Atlas Okyanusu’nun kuzeyi, Grönland’ın güneydoğusunda yer alan İzlanda, namıdiğer “Buz ve Ateşin Ülkesi”; doğanın en güzel manzaralarına ev sahipliği yapan, birçok küçük adadan meydana gelen bir yer. Coğrafi çeşitliliği ve yeryüzü şekillerinin sıra dışılığı ile dikkat çeken ülke lakabını, doğa ananın ruhunda zıtlıkları barındıran yaratıcılığından, asırlardır birbirine dargın çocuklarından alıyor. Nüfusunun yüzde 93’ü Norveçli ve Kelt soyundan gelen, yüzde yedisi ise yabancılardan oluşan İzlanda, bir taraftan Kuzey Avrupa’nın en büyük buzullarına, diğer taraftan dünyanın en aktif volkanlarına ev sahipliği yapıyor. “Buz ve Ateşin Ülkesi”, aynı zamanda karanlığın ve ışığın zıtlığı ile övünüyor, uzun yaz günlerinde 24 saat güneşlenirken, kısa kış günlerini karanlığın mistik güzelliği ile geçiriyor. Avrupa’nın Büyük Britanya’dan sonra ikinci, dünyanın 18. büyük adasının 25 milyon yıl önce oluştuğuna aldanmayın, İzlanda’nın dünyanın en aktif volkanlarına ev sahipliği yapmasının sebebi, gezegenimizin en genç kara kütlelerinden biri olmasından kaynaklanıyor. Varlığını Avrasya ve Amerika levhalarının kesiştiği Orta Atlantik sırtındaki kırılmalara borçlu olan ülke, her yıl beş cm büyümeye ise devam ediyor. Kızgın levhalar, patlamaya hazır volkanlar demişken, aklımıza “İzlanda’da en son ne zaman volkan patladı?” sorusu gelmiyor mu? Ülkede volkan patlamaları en son 2010 yılında Eyjafjallajökull, 2011 yılında Grímsvötn’de meydana geldi. İzlanda’da tektonik faaliyetler o kadar yoğun ki ülke, dünyanın en genç adasına annelik ediyor. Bu kış seyahat rotanıza 1963’teki patlama ile oluşan Surtsey’i dahil ederseniz, dünyanın en genç adasına gittim diyebilirsiniz. Maalesef Türkiye’den İzlanda’ya direkt uçuş yok. Ülkemizden Reykjavik’e; Oslo, Kopenhag, Helsinki gibi kuzey şehirlerinden aktarma yaparak gidebilirsiniz. Ya da Reykjavik’in şehir merkezine 50 kilometre uzaklıkta bulunan Keflavik Havaalanı’na New York’tan beş saatlik, Londra’dan üç saatlik bir uçuşla ulaşabilirsiniz. Macaristan ve Portekiz ile yaklaşık aynı yüz ölçümüne sahip olan ülkeye vardığınızda, İzlanda’nın ne kadar huzurlu bir ülke olduğunu göreceksiniz. Nüfusu 360 bin, yaşam kalitesi son derece yüksek, cinsiyet eşitliği ve demokrasi ise el üstünde tutulan değerlerden. Sağlık, eğitim ve internet hizmeti ise dünyanın en iyilerinden. Nasıl huzurlu ve mutlu olmasın ki?
Siz de seyahate çıkarken bavul hazırlamakta zorlananlardan, hava durumuna hakim olmadığından yanına ne alacağını bilemeyenlerdenseniz, not almaya başlayın. Rotasını İzlanda’ya çevirenlerin bilmesi gereken ilk şey hava koşulları. Büyük Britanya’yı da yaşanabilir bir ülke haline getiren Gulf Stream sağolsun, İzlanda serin–ılıman bir deniz ikliminin etkisinde. Ülkeye serin yazlar ve ılıman kışlar hakim. Bu nedenle bavulunuzda mevsim geçişlerini idare edebilecek parçalara yer vermeye özen gösterin. Mutlaka ince bir yün kazak, dayanıklı bir yağmurluk ve sağlam yürüyüş ayakkabıları alın. Seyahat edilen ülkede araba kiralamayı tercih edenlerdenseniz, İzlandalıların trafiğin kelime anlamını bilmediklerini öğrenmek sizi rahatlatacaktır. Nüfusu 360 bin olan bir ülkede, hele ki evde vakit geçirmeyi seven bir milletin ülkesinde sokaklarda tek tük insanla karşılaşacağınızı duyuralım. O nedenle İzlanda’ya yalnız gitmemekte fayda var. Trafik yok ama belli başlı trafik kurallarını bilmek gerekiyor. İzlanda’da kentsel alanlarda genel hız limiti 50 km/s iken kırsal alanlarda bu limit, çakıl yolda 80 km/s’e, asfalt yolda 90 km/s’e çıkıyor.
İzlanda’da gezilecek yerler denince akla sıcak su kaynakları ve kaplıcalar gelmiyor mu? İzlanda “Buz ve Ateşin Ülkesi” olduğu kadar suyun ülkesi aslında. Ülke jeolojik bir kırılma noktasında bulunduğundan sıcak su kaynaklarının bolluğu ile adından söz ettiriyor. Mevsim ne olursa olsun; şelaleler, göller ve doğal kaplıcalardan yararlanabilirsiniz. İzlanda’daki sıcak suların hepsi jeotermal. Yer altından direkt insanların evine geliyor. Hatta suyu ısıtmak şöyle dursun, İzlandalılar sıcak suyu kullanılabilir hale getirmek için soğutmak durumunda kalıyorlar. İzlanda’ya seyahat edenlerin yapmadan dönmemesi gereken bir şey varsa o da ülkenin doğal kaplıcalarında rahatlatıcı bir duş almak herhalde. İzlanda’nın en iyi doğal kaplıcaları arasında Reykjadalur, Hellulaug, Landmannalaugar, Laugavallalaug ve Víti in Askja sayılabilir. Ülkenin doğal güzellikleri kaplıcalarından ibaret değil tabii. Güneş aktivitelerinin yoğun, gökyüzünün bulutsuz olduğu Kasım ayı, nefes kesen Aurora Borealis, namıdiğer Kuzey Işıkları’nı görmek için ideal. Reykjavik içinde, Klambratún Parkı ya da Grótta Feneri’nde gökyüzünü yeşil, mor, beyaz ve sarıya boyayan ışıkları seyredebilirsiniz. İzlanda’da ata binebilir, sörf yapabilir, şnorkelle dalabilir, balina seyredebilir, buzullarda hiking yapabilir, buz mağaralarını gezebilirsiniz. Ülkede görülmesi gerekenler doğal güzelliklerden ibaret değil. İzlanda, milattan sonra 930 yılında kurulan dünyanın en eski parlamentosuna ev sahipliği yapıyor. Parlamentonun kurulduğu bölge olan Thingvellir, günümüzde UNESCO Dünya Mirası listesinde. Burayı görmeden dönmeyin. Şehir turu yapmak isteyenlerin başkent Reykjavik’te görmesi gereken yerler var. İsmini şair ve din adamı Hallgrímur Pétursson’dan alan 74,5 metre yüksekliğindeki Hallgrímskirkja Kilisesi’ni ziyaret etmeli, cam cephesi ile öne çıkan Harpa Concert Hall And Conference Centre’da konser dinlemeli, cam kubbeli Perlan’da yemek yemeli, Tryggvagata 11’de bulunan jeoloji sergisi Volcano House’u gezmeli ve mutlaka İzlanda Ulusal Müzesi’nde tarihe doymalısınız.
Aklımıza en çok takılan konulardan biri de İzlanda’da nerede kalınır? ION Adventure Hotel, İzlanda’nın belki de en güzel oteli. Yalnızca konuklarına sunduğu konfor ve sınırsız hizmet ile değil; aynı zamanda doğa ile diyalog kuran mimarisi, tepeden seyrettiği büyüleyici volkanik arazisi ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Thingvellir Milli Parkı’na yakınlığı ile listemizin en başında. Şehir merkezinden yaklaşık bir saat sürüş mesafesinde bulunan otel, Silfra dalış alanına ve günümüzde turist çeken bir göl olan Kerid volkan kraterine son derece yakın. Bu bölgede “Golden Circle” tura katılıp gayzerleri ve Gulffoss Şelalesi’ni gezebilirsiniz. Otele en yakın kasaba 40 dakika sürüş mesafesinde olan Selfoss. ION Adventure’a geri dönecek olursak, otelin sunduğu hizmetler arasında çeşitli turlar ve mağaracılık, binicilik, kayak ve şnorkel ile dalış gibi aktiviteler mevcut. Ayrıca otelde Thingvellir’in eşsiz manzarasını seyreden jeotermal bir açık havuz ve İzlanda yerel bitkileri kullanılarak yapılan bir masaj için uğrak noktanız olacak olan spa alanı var. Otelin sunduğu hizmetler arasında en heyecan verici olanı ise, kuşkusuz Kuzey Işıkları seyri için uyandırma servisi. Böylelikle gökyüzünün büyüleyici renklerini görmek için geldiğiniz İzlanda’dan Kuzey Işıkları’nı görmeden ayrılmamış olacaksınız.
9. yüzyıldaki Nordik istilalar sonucunda İskandinav kültürü etkisinde kalan İzlanda mutfağı, lezzet tutkunlarını tatmin edecek cinsten. Özellikle deniz ürünlerini mutlaka denemelisiniz. Geleneksel kuzu eti çorbası “kjötsupa”, kuzu kafası “svid”, balık yahnisi “plokkfiskur”, kurutulmuş balık eti “hardfiskur” ve mayalanmış köpek balığı “hákarl”, İzlanda yemek kültürü’nün ve mutfağının olmazsa olmaz lezzetlerinden.
ION Adventure Hotel
Deplar Farm
Sılıca Hotel
Hotel Rangá
Hlemmur Square Hotel
Canopy by Hılton Reykjavık Cıty Centre
101 Hotel
Kvosın Downtown Hotel
Radısson Blu 1919 Hotel, Reykjavık
Hotel Borg