Japon sanatçı grubu teamLab’in Tokyo’daki dünyaca ünlü sanat müzeleri teamLab Borderless ile teamLab Planets, ziyaretçilerine büyüleyici sanat yolculuklarını, pandemi şartlarında yaptırıyor. Mori Building Dijital Sanat Müzesi: teamLab Borderless; Haziran 2018’de Tokyo’da, Odaiba’da 10 bin metrekarelik bir alanda açılmıştı; fantastik sanat eserleriyle yoğun ilgi görüyor. Müze, The Art Newspaper’ın 2019’daki “En popüler sanat merkezleri” sıralamasına göre; açılışından itibaren bir yıl içinde 2,3 milyon kişi ağırlayarak; Hollanda, Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi’ni geçmiş; dünyanın en çok ziyaret edilen tek sanatçılı müzesi olmuştu.
Dijital doğa görüntüleri, ses ve ışık enstalasyonlarıyla izleyiciye “sınırsız ve sürekli değişen” bir sanat yolculuğu yaptıran “teamLab Borderless” sergileri, pandemi şartlarında sürüyor. Sanat grubunun mottosu, “Kendinizi, sınır tanımayan sanata bırakın. Dolaşın, öğrenin, keşfedin.” Ziyaretçiler burada fantastik sanat eserlerinin yarattığı duygusal etki, şaşkınlık hissiyle, atmosferin içinde adeta kayboluyorlar.
Mori Building firmasının desteğiyle kurulan Dijital Sanat Müzesi: teamLab Borderless’te, farklı temalardaki sanat eserleri izleyiciyi anında içine çekiyor. Eserler, mevsimlerin değişimini yaşatıyor. Örneğin “Dökülen çiçek evreninde yüzmek” temalı sergide, Japon kiraz çiçekleri tomurcuklanıp, açılıyor tüm alana yayılıyor ve solup dökülüyorlar. Bu büyülü atmosfer bedeninizi sarıp sarmalıyor. Çiçeklerin, kelebeklerin uçuştuğu bu sanal gerçeklikte, dış dünya ile aranızdaki sınırlar eriyip yok oluyor, içinde kayboluyorsunuz. Dijital teknolojiyle yaratılan şelaleler, kiraz çiçekleri gibi hareketli imgeler, 520 bilgisayar ve 470 projektör ile gerçekleştiriliyor. Doğa görüntüleri gerçek mevsimle eş zamanlı olarak değişiyor. Dışarıda mevsim baharsa, Japon kiraz çiçekleri, sonbahar ise kasımpatılar sergi alanına yayılıyor.
teamLab; sanatçı, tasarımcı, bilgisayar animatörü, mimar ve mühendislerden oluşan disiplinler arası bir topluluk. Sanatçı grubunun, Tokyo’da Toyosu’da 2018’de açılan diğer müzesi teamLab Planets ise, izleyicilerin suyun içinde yürüdüğü bir müze. Pandemi öncesinde dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlayan müzede, çıplak ayakla suyun içinde yürüyorsunuz. Sınırsız bir suyla kaplı okyanus havasındaki sergi alanında, bilgisayar simülasyonuyla yaratılan koi (sazan) balığı görüntüleri arasında dolaşıyorsunuz. Balıklar ayağınıza çarptığında sonbahar yapraklarına veya kasımpatıya dönüşüyor. Renklerin, ışığın oynaştığı bu sınırsız ortamda, sanat eseriyle karşılıklı etkileşim yaşıyorsunuz. Sizin etkinizle su yüzeyindeki çizim değişiyor. Bu deneyimin adı ise “Koi Balığı ve İnsanların Dansıyla Su Yüzeyinde Çizim.” Aylık sanat gazetesi The Art Newspaper’in 2019’daki sıralamasına göre teamLab Planets’i, bir yılda 106 ülke ve bölgeden gelen 1,25 milyon ziyaretçi gezdi. En çok ziyaret edilen İspanya Barselona’daki Picasso Müzesi ve Figueres’deki Dali-Tiyatro Müzesi ise bu rakamlara ulaşamadı. ABD, Avustralya, Asya ülkelerinde sergiler düzenleyen sanat grubu; 2016’da İstanbul’da da, Borusan Contemporary’de “teamLab: Sanat ile Fiziksel Mekan Arasında” adlı sergisini gerçekleştirmiş; sergi alanında köpüklü dalgalar, şelaleler gibi hareketli imgelerle doğayı canlandırmıştı.