Bozcaada'nın kendine has eşsiz atmosferinde yepyeni bir festival doğuyor. Lemur Company ve K Bozcaada ortaklığında bu yıl ilki hayata geçirilen Bozcaada Tiyatro Festivali 1-4 Eylül tarihleri arasında Bozcaada Ayazma Manastırı'nın eşsiz ortamında katılımcıları ağırlamaya hazırlanıyor.
Sezonun en sevilen oyunlarının yanı sıra uzun süredir seyirciler tarafından ilgiyle takip edilen oyunlara da programında yer veren festival, çocuk oyunları, konserler, tiyatro ve Bozcaada deneyim atölyeleri ile katılımcılarına unutulmayacak bir festival deneyimi sunmaya hazırlanıyor. Dört güne yayılan programda, günde 12 tiyatro oyunu gerçekleşecek.
Talimhane Tiyatrosu'nun sezonun en çok konuşulan oyunlarından "Harika Şeyler Listesi", yaşamaya değer bir sebep bulamayan annesinin hastaneye kaldırıldığını öğrenen bir çocuğun, ona hediye olarak yazdığı yaşamaya değer şeylerin listesiyle başlayan ve zaman içinde yaşam algısını değiştiren bambaşka bir şeye dönüşmesini anlatıyor.
İlk gösterimini 25. İstanbul Tiyatro Festivali'nde gerçekleştiren "Istırap Korosu", seyirciye çok sesli bir apartman hikayesi anlatıyor.
Tiyatro.İN'in sevilen oyunu "Akciğer", küresel kaygının, terörün ve istikrarsız hava şartlarının süregeldiği ve zamanın insan kimyasının aleyhine işlediği bir dönemde çocuk sahibi olmak isteyen genç bir çifti odağına alıyor.
İsmini Ludwig Van Beethoven'ın la majör, 9 numaralı, op.47 keman ve piyano sonatının adından alan "Kreutzer Sonat", Beethoven'ın 250. doğum gününde Türkiye'de ilk kez Versus Tiyatro tarafından sahnelendi. Tolstoy'un provokatif metni; müzik, kadın-erkek ilişkileri ve toplumun insan üzerindeki baskısını masaya yatırıyor.
Kadıköy Emek Tiyatrosu'nun oyunu "Sanki Hiç Unutmayacakmış Gibi", Sarıkız'ın yanağına bıraktığı doğum izi yüzünden kimsenin çevirip de yüzüne bakmadığı, tek dostu olan Keçi'yle dağlara gidip ağaçlara, zeytinlere bakan köylü kızı Nihan'ın köye gelen bir yabancı olan Zerda ile değişen hayatını anlatıyor.
Kadıköy Boa Sahne'nin oyunu "'İstifra' Çıkrıkçılar Yokuşu", Ankara Çıkrıkçılar Yokuşu'nda bir döviz bürosu çalışanı olan ve dört bir yandan gelen ve bitmek tükenmek bilmeyen, zaman, emek, para ve sabır isteyen taleplerle baş etmeye çalışan bir genç adamın hikayesine odaklanıyor.
Tiyatro Gülgeç'in "Öfkenin Yakın Geçmişi" oyunu, bastırılmış öfkenin nedenlerinden birisinin de yasın insan ruhsallığındaki evrelerinin doğal bir parçası olan öfke duygusunun modernizimle birlikte, bir baş etme yöntemi olarak bastırılmasından doğan, bireysel ve toplumsal sorunsallara değiniyor.
Sabahattin Yakut tarafından Mustafa Kırantepe için kaleme alınan ve sanatçının bizlere kendi hafızasında, kendi zihninde resmettiği hayattan ziyade, bambaşka bir hayatı yaşamış, yaşatmış olan bir toprağın öyküsünü anlattığı ve trajikomik anılarını hatırlattığı tek kişilik performansı "Bir Alzheimer'ın Anıları" prömiyer gösterimi ile Bozcaada Tiyatro Festivali'nde izleyicilerle buluşuyor.
Fiziksel Tiyatro Araştırmaları'nın bol ödüllü oyunları "Kalabalık Duası" ve "Şatonun Altında", Fiziksel Tiyatro ve Komedi Okulu bünyesinde bir araya geliyor.
Festival kapsamında minik tiyatro severler de unutulmadı. Mevsimlerin ve insan doğasının değişip dönüşebiliyor olmasının güzelliğini anlatırken bize büyümek ve olgunlaşmakla ilgili gizli işaretler veren Zoran Drvenkar'ın Çocuk Edebiyatı Ödülü'ne layık görülen ve Mine Kazmaoğlu tarafından dilimize kazandırılan "Soğuktan Korkmayan Tek Kuş" Tiyatro Gülgeç tarafından 7' den 70' e herkesin izleyebileceği bir kukla tiyatrosu olarak minik festival katılımcılarıyla buluşmaya hazırlanıyor.
İnci'nin bağırsaklarında yaşayan Zart ve Zort'un kendi dünyalarında var olma savaşı verirken bir yandan da İnci'nin gelişimine yardımcı olmalarını anlatan Lemur Company & Tiyatro Gülgeç ortak prodüksiyonu olarak hayata geçirilen kuklalı-müzikli çocuk oyunu "Pırt", çocuklara vücutlarında gerçekleşen fizyolojik bir olayı masalın ve kuklaların gücüyle anlatmaya hazırlanıyor.
Bozcaada Tiyatro Festivali boyunca katılımcılar tiyatro profesyonelleri tarafından verilen atölyeler ile tiyatroya ait farklı alanlara yönelik pek çok ufuk açıcı bilgiyle de buluşma imkanına erişiyor. Bam İstanbul'un kurucusu ve yazdığı metinlerle bugüne kadar pek çok ödüle layık görülen Murat Mahmutyazıcıoğlu'nun yürütücülüğünde "Yazı Masasında 2 Gün"; Jacques Lecoq pedagojisinin temel alındığı Fiziksel Tiyatro ve Komedi Okulu bünyesinde bir araya gelen Fiziksel Tiyatro Araştırmaları'nın kurucuların Güray Dinçol yürütücülüğünde "Anlatıda Fiziksel Olan"; Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü dereceyle bitirip Londra Müzik ve Drama Sanatları Akademisi'nde öğrenim gören Kayhan Berkin yürütücülüğünde "Tiyatro Metni Olmayan Bir Malzemeyi Sahneye Uyarlamak"; bağımsız koreograf, performans sanatçısı ve eğitmen Dicle Doğan yürütücülüğünde "Hareket ve Doğaçlama" ve 1985 yılından beri mensubu olduğu İBB Şehir Tiyatrolarında hâlen oyunculuk ve yönetmenlik çalışmalarına devam eden deneyimli oyuncu ve yönetmen Engin Alkan yürütücülüğünde "Sahnenin Yatay Hiyerarşi Ekseninde Oyuncunun Yaratım Süreçleri" atölyeleri festival boyunca katılımcıları ağırlıyor.