Özlediklerimizle olmanın, tanıdık duyguların iyi geldiği zamanlardayız” diyen ünlü modacı Özlem Süer, 2016’nın son sayısı için ALEM logosunu tasarladı. Enerjisini yeşil ve kırmızının yeni yıla özgü çok bildiğimiz ama aylarca onu beklediğimiz klasik çam ve yılbaşı çiçeği kombinasyonundan aldığını anlatan Süer, “Alem denildiğinde sektördeki güçlü duruşu, özenli ilişkileri ve ne olursa olsun işini en iyi şekilde yapma azmini taşıyan insanların emeğiyle oluşturulmuş önemli bir kaynak geliyor aklıma. Tasarım sürecinde de tüm bu hissiyatı yeni yılın temiz enerjisiyle birleştirmeye özen gösterdim” diyor. Yıllardır tasarımlarıyla bizi romantik ve bohem hikayelere yolculuğa çıkaran, dik duruşu ve işine duyduğu tutkuyla her zaman heyecanımızı diri tutan başarılı tasarımcı ile bir araya geldik. Kendisi ile yeni yılın ötesini ve ALEM logosunu tasarlarken yaşadığı süreci konuştuk.
Yeni yılın sizdeki anlamı nedir? 2017’den beklentileriniz, dilekleriniz neler?
Yeni yıl elbette ki herkes gibi benim için de umut demek… 2016 tüm dünya için zor bir yıl oldu. Dolayısıyla 2017’nin öncelikle tüm dünyaya huzuru, sevgiyi, mutluluğu ve özellikle barışı getirmesini diliyorum.
Yeni yıl için ALEM logosunu tasarladınız, nasıl bir hissiyatı logoya yansıtmak istediniz? Nasıl bir duyguyu logoya dahil ettiniz?
Enerjisini yeşil ve kırmızının yeni yıla özgü çok iyi bildiğimiz ama aylarca onu beklediğimiz klasik çam ve yılbaşı çiçeği kombinasyonundan alan bir tasarım oldu. Özlediklerimizle olmanın, tanıdık duyguların iyi geldiği zamanlardayız. Tasarımda da bize güven veren, çok eskilerden izler taşıyan, huzur ve ait olduğumuz kavramları sevdiğimi söyleyebilirim.
Tasarım sürecinde neler yaşadınız? Alem’in sizde uyandırdığı düşünceler neler oldu?
ALEM denildiğinde sektördeki güçlü duruşu, özenli ilişkileri ve ne olursa olsun işini en iyi şekilde yapma azmini taşıyan insanların emeğiyle oluşturulmuş önemli bir kaynak geliyor aklıma. Tasarım sürecinde de tüm bu hissiyatı yeni yılın temiz enerjisiyle birleştirmeye özen gösterdim.
Yeni yıl planlarınızı öğrenebilir miyiz? Nerede, nasıl yeni yıla girmeyi planlıyorsunuz?
Bu yıl Türkiye ve Dünya için oldukça zor bir yıl oldu. 2016 sabır sınavları verdiğimiz bir yıl olarak kazındı hepimizin hafızalarına. Bu nedenle 2016’yı uğurlarken bize öğrettikleri için minnettar olacağım ve yılbaşını sakin bir şekilde ailem ve dostlarımla evimde geçireceğim. Ailecek yiyeceğimiz keyifli bir yemeğin ardından hoş dost sohbetleri eşliğinde 2017’yi karşılayacağız.
Yılbaşında nasıl bir Özlem Süer stili ortaya koyacaksınız, ne giymeyi planlıyorsunuz?
Tercihim sade ve konforlu bir şıklıktan yana olacak. Sadeliğimi de hoş aksesuarlarla tamamlamayı düşünüyorum. Kızımızla oyunlar oynarken, her an hareket halindeyiz, ona odaklı geçen dönemlerdeyiz halen o yüzden rahat hareket edebilmem önemli. Diğer yandan ışıltı seviyorum yılbaşı akşamlarında. Bu sene 2016/17 koleksiyonumuzdan pullu, matlı, parlaklı, vintage karakterli derin V yakalı hareketli bir üst ve deri pantolon giyeceğim. Özel tasarım takı takmayı da çok seviyorum. Son dakikada neyi yakın hissedersem onu seçerim sanıyorum.
Vereceğiniz en iyi yılbaşı stil tavsiyeniz ne olurdu?
Yeni bir şeyler giyin ve hatta mümkünse yeni renkler katın hayatınıza o akşam. Vücut hatlarını belli etmeyen formlarıyla sezondan çok yer alan, dikkat çekici simli, pullu, payetli elbiselerle partinin en cool ismi siz olun. Kadife senenin en kıymetli materyali, belki kadife dekolteli bir elbise gecenize keyif katabilir.
Sevdikleriniz için ne tür hediyeler hazırladınız? Ve bugüne kadar aldığınız en anlamlı hediye hangisiydi?
Ailem ve dostlarım benim için büyük lütuf; özel günleri beklemeden her zaman minik sürprizler yaparak, bir hediyeyle çıkageliyorlar. Bu yüzden yeni yılı birlikte geçiriyor olmak en güzel hediyelerden biri olacak. Ayrıca herkesin arayıp bulamadığı, laf arasında yakaladığım güzellikleri hayatlarına katmaya bayılırım. Kitap almayı, seyahat sürprizi, yeni lezzet keşfini, kendi koleksiyonumuzda anılar yaratmayı ve armağan etmeyi ve tüm kadınlar gibi çiçeklerin bir araya gelip güzel kurdelelerle buketlenmesini çok anlamlı bulurum. Tabii ki her hediyenin bir kartı olmalı.
En unutulmaz yılbaşınız hangisiydi? Paylaşır mısınız?
En sevdiğim yılbaşlarımızdan biri Roma’da geçirdiğimiz ve kızım Tacım'a hamileyken 2010 yılına ait. Roma’nın romantik atmosferiyle, huzurla geçirdiğimiz o gece çok keyifliydi her şey.
Şimdi geri dönüp baktığınızda ve ilk koleksiyonunuzu anımsadığınızda bugünle karşılattırdığınızda aklınıza ilk gelen cümleler nedir?
Hala aynı heyecanı taşıyorum. Tasarımla yaşamak bir yaşam biçimi seçimi. Hayatınızın tümünde seçimlerinizi, zamanı nasıl kullandığınızı, tatillerinizi, evinizi ve her şeyi onunla belirlersiniz. Çünkü finalinde tasarladıklarınıza her şey yansır.
Zaman yolculuğu yapsanız geleceğe mi geçmişe mi yolculuk yapmayı tercih ederdiniz?
Geçmişten romantizmi alıp geleceğe götürmek isterdim. Teknolojik ve inovatif gelişmeler bana her zaman çok heyecan veriyor. Ancak geçmişin o büyülü yanı, kat kat kültür ve tarihle örülmüş anılar da beni çok besliyor.
Son günlerdeki heyecanlarınızı öğrenebilir miyiz?
Seyahat etmek… İşim gereği çok fazla seyahat ediyorum ancak iş dışında sadece yeni yerler görmek için, yeni bir bakış açısı kazanmak için yolculuğa çıkmak bana oldukça heyecan veriyor. Seyahat etmek bir filtre temizliği gibi benim için.
Son olarak yılbaşı dileklerinizi öğrenebilir miyiz?
Herkese umut dolu, keyifli, sevdikleriyle birlikte mutlu yıllar diliyorum…