Bu soruyu okuduğumda bile heyecanlandım desem! Her günümüz yeni bir macera ve mutlaka gün sonunda o günkü halini özlüyor oluyorum. Her gün dünkü halini özlüyorum, uyurken annem ve babamla oturup tekrar tekrar videolarını izliyoruz. Ne diyebilirim ki, mucizeyi yaşıyorum! Allah isteyen herkese en hayırlı zamanda nasip etsin bu mucizeyi gerçekten.
İnanamadım! Ben kendimi bildim bileli bebek hastasıydım. Hatta kardeşim ben küçükken "Alara kreş öğretmeni olsun büyüyünce" derdi sürekli. Daha kendim küçücükken gördüğüm her bebeği sahiplenip bakmaya çalışıyormuşum. Bundan sebep midir bilmem ama ben Fatoş Mila'ya hamile olduğumu öğrendiğim an bütün hayatım durdu, aklımdan tek geçen şey o, onun sağlığı oldu. Çok şey söyleyebilirim ama özetlemem gerekirse "aşk" diyebilirim. Sonsuz, koşulsuz, tarifsiz bir aşk hissettim kalbimin en derininde.
Şimdi bile gözlerim doldu cevaplarken. Sanırım bu soruya "koruma içgüdüsü" demem en doğrusu olacak. Kucağıma aldığım saniye kızımı her türlü kötülükten koruyabilmek için canımı siper edeceğimi, her şeyi yapabileceğimi hissettim. Hatta bazen tekrar karnımda olmasını istedim, sırf içimde güvende olduğuna emin olduğum için. Çok değişik bir duygu gerçekten.
Hayatımda başıma gelen en güzel şey! Hep söylerdim "Bir büyükle büyüyen çocuk farklı oluyor" diye, şimdi kızımı böyle büyütmek nasip oldu çok şükür. Bana ayrı, anneme babama ayrı şans ve ödül oldu ama en büyük şans kızımın. Ben aşk, sevgi, saygı dolu bir yuvada büyümüştüm. Evimizde tek sesin yükselmesi kahkaha olmuştu ömrüm boyunca. Şimdi ne kadar şanslıyım ki kızım da aynı bu şekilde kahkahalarla, aşkla, saygı, sevgiyle büyüyor. Annemin zarafeti, ilgisi karakterini şimdiden oluşturuyor, babamın ise sonsuz aşkı her şeye bedel. Çocuk fıstıksa torun fıstığın içi dedikleri doğruymuş.
Biz yazları olabildiğince teknede oluyoruz. Kızım da güzel ülkemizin Ege kıyılarında o güzel bilinçaltında anılar biriktirmeye başladı bile! Onun yanı sıra memleketimiz olan Gelibolu'yu da sık sık ziyaret edip topraklarımızı tanıyor, aile büyüklerimizle vakit geçiriyoruz.
Başıma gelen en güzel şey oldu! Benim annemle aramda 26 yaş fark var ve en yakın arkadaşımdır. Kızımla benim aramda 24 yaş fark oldu, annemle ben gibi; şimdi üç en yakın arkadaş olacağız inşallah. İki Fatoş'la hayatı yaşamak için sabırsızlanıyorum, çok şanslıyım çok!
Gerçekten inanılması güç olaylar yaşadım. Bir filmde denk gelseydim "abartmışlar" deyip kanalı değiştirirdim herhalde ama arkamda öyle güçlü annem, babam, kardeşim var ki... Bizim ailenin "Kötü insan bizim sistemimizde kalmaz, bir şekilde tez zamanda çıkar" inanışı vardır. Nitekim ben de bunu yaşadım. Ben kucağımdaki kızıma baktım, yanıma baktım. Kızım, benim yaşadığımdan da güzel bir hayat yaşıyor; aşkla hayranlıkla büyütüyoruz annem babamla. Daha ne isteyebilirim ki hayattan! Şükretmekten başka bir şey yapmama gerek bile kalmadı.
İnanılmaz! Bu dönemde ailemin yanı sıra Instagram'da tanımadığım insanlardan öyle güzel mesajlar aldım ki... En önemlisi de tanımadığım o kadar çok kişinin duasına girdik ki kızımla. Daha büyük bir mutluluk olamaz. Gördüğüm mesajlara cevap vermeye de çalıştım; ne hikayeler, ne güzellikler dinledim. Konuşmalarımızın sonunda hep şükrettik. Kurtulduklarımıza, sahip olduklarımıza, hayatımıza.
Aslında olay hamileliğimde kilo almamış olmamdı. Dolayısıyla doğumdan sonra toparlamam gereken bir şey olmadı. Hastaneden çıktığımda aldığım altı kiloyu yedi buçuk kilo vermiş olarak evime döndüm. Biraz önce bahsettiğim gibi ben hamile olduğumu öğrendiğim andan itibaren sadece kızım için nefes aldım. Canım istese bile paketli hiçbir gıda yemedim katkı maddesi olduğu için. Kimseyi yönlendirmek istemem, herkesin vücudu, ihtiyaçları farklı ama ben o dönemde ne yaşarsam yaşayayım bilinçli, sağlıklı beslenmemi asla aksatmadım. Hamileliğimden önce de sağlıklı beslenip sporumu aksatmamaya çalışırdım ama hamile olduğumu öğrendiğim saniye inanılmaz disiplinli oldum. Hamileyim diye kendime şımarıklık payı vermedim. Rafine şekerin bebeğime bir faydası olmadığını biliyordum, bu sebeple hiç tüketmedim. Tatlı ihtiyacımı kendim evde durmadan sağlıklı tatlılar yaparak karşıladım. Böylelikle içine koyduğum malzemeleri bildiğim için gönül rahatlığıyla yedim her şeyi. Ve sanırım bu sebeple de kızım kilo alırken karnımda ben kendim kilo verdim. Ömrümde bir daha bu kadar sağlıklı yaşayabilir miyim, sanmam. Doktorumun da her an kontrolündeydim tabii ki. Kendisi de bebeğimin kilosuna bakıp her şeyin çok sağlıklı olduğunu söylüyordu. Doğum yaptıktan sonra kilosu çok iyi ve çok sağlıklı bir bebek doğurduğumu görünce doktorum bile gelip tebrik etti beni. Böylelikle bebeğim de ben de sağlıklı bir şekilde tamamladık hamileliğimi.
Şu an tek önceliğim o, bütün ilgi ve odağımı kızıma vermiş bulunmaktayım. Onun anne sıcaklığıyla büyümesi benim için en önemli şey. Kızım da doğduğundan beri öyle çok alıştı ki bu sisteme, benim kokumu duymadan uykuya dalmıyor, uzaklaştığımızda huzursuzlanıyor. Çok şükür çok güçlü bir bağ kurduk anne[1]kız. İleride, kızım biraz büyüyünce, aile şirketimizdeki pozisyonuma geri döneceğim. Çünkü kızımın da benim aktif iş hayatıma şahit olarak büyüyüp örnek almasını çok istiyorum.
Bence en büyük kişisel gelişim büyüklerle vakit geçirip onların tecrübelerini, deneyimlerini yaşamak. Çünkü o tecrübeler bedel ödeyerek edinilmiş oluyorlar, sen ise onlarla edeceğin sohbetle, vakit geçirmenle, o tecrübeleri deneyimleyebiliyorsun. Gerçek bir hazine!
Ben aslında 15 yıl bale eğitimi alıp diplomamı almış bir balerinim. Sanırım bunu çoğu kişi bilmiyor.
Yaz bana her zaman huzur ve mutluluk veriyor. Denize olan tutkumdan dolayı her sene yazın gelmesini iple çekerim.
Sağlıklı, iyi bir eğitim almış, kendi ayakları üzerinde durabilen, ne istediğini bilen, önce vatanı ve milletine sonra da ailemize hayırlı bir evlat olacağı bir hayat diliyorum kızıma.