Avrupa'nın ve İsviçre'nin en çok ziyaret edilen müzesi Fondation Beyeler 25. yılını kutluyor. Aradan geçen 25 yılda sekiz milyondan fazla insanın ziyaret ettiği müze, İsviçre'nin en popüler sanat merkezi haline gelmiş durumda. Bu popülerliğin arkasında ise sanata adanmış bir hayat yatıyor. Koleksiyoner Ernst Beyeler ve eşi Hildy Beyeler'in kurucusu olduğu müze, çiftin sanata olan tutkusunu simgeliyor. 1945'te Basel'de açtığı galerisinde Picasso, Monet, Miró, Giacometti, Rothko gibi dünyaca ünlü sanatçıların sergilerine imza atan Ernst ve Hildy Beyeler, sanat birikimlerini aktarmak için 1982'de Beyeller Vakfı'nı kurdular.
Sanatla iç içe olan hayatlarında koleksiyoner kimliğini de barındıran çift, 50 yılı aşkın sürede klasik modernizmin en güzel eserlerinden oluşan bir koleksiyonu kurdukları vakfa bağışladılar. 400 eseri bir araya getiren koleksiyonun merkezinde Monet, Van Gogh, Picasso, Rothko, Anselm Kiefer gibi çağdaş sanatçıların eserleri yer almaktaydı. 1989 yılında koleksiyon ilk kez, Madrid'deki Centro de Arte Reina Sofía'da halka açık olarak sergilendiğinde ise uluslararası beğeni topladı. 1980'lerin başında çift, koleksiyonlarını bir vakfa dönüştürmeyi hayal ederek, müze planlamaya başladılar. Müzenin inşa edileceği bölgeyi araştırmaya başlayan Ernst Beyeler, bina için uygun bölgeyi memleketi Basel Riehen'de buldu.
Villa Berower'ın arazisi olan bölge; mimariyi, sanatı ve doğayı uyumlu bir şekilde birleştirecek bir müze için biçilmiş kaftandı. Çok sayıda ödül sahibi olan Mimar Renzo Piano tarafından tasarlanan müze, 18 Ekim 1997'de kapılarını halka açtı. Doğası, mimarisi ve konumuyla Fondation Beyeler, geçen 25 yılda sanatseverlerin uğrak noktası haline geldi. Her yıl yenilenen koleksiyonuyla izleyici karşına çıkan müze, klasik modernizmden çağdaş sanata uzanan seçkin eserlerini sanatseverlerle buluşturuyor. Sanatı ve eğitimini halkın erişimine açmayı hedefleyen müze, sergiler ve kültürel etkinliklerle bugün bu hedefini kusursuz bir şekilde gerçekleştiriyor.