Derin & Deren Talu ile Sohbet| Alem Dergisi

Deren Talu

Oyuncu olmaya karar verdiğin ilk anı hatırlıyor musun? Kariyer yolculuğuna neler hayaller ederek başladın?

13 yaşındayken Robert Kolej'in yaz kampına gitmiştim. Orada arkadaşlarım denemek istiyor diye tiyatro kulübüne yazıldım. "Cinderella"nın komedi versiyonunu sahneye koyduk. Ben Cinderella'yı oynadım. Sahnede olmak ve insanları güldürmek çok hoşuma gitti. O günden sonra hep sahnede olmak istediğimi fark ettim. Bir sonraki yaz, 14 yaşımdayken, School of Cinema and Dramatic Arts (SOCAPA) adlı bir yaz kampına gittim. Burada kamera önü oyunculuğu için üç haftalık bir eğitim aldım. Kamera önünde olmayı da çok sevdiğimi görmemi sağladı bu program. Kısa filmlerde oynadım ve sahnede monologlarla karakterler canlandırdım. Bir sonraki sene tekrar SOCAPA'dan eğitim aldım. Ondan sonraki sene de Columbia Üniversitesi'nin tiyatro bölümüne katıldım. Oradaki öğrencilerle beraber yazdığımız bir dramı sahneye koyduk. Üniversitede Los Angeles'ta Santa Monica College'da oyunculuk ve sanat tarihi okudum. Bir yandan Eric Morris'le çalışma fırsatım oldu ve iki sene boyunca ondan Eric Morris oyunculuk metodunu öğrendim. Boş zamanlarımda New York Film Academy'de (NYFA) eğitim almaya devam ettim. İlk profesyonel oyunculuk deneyimim uluslararası bir filmle oldu. "Son Kale Hacıbey" adlı filmde başrol oynadım.

Oyunculuk eğitimlerine oldukça erken başladın. ABD'de aldığın eğitimler sana neler kattı?

ABD'de aldığım eğitimle kendimi bir oyuncu olarak özgürleşmiş hissettim. Oyunculuk anlamında kendime güvenim geldi. Kendimi daha iyi tanımamı sağladı. Oyunculuk, psikolojiyle iç içe. Ben de hangi düğmelere hangi tecrübelerin değdiğini, bunun sonucunda bende nasıl hisler ve duygular ortaya çıkarabildiğini görmüş oldum. Kendimle karakter arasındaki ortak noktaları bulup, karakteri en doğal şekilde nasıl izleyiciye yansıtabileceğimi öğrendim. Utandığım, "Ben bunu yapamam." dediğim şeylerin üstüne gittim ve yapabildiğimi gördüm. Bu eğitimleri ABD'de almış olmak kendimle ilgili eşikleri daha çabuk aşmamı sağladı.

"Son Kale: Hacıbey" filmiyle ana karakterlerden birini canlandırarak oyunculuğa adım attın. Tarihi bir filmde yer almak nasıl bir deneyimdi?

Tarihle çok ilgileniyorum, lisede de en ilgilendiğim derslerden biriydi tarih. O yüzden tarihi bir filmde yer almak çok hoşuma gitti. Film, Ukrayna'da Odessa'da çekildi. Farklı bir yerin kültürünü tanımak, Ukraynaca konuşmak beni çok heyecanlandırdı. Aynı zamanda kılıçla dövüşmeyi ve at binmeyi öğrendim. Yeni şeyler öğrenmeyi çok severim. Ata binmeye bayıldım. Yurdaer Okur babamı canlandırıyordu, onun gibi duayen, çok başarılı bir oyuncuyla oynamak ve ondan öğrenmek benim için çok güzel bir tecrübe oldu. İlk profesyonel deneyimim için oldukça zor bir işin üstesinden geldiğime inanıyorum. Bu nedenle kendime güven ve inanç anlamında bana çok şey katmış bir filmdir. Bu tecrübeyle ilgili tek sızım, kalpten sevdiğim Ukrayna'nın savaşla değişmek zorunda kalan yüzü. Bu beni çok üzüyor.

Televizyon dizilerinde de rol alıyorsun. Yeni bir proje var mı ufukta?

Evet, çok heyecanlı olduğum yeni projeler var. Şu anda bu projelerin içeriğinden bahsedemiyorum ama yakında ekranlarda olacağım.

Ekranda kendini izlediğinde neler hissediyorsun? Kendini eleştirir misin?

Mükemmelliyetçi bir insanım. Kendimi çok eleştiririm, izlerken çok kusur bulurum. O yüzden genelde ailemle veya arkadaşlarımla izlerim. Onların yorumlarının benimkinden daha objektif olduğunu düşünüyorum.

Geçmişten ya da günümüzden güçlü bir kadının hayatını canlandırma fırsatın olsa kimi seçersin?

Kleopatra'yı çok canlandırmak isterdim. Eski Mısır'a çok büyük merakım var. Küçükken arkeolog olmak istiyordum. Hiyeroglif okumayı yazmayı öğrenmeye çalışmıştım ama şu an sadece ismimi yazabiliyorum. En sevdiğim yazar, Sylvia Plath'in hayatı çok ilgimi çekiyor. Onu canlandırmak da isterdim.

Aynı projede yer almayı hayal ettiğin isimler kimler?

Haluk Bilginer, Melisa Sözen, İpek Bilgin'le aynı projede yer almak çok isterim.

Komedi mi dram mı? Hangisinde kendini daha iyi ifade ettiğini düşünüyorsun?

İki türü de çok seviyorum. Şu aralar romantik komedi türüne kendimi yakın hissediyorum. Geçen ay "Seversin" adlı romantik komedide oynadım. Çok eğlendiğim, keyifle çalıştığım bir iş oldu.

Kamera arkasında da yer almak istiyor musun gelecekte?

Küçükken "Fatmagül'ün Suçu Ne?" projesinde rejide staj yapmıştım. Gerçekten kamera önü kadar zor bir iş kamera arkası. İleride belki öyle bir fırsat olursa düşünebilirim. Şu an için kendimi kamera önüne daha ait hissediyorum. Oyunculukta tecrübem arttıkça, örneklerini ülkemizde ve dünyada gördüğümüz gibi yönetmenlik anlamında bakış açımı katmak istediğim bir yere geçersem, hem kamera önü hem kamera arkasında üretmek isteyebilirim.

Modellik kariyerine de devam ediyorsun. Yurt dışında çalışmayı düşünmedin mi hiç?

Halen düşünüyorum, görüştüğüm ajanslar var. İki sene önce New York'ta Raisa Vanessa defilesinde yürümüştüm. Modellik de çok zevk aldığım bir meslek. Bunu yurt dışında devam ettirmeyi planlıyorum. Karşıma fırsatlar çıktıkça değerlendirmeye çalışıyorum.

Ünlü bir annenin kızı olarak spot ışıklarıyla çok erken tanıştın. Bu senin için bir avantaj mıydı?

Bu benim için avantaj oldu çünkü zaten kamera önünde bir meslek yapmak istediğim için annem bu konuda bana yol gösterdi. Ondan çok tavsiye alıyorum. Annemin ününün dezavantajı olarak yaptığım her şeyin mercek altına alınmasını söyleyebilirim. İnsanların hayatımla ilgili her fırsatta olumlu olumsuz yorum yapması. Ama bu da büyüdükçe alıştığım bir durum. O yüzden eskisi kadar çok etkisi olmuyor.

Annen farklı alanlarda başarılara imza atmış bir yıldız. Mesleğe dair sana en önemli tavsiyesi ne oldu?

Elinden gelenin en iyisini yap, çok çalış ve pes etme.

Birlikte bir projede yer almayı planlıyor musunuz?

Öyle bir fırsat karşımıza gelirse neden olmasın, çok isteriz. Şu anda öyle bir planımız yok.

Sosyal medyada da oldukça aktifsin. Olumsuz yorumlar yapıldığında tepki veriyor musun yoksa görmezden gelmeyi mi tercih ediyorsun?

Görmezden geliyorum genelde. Olumlu yoruma sevinmemek olumsuz yoruma da üzülmemek lazım bana göre. O yüzden tanımadığım insanların yorumlarını dikkate almıyorum.

Dışarıdan bakıldığında çok sakin duruyorsun. Hep böyle misin? En çok nelere sinirlenirsin?

Bu beni güldürdü. Duyguları çok inişli çıkışlı biriyim. Pek sakin birisi değilim, öyle algılanmama sevindim. Durduk yere herkesi eleştiren insanlar ve haksızlık beni çok sinirlendirir. İki yüzlülük hiç hoşuma gitmez.

Güzellik ritüellerin var mı? Saç ve cilt bakımına çok vakit ayırır mısın?

Pek ayırmam aslında. Sadece makyajım varsa mutlaka yatmadan çıkarırım, yüzümü yıkarım o kadar. Arada bir nemlendirici kullanırım. Bu konuda olmazsa olmaz bir rutinim yok.

Gardırobunun olmazsa olmazları neler?

"Crop top"larım, jean'lerim, kısa botlarım ve deri ceketlerim

Büyükada'da çok keyifli bir çekim yaptık. İki kardeş olarak objektif karşısına geçmek nasıl bir deneyimdi?

Gerçekten çok keyifliydi. Çok eğlendiğimiz bir çekim oldu, çok güzel kareler çıktı. Ekip de çok başarılıydı, Derin'le benim için de çok özel bir anı olarak hayatımızda yer alacak bir tecrübe, çünkü bu bir ilk bizim için.

Çekim boyunca gözlemlediğim kadarıyla çok iyi anlaşıyorsunuz. Didiştiğiniz oluyor mu?

Çok nadir didişiyoruz, o da "O benim kıyafetim." gibi saçma konulardan oluyor. Çok iyi anlaşıyoruz genelde.

Hiç tanımayan birine Derin'i nasıl anlatırsın?

Eğlenceli, komik, cana yakın, güvenilir, becerikli.

Yaz için planların neler?

Hem çalışacağım, hem tatil yapacağım. Genelde buralardayım, birkaç günlüğüne Çeşme ya da Bodrum'a kaçabilirim boş vakitlerimde.

Derin Talu

Şu sıralar hayatının nasıl bir dönemindesin? Geleceğe dair neler var aklında?

Yeni 18 oldum o yüzden şu an hayatımda ne yapmak istediğimi bilmediğim bir dönemdeyim. Geleceğe dair planlarıma gelince, bir gün sergi açmayı çok isterim.

İlham aldığın modeller var mı?

İlham aldığım modeller Bella Hadid, Yasmeen Ghauri, Frida Aasen, Imaan Hammam ve tabii ki Gisele Bündchen.

Oyunculuğa adım atmayı düşünüyor musun?

Öyle bir fırsat karşıma çıkarsa, oyunculuk yapmak isterim.

Çok güzel resim yaptığını biliyorum. Ne zaman başladı bu ilgin? Resim eğitimi almayı planlıyor musun?

Ben üç-dört yaşımdan beri resim çiziyorum. Hiç eğitim almadım şu ana kadar. Resim çizmenin öğretilebilecek ya da öğrenilebilecek bir sanat dalı olduğunu düşünmüyorum, bu nedenle de eğitim almayı planlamıyorum.

Gelecekte bir sergi açmak hayallerin arasında mı?

Kesinlikle. Genelde yağlı boya çalışıyorum; bir gün sergi açmak ve tablolarımı sergilemek en büyük hayallerimden biri. Bu yıl ya da önümüzdeki yıl yapmayı planlıyorum.

Ünlülerin çocukları doğdukları andan itibaren takip edilmeye başlanıyor. Bu ilgiyle büyümek zor muydu senin için?

Göz önünde büyümenin hem olumlu hem olumsuz tarafları oldu. Sizi hiç tanımayan ve asla tanıyamayacak insanların çok küçük yaşta eleştirilerine tanık olmanıza sebep oluyor. Normal bir çocuğun ya da genç kızın özellikle ergenlik döneminde karşılaşmayacağı durumlarla karşılaşıyorsunuz. Beni en rahatsız eden kısım göz önünde büyümekle birlikte gelen size yönelik beklenti. Küçüklüğümden beri insanların bana gelip ne yapacağımı, ne yapmam gerektiğini, ne kadar şanslı olduğumu söylemesiyle büyüdüm. Bu, kameraların önünde büyümenin, objektiflerin karşısında olmanın bana çok yararı ve faydası olduğu gerçeğini değiştirmez.

Sosyal medyayı aktif kullananlardansın. Paylaşımlarına olumsuz yorumlar yapıldığı zaman rahatsız oluyor musun?

Açıkçası pek olmuyorum. Sosyal medyada olumlu ya da olumsuz yorumların bir değeri olduğunu düşünmüyorum. Hatta bu yüzden yorumlarımı okumuyorum.

En çok neler sinirlendirir seni?

Beni hemen hemen her şey sinirlendirebilir ama genel bir cevap vermem gerekirse olmadığı biriymiş gibi davranan insanlar diyebilirim.

2021'de Deren'in ALEM kapak röportajında makyajını sen yapmıştın. Makyaja da oldukça ilgin var değil mi?

Evet, makyaj yapmayı hep çok sevmişimdir.

Vazgeçilmez güzellik ürünlerin hangileri?

Vazgeçilmez güzellik ürünlerim aslında çok sıradan; dudak kalemim, göz altı kapatıcım, rimel ve eyeliner.

Tarzını nasıl tarif edersin? Gardırobunda en çok neler yer alıyor?

Gardırobumda çoğunlukla mini etekler yer alıyor. Koyu renkler giyinmeyi seviyorum. Kıyafetlerimi seçerken genellikle 90'lardan ilham alıyorum.

Annenin gardırobundan sana geçen en değerli parça hangisi?

Annemin gardırobundan sık sık giyiniyorum ama özelikle aklımda kalan bir parça yok. Genellikle annemin habercilik döneminden kalma gömleklerini ve Juicy Couture eşofman takımlarını giymeyi seviyorum.

Büyükada'da çok bir güzel bir çekim yaptık. Deren'le aynı çekimde yer almak nasıl bir deneyimdi?

Ablamla birlikte bir çekimde yer almak gerçekten de çok keyifliydi. Kesinlikle tekrar yapmak isterim. Birlikte çok iyi bir takım olduğumuzu düşünüyorum ve yanımda ablam varken tabii ki de daha eğlenceli bir deneyim oluyor.

Birlikte en çok neler yapmaktan keyif alıyorsunuz?

Ablamla birlikte olduğumuzda hemen hemen her şeyi yapmaktan keyif alabiliriz. Deren'le en çok alışveriş yapmaktan zevk alıyorum.

Hiç tanımayan birine Deren'i nasıl anlatırsın?

Hırslı, çalışkan, dürüst, eğlenceli, samimi.

En sevdiğin tatil rotaları hangileri?

En sevdiğim tatil rotaları arasında tabii ki de Bodrum ve Çeşme var.