"Kusama Chandelier of Grief"
Yayoi Kusama; resim, heykel, kolaj ve enstalasyon çalışmaları ile yaşayan en önemli kadın sanatçılardan biri. Renkli ve coşkulu karakteriyle dikkat çeken 91 yaşındaki avangart sanatçı, günümüzde eserleri ile dünyanın birçok noktasında sanatseverlerle buluşuyor. Farklı birçok kimliği içinde barındıran Kusama'nın aynı zamanda şair, yazar ve sinema sanatçısı olduğunu biliyor muydunuz? 70'li yıllarda mental rahatsızlıklarının artması nedeniyle ülkesi Japonya'ya dönerek, kendi rızasıyla psikiyatri hastanesinde kalan Yayoi Kusama, yaşamını Japonya'da sürdürüyor. Gündüzleri atölyesinde çalışarak üretimlerini sürdüren Kusama, psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğu için geceleri psikiyatri hastanesinde kalıyor. 2016'da Time Dergisi'nin geleneksel "Yılın En Etkili 100'" listesinde yer alan tek sanatçı olan Kusama, 2021 yılında gerçekleşen sergileri ile sanatseverlere bir kez daha renkli evrenini keşfetme fırsatı sunuyor. Londra Tate Modern Müzesi, 2020 yılında gerçekleşmesi planlanan ama pandemi sürecinden dolayı ertelemek zorunda kaldıkları Kusama'nın "Infinity Mirror Rooms-Filled with the Brillance of Life" ve "Chandelier of Grief" başlıklı sergilerini 2021'de izleyici ile buluşturdu. 29 Mart'ta kapılarını açan ve 27 Mart 2022'ye kadar devam edecek sergi, Kusama'nın erken dönem deneysel performanslarını gözler önüne sererken aynı zamanda iki büyük enstalasyonu deneyimleme fırsatı sunuyor.
"Alone Buried in A Flower Garden"
Kusama'nın 2021 yılında gerçekleşen bir diğer sergisi ise "Kusama: Cosmic Nature", New York Botanik Bahçesi'nde 10 Nisan'da izleyici ile buluştu. Sergi, 31 Ekim'e kadar sürecek. "Kusama: Cosmic Nature" sergisi, sanatçının çocukluk yıllarında Japonya'da gezdiği seralardan ilham alarak ürettiği bitki ve çiçeklerin canlı resimleri, anıtsal heykellerini sanatseverlerle buluşturuyor. New York'un sembolik manzaraları ve binaları ile birleşen Kusama'nın çalışmaları, halka açık bir şekilde sergileniyor. Gerçekleşen bu sergilerle Kusama, bu yıl ada sanat dünyasında adından çok fazla söz ettireceğe benziyor. Bu iki güncel sergiyi fırsat bilip Yayoi Kusama'yı daha yakından tanımaya ne dersiniz? Çalıştığı her disiplinde önemli başarılara imza atan Kusama, 1950'lerden beri pek çok üretimle karşımıza çıkıyor. Kusama'nın sanat yaşamındaki dönüm noktası ise şüphesiz 2012 yılında Tate Modern'de gerçekleştirdiği aynalı odalardan oluşan sergisi. Kusama, "Infinity Mirrored Room - Filled with the Life of Life" adlı retrospektif sergisi ile izleyiciye renkli ışıklardan oluşan odalarda, sonsuzluğa uzanan aynalarla yansıtma ve tekrarlama yoluyla neredeyse halüsinasyon etkisi yaratan göz kamaştırıcı ortamda kişisel deneyim fırsatı sunmuştu. Bu kişisel deneyim, yaşadığımız sosyal medya çağında pek çok paylaşım ile Kusama'nın dünyanın pek çok yerinde tanınmasına vesile oldu. Kusama'nın sonsuzluk hissi veren benekli evreni Reina Sofia, Pompidou, Whitney, Victoria, Miro, Gagosian, MoMa gibi önemli merkezlerde sergilendi. Dünyanın pek çok noktasında sanatseverlerle buluşan Kusama'nın aynalı odalardan oluşan bu sergisi geçmiş sanatsal üretimlerinin, birikimlerinin bugüne yansımasıydı.
"I Want To Go To The Universe"
"Infinity Room"
Halüsinasyonlarda gördüklerini, düşündüklerini tablolara, duvarlara ve objelere yansıtan sanatçı, eserlerinde sıklıkla kullandığı puantiye ve nokta desenlerini her disiplinde uyguladı. 1965 yılında ise sonsuzluk hissi yaratan "Infinity Mirror Room - Phalli's Field" enstalasyonunu yarattı. Bu enstalasyonunda kırmızı ve beyaz puantiyeli kumaştan dikilmiş yastıklarla dolu bir zeminde, aynalarla çevrili bir odada izleyiciyi sonsuzluğa giden bir yolda kendi benekli dünyasına davet etti. Diğer ikonik enstalasyonu "Mirror Room (Pumpkin)"i 1991 yılında geri döndüğü Japonya'da sanatseverlerle buluşturan Kusama, aynalı bir odayı kendine özgü noktalarla kaplı balkabağı heykelleriyle doldurdu. Kusama tarafından yaratılan ikonik balkabağı odaların ilki olan enstalasyon sonsuzluk ve nokta tekrarlarıyla sanatçının karakteristik temalarını yansıtıyordu. Bu iki işini Venedik Bienali'ne taşıdığında artık tüm gözler eserlerindeki izleri kıyafetlerinde de taşıyan Kusama'nın üzerindeydi. 21. yüzyıla sanatıyla damga vuracak Kusama'nın ürettiği 20 adet sonsuz oda, onun sevilen bir figür olmasında büyük rol oynadı. Bugün milyonlarca insanın kapısında kuyruk olduğu odalar, çağdaş sanatın arzu nesnelerinden biri haline gelmiş durumda.
"Kusama with Pumpkin", 2010
Benekli Evren
Yayoi Kusama, 10 yaşından beri gördüğü halüsinasyonlardan ilham alarak, 70 yıldır teknik olarak sonu olan fakat estetik açıdan sonsuzluğun deneyimlenebildiği üç boyutlu dünyalar yaratıyor. Tekrarlayan noktalar ve puantiyeler ona sonsuzluk hissi veren ögeler. Sanatçı sarı balkabaklarını, siyah beneklerini, aynalı odalara yansıtarak kendi rüyasını insanlara da yaşatmak istiyor. Kusama, günümüzde pek çok rengi sanatına yansıtıyor ve otoriteler tarafından "Colorist Kusama" olarak nitelendiriliyor. Aynalı enstalasyonları ile farklı deneyimler için noktalı ortamlar yaratan Kusama, bunları "Sonsuzluk Odaları" olarak adlandırıyor. Kusama, aynalı odalarını yanıp sönen, renkli yüzlerce LED ışıklar yerleştirerek hayata geçiriyor. Aynalardan yansıyan ışıklar, noktalar ve beneklerle çevrili evreninde izleyiciyi görünüşte sonsuz bir boşlukta hissettiriyor. Sınırları olmayan bir dünyada sonsuzluğu tahmin etmek ve ölçmek arzusunda olan Kusama, sanatını puantiyelerle şekillendiriyor.