4 Nisan 2025'te ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan mağaza, geç neo-klasik mimarisiyle dikkat çeken Palazzo Taverna'da yer alıyor. Binanın mimari dönüşümü, dünyaca ünlü mimar Peter Marino'nun imzasını taşıyor. Ziyaretçilerini, şehrin geleneksel mimarisinden ilham alan geniş iç avlular, doğal ışıkla aydınlanan cam tavanlı alanlar ve Milanolu ustaların işçiliğiyle yeniden hayat bulan taş detaylar karşılıyor. Mağaza hem Louis Vuitton'un Fransız zarafetini hem de Milano'nun kendine özgü tasarım anlayışını yansıtan bir buluşma noktası olmayı hedefliyor.
Yeni açılan mağaza yalnızca bir alışveriş alanı değil, aynı zamanda sanat, tasarım ve gastronominin buluştuğu çok katmanlı bir kültür noktası. İç mekânda, Carla Accardi, Mimmo Paladino ve Peter Halley gibi sanatçıların eserlerine yer verilirken, Gio Ponti, Osvaldo Borsani ve Ico Parisi gibi isimlerin mobilyaları da mekâna karakter katıyor. Mağazanın ikinci katı tamamen Louis Vuitton Home koleksiyonlarına ayrılmış durumda. Objets Nomades koleksiyonunun kalıcı bir köşesi bulunuyor; ayrıca tekstil ürünleri, masaüstü tasarımlar ve özel oyun masaları gibi parçalarla zenginleştirilmiş bir yaşam alanı yaratılmış. Asnières'deki tarihi Vuitton evinin yemek odasından ilhamla tasarlanan Art de la Table odası ise markanın geçmişine saygı duruşunda bulunuyor.
Gastronomi alanında da ses getirecek yenilikler sunan mağazada, üç Michelin yıldızlı Da Vittorio restoran grubuyla iş birliği içinde iki yeni mekân açıldı. Eski avluya konumlanan Da Vittorio Café Louis Vuitton, el boyaması tekstillerle döşenmiş mobilyaları, yeşil bitkilerle çevrili atmosferi ve cam tavanlı iç bahçesiyle dikkat çekiyor. Menüde, mevsimsel ürünlerle hazırlanmış yaratıcı atıştırmalıklar yer alıyor. Mozzarella, pesto ve üç farklı domatesle hazırlanan İtalyan yorumlu tostlar; dört farklı yumurta çeşidiyle sunulan tabaklar ve Louis Vuitton imzası taşıyan tatlılar menünün öne çıkanları arasında.
Via Bagutta'da açılan DaV by Da Vittorio Louis Vuitton ise, İtalyan mutfağını modern bir yorumla sunan "casual fine dining" konseptini benimsiyor. Renkli, enerjik iç mekânında Katherine Bernhardt imzalı Pink Panther tablosu gibi sürpriz detaylar barındıran restoran, sadece İtalyan yemekleri servis ediyor. Sunumlarda Louis Vuitton evrenine göndermeler dikkat çekiyor; örneğin safranlı risotto, markanın monogram çiçeği formunda servis ediliyor. Menüdeki tüm ürünler mevsimsel ve yerel kaynaklardan temin ediliyor; bu da hem şeflerin yaratıcılığını destekliyor hem de Da Vittorio kalitesini pekiştiriyor.
Tasarımı, zanaati, sanatı ve lezzeti bir araya getiren bu yeni Louis Vuitton adresi, Milano'nun kalbinde modern lüks anlayışını yeniden tanımlıyor. Via Montenapoleone'deki bu özel yapı, sadece bir mağaza değil; kültür, stil ve deneyimin iç içe geçtiği çağdaş bir buluşma noktası.
Fotoğraflar: Louis Vuitton