İngilizce kökenli "cringe" kelimesi, birinin davranışına ya da sözlerine tepki olarak ortaya çıkan, güçlü bir rahatsızlık, mahcubiyet veya itici bulma hissi olarak tanımlanabilir. Özellikle Z kuşağının diline pelesenk olmuş olan bu kelime, aşırı davranışlar, yapmacık tavırlar, kötü bir mizah anlayışı gibi durumlarda kullanılıyor.
"Cringe olmak" bir kişinin düştüğü utanç verici durum karşısında, "onun yerine ben utandım" demenin farklı bir yolu olarak kabul edilir. Örneğin, sosyal bir ortam içinde birinin küçük düşürücü hareketleri ya da samimiyetsiz tavırları karşısında "cringe oldum" ifadesi yerinde bir tabir olacaktır.
Özellikle TikTok, Instagram ve Twitter gibi sosyal medya platformlarında tuhaf veya abartılı davranışların sergilendiği videoların paylaşılması ve bu içeriklere "cringe" etiketi eklenmesi ile yaygınlaştı. Başkalarının hatalarını veya garip anlarını eleştirmek için kullanılan bu terim, "cringe compilations" gibi utanç verici anların derlendiği videoların popülerleşmesine de katkıda bulundu.
Dijital çağın dinamikleriyle şekillenmiş ve özellikle Z kuşağının dilinde kendine sağlam bir yer edinmiş "cringe" kelimesi sosyal medyada mizahi içeriklerin ve ironinin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Eğlenceli ve eleştirel bir bakış açısı sunsa da eleştirinin dozunun kaçmaması ve bireylerin incitilmeden değerlendirilmesi önemli.
Fotoğraf: ShutterStock