“Bridgerton” Dizisinin Yıldızlarıyla Soru-Cevap

Eğlenceli karakterleriyle tüm dünyadan izleyicileri ekrana kilitleyen, aynı zamanda Regency modasını günümüze taşıyarak trendlere de yön veren “Bridgerton”ın ikinci sezonu, Mart 2022'de Netflix'te yayınlandı ve hala platformun en çok izlenenlerinden. “Bridgerton”ın yıldızları Jonathan Bailey, Simone Ashley, Charithra Chandran, Nicola Coughlan, Polly Walker, Bessie Carter, Luke Thompson ve Luke Newton ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

YAZAR: Ayça Barut Tanman
ABONE OL
11 Mayıs 2022 Çarşamba 12:40 | Son Güncellenme:
14 dakika okunma süresi
“Bridgerton” Dizisinin Yıldızlarıyla Soru-Cevap

Julia Quinn'in çok satan serisinin ikinci kitabı "The Viscount Who Loved Me"den uyarlanan, Shondaland ve Chris Van Dusen'ın hayata geçirdiği "Bridgerton"ın ikinci sezonu 25 Mart'ta izleyicilerle buluşmaya başladı. İlk 28 günde yaklaşık 627 milyon saatlik izlenme payıyla Netflix'in en popüler İngiliz dizisi oldu. Lord Anthony Bridgerton'ın (Jonathan Bailey), kendine uygun bir eş arayışında yolunun kesiştiği Kate (Simone Ashley) ve Edwina Sharma (Charithra Chandran) ile yaşadıklarına odaklanan dizinin yıldızları ile Zoom'da bir araya geldik.

"Bridgerton"ın farklı kültürlerden oyunculardan oluşan bir ekibinin olmasının önemi ne sizce?

Simone Ashley: Bu sayede tüm dünya ilişki kurabiliyor ve insanlar kendilerini bu inanılmaz hikayenin bir parçası olarak görebiliyorlar. Bu sektörde azınlıkları temsil etmenin önemli olduğunu düşünüyorum.

Ekranda Kate Sharma ve Lord Bridgerton'ın inanılmaz bir uyumu var. Bunun bir formülü var mı sizce? Yoksa sadece şans mı?

S. A.: Paylaşılan ortak tutku, birlikte nasıl çalışacağımıza dair derin bir kavrayış ve de güven duygusu.

Jonathan Bailey: Bir de hikayeye olan bağlılık ile ekip ruhu bence. Shondaland ekibinin, oyuncuları seçmek konusunda içgüdülerinin çok kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Aşk hikayeleri de içgüdülere dayanır, hikaye de bu yüzden bu kadar seviliyor.

"Leonardo" dizisinden sonraki ilk başrolünüz bu. Üzerinizde bir baskı hissettiniz mi?

J.B.: Kitabının çok seviliyor olması biraz baskı yaratıyor tabii. Çekimlere başlamadan önce "The Viscount Who Loved Me"yi okudum. Anthony ve Kate'i bir arada çok sevdim. Bunu ekrana taşıyabilme baskısı vardı üzerimde.

"Bridgerton"ın modaya büyük bir etkisi oldu. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Charithra Chandran: Ben özellikle eldivenleri çok sevdim. Artık podyumlarda da görüyoruz eldivenleri. Dizinin bu sezon renk paletinde mücevher tonları daha ön planda. Bir de "reticule" çantalar.

J. B.: Bu konuda biraz şımartıldık. Her şey bize özel dikildi. Anthony'nin yüzlerce yeleği vardı. Bu şekilde giyinebilmek harikaydı, sonrasında kendinizi yeterince giyinmemiş hissediyorsunuz.

Sevilen bir ekibe yeni katılmak neler hissettirdi?

S.A.: Bu aşk hikayesini canlandırmak beni oldukça heyecanlandırdı. Oyuncular ve tüm ekip de çok sıcak karşıladı. O yüzden her şey çok güzel ilerledi.

Dizi size neler öğretti?

C.C.: Hayatta kendinizi her zaman ilk sıraya koymanız gerektiğini.

Çekimler sırasındaki en unutulmaz an hangisiydi?

C.C.: Köpeğimiz Newton her zaman enerji doluydu. Adeta rol çalıyordu. Bu sezonun elması bence o.

S.A.: Bahçede inanılmaz kostümlerimizle olan çekimlerimiz bambaşkaydı.

Ana karakter olarak ekstra spor yapma ihtiyacı hissettiniz mi?

J.B.: Olağan spor rutinimin dışına çıkmadım. Aslında birinci sezonda vücudum daha fazla gözüküyordu.

Dizinin moda üzerindeki etkisi tartışılmaz. Bunun bir parçası olmak nasıldı? Siz de bir moda ikonuna dönüştünüz...

Nicola Coughlan: "Regency" modası hakkında bir şeyler biliyordum ama giysi provalarına gittiğimde tüm o renkleri, mücevherleri görmek inanılmazdı. İnsanların diziyi sevmesinde bunun da etkisi olduğunu düşünüyorum. Diziyle birlikte artık sıkıcı parçalar giymek istemediğimi fark ettim. Yolum stil danışmanım Aimee Croysdill ile kesişti. Valentino, Miu Miu... Bu markalarla çalışmak gerçekten büyük bir keyifti.

Dizi sizin kişisel tarzınızı da etkiledi o halde değil mi?

N.C.: Beni daha fazla risk almak konusunda cesaretlendirdi diyebilirim. Dizide o kadar çok sarı elbise giydim ki, benim gardırobumda çok fazla sarıya rastlayamazsınız. Kitaptan Penelope'nin sarıdan nefret ettiğini biliyordum. Bence sarı tatlı diyordum. Ama daha sonra 80 tane sarı elbise giyince başka bir şey lütfen diyorsunuz.

Lady Whistletown olarak hiçbir sır sizinle güvenli değil. Gerçek hayatta sırlarla aranız nasıl? Diziyi paylaşmamak zor oldu mu sizin için?

N.C.: Arkadaşlarımın sırrı bende güvende ama kendimle ilgili sırlar konusunda pek başarılı değilim. Çok heyecanlanıyorum, hemen söylüyorum. O yüzden ailemdeki herkes rolü aldığımda Lady Whistletown olduğumu biliyordu. Sırrı bildikleri için diziyi seyrederken o heyecanı yaşayamadılar. İkinci sezonda kendimi tutmayı biraz öğrendim. Lady Whistletown olarak yazmayı çok ciddiye alıyor Penelope, ben de işimi çok ciddiye alıyorum. Bu anlamda bağ kuruyorum onunla. Ama onun kadar iyi sır tutmam imkansız.

Penelope'nin en çok hangi özelliklerini seviyorsunuz?

N.C.: Onun Eloise ve Colin'i derinden sevmesi çok hoşuma gidiyor. Çok zeki, her şeyi fark ediyor. Gelişmeye devam ediyor aslında.

Çekimlerde eğleniyor muydunuz?

N.C.: "Bridgerton" erkekleriyle olduğumuz her an! Şarkı söylemeyi çok seviyorlar. Luke Thompson ile ben sanırım ekibin en uykucularıyız. Fırsat bulduğumuz anda kestiriyoruz. Bir keresinde Luke uyurken saçının arkasını kazıdıklarını söyleyip kandırmaya çalıştılar.

Dizideki en ilginç karakterlerden birini oynuyorsunuz. Lady Featherington'ı birkaç sözcükle tarif edebilir misiniz?

Polly Walker: Cesur, eğlenceli, "survivor" ve ister inanın ister inanmayın sıcak kalpli.

Featherington ailesini "Bridgerton" dünyasında nasıl konumlandırıyorsunuz?

P.W.: Dik duran, güzel bir aile olduklarını düşünüyorum. Hayatta kalmaya çalışıyorlar. Birçok kişi onları yargılıyor ama hepsinin kalbinin iyi olduğuna inanıyorum.

Bessie Carter: Bence statü, güç ve kendi tarzlarında mutluluğu bulmak için çabalıyorlar.

Lady Featherington'ın kızlarıyla olan ilişkisine dair neler söylemek istersiniz?

P.W.: Ben kızlarına karşı kayıtsız olduğunu düşünmüyorum. Kızlarının hayattaki başarısının iyi bir evlilik yapmalarına bağlı olduğunu biliyor. Bu anlamda oldukça motive. Onu destekleyen hiç kimse yok. Elinden gelenin en iyisini yapıyor. Evet, patavatsız olabilir. Duygusal davranmaya zamanı yok. Bence kızlar öyle bir anneleri olduğu için şanslı. Zayıf bir anneleri olsaydı daha kötü durumda kalırlardı.

Prudence ile nasıl bir bağ kuruyorsunuz?

B.C.: Onu çok tatlı buluyorum. Biraz da mazlum. Kostümümü giyip peruğumu taktığımda kendimi biraz uzun boylu bir kuş gibi hissettiğimi söylemeden geçemeyeceğim. Benim kardeşim yok, dizide bu duyguyu yaşamak beni mutlu etti.

"Bridgerton" setinde bir günden sonra, eve normal hayatınıza dönmek kolay oluyor muydu?

P.W.: Açıkçası ben eve dönmeyi dört gözle bekliyordum. O kostümleri ve onca aksesuarı çıkarıp eşofmanları giymek, ailemle konuşmak iyi geliyordu. Ben daha önce dönem dizisi çektim, neyle karşılacağımı bildiğimi sanıyordum ama ilk kostüm provası dört saat sürünce eve dönünce kendimi dört saat karanlık bir odaya kapadım.

Birinci sezonun başarısından sonra sete dönmek farklı oldu mu?

B.C.: Sete döndükten sonra birbirimizi tekrar görmenin heyecanını yaşadık.

Diziyi seyredenler hangi hayat derslerini alacaklar?

Luke Thompson: Dizi aslında bize geçmişin o kadar da ulaşılmaz ve nostaljik olmadığını gösteriyor. Modern dünyada yaşadığımız için o dönemdeki insanları anlayamayacağımızı düşünüyoruz ama onlar da bizimkine benzer şeyler yaşıyorlardı. Evet kodlar farklıydı ama o kadar ulaşılamaz değil. Onlar da insan ve duygular değişmiyor.

Bu sezonda karakterlerin mantık ve duygular arasındaki çatışmaları dikkat çekiyor. Sizin için de öyle miydi?

Luke Newton: Bölümler ilerledikçe Colin'in aklının, hırs, bir amacının olmamasının yarattığı eksiklik ve bir önceki sezonda yaşanan skandala dair suçluluk duygusuyla dolu olduğunu görüyoruz. Hayat amacını bulmak için çaba harcıyor. Daha çok mantığını kullandığı bir sezon Colin'in.

L.T.: Her sezonun farklı olacak olması dizinin en güzel taraflarından biri. Farklı bir enerji olacak. "Bridgerton" dünyasında kalacağız ama keşfedecek yeni hikayeler olacak.

L.N.: Sekiz kitabın hepsini yapma şansımız olursa, geriye dönüp her sezonun ne kadar farklı olduğunu görmek çok güzel olacak.

Yeni sezon çekimlerine nasıl hazırlandınız? Özel eğitimler aldınız mı? En zorlandığınız ne oldu?

L.N.: Luke benden daha iyi ata biniyor. O yüzden ben daha fazla ders aldım. Ama sonunda hiç ata binmem gerekmedi.

L.T.: Geleceğe yatırım yapmış oldun. Belki de gelecek sezon hep at üzerinde olacaksın.

EN ÇOK OKUNANLAR

"Cozy" ve Nostaljik Trendlerle Yılbaşı Rehberi
"Cozy" ve Nostaljik Trendlerle Yılbaşı Rehberi

"Cozy" ve Nostaljik Trendlerle Yılbaşı Rehberi

5 dakika okunma süresi
Eyfel'den Montmartre'a: Paris'in En Büyüleyici Köşeleri
Eyfel'den Montmartre'a: Paris'in En Büyüleyici Köşeleri

Eyfel'den Montmartre'a: Paris'in En Büyüleyici Köşeleri

12 dakika okunma süresi
Aralık Ayı Sergileri
Aralık Ayı Sergileri

Aralık Ayı Sergileri

6 dakika okunma süresi
Gastronomide Yeni Yıl Rehberi: 2025'te En Çok Konuşulacak Restoranlar
Gastronomide Yeni Yıl Rehberi: 2025'te En Çok Konuşulacak Restoranlar

Gastronomide Yeni Yıl Rehberi: 2025'te En Çok Konuşulacak Restoranlar

13 dakika okunma süresi
Dubai'de Festival Sezonu
Dubai'de Festival Sezonu

Dubai'de Festival Sezonu

10 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları
Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları

Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları

Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri
Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler
“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler

Ege Özyeğin'in Yeni Yıl Dilekleri
Ege Özyeğin'in Yeni Yıl Dilekleri

Ege Özyeğin'in Yeni Yıl Dilekleri

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu
Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları
Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Çağatay Odabaş ve Esra Çevik İle "Işık. Gölge. Sahneler." Üzerine
Çağatay Odabaş ve Esra Çevik İle "Işık. Gölge. Sahneler." Üzerine

Çağatay Odabaş ve Esra Çevik İle "Işık. Gölge. Sahneler." Üzerine

Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç
Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç

Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç

Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"
Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"

Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"

Rabia Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine
Rabia Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine

Rabia Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine

Buse Terim'in Yeni Yıl Dilekleri
Buse Terim'in Yeni Yıl Dilekleri

Buse Terim'in Yeni Yıl Dilekleri

Estée Lauder Şirketleri'nin "Pembe Kurdele" Hareketi
Estée Lauder Şirketleri'nin "Pembe Kurdele" Hareketi

Estée Lauder Şirketleri'nin "Pembe Kurdele" Hareketi