Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul'dan “MO Talks Serisi”| Alem Dergisi

"MO Talks Serisi" fikri nasıl ortaya çıktı?

Şirin Yalçın: Sırmaison olarak, Artkolik Sanat ve Eğitim Platformu ve Mandarin Oriental ile ortaklaşa seminerler serisi başlatmak bizi oldukça heyecanlandırdı. Sırmaison öncesi, ben de Aralık Derneği olarak benzer sanat ve kültürel eğitim seminerleri yapıyor ve her biri için de çok heyecanlanıyordum. Uzun yıllar, Aralık Derneği ile çok verimli ve hayata dokunan güzel projeleri hayata geçirmiştim. Sırmaison olarak da Mandarin Oriental ile devam eden iş birliklerimize bir yenisini daha eklemek, Susanne Derebey ile dostluk sohbetlerimizde konuştuğumuz konular arasındaydı. Mandarin Oriental ile birçok proje geliştirdik, ortak olan ve devam eden pek çok fikir bizi çok iyi noktalara taşıdı. İnanıyoruz; aynı şekilde bu çalışmamız da bizi mutlu edecek. Susanne ile olan dostluğumuz ve aynı zamanda her iki markanın iş birliği içinde olmasının beni çok mutlu ettiğini söyleyebilirim. Susanne, böyle bir hayali olduğundan bahsettiğinde bizimle örtüşüyor olması da bizi ayrıca heyecanlandırdı. Aynı şekilde, yakın arkadaşım Nazlı Keçili'nin de Artkolik Sanat ve Eğitim Platformu'nu kurmuş olması bize çok fayda sağladı. Nazlı, sanatla her zaman çok yakın olduğu için iş birliğimizin çok verimli olacağına inancım tam. Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul güzel mekanını ve ikramlarını sunarken biz de Artkolik'in tecrübeli sanat tarihi hocası Buket Şakarcan ile projeye ilk adımı attık. 20 Aralık tarihinde ilki gerçekleşecek sohbetin başlığı "Sanat Tarihinde Kutlamalar". Keyifli bir dil, şık bir sunum ile gerçekleştiriyor olacağız. Aynı zamanda, arkadaşımız tasarımcı Göktuğ Güngör'ün, Sırmaison ve Artkolik için tasarladığı ağacımızın lansmanını yapıyor olacağız.

Rosella Karabacak: Susanne Derebey ile çok keyifli sohbetlerimiz ve devam eden güzel iş birliklerimize bir yenisini eklemek istedik. Mandarin Oriental, Bodrum mağazamızda sıklıkla bir araya geldiğimiz Susanne bize projeden bahsettiğinde Şirin ve ben çok mutlu olduk. Her zaman aklımda olan, mümessili olduğumuz markaların özellikle de Raynaud Limoges markasının üretimden kalkan ürünlerini nasıl geri dönüşüm yapabileceğimizi düşünüyorduk. Şirin ile ortaklığımız öncesi Aralık Derneği'nde düzenlenen eğitim seminerlerine fırsat buldukça katılıyordum. Oldukça tecrübeli eğitimcilerin konuya dair bilgileri beni de heyecanlandırıyordu. Susanne, bizimle fikrini paylaştığında ikimizin de aklına benzer konular gelmişti. Artkolik kurucusu yakın arkadaşımız olan Nazlı Keçili ile projeyi konuştuğumuzda o da bizim kadar çok sevindi ve desteğini paylaştı. Hep birlikte, Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul manzarasında hazırladığımız şık sunumlar eşliğindeki sohbetleri düşledik. 20 Aralık, yeni yıl öncesi bizim için de yeni başlangıçlar olacak. İnanıyorum, güzel bir iş birliği ile keyifli sohbetler gerçekleşecek.

20 Aralık tarihinde gerçekleşecek "Sanat Tarihinde Kutlamalar" başlıklı sohbetin içeriği nasıl olacak?

Nazlı Keçili: Sanat tarihinde yeni yıl, bayramlar, düğünler ve törenlerin nasıl kutlandığını; tablolar eşliğinde konuşacağız. Pieter Bruegel'in Köylü Düğünü'ndeki figürlerini, Marc Chagall'ın gelin ve damatlarını irdeleyeceğiz. Her dönemden, akımdan eserlerin yer alacağı sohbet programında kutlama kültürlerinin farklılıkları ve ortaklıkları üzerinde durarak görsel bir şölene eşlik etmiş olacağız.

"MO Talks Serisi" içeriğinde, dinleyicileri başka neler bekliyor?

N. K: Önümüzdeki dönemlerde her ay bir sohbet programı yapmayı düşünüyoruz. Sanat tarihinin en keyifli konularını uzman sanat tarihçi Buket Şakarcan'dan Boğaz manzarası ve şık sofra sunumları eşliğinde dinleyeceğiz. Önümüzdeki günlerde izleyicileri bekleyen sohbetlerin temaları şöyle: 2024 Ocak ayı için "Sanat ve Mitoloji", şubat için "Sanat Tarihinde Aşk ve Öpü cü k", mart ayında "Sanat Tarihinde Kadın", nisan'da "Sanat Tarihinde Bahar", mayıs ayında "Sanat Tarihinde Çiçekler", haziranda "Sanat Tarihinde Portreler", temmuzda ise "Sanat Tarihinde Mavi".

Sırmaison olarak ağaç tasarlarken nelerden ilham aldınız?

Ş. Y: Sırmaison olarak hayalimizdeki ağacı Göktuğ'a uzun uzun anlattık. Hayalimizdeki ağaçta Göktuğ'un da bahsettiği gibi, yılbaşı ağacından esinleniyoruz. Tabii Sırmaison olarak üretimden kalkan tabaklarımızın tekrarı ile bir hatırlatma da yapmak istedik. Mümessili olduğumuz birçok markanın tabaklarını ağaçta görebiliyor olacaksınız. Aynı zamanda, üretimden kalkan ürünlerin sanat eseri ile tekrardan geri dönüşümünü ele aldık. Göktuğ'nun elinden geçip özel tasarım taçlarıyla daha rafine bir hal aldı. Biz ağacımızı çok sevdik. Temsilcisi olduğumuz birçok markanın uzun yıllardır farklı tasarımcılar ve önemli sanatçılar ile iş birliği içinde olduğunu biliyorduk. Özellikle Raynaud Limoges markası bir çalışmasını da Türk tasarımcısı Arzu Firuz ile yaptı. Sohbetlerimizde, tasarımcı arkadaşımız Göktuğ Güngör ile nasıl bir çalışma yapabiliriz konusu gündeme geldiğinde; yeni umutlar, yeni başlangıçlar ve kutlamalar başlığı altında yılbaşı ağacı yapma fikrimiz ortaya çıktı. Göktuğ, bize ağaçtan bahsettiğinde Şirin ile birlikte "İşte bu bizim tabaklarımızın geri dönüşüm projesi" diye düşünüp göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. J. L. Coquet markasına ait tabaklarımızın da tıpkı diğer markalarımız gibi ağaçta yerini alacak olmasının heyecanını birlikte yaşadık. Göktuğ Güngör'ün çalışmalarını ilgiyle takip ediyordum. Aralık ayındaki seminerimizin konu başlığı "Sanat Tarihinde Kutlamalar" olunca, yılbaşı ağacı teması hepimizi mutlu etti.

Göktuğ Güngör: Ağacı tasarlarken, doğanın içinde var olan izlerden esinlendik. Doğanın sonsuz yaratıcılığı içinde var olan çizgiler, renkler, dokular bize ilham verdi. Her biçimin bir çizgi, her rengin bir duygu, her kuytunun bir yuva olduğu doğa; temel düşünce kaynağımız oldu. Ürünlerle olan birliktelik ve karşıtlık dengesi, çizgisel şekillerle bezenerek "Tree of Art" ortaya çıktı. Sırmaison ürünlerinde halihazırda var olan sadeliği, seçkinliği ve şıklığı, doğaya olan saygımızın ve verdiğimiz önemin altını çizecek olan grafik izlerle donatıp, bunun yanı sıra yeni yıl coşkusuna atıfta bulunacak çizgisel süslemeler ile ürünleri birleştirmeyi amaçladım. Çam ağacının iğne uçlarına gönderme yapan geometrik uçlar, düz ve farklı geometrilerdeki dallar, hem ürünler hem onların yorumlanmış haliyle var olan kozalak, yılbaşı süsü gibi desenler "Tree of Art" için birer başrol oldu.

Sanat ve kutlama! İkisi bir arada size ne hissettiriyor?

Ş. Y: Sırmaison ve kendim için, sanatın iyileştirici gücünün hep farkında oldum. Bütün dünyanın içinden geçtiği zor günlerde, sanatın iyileştirici gücüne her zaman inanmışımdır. İyileşmenin ilk tetikleyicisi her zaman sanat olmuştur. Farkındalığın ve iyileşmenin ilk etkisi sanat ve sanatçıların yaratım gücü. Biz, seminer sohbet serilerimizi kurgularken her ayın ruhuna özel sohbetleri seçtik. Örneğin, yılbaşında 'Sanat Tarihinde Kutlamalar"ı seçtik çünkü yılbaşının insanın içinde çocuksu bir kutlama duygusuna denk geldiği tüm dünyada bilinen bir gerçek. Yeni yılı kutlamak, yeni gelecek olana heyecanlanmak, umut biriktirmek; hepsi aslında bunun içinde...

R. K: Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Sanatın tanımı son derece öznel ve kültürden kültüre değişiyor olsa da uygarlığın gelişmesiyle orantılı olarak şekillendiği görülüyor. Bana göre de sanat, iyileştirici ve yenilikçi gücünü sanatçı ile izleyiciye aktaran çok önemli bir unsurdur. Yenilikler olduğunda, mutlu bir olaya sevinildiğinde, söz ve yazı ile yapılan tebrik, kutlama olarak nitelendirilse de; benim için çok daha büyük anlam ifade eder kutlamalar ve yıl dönümleri... Çocukluğumdan bugüne alışık olduğum kalabalıklardaki tebrikler beni heyecanlandırır ve mutlu hissettirir. Yeni yıl umut demek, bu yılki dileğim de tabii ki öncelikle sağlık... Dünyada barışın esas alındığı, masum insanların ölmediği bir dünya diliyorum.

Fotoğraflar: Zafer Tektaş