Petek KIRBOĞA - [email protected] / Fotoğraf: Ertan DEMİRBİLEK - ertan.demirbilek.com.tr
Başta Floransa bölgesi olmak üzere köklü İtalya sosyo kültürel alt yapısını şekillendiren, Rönesans ve reform hareketlerinin destekçisi, onlarca bilim ve sanat adamının yanı sıra üç tane Papa çıkarmış Medici Ailesi'nin günümüzdeki temsilcisi Ottaviano de’Medici di Toscana di Ottajano Büyükyalı Istanbul Projesi için İstanbul’a geldi. Sanata dünyada en en çok destek veren bir ailesinin temsilcisi olarak kendisine merak ettiklerimizi sorduk.
İstanbul’a ilk gelişiniz mi?
Hayır daha önce kültürel miras üzerine bir konuşma yapmak için gelmiştim. Medici Ailesi’nin varlığını bu kadar uzun yıllardır sürdürmesini anlatmamı istediler. Bir aile hangi dinamiklere dayanarak varlığını bu kadar uzun yıllar sürdürdü onu anlattım. Dinleyiciler de oldukça önemli bir kitleydi.
Dünyanın en ünlü ailelerinden birinin günümüzdeki temsilcisi olarak neler söylersiniz?
Bu büyük bir gurur. Ailem hakkında 3000’den fazla basılmış kitap var. Bu ailemin hikayesinin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Biliyorsunuz Floransa kökenli bir aile Medici. Bu kadar ünlü olmasının sebebi ise sanata olan sevgileri ama bunun yanında sanatı ve kültürel mirası korumaları, gelecek nesillere aktarmak için saklamaları. Kültürel miras ve sanat onların yaşamının merkezi. Biliyorsunuz banka sahibi Medici'ler ama para onlar için sadece bir araç. Aile bankanın yıllık gelirinin tamamını yaşadığı dönemde sanata yatırmış bu gerçekten inanılmaz. Banka sonunda başarısız olmuş. Daha sonraları biliyorsunuz ailemizde papalar bile oldu.
Ailenizin öncelikleri nelerdi?
Medici Ailesi, mal varlığına değil, kültürel mirasın korunmasına önem verdi. Çok çalışkan bir aile olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. 20 kuşak boyunca sahip olunan bir sarayı korumak ve mirası devam ettirmek oldukça önemli bir başarı. Aristokrat oldukları için kapalı bir yapı söz konusuydu. Aristokratlar kendi içlerinde yaşamayı tercih ederler.
Sanat sizin için ne ifade eder?
Sanat öyle bir etki ki onu gördüğünüzde tıpkı bir insana aşık olmak gibi aşık olursunuz. Onu gördüğünüzde içinize bir duygu yerleşir ve büyür. İlk görüşte sizi bu derece etkileyen bir eser artık sonsuza dek sizin arkadaşınızdır. Biri ile sevdiğiniz bir sanat eserini paylaştığınızda bunun çok olumlu bir etkisi vardır. Sanatın insanlara mutluluk verdiği kaçınılmaz bir olgu. Birçok dostluk bir sanat eserinin paylaşımı ile başlar.
Save Floransa Vakfı'nın başkanısınız neler söylersiniz?
Vakıf olarak Floransa için canla başla çalışıyoruz ama buradan UNICEF ile ilgili bir hayal kırıklığı içinde olduğumu söylemek isterim. Bir kültürü korumak sadece yapının korunması ile olmaz. Bugün Floransa’nın içinde geleneksel yaşam şekli kayboluyorsa ve şehirde yaşayan Floransalılar azalıyorsa bu oradaki kültürün yeterince korunmadığının ve kaybolacağının bir göstergesi. Ben bunu Floransa için söylüyorum tabii bu daha büyük bir mesele. Kültürel mirasların yaşam şekli olarak da yaşatılması çok önemsediğim bir konu.
Büyükyalı İstanbul Projesi'ne nasıl dahil oldunuz?
Şimdiye kadar üç büyük medeniyete başkentlik yapmış İstanbul’un, “Tarihi yarımada” olarak adlandırılan bölgesinde inşa edilmeye başlanmadan önce planlamalar yapılırken; aralarında sanatçılar, akademisyenler, iş adamları, sosyal bilimciler gibi pek çok profesyonelin olduğu grubun bir araya gelerek kentin ve insanların ihtiyaçlarını karşılayacak, aynı zamanda da tarihe ve çevreye duyarlı olan bu projeden haberdar oldum. Tarihi değerlerin topluma kazandırılması, geçmişin mirasını günümüze taşıyacak olması ve özellikle de çok kapsamlı bir kültür ve sanat merkezinin hayata geçecek olması ilgimi çekti. Bu çok özel projeyi yerinde görmek amacıyla Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık’ın daveti üzerine birlikte yapabileceğimiz kültür sanat projeleriyle ilgili fikir alışverişinde bulunmak üzere geldim.
Projeyi yakından gören biri olarak neler söylersiniz?
Büyükyalı’nın kendine has bir hikayesi var. Büyükyalı İstanbul, dünyanın en heyecan verici şehrinde, Marmara Denizi’nin kıyısında, farklı yaşam biçimlerinden ilham alınarak tasarlanmış bir deniz semti. İyi yaşamı sahiplenen, insanların hayatlarına konfor ve keyif katmayı amaçlayan, tasarımı ve konforu içine alan bir bakış açısı var. En önemlisi ve beni etkileyen taraf ise proje içerisinde bulunan ve yeniden restore edilerek hayata kazandırılan tarihi yapıların çok etkileyici olması. Bu yapılar, hem eski İstanbul şehir dokusunu yansıtacak hem de kültür-sanat fonksiyonu ile insanların iyi ve keyifli vakit geçirebilecekleri alanlar sunacak.
Sizce projenin öne çıkan özellikleri neler?
Projenin arazisini çok detaylı gezme fırsatı buldum ve çok etkilendim. Projenin arazisi içinde her biri farklı özelliklere sahip tarihi eserler bulunuyor. Askeri yapılar olmasından dolayı kent hafızasından uzak kalan bu yapıların tamamen asıllarına sadık kalınarak yasal zorunlulukların talep ettiğinden çok daha titiz ve maliyetli çalışmalarla yeniden kentliler ile buluşturulacağını öğrendim. Tarihi yapıların aslına uygun restore edilerek çok kapsamlı bir kültür ve sanat merkezine dönüşecek olması heyecan verici. Medici Ailesi olarak sanatın, sanatçının ve tarihi mimarinin korunmasının en büyük destekçisiyiz. Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık ile Floransa’daki Medici Ailesi'ne ait eserlerin sanat merkezinde sergilenmesi ve hatta burada sanatsal eğitimler konusunda iş birliği yapmak üzere fikir birliğine vardık.
Medici Akademi İstanbul’da varlık gösterecek mi?
Evet, projeyi çok beğendim ve burada Medici Akademisi eğitimleri gerçekleştirebileceğimizi düşündüm. Bu konu beni çok heyecanlandırdı. Bazı insanların enerjisi olumlu etkilere yol açıyor. Ahmet Akbalık’tan ben bu enerjiyi aldım.