EŞİNİN SEVGİSİ VE KIZLARININ MANEVİ DESTEĞİ İLE HASTALIĞINI YENEN GÜLŞAH ALKOÇLAR

Türk sinemasının sevilen oyuncularından Hülya Koçyiğit ile eski Fenerbahçeli futbolcu Selim Soydan’ın kızı Gülşah Alkoçlar, yaşadığı talihsiz hastalığı geride bırakarak sağlığına kavuştu. Yaşamında yepyeni güzel bir sayfa açan Gülşah Alkoçlar, iyileşmesi sonrasında ilk kez ALEM Dergisi’ne özel bir röportaj vererek duygularını anlattı. Alkoçlar Otelleri’nin sahibi eşi Ender Alkoçlar ile mutlu evliliğinden Neslişah ve Aslışah adında iki güzel kızı olan Gülşah Alkoçlar ile Çeşme’de “Alkoçlar Exclusive Alaçatı”da çok özel bir moda çekimi gerçekleştirdik. Gülşah Alkoçlar hayatına dair tüm sorularımızı içtenlikle cevapladı.

Gülşah Hanım kendinizden bahseder misiniz? Eşinizle tanışmanız, evlenmeniz ve kızlarınız doğana kadar geçen süreçte neler yaptınız?
Sene 1969, Hülya Koçyiğit ve Selim Soydan’ın kızları olarak dünyaya gelmişim. Annemin dönemin meşhur sinema sanatçısı olması, babamın tanınan bir futbolcusu olması, benim de onlar sayesinde tanınmamı sağlamış. 5 yaşına geldiğimde ilk çocuk filmimi Gülşah Film adına çektiler. İlk deneyim, ilk heyecan, adeta kendi kendime oyun oynarken çekilmişti. Sonra ikinci ve üçüncü derken adıma kurulmuş olan Gülşah Film’in en küçük oyuncusu olmuştum. Annemle babam o yaşlarımdaki oyunculuk kabiliyetim ve aileme katkılarımdan dolayı benimle gurur duyduklarını sık sık dile getirirlerdi. Fakat okul hayatım başlayınca bir seçim yapmak zorunda kaldım. Doğal olarak okulumu tercih ettim. Seneler hızla geçti 14 yaşına gelmiştim. O zamanda bu zamanımdaki olduğu gibi Uludağ aşığıydım. Aşık olduğum Uludağ’da bir gün evleneceğim insanla tanışacağımı nereden bilebilirdim. Ender Alkoçlar ile Uludağ’da yılbaşı günü tanıştım. İlk görüşte aşk derler ya, ta kendisiydi! 1984 yılbaşı akşamında tanıştığımız ilk gece “Gülşah seninle bir gün evleneceğiz” dedi. Ben onunla yeni tanışmıştım ama o beni her sene Uludağ’a geldiğimizde uzaktan takip edermiş. Hatta evlendikten sonra resim arşivlerine bakarken ne görsek, ailece resim çektirmişiz, Ender arkada aynı resim karesi içinde çıkmış. Güzel bir hatıra oldu bizim için bu resim seneler sonra. 1988 Ocak ayında da evlendik, aynı sene Aralık ayında ilk çocuğumuz Neslişah dünyaya geldi. Neslişah bize uğur getirdi. 1993 Temmuz’da Aslışah dünyaya geldi. Artık ailemiz büyümüştü. Ben de tek çocuk olmanın verdiği bir hüzün hep vardı. Her zaman büyük ailelere özenirdim ama iş hayatına girince üçüncü çocuğa cesaret edemedim. İşimi seviyordum ilerlemek ve büyümek istiyordum. Çok çalışmamız gerekiyordu, bir taraftan kızlar büyüyordu, diğer taraftan Alkoçlar Otelleri büyüyordu. Ben zaten üçüncü çocuğumu bulmuştum, birlikte yola devam ettik.

Ailenizin sizin için önemi nedir? Birlikte en çok neler yapmayı seversiniz?
Aile kavramı bizim için her şeyin çok ötesinde. Birbirimize bağlı bir aileyiz ve birlikte vakit geçirmekten zevk alırız. Tekne, kayak, kültür turları, geziler yaparak beraber vakit geçirmeye değer veririz. Neredeyse bütün tatillerde beraber olmaya çalışırız. Herkesin kendine ait mutluluk kavramı vardır; benimki ailemdir. Bizim ailemizde her şey alenen ortadadır, gizlilik yoktur, her şey şeffaftır. Birbirimize sevgiyle hatta tutkuyla yaklaşırız. Paylaşmak, gülmek, ağlamak, destek vermek, yapıcı eleştiri yapmak, şakalaşmak (sınırları aşmadan Hülya Koçyiğit var!!) bizi besler, motive eder, mutlu eder. Birlikte tatil yapmak özellikle kayak tatilleri en severek yaptığımız vazgeçemediğimiz tatiller arasındadır. Pazar günleri annemin evindeki buluşmamız; şimdi Neslişah da evlendikten sonra daha da kalabalık olan bu buluşmalar bitmesin isteriz. Köpeklerimiz de bu birlikteliğimize dahil olunca daha da keyifli geçer buluşmalarımız. Bizim ailemizde anneme olan saygımız, babalarıma olan düşkünlüğümüz ve şakalaşmalar yakın çevremiz tarafından da bilinir.

Anne ve babanızın torunlarına olan tutkusu nasıl? Çok düşkünler mi birbirlerine?
Bu çok hassas bir konu. Ben 19 yaşında anne olmaya karar verince benim annemle babam en büyük destekçim oldular. O döneme ait destekleri bugüne kadar da aynı sevgi ve ilgiyle devam etti. Annem beni büyütürken çok çalıştığı için bana istediği kadar ayıramadığı vakti benim çocuklarıma fazlasıyla verdi. Beni yanlış anlamayın. Bana vakit ayıramadı derken; her zaman annemin hayattaki duruşunu, yaptıklarını, anneliğini takdir etmişimdir. Annem benim gururum olmuştur. Senede 4 film aynı anda çekerken bir taraftan da gece geç saatlerde haritalarımı çizip boyadığını, sabah beni okula geçirip sonra setine gittiğini unutmamışımdır. Benim de iş hayatım yoğun olunca annem çocuklarıma baktı, çok şanslıydım. Valla benden çok çocuklarıma düşkünler desem kendime haksızlık ederim, ama annemle babamın kızlara bakarken gözleri dolar. Birbirlerine de çok düşkündürler.

Eşinizin hayatınızdaki yeri nedir? Birlikte yaşadığınız ve unutamadığınız en güzel anınız nedir? Eşinizin size yaptığı en anlamlı sürpriz nedir?
Ender sürpriz yapmayı çok sever. Benim aklımdan çıkmayan ve çok etkilendiğim; İngiltere’de okuldayken hafta sonu annem beni almıştı ve birlikte kalıyorduk. Otelde odadayken telefon çaldı, Ender arıyordu “Lobiye inecek misin?” diye sordu. Ben de o anda anladım ki otelde beni bekliyordu. Çok heyecanlanmıştım, buluştuğumuz o gece bana evlenme teklif ettiği gecedir. Benim için anlamı en büyük sürprizdir.

Artık sağlığınıza kavuştunuz ama biraz geriye dönersek, hastalık süreciniz nasıl başladı? İlk öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Hastalığımın benim kendimi çok ihmal ettiğim bir dönemde uyarı olarak beni bulduğuna inanıyorum. Bir gün kendi kendime keşfettim ve bekledim. Bu sürede önce kendimi hazırladım. Sonra doktorun karşısında bununla yüzleştim. Çok şanslıydım doktoruma inandım. Etrafımdaki dostlarımın, yakın arkadaşlarımın, güzel dilek ve destekleriyle, duasıyla ve kızlarımın manevi desteği, Ender’in sevgisiyle bu süreci başarıyla atlattığıma inanıyorum. Sabrettim, isyan etmedim. Şükrettim halime çünkü çaresiz bir hastalık da olabilirdi. Şimdilerde ise benim tecrübelerimden yararlanmak isteyen olursa naçizane severek aktarmaya hazırım. Geçmiş olsun, hayatta Allah’a inanarak, sevgiyle her şeyin üstesinden gelinebileceği dersini çıkarttım.

İyileştikten sonra ilk röportajı ilk defa çok özel çekimlerle ALEM Dergisi’ne verdiniz, neler hissediyorsunuz?
ALEM’i aileme ve kendime yakın hisstettiğim için röportaj beni heyecanlandırdı. Bir araya geldiğimiz çekim ekibi çok değerli ve başarılı insanlardan oluşuyor. Bunun içine bir de dostluk girince “dinamik ALEM’le” başarılı bir iş çıkardığımıza inanıyorum. Güzel bir hatıra olacağına inanıyorum. İlerde sevdiklerimlede paylaşabileceğim keyifli bir röportaj ve resimler. 

Tedavi sürecinizde neler yaşadınız? En büyük desteğiniz neydi? Siz hep pozitif, enerji dolu, sürekli gülen etrafına mutluluk saçan birisiniz. Karakterinizdeki bu güzel enerji iyileşme sürecini hızlandırmıştır muhakkak...
Pozitif yapım bana iyileşme sürecinde çok yardımcı oldu. Olayları insanları her zaman iyi yönleriyle empati kurarak değerlendiririm. Güler yüzüme gelince; mutlu bir aileden sevgiyle, büyüyerek geldim bu yaşıma, gülmek hatta gözlerin gülmesi beni çok etkiler.

Genç bir annesiniz, kızlarınızla arkadaş gibi duruyorsunuz. Kızlarınız Neslişah ve Aslışah ile diyaloğunuz nasıldır? Nasıl tanımlarsınız kızlarınızı? 
Kızlarımla aramda az yaş farkı var, bu yüzden anneden çok arkadaş olmuşumdur onlarla. Annelik duygularım, onların korunmaya ve kollanmaya ihtiyaçlarında daha çok kendini gösterir. Anne gibi severim arkadaş gibi dertleşir, eğlenir, gülerim ve gezerim onlarla. Neslişah duygusal, manevi değerleri yüksek, çalışkan, iyi, başarılı bir iş kadını oldu ve iyi ve titiz bir anne olacağına inanıyorum. Aslışah özgüveni yüksek, hırslı, kararlı, iyi dereceyle eğitimine devam eden başarılı bir genç kız, aynı zamanda sporcu.

Yakın zamanda torun sevinci de yaşayacaksınız. Çok genç bir anneanne olacaksınız. Nasıl bir heyecan yaşıyorsunuz?
Torun adını duymak bile beni heyecanlandırıyor, tarifi yok. Yaşayınca anlayacaksın derlerdi, doğru söylüyorlar herhalde heyacanla bekliyorum. Şimdiden odasını hazırlamak, nasıl yetiştirilmesi, bakılması lazım diye kitaplar okumak, Neslişah’la rutin kontrollere gitmek, doğumun olacağı zamanın yaklaşması derken, bütün bu düşüncelerle neredeyse uyku uyuyamıyorum, çok mutluyum.

Sizce annelik, anne olmak nasıl bir duygu?
Anne olmak sorumlulukların aşkın en büyüğü olsa gerek diye düşünüyorum. Düşünmeden, karşılık beklemeden, tutkuyla sevgi bence annelik. Allah herkese sağlıklı mutlu çocuklar nasip etsin.

İşleriniz nasıl gidiyor? Otellerinizi anlatır mısınız? Farkınız nedir? Gerçekten Alkoçlar Otelleri bir aile gibi mi?
Alkoçlar bir aile oteli markasıdır; iç pazarda bilinirliği ve güvenilirliği çok yüksektir. Başta Türk misafirlerimiz sonra Almanya, Kuzey Avrupa, Rusya ve Orta Doğu pazarında kendi markasını kabul ettirmiştir. Bizi diğerlerinden farklı kılan müşteri memnuniyeti odaklı işletmemiz, servis anlayışımız, çocuklara verdiğimiz değer ve önceliktir.

Yeni projeleriniz var mı?
Alkoçlar Otelleri olarak bu sene Alaçatı’da ve Antalya Kemer’de yeni 2 otel hizmete açtık. Bundan sonra Antalya’da toplamda 4 bin yatağa çıkma hedeflerimiz arasında, bu konuda Alkoçlar markasına yakışacak otellerle ilgileniyoruz. Ancak Alkoçlar-Seba ortaklığının yeni projesi; tatili daha ekonomik kılan, iyi tatili hesaplı kılan yeni konularla da desteklenen devre tatil projeleriyle de ilgili yoğun bir çalışma halindeyiz. İç pazarda talep yoğunluğu olan Uludağ ve Bodrum’da devre tatil projeleri için yeni binalar inşa edeceğiz.

Eşinizle nasıl iş bölümü yapıyorsunuz? Kızlarınız işlerde yardımcı oluyor mu size?
Neslişah, Raya Organik firmasının sahibi Aslışah ise halen İngiltere’de Kings College’da eğitimine devam ediyor. Aslışah yaz aylarında Alaçatı’da 5 odası bulunan 128 A b + Aslışah Alkoçlar Oteli’yle ilgileniyor. Neslişah ise otellerin organik gıda tedariğini sağlıyor. Ender iş geliştirme, yatırımlar, satış, pazarlamayla ilgileniyor. Ben işletme ve satın almayla ilgileniyorum.

İş hayatında ve turizm sektöründe başarılı olmanın sırrı nedir sizce?
Başarı için disiplin, kararlılık, çok çalışmak ve hepsinden önemlisi konusunda bilgili danışmanlarla iş birliği yapmak önemlidir. Bütün bunların yanı sıra sektörel başarı ise, çalışma arkadaşlarımızın bilgi, beceri ve sadakatinden geçmektedir.

Yurt dışında farklı yerlerde otel açma fikriniz var mı?
Şu anda Bulgaristan’da Plovdiv yakınlarındaki Pamporova kayak merkezinde otelimiz var, bu otel Alkoçlar’ın ilk yurt dışı deneyimidir. Bundan sonra Alkoçlar’ın öncelikle Türki Cumhuriyetlerle de daha sonra Doğu Avrupa’da ve en sonrasında da Avrupa’nın belli başlı şehirlerinde de otel açma projesi var.

Şimdiye kadar yapmak isteyip de yapamadığınız herhangi bir şey oldu mu?
Bugüne kadar Ender’le beraber lüks konut inşaatı yapmayı çok istiyorduk. Ancak bugüne kadar gelişen olaylar otelcilik sektöründe ilerlememize sebep oldu. Fakat bizim dünya görüşü ve vizyonumuzu yansıtacağımız konut projeleri yapma isteğimiz halen devam ediyor. Özel hayatıma gelirsek Rize’nin Konaklar yerleşiminde bir ev sahibi olmayı çok isterdim. Doğasına aşığım. O bölgede yaşlanmak isterdim.

Kısa saçlarınız size güzel bir hava vermiş. Siz alıştınız mı bu yeni halinize?
Kısa saçlarımla ilgili aldığım güzel yorumlar ve iltifatlar beni çok mutlu etti. Alıştım mı, evet mecburen alıştım. Ama belki de bu süreçten sonra da kısa saçlı kalabilirim. Bunca güzel iltifattan sonra herhalde…

Moda ile aranız nasıl? Sizce moda nedir? Favori renkleriniz nelerdir?
Moda ilgili trendleri takip etmeyi seviyorum. Uyguluyor muyum sorusuna gelince, çok muhafazakar bir yapım var. Genelde modası geçmeyen parçaları seviyor ve alıyorum. Tek renk giyinmeyi tercih ederim. Siyah, beyaz ve yeşil en sevdiğim renklerdir.

Sizce şık bir bayan nelere dikkat etmeli?
Şık bir bayan, bakımlı olmaya, abartıdan uzak durmaya, zarif olmaya, güleryüzlü olmaya dikkat etmelidir. Tabii ki kendisine yakışanı giymelidir. Sadece moda olduğu için değil.

Sizin en çok beğendiğiniz kadınlar kimler yerli ve yabancı?
Begüm Şen, Arzu Sabancı, Bilgün Sazak, Madonna, Scarlett Johansson, Angelina Jolie.

Neslişah’ın eşi çok başarılı bir dizinin başrol oyuncusu. Siz de bir dizide oynasanız nasıl bir rol üstlenirdiniz? Başarılı olur muydunuz?
Altan‘ı çok beğenerek izliyoruz, kendisini çok başarılı buluyorum. Rolü ile çok özdeşleşti. Altan hem okullu hem de tiyatro kökenli olduğu için her rolde başarılı olabilen, gerçek, iyi bir oyuncu. Bana gelince küçük yaşlarımda 3 çocuk filmi çevirdim. O gün çok eğlenerek yaptığım filmlerden, bugün seyrederken bile zevk alıyorum. Tahmin ediyorum benim gibi herkes filmlerimi seyrederken tebessüm ediyordur. Ama bugün böyle bir film veya dizi de rol almayı düşünmüyorum. Herkes bildiği işte başarılı ve mutlu olur diye düşünüyorum.

En çok beğendiniz diziler ve oyuncular kimler?
Engin Altan Düzyatan, Barış Falay, Kenan İmirzalıoğlu, Tuğba Büyüküstün’ü beğeniyorum. Dizi olarak Diriliş ve Medcezir’i izliyorum.

Hayatınızın en önemli değerleri nedir?
Ailem ve işim en önemli değerlerimdir. Dürüstlük, sadakat, adalet önem verdiğim değerlerdir.

Bir cümle ile sizce aşk ve sevgi nedir?
Ender, Neslişah, Aslışah, Hülya, Selim benim için aşkı ve sevgiyi ifade eder.

Hayatta neyi affetmezsiniz?
Bence hayatta affedici olmak büyük bir erdemdir, affedici olmak iyileştiricidir. Haksızlığı zor affederim diye düşünüyorum.

Röportaj: Fatih Şahin
Fotoğraflar: Ceylan Sözer - Styling: Burak Sanuk
Saç & Makyaj: Önder Tiryaki
Fotoğraf asistanı: Çelik Şengönül 
Mekan: Alkoçlar Exclusive Alaçatı