Röportaj: Ceylan YENİACUN - [email protected] / Fotoğraflar: Ertan DEMİRBİLEK - [email protected]
Son dönemin yükselen yıldızlarından biri olarak gösterilen Katar, yemek festivali başta olmak üzere yeni yılda birçok etkinlik yapmaya hazırlanıyor. 2022’de gerçekleşecek olan Dünya Kupası da gündemi oluşturan bir diğer detay.
Uzun yıllardır burada yaşayan biri olarak Katar denildiğinde ilk aklınıza neler geliyor?
Şafak Erdemgüvenç: Katarlı insanların son derece dost ve misafirperver oluşu ve Türklere olan gönül bağları. 2022 Futbol Dünya Kupası, doğal gaz ve dünyanın en zengin ülkesi olması. Lüks otelleri, kültürel ve sağlık hizmetleri, zenginlikleri, spor aktiviteleri ve son olarak dünyanın en lüks havayolu Qatar Airways ilk aklıma gelenler.
St. Regis Doha’nın atmosferini, dekorasyonunu ve genel görünümünü nasıl tarif edersiniz?
Raghu Menon: The St. Regis Doha’nın iç ve dış mekan tasarımları, Doha’nın tarihi dokusu ve St. Regis markası geleneğinin güçlü izlerini taşıyor. Yerel dokunuşlar, Orta Doğu esintili kemerli geçişler ve mobilya ve tekstil ürünleri gibi dekorasyon unsurlarının dengeli kullanımıyla hayat buluyor.
Doha’da favori adresleriniz nereler?
R.M.: Katar, sunacağı güzellikler ve kültür açısından oldukça zengin bir yer. En sevdiğim mekanlar arasında, 1927’de inşa edilen askeri bir kale olan ve Doha’nın merkezinde yer alan Doha Kalesi. Kale sonradan bir müzeye dönüştürülmüş; ahşap eserler, eski balık avlama malzemeleri, yağlı boya sanat eserleri ve eski fotoğraflar burada sergileniyor. Buna ek olarak İslam Sanatları Müzesi de sevdiğim yerlerin arasında. Çölde çıkılan safariler de bana büyük keyif veriyor.
İlk kez gittiğiniz bir otelde dikkat ettiğiniz detaylar neler olur?
Ş.E.: İlk sıcak karşılama ve gösterilen ilgi. Check in sırasında hızlı hizmet ve istenilen odanın verilmesi, odadaki kişisel detayların hazır olması ve kalış süresince otel ekibinin sizleri tanıması ve sizlerle sıcak bir samimiyet ve ilişki kurması en önemli detaylardır.
The St. Regis Doha’da öne çıkan ilk beş detayı bizimle paylaşır mısınız?
R.M.: Butler hizmeti, The Presidential Suit, 12 restoranımız, outlet ve son olarak Remedé Spa, The St. Regis’de öne çıkan detaylardan.
Yoğun programa sahip biri olarak bir gününüz nasıl geçiyor?
Ş.E.: Güne genellikle spor yaparak başlıyorum. Sabah saat 08:00’de başlayan çalışma hayatım, ne zaman biteceği belli olmayan bir sona erme şeklinde devam ediyor. Günde en az 13 saat çalışıyorum ve ayın 20 günü seyahat ediyorum. Bölgemdeki otelleri ziyaret ediyorum.
The St. Regis Doha'nın restoran ve outlet’leri ile ilgili ayrıntılı bilgi verebilir misiniz?
R.M.: The St. Regis Doha geniş yelpazede yemek seçenekleri sunmakta; dünyaca ünlü şef Gordon Ramsay’a ait The Gordon Ramsay Mediterranean ve Opal by
Gordon Ramsay dahil her biri ödüllü 12 adet restoran ve outlet The St. Regis'in öne çıkanlarından. Otel aynı zamanda Doha’nın en iyi New York steakhouse restoranı olan Astor Grill’e, Raw Bar’a, prestijli Lübnan deniz ürünleri lokantası Al Sultan İbrahim’e ve uluslararası üne sahip Çin lokantası Hakkasan’a ev sahipliği yapıyor. Oyster Bar ve Vine Restoran’da da gün boyu hizmet veriliyor. The St. Regis Doha aynı zamanda 5 çayı hizmeti verilen Sarab Lounge, Vintage Lounge, The Rooftop ve bölgenin “Blues”
ve canlı müzik merkezi The Club’ı bünyesinde barındırıyor.
Gelecek için planlarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Ş.E.: Marriott Grubu olarak Orta Doğu’da önümüzdeki iki sene içerisinde 14 tane daha otel açarak büyüme hedeflerimizi gerçekleştirmek ve pazar payımızı artırmak doğrultusunda çalışıyoruz.
R.M.: Katar’da bulunan elçiliklerle iş birliği yaparak farklı ülkelere ait yöresel yemek festivalleri dahil birçok etkinlik yapmayı hedefliyoruz. Ek olarak, Hindistan gibi pazarlara hitap edecek golf paketleri gibi çeşitli oda paketleri sunmayı amaçlıyoruz. Bu paketlerin, otelin ve Katar’ın bir golf merkezi olarak tanıtılmasının da önünü açacağını düşünüyorum.
Müşteri memnuniyeti için olmazsa olmazlarınız neler?
Ş.E.: Kişiye özel hizmet ve müşterilerimizin Marriott Otelleri’ni kendi evleri gibi kullanmalarını sağlamak.