Ali Haydar Bozkurt Portakal Çiçeği Karnavalı'nı Anlatıyor

Doğup büyüdüğü şehir Adana'yı Portakal Çiçeği Karnavalı ile dünyanın dört bir yanından binlerce insan ile buluşturan Ali Haydar Bozkurt, 13-21 Nisan tarihleri arasında 12'nci kez gerçekleşecek karnavalın bu yılki sürprizlerini anlatıyor.

YAZAR: Ceylan Yeniacun
19 Mart 2024 Salı 10:34 | Son Güncellenme:
16 dakika okunma süresi

Uzun yıllardır otomotiv sektöründesiniz. Bu size nasıl hissettiriyor?

Bu sektördeki 27'nci yılımı bitirmek üzereyim. Bana sorarsanız "O kadar da uzun bir süre değil" diyecektim ama evet, bayağı uzun yıllar olmuş. Bir kere otomotiv, çok dinamik bir sektör. Sürekli olarak yeni ürünlerin, yeni teknolojilerin devreye girdiği ve çok rekabetçi, içindeyken canınızın hiç sıkılmadığı bir sektör. Ürünlerin geliştirilmesi, lansmanı, teslimi derken gerçekten çok keyifli aşamalar kat ediyoruz. Diğer yandan insanlar için evi, arabası çok önemlidir. İnsanların hayatındaki önemli birkaç üründen birini satıyor olmak, bence çok anlamlı. Çok dinamik, rekabeti yüksek bir sektör. Bunları aynı anda yaşarken, yılların nasıl geçtiğini anlamadım sanırım.

Çok da yoğunsunuz sanıyorum...

Sadece "yoğunluk" olarak adlandıramayacağım bir maratonumuz var. Gün içerisinde genellikle insanlar, toplantıları arasında çıkıp bir kahve içerler. Ben son 27 senedir kaç kere böyle bir ara verebildiğimi hatırlamıyorum, yok denecek kadar azdır. Hatta kahveyi geçtim, öğlen yemek molam dahi olmaz. Bazen gün içerisinde toplantılar arasında hiç boşluk olmadığı için aramalara dahi akşam mesaiden sonra dönerim. Diğer yandan seyahatler çok yoğun, birçoğu hafta sonlarını da kapsıyor. Ama dönüp baktığımda bu yoğunlukların hepsi beni dinamik tutuyor diye düşünüyorum.

Bu yoğun temponun yanı sıra hayatınızda Adana Portakal Çiçeği Karnavalı gibi başka heyecanlar da var. Bu heyecanın ortaya çıkış hikayesi nedir?

Karnavalın başlangıç hikayesi benim çocukluğuma dayanıyor. Ben Adana'da büyüdüm, 29 yaşıma kadar da orada yaşadım. Nisan ayı geldiğinde Adana'da insana enerji veren büyülü bir atmosfer oluyordu. Bahar geliyor tamam ama Adana'ya bir farklı geliyordu. Tüm sokaklar portakal çiçeği kokuyordu. Portakal çiçeği kokusunu bilmeyene anlatmak biraz güçtür ama bilen için ruhunu yenileyen bir kokudur. Bu kokuyla birlikte böyle bir şehirde yaşadığım için ne kadar şanslı olduğumu ve her sene nisan ayının gelmesini büyük bir heyecanla beklediğimi fark ettim. Sonra Adana'dan ayrıldım, İstanbul'a geldim fakat her nisanda Adana'ya gitmeye devam ettim. Ardından bu güzelliği görmeleri için arkadaşlarımı da oraya götürmeye başladım. Bu, küçük gruplar halinde bir etkinlik olarak başladı. Japonya'da kiraz çiçekleri vardır Sakura'lar, bu çiçekleri görmek için her yıl milyonlarca insan oraya akın eder. Yıllar sonra yine bir nisan başı Japonya'dayken, "Bizim de Adana'da portakal çiçeklerimiz var, neden biz de Adana'yı bu şekilde tanıtmıyoruz, oraya misafir çekmiyoruz? Her lisandan her ırktan insanlar olarak orada toplansak çok güzel olmaz mı?" diye düşündüm. Eve döndüğümde de bir kalem kağıt çıkardım ve "Nisanda Adana'da" yazdım o kağıda. Adana'da binlerce insanın kebabını yediğini, şalgamını içtiğini, yerel halkının sıcaklığını gördüğünü hayal ettim. Karnaval hikayesi de böyle başladı. İkinci yılında da bu hayalim karşılığını buldu.

Karnavala çok kısa bir sürede çok farklı destinasyonlardan insanlar katılmaya başladı. Bunu nasıl başardınız?

Çok çaba harcadık, bir kere sosyal medyayı çok iyi kullandık. Takipçi sayısı çok yüksek olan sanatçı dostlarımızdan destek ricasında bulunduk. Basın kanalını çok etkili kullandığımız da bir gerçek. Türk basınından sonra yabancı basına bilgi vermeye başladık. Ardından yaptığımız bu işi duyurmaları ricasıyla Türkiye'nin büyükelçiliklerine kadar mektuplar yazdık. Turizm acentelerini bilgilendirdik. Ve ikinci yılımızda Brezilyalı, Kanadalı, Koreli, Rus, İngiliz gibi Avrupa'nın birçok ülkesinden, hatta Orta Doğu'dan bir sürü konuk gelmişti. Hayalim böylece ikinci yılında gerçek oldu. Şimdi geldiğimiz noktaya baktığımda; ilkini 2012'de yapmıştık, şimdi 12'ncisini düzenleyeceğiz, kat ettiğimiz mesafenin altında büyük emek yatıyor.

Bu 12 yıl içerisinde "Bu da dönüm noktasıydı bu işin" dediğiniz bir an var mı?

Bu işin çok fazla dönüm noktası var bence. Birinci dönüm noktası; ilk yılıydı. Çünkü hiç ortada olmayan bir hayali anlatıyorduk. İnsanlar da "Türkiye'de zaten birçok festival var" diye bakıyordu olaya. Fakat bu bir festival değildi, sokaklara taşacak, bir sanat ve performans platformuna dönüşecek bir karnavaldı. Bu karnavalın içinde maraton koşusu da var, çocuklar için atölyeler de, bilim söyleşileri de, tiyatro ve halk dansları, hatta satranç şampiyonası dahi vardı. Türkiye'de evet, birçok festival var ama bu karnaval, sadece Adana'ya değil uluslararası hale gelerek tüm ülkeye turist çeken bir organizasyon halini aldı. Turistlere yalnızca Adana için gelmediklerinin mesajını veriyoruz. Örneğin; "Bakın, yarım saatlik mesafede yanı başınızda Tarsus var, bir buçuk saatlik mesafede Kapadokya var, yine bir buçuk saatlik mesafede Hatay İskenderun var" diyoruz. Buralarda tarihin, kültürün, inançların, dolayısıyla çok geniş bir coğrafyanın tanıtımını yapıyoruz. Karnaval dönemlerinde de bahsettiğim tüm bu bölgelerde, oteller ful doluluk oranlarına ulaşıyor. 200'den fazla karavana, 350-400 kadar motosikletli misafire ev sahipliği yapıyoruz, bir hafta boyunca kamp alanlarımızda kamp kuruyorlar. İkinci dönüm noktası ise karnavalın, ikinci yılında uluslararası hale gelmesiydi. Tüm yabancı turizm şirketleri bizimle irtibata geçmeye ve bizim tarihlerimize göre tur organize etmeye başladılar. Bu seneki dönüm noktası da şöyle önemli; karnavalımız Kültür Bakanlığı'nın Kültür Yolu Festivali kapsamına da alındı. Böylece bakanlığın da çok kıymetli destekleri olacak. Bu yıl karnaval dokuz gün sürecek, program içeriği oldukça zenginleşti. Bu üçünü, karnavalımızın dönüm noktaları olarak sayabilirim.

Peki, neler olacak bu dokuz günlük programda?

Şu anda tüm aktiviteler oluşturulma aşamasında. Bizim karnavalımızda konserler gibi profesyonel ve gönüllü olarak gelip performans sergileyenleri içeren yarı profesyonel olmak üzere iki türde aktivite oluyor. Türkiye'den ya da yurt dışından gelen bu gönüllü gruplar; danslar, yoga atölyeleri gibi etkinlikler yapabiliyor. Tüm bu talepleri inceliyoruz ve karnaval ruhumuza uygunsa programa dahil ediyoruz. Örneğin; Bursa'dan kılıç kalkan ekibi gelecek. Çocuklar için atletizm koşuları var, Pony Club'lar var, kostüm yarışmaları var. Tüm bu etkinlikler şekillenme aşamasında tabii.

Doğup büyüdüğünüz şehirde böyle bir hayali gerçekleştirmek sizin için çok kıymetli olsa gerek...

İnanılmaz kıymetli. İlk başladığı günden bu yana 11 yıl içinde insanların yüzündeki gülümsemenin artarak devam etmesi çok kıymetli her şeyden önce. Dünyanın her yerinden binlerce insan geliyor ve kimse kimseyi ötekileştirmiyor. İnsanlar sokaklarda eğleniyor, kafalarına çiçeklerden taçlar takıyor, değişik kostümler giyiyor. Sokaklarda gülümseyen insanların yürüdüğünü görmeyi çok özlediğimizi fark ettim. Bunları yapabilmiş olduğum için çok mutluyum. Bundan 50-100 sene sonra biz hayatta olmayacağız belki ama bu portakal çiçekleri hep açacak, insanlar buralarda hep mutlu olmaya devam edecek.

Başka sürprizler, heyecanlar var mı hayatınızda?

Sektörel olarak zaten hiç durmuyoruz, her gün yeni bir şeyle uğraştığımız için bir gelişmenin sürpriz mi yoksa normal hayatımızın bir parçası mı olup olmadığını ben de pek anlayamıyorum açıkçası. Yakın zamanda "ufukta görünüyor" diyebileceğim bir sürpriz yok ama karnavalı biraz daha geliştirip kalıcı hale getirmek gibi bir niyetim var. Tabii ki başka illerden, başka bölgelerden çok talep geliyor. Çalıştığımız ekipleri yönlendirerek oralara destek sağlamaya gayret ediyoruz. Elimizden geldiğince başka şehirlerimizi de tanıtmaya çalışıyoruz ama daha fazlasına vaktimiz olmuyor ne yazık ki. Halihazırda işim oldukça yoğun, karnaval deseniz zaten 10 günde organize edilen bir etkinlik değil, neredeyse bir yılımızı alıyor. İçinde bulunduğumuz yılın karnavalı bitiyor, bir hafta sonra gelecek yılın organizasyonu üzerinde çalışmaya başlıyoruz.

Bu ekipte olmak isteyen gönüllüler nereye başvurabiliyor?

Ekibe katılmak isteyenler www.nisandaadanada.com sitemiz üzerinden bize ulaşabiliyor. Biz burada görev almak isteyen bütün gönüllülerimize "Ne yapabilirsin?" diye soruyoruz ve gerçekten bir katma değer yaratabilecek herkesi bu projenin içine dahil ediyoruz. Çünkü bu iş hakikaten imece usulü bir iş.

Siz, dokuz gün boyunca orada olabiliyor musunuz?

Bugüne kadar hep oldum. Zaten ben karnavaldan önce de mutlaka orada bulunuyorum. Yine, bu sene de inşallah dokuz gün boyunca orada olacağım. İşlerimi ona göre ayarlıyorum. Şu ana kadar başardım, bu yıl da başarmak gibi bir hayalim var. Çünkü orada bulunmak, inanılmaz hoşuma gidiyor. O insanların meydanlardaki mutluluğunu görmek, benim bir yıllık yorgunluğumu alıp götürüyor.

Gözlerinizi kapatıp portakal çiçeği kokusunu hayal ettiğiniz anların sizi götürdüğü özel bir yer var mı?

O koku beni lise yıllarıma ışınlıyor. Adana'da, Vali Yolu Caddesi'nde sıra sıra turunç ağaçları olurdu. Nisan ayında portakal çiçeği kokusunun en yoğun duyulduğu cadde orasıydı. O caddeden geçerken, yol hiç bitmesin isterdim. Ne zaman gözümü kapatsam; hep bir akşamüstü saatinde, o yolda kendimi yürürken hayal ederim. Bu kokuyu büyük küçük tüm yurttaşlarımın duymasını istiyorum. O nedenle, nisanda da herkesi Adana'ya davet ediyorum.

Fotoğraf: Ertan Demirbilek

Spor Otomobil Markası Alpine Türkiye'de

Hakkasan İstanbul'un Executive Chef'i Nicky Tan Choon Aun Hakkında Her Şey

Ünlü Erkeklere İlham Veren Kadınlar

EN ÇOK OKUNANLAR

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

6 dakika okunma süresi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
Beymen Beauty Week Başladı

Beymen Beauty Week Başladı

1 dakika okunma süresi
Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

1 dakika okunma süresi
GYODER'in 25'inci Yılı Kutlandı

GYODER'in 25'inci Yılı Kutlandı

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Adler'in Yeni Ballerina Koleksiyonu

Adler'in Yeni Ballerina Koleksiyonu

Falconeri'den Özel Bir Davet: Yeni Limited Edition Koleksiyonu Tanıtıldı

Falconeri'den Özel Bir Davet: Yeni Limited Edition Koleksiyonu Tanıtıldı

Zamansız Mücevherler: Panghia

Zamansız Mücevherler: Panghia

Affetme Gücü: Geçmişi Bırakıp Özgürleşmek

Affetme Gücü: Geçmişi Bırakıp Özgürleşmek

La Prairie'den Yenilikçi Formülasyon

La Prairie'den Yenilikçi Formülasyon

Lufian'ın 2024-2025 Sonbahar/Kış Koleksiyonu

Lufian'ın 2024-2025 Sonbahar/Kış Koleksiyonu

Levent Yüksel ile The Grand Tarabya'da Unutulmaz Yılbaşı Gecesi

Levent Yüksel ile The Grand Tarabya'da Unutulmaz Yılbaşı Gecesi

Milli Tenisçi Zeynep Sönmez'den İlk WTA Şampiyonluğu

Milli Tenisçi Zeynep Sönmez'den İlk WTA Şampiyonluğu

Bvlgari'den İtalyan Sanatının Işıltısıyla Yeni Yıl Kutlaması

Bvlgari'den İtalyan Sanatının Işıltısıyla Yeni Yıl Kutlaması

Çocuklar için Ara Tatil Programları: Eğlenceli Atölyeler

Çocuklar için Ara Tatil Programları: Eğlenceli Atölyeler

Jaguar, Miami Art Week'te Sanatla Bütünleşen Yeni Tasarımını Sergiliyor

Jaguar, Miami Art Week'te Sanatla Bütünleşen Yeni Tasarımını Sergiliyor

Kerem Kazaz Türkiye'nin En Genç Pilotu (18) Olarak Tarihe Geçti

Kerem Kazaz Türkiye'nin En Genç Pilotu (18) Olarak Tarihe Geçti