Bu sene Paris Haute Couture Moda Haftası, temmuz ayında Paris'te gerçekleşecek Yaz Olimpiyatları nedeniyle önceki senelerden bir hafta öne çekildi. Olimpiyatların hazırlık süreçleri nedeniyle şehir, önceki yıllara kıyasla Haute Couture Moda Haftası esnasında çok daha kalabalık ve hareketliydi.
Paris Haute Couture Moda Haftası dahilinde Hotel Salomon de Rothschild'de gerçekleşen Zuhair Murad 2024-25 Sonbahar/Kış defilesi, tam anlamıyla bir görsel şölen sundu. Daha önceki Zuhair Murad Haute Couture defilelerinden farklı olarak bu sene defile Hotel Potocki değil, Rothschild Otel'de gerçekleşti. Davetliler olarak, çok şık eski bir malikane olan Hotel Salomon de Rothschild'in bahçesinden giriş yaparak, kristal avizeler ve tüm tavanın fresklerle süslü olduğu, defilenin gerçekleşeceği salonda yerlerimizi aldık. Dramatik bir müzik eşliğinde başlayan defile, Zuhair Murad'ın işlemeler ve detaylar konusundaki inanılmaz yeteneğini bir kez daha gözler önüne seriyordu. Tüm parçalarda göze çarpan ince işçilik gerçekten hayranlık uyandırıcıydı. Mor, kırmızı, bordo ve siyah tonların hakim olduğu koleksiyonda özellikle pırıltılı gümüşlerin ustalıkla kullanıldığı kristal işli tasarımlar göz kamaştırıcıydı. Pelerin ve uçuşan kol detaylarının son birkaç sezon olduğu gibi sıklıkla kullanıldığı bu koleksiyon da yine dramatik ve romantik detayları bir araya getirmeyi ustalıkla başarmıştı. Özellikle ayna efektli, parlak gümüşlerin kullanıldığı parçaların gösteriş ve ışıltısı nefes kesiciydi. Göz alıcı işlemelerle süslü püsküllü miniler ve müthiş bir ustalıkla şeffaf kumaşlar üzerine işlenen kristal taş detaylar tek kelimeyle büyüleyiciydi. Kadife kumaşlar, gümüşlerin modern kontrastı ile dikkat çekici bir şekilde kombinlenmiş ve çiçek detayları ile yaka süslerine bu koleksiyonda bolca yer verilmişti. Zuhair Murad'ın couture işçiliğine bir kez daha hayran kaldım diyebilirim. Davetliler arasında Valentina Ferragni, Heart Evangelista ve başka pek çok dünyaca ünlü isim yer alıyordu.
Elie Saab'ın Haute Couture defilesi önceki yıllar gibi bu sene de yine Musée des Arts Décoratifs'de gerçekleşti. Müzenin beyaz Grek tarzı sütunlarla dekore edilmiş olan büyük salonunda gerçekleşen defiledeki kıyafetler salonun havasıyla muhteşem bir uyum içerisindeydi. Elie Saab'ın Haute Couture koleksiyonunda çiçek detayları, romantik uçuşan pelerin ve kol detayları ile bolca kullanılan çiçek detayları dikkat çekiyordu. Açık maviler ve uçuk pembelerin de yer aldığı 2024-25 Sonbahar Kış Haute Couture defilesinde, siyah, bordo ve mor renkler ağırlıktaydı. İşli püsküllerin kullanıldığı parçalar oldukça gösterişli ve keyifliydi. Tüy detaylar, bolca kullanıldığı parçalara ve özellikle pelerinlere gösteriş katmıştı. Defileye çiçek aplikleri ile Helenistik detaylar damga vuruyordu. Elie Saab'ın her daim koruduğu romantik tarzı tabii ki bu koleksiyonun parçalarında da ön plandaydı. Davetliler arasında Anna Dello Russo, Avril Lavigne, Olivia Palermo, Elie Goulding gözüme çarptı.
Valentino'nun son haute couture koleksiyonunu tanıtmak üzere Hotel Plaza Athénée'de gerçekleştirdiği özel organizasyonu sırasında koleksiyonunun rengarenk parçalarını bizzat deneme fırsatımız oldu. Koleksiyona püsküller, açık pembe çiçek işlemeleri, altın ve canlı renkte payet işlemeler hakimdi. Yine pelerinler kombinlere romantik bir hava katıyordu.
Bu sene Polo de Paris'in 13'üncü yıl dönümünü kutlamak için Paris Haute Couture Moda Haftası bitiminde Paris Polo Kulübü'nde düzenlenen polo maçı finallerini izlemek pazar günü için ideal bir sportif aktivite oldu.
Avenue Montaigne üzerindeki Dior mağazasının hemen yanında yer alan Galerie Dior'da şu sıralar çok güzel bir sergi yer alıyor. Modaevi'nin 1960 ve 70'li yıllara ait geçmiş koleksiyonlarından parçaları ve en ikonik kırmızı halı kreasyonlarını bir arada sergilediği galeriyi gezmeyi mutlaka öneririm. Dior Maison'un muhteşem masalarının yaratıcısı olan, ev koleksiyonlarının tasarımcısı Cordelia di Castellane'nin Paris Saint Germain'de açtığı Cordelia Coffee & Flower Shop rengarenk çiçekler ile tasarlanan harika buketlerinden almak ve bu esnada bir kahve içmek için çok keyifli bir mekan olmuş.
Paris'in en sevdiğim restoranlarından ve en ikonik klasiklerinden olan Girafe bence aynı zamanda Eiffel'inde en güzel manzarasını sunuyor. Deniz ürünleri ağırlıklı menüsü ile benim favorilerim arasında olan mekanda biz de her sene couture defileleri sonrası annem ile beraber gelenekselleşen kutlama yemeğimizi yiyoruz.
Yeni açılan rengarenk bir Paris restoranı olan Dar Mima, Seine Nehri'ne bakan harika bir rooftop manzarası sunuyor. Yemeğinizi muhteşem bir gün batımı manzarasına karşı yiyebileceğiniz restoranın menüsü Lübnan ve Fas mutfağı esintileri taşıyor. Bar kısmı da ayrıca DJ performansları eşliğinde içki içmek için çok keyifli bir mekan olmuş.
Paris'te öğlen yemeği için en sevdiğim restoranlardan olan Loulou, defileler arasında Musée des Arts Décoratifs bahçesinde, Eiffel ve Louvre manzarasına karşı keyifli bir yemek yemek için favorim.
Öğlen yemeği için çok sevdiğim başka bir klasik Paris restoranı olan Laurent, ortancalarla bezenmiş güzel mi güzel bir Fransız bahçesi içerisinde yer alan pembe binası ve harika Fransız tatlıları sunan menüsü ile çok tatlı bir restoran.
Akşam yemeği için Parizyen konsepti ile öne çıkan, canlı müzik ve sahne şovları ile Paris'in en eğlenceli mekanlarından Maxim's de özellikle haftasonları çok keyifli bir mekan.
Yine haftasonu akşamları için eğlenceli bir ortam ve lezzetli bir İtalyan menüsünü bir arada sunan Gigi çok güzel bir alternatif.
Avenue Montaigne üzerinde butikleri gezip alışveriş yaparken mola verip enerji toplamak için bence en güzel yer ise tabii ki L'Avenue.
Terasından çok güzel bir Paris silueti ve Notre Dame Katedrali manzarası sunan, aynı zamanda yemeklerin de çok lezzetli olduğu yeni mekanlardan Bonnie'de akşam yemeği için sevdiğim restoranlar arasında.
Bir rus restoranı olan Maison Revka ise sevdiğim başka bir Paris klasiği, restoranın özellikle bahçe kısmı yazın akşam yemeği için çok keyifli bir mekan.
Paris'e her gittiğimde mutlaka uğradığım ama özellikle yazın moda haftası sırasında daha da hareketli olan ve model ya da tasarımcılara rastlayabileceğiniz Hotel Costes'un avlusunda vakit geçirmek oldukça keyifli.
Bence Paris'in en güzel kruvasanını yapan Ritz Paris'in içerisindeki Le Comptoir'da bir mola vermeyi ve kahve eşliğinde meşhur madeleines'lerini denemeyi kesinlikle öneririm!