Mevsim geçiş dönemlerinde yanlış beslenmeye bağlı olarak bağışıklık sistemimiz zayıflayabiliyor. Mevsim geçiş dönemlerinde saç dökülmeleri, halsizlik, isteksizlik ve yorgunluk sıkça görülebiliyor. Peki, mevsim geçişlerinde nasıl beslenmeliyiz?
Mevsiminde tüketilen sebze ve meyvelerin besin değerleri daha yüksektir. Ayrıca daha lezzetli ve ekonomiktir. Sebze ve meyveler bize antioksidan, anti-inflamatuar (enfeksiyona karşı) bileşikler, diyet lifi, vitamin ve mineraller sağlar. Sağlıklı bir bireyin günde toplamda 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimini önermekteyiz.
Eylül ayı sebzeleri: Bamya, barbunya, börülce, domates, mantar.
Eylül ayı meyveleri: Armut, böğürtlen, frenk üzümü, mürdüm eriği, incir, şeftali.
Su vücudumuzun olabilecek en iyi şekilde çalışmasını sağlar. Yetersiz su tüketimi baş ağrılarına, odaklanmada sorunlara, spor performansında düşmeye ve ödeme neden olur. Su gereksinimi kişiden kişiye ve duruma göre değişmekle beraber; terleme, idrar ile yetişkin bir bireyin günlük ortalama su kaybı 2-2,5 litre kadar olduğu için minimum bu miktarlarda tüketim gerekir.
Omega-3 yağ asitleri enfeksiyon oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Sağlıklı bir diyette omega-6/omega-3 oranının olabildiğince 1'e yakın olmasını istiyoruz.
Omega-3 içeren besinler: Deniz ürünleri, ceviz, keten tohumu, keten tohumu yağı, semizotudur.
Vücudumuzun her gün 50 kadar besin ögesine ihtiyacı vardır. Bu besin ögelerini alabilmek için mümkün olduğunca çeşitli ve dengeli beslenme önemlidir. Tabağımızdaki besinleri, diyetisyenler olarak sıkça bahsettiğimiz "dört yapraklı yonca" ilkesine göre seçelim.
Çiğ badem, ceviz, kaju, fıstık, çiğ fındık gibi yağlı tohumlar, sağlıklı yağlar olan doymamış yağ asitleri, çinko, E vitamini gibi besin öğelerinden zengindir. E vitamini güçlü bir antioksidandır. Çinko, kolajen ve bağ doku sentezinde rol oynar. Yetersiz çinko alımında depresyon, konsantrasyon bozukluğu, saç dökülmeleri, tırnak kırılmaları görülür.