kardeşlerime ve arkadaşlarıma çok çalışıp, bu konuda dünya sanatçılarının neler yaptığını görmelerini tavsiye ederim.

İstanbul tutkunu olduğunuz eserlerinizden anlaşılıyor. İstanbul’da size ilham veren neler var?

Rüya şehir İstanbul, bırakın beni kimlere ilham olmadı ki? Hani derler ya: “Taşı toprağı altın” diye! Hele suyu bana gerçekten altın kazandırıyor. Dünyaca ünlü büyük balıkçı kenti İstanbul ve tarihi yarım adası, martıları, parası pulu, karısı dul balıkçıları, boğazın iki yakasında mekikle ilmek dokur gibi gidip gelen güzelim ada vapurları, daha çok var da sayfalara sığdıramayız.

Bugüne kadar birçok kişisel ve karma sergiler düzenlediniz. Sanatınızın gelişimi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Büyük bir üstada sormuşlar “Nasıl güzel resim yapıyorsunuz?” diye, o ise “Tam resim yapmayı öğrendim ne yazık ki yaşım geçti” demiş. Ben de şunu söyleyebilirim. En iyi resmimi ve en iyi sergimi daha yapmadım.

Önümüzdeki projelerinizden bahseder misiniz?

Çok güzel bir İstanbul sergisi yapmayı düşünüyorum. En az üç yıla ihtiyacım var. Bir diğer projem de Ege’nin iki yakası yani Yunan adaları başta olmak üzere Ege sahillerimiz ile ilgili çalışmalara şimdiden başladım.

Türkiye’de resim sanatının geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

İnsanlarımız orijinal tablo alıp iş yerleri ve evlerine asıyorlar. İnanılmaz hızla gelişiyor. Ne yazık ki sanatçılarımız çok az çalışıyor, çok laf üretiyorlar.

Röportaj: Narem Karakoyun

Fotoğraflar: Oğuz BİRKARDEŞLER

Mekan sponsoru Avantgarde Collection Hotels'e

teşekkür ederiz.

Etiketler: a, b, c

EN ÇOK OKUNANLAR

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı
Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

20 dakika okunma süresi
Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones
Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

4 dakika okunma süresi
"Mufasa: Aslan Kral" Galası'nda Beyonce ve Blue Ivy'den Metalik Uyum
"Mufasa: Aslan Kral" Galası'nda Beyonce ve Blue Ivy'den Metalik Uyum

"Mufasa: Aslan Kral" Galası'nda Beyonce ve Blue Ivy'den Metalik Uyum

1 dakika okunma süresi
Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları
Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

1 dakika okunma süresi
2025 Altın Küre Adayları Açıklandı
2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

16 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın
Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın

Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan
Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan

Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan

Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli
Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli

Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli

Eylül Ayı Burç Yorumları
Eylül Ayı Burç Yorumları

Eylül Ayı Burç Yorumları

Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"
Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"

Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç
Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz
Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz

Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz

Esas Oğlan Dizisinin Gala Gecesi!
Esas Oğlan Dizisinin Gala Gecesi!

Esas Oğlan Dizisinin Gala Gecesi!

Ceyda Hilal Eğerci ile Klasik Yat Dünyası
Ceyda Hilal Eğerci ile Klasik Yat Dünyası

Ceyda Hilal Eğerci ile Klasik Yat Dünyası

Ağustos Ayı Burç Yorumları
Ağustos Ayı Burç Yorumları

Ağustos Ayı Burç Yorumları

Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası'nın 2024 Edisyonu
Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası'nın 2024 Edisyonu

Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası'nın 2024 Edisyonu

Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu
Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu

Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu