Tecrübe ve iyi bir ekip markaların kalıcılığının formülü olarak karşımıza çıkıyor. MVoice’un sahipleri Murat ve Nesligül Afşar çalıştıkları İtalyan markalarının yanında gelen istekler üzerine MVoice Stüdyo ismi ile 2013’te kendi markalarını yaratmışlar. 40 yıllık tecrübeleri ile hizmet vermeye devam eden çift ülke sınırlarını aşarak yurt dışında da başarılı restoran ve gece kulübü projeleri gerçekleştiriyorlar. İtalyanlar ile Akdenizli oldukları için rahat çalıştıklarını söyleyen çift ile mobilya ve dekorasyon üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
MVoice’un kuruluş serüvenini anlatır mısınız?
M.A: 40 Yılı aşkın bir birikim ve tecrübenin daha butik daha kaliteli bir hizmet anlayışıyla sunulması amacı ile 2001 senesinde kurulmuştur. 2013 senesinden sonra tüm koleksiyon ve çalışılan firmalar yenilenmiştir. Böylece firmamız günümüz trendlerini belirlemektedir.
Hangi markalarla çalışıyorsunuz?
M.A: MVoice şu anda Missioni Home, Longhi, Reflex, Bau Design, Loop&Co firmalarının Türkiye’deki temsilciliğini yapmakla beraber yine İtalya ve Fransa başta olmak üzere birçok firma ile çalışmaktayız.
Yurt dışında yaptığınız projelerinizden bahseder misiniz?
M.A: Yurt dışındaki projelerimiz ilk olarak 2009 senesinde başladı. Öncesinde ev, villa, ofis gibi projeler yapıyorduk fakat 2009’da Giuseppe Cipriani ile tanışmamız onun tüm dünyadaki restoranları ile çalışma imkanımızı oluşturdu. Sonrasında bizi Flavio Briatore’ye tavsiye etmesi, onların da yurt dışı gece kulübü ve restoranları ile çalışmalar yapmamızı sağladı. Bu projeleri yaparken yurt dışında birçok ünlü mimari gruplar ile birlikte işler yaptık Onlar da sonuçlardan memnun kaldıkları için dünyada birçok kapı açılmış oldu. En önemli projelerimizden biri İbiza’da yaptığımız 800 kişilik "Boom" adında bir gece kulübü oldu.
MVoice’un tarzını nasıl tanımlarsınız?
N.A: Bizim tarzımızı kalıplara sığdırmak istemiyorum çünkü gelen istekler doğrultusunda kendi çizgimize zarar vermeyecek flexi bir yapıya sahibiz ama genel olarak tarzımızı ‘luxury life style’ olarak tanımlayabilirim çünkü buna çok modern veya minimal vs. dememiz yanlış olur. Zamansız,modern ve lüks diyebilirim.
Bugünlerde yaptığınız ve yakın gelecekte yapacağınız projelerden bahseder misiniz?
N.A: Projelerimizde gerçekten seçici davranmaya çalışıyoruz. Konut anlamında müşterilerimiz ile hiçbir sıkıntı yaşamıyor istekler doğrultusunda güzel sonuçlar çıkarıyoruz. En son genel mekan ve restoran mobilyalarını ürettiğimiz MorganGroup /Karaköy 10 Oteli hem dekorasyonunu yapan Metex, Sn. Sinan Kafadar ile çalışma imkanı sunduğu, hem de dünya çapında bir proje olduğu için, bizi de mutlu eden, gurur verici bir projedir.
Neden İtalyan markaları tercih ettiniz?
M.A: İtalyan markaları tercih etmemizin ana nedeni tasarım denilince ilk akla gelen ülke olması ve bizim sektörümüzde tüm dünyanın İtalyan tasarım ve tasarımcılarını takip etmesi geliyor. Ancak yine de Akdenizli olmaları nedeni ile daha rahat anlaşabileceğimize inanıyorum. Özel bazı isteklerimize de pratik ve çözüme odaklı çalışıyorlar.
Müşterilerinize danışmanlık hizmeti de veriyor musunuz?
N.A: Müşterilerimize öncelikle beğenileri doğrultusunda mimari hizmet vermekteyiz. Bu konuda genç ve yetenekli bir ekibimiz var. Bizler de bilgi ve birikimlerimiz ile destek vererek en güzel sonuca ulaşmaya çalışıyoruz.Projeler zaten çok başında bize geliyor ve bazen birkaç hafta bazen de birkaç aylık çalışmadan sonra sonuca ulaşılıyor; işin durumuna göre de en çok 60-90 gün içerisinde proje sonuçlanmış oluyor.
İnternet sitenizde MVoiceStudio ibaresi var, MVoiceStudio alt markası nedir anlatır mısınız?
N.A: 2007 senesinden sonra zaten müşteri evlerinde yerli ürünlerimizi mekana özel istek olunca tasarlayıp üretiyorduk. Gelen istek ve neden showroom’unuzda hiç yerli ürün örnekleri olmadığı soruları sonucunda bir katımızı 2013 senesinde MVoiceStudio adı ile kendi koleksiyonlarımızı hazırlamaya yönlendik. 2 senedir sürekli güncellenen modelleri ve yapısı ile MVoiceStudio zaten artık bizim de vazgeçemeyeceğimiz bir koleksiyon halini aldı.
Aydınlatmada dikkat edilmesi gereken noktalar neler?
N.A: Aydınlatma dekore edilen mekanın en önemli unsurlarından biri. Bu bence mekana özel olmalı çünkü yaptığımız yer bir ev, restoran veya gece kulübü olabiliyor. Ancak çok aydınlık mekanlarında, karanlık mekanlar kadar rahatsız edici olduğu da bir gerçek. Mümkün olduğunca göze direkt gelmeyen aydınlatmalar ile desteklenen ortamlar. Çok kollu cam balon aydınlatmalar ise bize göre son trend ve son dönemde olmazsa olmaz gizli led ışıklar hep tercihimizdir.
İç dekorasyonda nelere dikkat edilmeli?
N.A: Bazen ilk görüşte çok hoşumuza giden fakat kıza sürede sıkılabileceğimiz çok hareketli objelerden kaçınmalıyız. Daha soft renklerin hakimiyetinde olan sadece yastık, puf, tekli koltuk gibi ufak parçalardan renklerin kullanıldığı ortamlar dinlendirici oluyor ve modası geçmiyor. Aynı mekanda genelde iki ayrı kaplama,iki ayrı lakeyi kullanmamaya özen gösteriyoruz. Bu arada SilvanoCei’nin rengarenk masa ve sehpaları, Missoni’nin rengarenk kumaşları ile de mekanları bütünlüyoruz. Ama hepsinin bir sınırı var. Kişinin kendini mutlu hissettiği, zamanla sınırlı kalmayan bir dekorasyon en güzelidir diye düşünüyorum.
Markanızın ilkeleri neler?
M.A: Klasik cümleler ile iyi hizmet vs. diye başlamak istemiyorum. Hep kendimizi müşteri yerine konumlandırarak hareket ediyoruz. Sonuç olarak zaten iyi hizmet vermek zorundayız. İşimize tam konsantre olup, doğru odaklandığımızda, müşteri istekleri size iletilmeden istekleri tahmin edebiliyor ve işi ona göre yönlendirebiliyoruz. Ana ilkemiz sözlerimizin arkasında durabilmek olmuştur.
Markanızın gelecek hedefleri neler?
M.A: Kendimizi çok büyük hedefleri olan bir firma olarak görmüyorum çünkü biz kişiye özel hizmet verdikçe, müşterilerimiz ile birebir ilgilenebildiğimiz sürece mutluyuz. Eşim veya benim sohbet etmediğimiz, tanımadığımız hiç müşterimiz yok gibidir. Öyle olunca sanki aile sıcaklığında devam eden bir işletmeyiz ve bu sihrin bozulmasını istemiyoruz. Tabi ileride neler olabilir bilemiyoruz.
Türkiye’de mobilya sektörünün geldiği noktayla ilgili neler söylersiniz?
M.A.: Ülkemiz adına gurur duyabileceğimiz işler yapılıyor. Zaten teknoloji veya dizayn olarak ülkemiz de çok ileri noktalara geldi. Biz de burada hazırlayabileceğimizi burada üretmekten yanayız. Türkiye’de artık bazı firmaların İtalyan tasarımcılarından destek alarak dünya pazarına çıktığı da bir gerçek. Bence çok daha ileri noktalara geleceğiz.
Röportaj: Petek KIRBOĞA
Fotoğraflar: Ercan Ali YILDIRIM