ALEM Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gözde Yörükoğlu Ersu, Monte-Carlo SBM’in Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’sunun özel danışmanı Hülya Biren ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
ALEM dergisi (@alemdergisi)'in paylaştığı bir gönderi ()
Gözde Yörükoğlu Ersu:Seni tanımayanlar için Monaco ile yolunun nasıl kesiştiğini, şu andaki görevini, neler yaptığını anlatabilir misin?
Hülya Biren: Çok teşekkür ederim. Önce ailem sonra siz dostlarım ve Türkiye’den çok değerli basın mensubu arkadaşlarım sayesinde hep birlikte burada Türkiye’yi tanıtıyoruz.
G.Y.E: Kaç senedir oradasın?
H.B: Ben 2008 yılından beri buradayım. Aslında ilk kez 1992 yılında geldim Monaco’ya. Monte-Carlo’da Prens Albert’in hükümetine ait bünyesinde Hôtel de Paris, Hôtel Hermitage, Monte-Carlo Bay Hotel, Monte-Carlo Beach, Café de Paris ve One Monte-Carlo rezidanslarını bulunduran Monte-Carlo Société des Bains de Mer’in Türkiye temsilciliğini yaptım senelerce. Geçtiğimiz Temmuz ayında ayrılıp kendi danışmanlık şirketimi kurdum.
G.Y.E: Şu anda bu danışmanlık şirketiyle neler yapıyorsun?
H.B: SBM’in Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’sunun özel danışmanlığını yapıyorum. Prens Albert’in vakfının danışmanlığını da üstlendim. Tamamen doğayı korumak üzere faaliyetlerini sürdüren bir vakıf. Denizleri, okyanusları, doğal yaşamı korumak üzere çalışıyor. Bir de burada yaşayan yabancıların oluşturduğu bir kulüp var. Onların da yönetim kurulundayım.
G.Y.E: O kadar çok şapkan var ki aslında. SBM’in üst düzeyinde ne kadar çok sevildiğini gördüm. Gerçekten Monte- Carlo’da Hülya Biren deyince bütün kapılar açılıyor. Danışmanlık şirketi kurunca SBM’den kopmadın, bir yandan Prens Albert’in vakfı için çalışıyorsun. Tebrik ediyorum seni.
G.Y.E: Hayırlı uğurlu olsun. Eminim yine büyük başarılara imza atacaksın.
G.Y.E: Bize One Monte-Carlo’dan bahsedebilir misin?
H.B: One Monte-Carlo geçtiğimiz Şubat ayında açıldı. Burada dünyaca ünlü rezidanslar var. Altında da Louis Vuitton, Chanel, Fendi, Akris, Cartier, Bvlgari gibi markaların butikleri var. Arasında da bize ait çok keyifli Mada One adlı restoran var. Monaco aslında çok pahalı, gelmeye korkulacak bir ülke değil. Bizim İstanbul gibi. İstanbul’da kişi başına 200 TL’ye de yemek yiyebilirsin, 50 TL’ye de. Burası da aynı. Rıhtımın yanında uygun fiyatlı restoranlar ve oteller de var.
G.Y.E: Farklı gelir gruplarına hitap edecekbir yelpaze var.
H.B: Kesinlikle. Ben zaten Monaco’ya gelmek isteyen olursa seve seve yardımcı olurum. Instagram hesabımdan bana ulaşabilirler.
G.Y.E: Tarkan’ı tekrar istiyoruz diyenler, sana selam gönderenler var.
G.Y.E: Bize ileteceğin başka bir yenilik var mı?
H.B: Casino’muz da 5 Haziran’da açıldı. Hotel de Paris, Café de Paris, alışveriş merkezlerimiz açık. Birkaç tane bar ve restoran kapalı. Onun dışında aktivitelerimiz normal bir şekilde devam ediyor. Bekliyoruz. İnşallah Türkiye’de de her şey iyidir.
G.Y.E: Sen de zaten takiptesin. 1 Haziran’da kademeli bir normalleşme sürecine girdik. Umuyoruz ki herkes dikkatli ve tedbirli olmaya devam eder. Korkuyoruz her şeyin birdenbire unutulmasından. Tedbirli bir şekilde normalleşirsek umarım her şey yolunda gidecek. Şu ana kadar süreç çok iyi yönetildi.
H.B: Evet gurur duydum ülkemizle. Burada bizi takip edenlere seslenmek isterim. Ülkemizin kıymetini bilelim. Çok özel bir ülkeyiz, değerlerimiz çok önemli.
G.Y.E: Çok teşekkür ederiz. Monaco’daki yenilikleri senden dinlemeye devam edeceğiz.