Türünün ilk örneği olan Conrad Maldives Rangali Adası'ndaki The Muraka, su altı ve üstü yatak odalı dünyanın ilk üç yatak odalı konutu. Güney Ari Mercan Adası'nda bulunan Conrad Maldives Rangali Adası tatil beldesinin bir parçası olarak, konuklar Velana Uluslararası Havalimanı'na varıyor ve tesis personeli tarafından Conrad Lounge'a kadar eşlik ediliyor. Ardından Hint Okyanusu üzerinde 30 dakikalık bir deniz uçağı uçuşuyla bölgeye varılıyor. The Muraka, Conrad Maldives Rangali Adası'nın bir parçası olsa da ana adanın üstünde değil, uzun bir köprüyle adaya bağlanıyor. Rezidans, deniz seviyesinin 16 metre altına kadar inen bir yaşam alanına sahip. Kişisel bir uşak, şef, dalga teknesi, spor salonu ve barı bulunan konutta tamamen kendinize ait herkesten ve her şeyden uzaklaşabileceğiniz lüks bir dinlenme tatili yapabilirsiniz.
Tayland'daki Soneva Kiri, Bangkok'tan uçakla bir saatlik mesafede Siam Körfezi'ndeki ülkenin en büyük dördüncü adası Koh Kood'da konumlanıyor. Adanın büyüklüğüne rağmen nüfusu az olduğu için inziva rotası olarak ideal. Bangkok'dan ulaşım, otelin özel uçağıyla sağlanabiliyor. Yüzlerce yıllık yağmur ormanlarıyla çevrili, turkuaz sulara bakan yamaçlarda inşa edilmiş Soneva Kiri, 36 özel villaya sahip. Konuklara tamamen kendileriyle baş başa kalabilmeleri için otelin özel plajına ulaşım amacıyla kişisel araçlar tahsis ediliyor. Bu da yumuşacık kumlara dokunmak ya da istediğiniz yere gitmek için kimseyle iletişim kurmanızı gerektirmeyen bir özgürlük alanı sağlıyor.
Kanada'daki Newfoundland'ın Kuzeydoğu Kıyısında yer alan Fogo Island Inn, vahşi Kuzey Atlantik Okyanusu'nun engebeli kıyılarında konumlanıyor. Her noktasında deniz ve gökyüzü manzarasına sahip otelde toplam 29 süit bulunuyor. Tüm odalar, bulundukları bölgenin zenginliğini sergiliyor ve geleneksel Newfoundland dış mekan tasarımı ve dekorunu modern bir yorumla bir araya getiriyor. Açık hava spa'larından odunla ateşlenen saunalara rahatlamak için ideal bir inziva tatili. Ren geyikleri ve tilki sürüleri arasında doğanın en huzurlu noktasında yürüyüş yaptıktan sonra Atlantik'te göç eden balinaları izleyebilirsiniz.
Qasr Al Sarab Desert Resort by Anantara, Abu Dabi yakınlarında izole bir vaha ve dünyanın en büyük kum çölü olan Empty Quarter'da yer alıyor. Gezginleri gerçek bir çöl vahasını deneyimlemeye çağıran tesis, 206 oda, süit ve havuzlu villa seçeneği sunuyor. Rub'Al Khali'nin alev renkli kumlarının arasında yükselen tesiste Fas hamamı, çöl spa ritüelleri gibi rahatlatıcı aktivitelerin yanı sıra deve gezintisi ve kum sörfü gibi etkinlikler de var. Çölün ortasında ideal bir kaçış rotası.
El Nido Resorts, Filipinler'deki Palawan eyaletindeki Lagen Adası er alıyor. 1.780 adadan oluşan takımada, ülkedeki en az nüfuslu bölge. El değmemiş manzalarıyla Lagen Adası, yemyeşil bir orman ile sakin, sığ ve şeffaf bir lagün arasında yer alıyor. Lagünün etrafında mutlak huzur ve mahremiyet sağlanmış 51 özel oda ve özel bir spa tesisi bulunuyor. Tabii ki yeşil ve mavinin bu kadar coşkulu olduğu bir ortamda hem kara hem de su aktiviteleri sağlanıyor. Manile ya da Cebu Havalimanları'ndan El Nido'daki Lio Havalimanı'na 1-2 saatlik uçuşun ardından, 45 dakikalık bir tekne yolculuğu ile otele ulaşıyorsunuz. Sonrası tamamen size kalmış; ister aktif ve sağlıklı bir tatil isterseniz de huzurlu ve dinlendirici bir inziva tatili yapabilirsiniz.
Skylodge Adventure Suites'te konuklar, Peru, Cusco'nun Kutsal Vadisi'ndeki tamamen şeffaf asma yatak odasında uyuyabilir. Toplam 12 kişi kapasiteli; dört yatak, yemek alanı ve özel banyo ile tamamlanan üç özel kapsül süitten oluşan tesis, deniz seviyesinden 365 metre yüksekte, dağın yamacında asılı olarak yer alıyor. Cusco'ya varan yolcular, Ollantaytambo'dan 15 dakika uzaklıktaki küçük bir kasaba olan Pachar'a bir saatlik bir yolculuğu kapsayan araba ile alınıyor. Pachar'a vardıktan sonra Skylodge'a ulaşmanın iki yolu vardır; 365 metre yükseklikteki Via Ferrata'ya tırmanmak ya da zipline ile bir saatlik yürüyüş parkurunda varmak. Yüksekten korkmuyor ve farklı deneyimlere açıksanız, en izole inzivanızın bu tesisteki olacağını garanti edebiliriz.
Dünyanın en dik demiryolunun tepesinde Pilatus Kulm Hotels, 1890 yılında inşa edilmiş ve 2010 yılında tamamen yenilenmiş tarihi bir dağ oteli. Toplam 50 oda ve süite sahip. Alp panoramasının nefes kesen manzarasıyla, yıldızlar muhtemelen hiçbir yerde bu kadar yoğun parlamıyordur. Gün doğumu ve batımının en göz alıcı göründüğü yerlerden biri bu dağ olabilir. Pilatus Dağı, deniz seviyesinden ve gün doğumu bu çarpıcı zirvenin tepesinden daha muhteşemdir. Konuklarının seyahatlerinin başladığı Zürih Havalimanı, tesise 32 km uzaklıktadır. Havaalanına vardıklarında konuklar trene binerek Luzern'e gidiyor ve buradan vadi istasyonlarına ulaşıyorlar.
İngiliz ordusunun eski başkomutanı Lord Kitchener'ın eski ikametgahı olan Wildflower Hall Shimla, görkemli şatonun havasını taşıyor. Otel daimi olarak Hindistan'ın en iyi kaplıca merkezlerinden biri seçilirken, en üst sıradaki tesislerinden biri olarak görülüyor. Himalayalar'ın engebeli dağları ve karla kaplı zirveleri arasında 22 dönümlük bakir çam ve sedir ormanlarının ortasında yer alıyor. Deniz seviyesinden 2.5 kilometre yüksekte bulunan tesis, zengin bir spa, bilardo salonu, büyük bir kütüphane gibi birkaç kişi olduğu gibi yalnızca yapılabilecek dinlendirici aktivitelere sahip. Shimla'daki konumu nedeniyle doğa yürüyüşü, dağ bisikleti ve tarihi geziler için tercih edilen bir destinasyon. Otele ulaşmak için Chandigarh Uluslararası Havalimanı'ndan arabayla beş saatlik mesafe gidilebilir, Shimla Havalimanı'ndan bir buçuk saatlik araba yolculuğu yapılabilir ya da Shimla Tren İstasyonu'ndan arabayla bir saat gidilebilir.
Bushmans Kloof Wilderness Reserve & Wellness Retreat, Güney Afrika'nın daha az bilinen batı kıyısında 7.000 hektarın üzerinde bir alana kurulu. Hem beden hem de ruh için bir sığınak olan Güney Afrika'nın Cederberg Dağları'nın derinliklerinde yer alıyor ve maksimum 32 misafir ağırlayan 16 oda ve süitten oluşuyor. İki özel villa Koro Lodge ve Cederberg House daha özel bir deneyim için rezerve edilebiliyor. 10.000 yıl öncesine dayanan açık ovalar, kumtaşı oluşumları arasında, vahşi inziva lezzetli yemek ve olağanüstü doğa deneyimleri sunuyor. Ayrıca hepsi antik Afrika kültürüyle bağlantılı olan ilham verici aktiviteler düzenleniyor. İster aileyle ister tek başınıza veya birkaç kişilik, doğayla iç içe, sağlıklı yaşamın teşvik edildiği gerçek bir inziva imkanı sağlanıyor. Cape Town'dan üç buçuk saatlik araba yolculuğu yapılarak tesise ulaşılabilir.
1891 yılına kadar uzanan bir tarihe sahip olan Hotel Union Øye, küçük Øye köyünde yer alıyor. Kırsal dağ evi, muhteşem bir ortamda gerçek bir huzur sunuyor ve dünyanın en güzel yürüyüşlerinden bazılarına açılan bir kapı görevi görüyor. Her biri özenle seçilmiş antikalarla ayrı ayrı döşenmiş ve adını, ünlü konuklarından alan 30 oda ile konuklara gür yeşilliklerin ve dağ manzarasının ferahlatıcı ortamında mahremiyet sunuluyor. Üç süit, altı villa, bir spa, kış bahçesi, sera ve ahırın eklendiği yenilemeden sonra otel daha da konforlu hale gelmiş. Gezmek için bölgenin en hayran olunacak güzelliklerinin keşfedilebildiği yerel rehberler ve uzmanlar eşliğinde farklı güzergahlar hazırlanıyor. Huzuru bolca yeşil ve doğanın çeşitli renkleriyle bulabileceğiniz güneşli ve serin bir inziva tatili.
İsveç'in en ilkel oteli olarak bilinen Kolarbyn Eco-lodge, sadece tren veya otobüsle ulaşılabilen unutulmaz bir deneyim sunuyor. Gerçekten vahşi bir deneyim yaşamak ve zamanda geriye gitmek isteyenler için konuklar, yoğun ve güzel bir ormanda çamur ve çimle kaplanarak kamufle edilmiş kabinlerde kalıyor. Elektrik yok, duş yok, yalnızca doğa ve siz. Modern dünya ve toplumla bağınızın daha fazla kesilebileceği başka bir inziva olamaz. Pek çok doğa aktivitesi, hayatta kalma atölyeleri ve yapılabilecek çok sayıda keşif var. Bu keşiflerden en büyüğünün ise vahşi doğayla ne kadar uyumlu yaşayabildiğinizi gördüğünüz içsel keşif olacağı kesin.
Pitoresk Alp köyü Pontresina'da yer alan Grand Hotel Kronenhof, kalabalıklardan uzakta görkemli bir konuma sahip. Dünyanın en iyi lüks ve sağlıklı yaşam merkezlerinden biri. 112 odadan oluşan otel, son teknoloji bir spa, golf sahası ve bovling salonuna sahip. Deniz seviyesinden 1.8 kilometre yükseklikteki tesis, yan vadideki köyle komşu. Köy, büyüleyici Engadine evlerine ve zarif Belle Epoque otellere sahip. Konuklar, otele ulaşmak için Pontresina'ya uçabilir veya Zürih ya da Milano'ya uçup, Pontresina'ya trenle gelebilir.
Sönmüş bir yanardağın çimenli yamacını süsleyen dev 'moai' heykelleriyle ünlü Paskalya Adası, Pasifik Okyanusu'nun ortasında, Güney Amerika ile Fransız Polinezyası arasında yer alıyor. Adanın gizemlerinin görülebildiği ve izole ortamının tam anlamıyla hissedilebildiği sakin bir noktada konumlanan Explora Rapa Nui, ödüllü mimarisiyle adanın eşsiz coğrafyasını yansıtıyor. Sessizliğe, huzura ve mahremiyete özen gösterilen 30 oda, geniş ve ferah bir şekilde tasarlanarak yerleştirilmiş.
Al Hajar Dağı'nın orta kesiminde yer alan Alila Jabal Akhdar, deniz seviyesinden 2.000 metre yükseklikte yer alıyor. Bölgenin ünlü ve uzak, engebeli manzaralarını keşfetmek için mükemmel bir konuma sahip tesis, el değmemiş güzellikteki muhteşem bir manzaraya erişim sağlıyor. Doğa ve macera seven, şehir hayatından kaçış arayan ziyaretçiler için ideal. Umman'ın en yüksek dağı Jabal Akhdar'da yer alan otel, Maskat Ulurlararası Havalimanı'na arabayla 2.5 saat uzaklıkta. Antik kalelerden ve geleneksel Umman inşaat tekniklerinden ilham alarak tasarlanan tesis, inziva ve yalnızlık için gerçek bir kaçış sunuyor. Sarp zirveler ve geçitlerle çevrelenen geniş bir platoya bakan odalar, sıra dışı bir konaklama sunuyor.
Muhtemelen dünyada İsveç'teki Pater Noster'den daha izole bir otel bulmanız zordur. İsveç'in Batı kıyısındaki Marstrand'ın dışındkaki küçük Hamneskar adasında tek başına yer alan Pater Noster, muhteşem bir deniz fenerinden dönüştürülmüş bir deniz feneri. Adadaki tek yerleşim, dolayısıyla da oteldeki diğer konuklar ve çalışanlar dışında başka bir insanla etkileşime girmeniz mümkün değil. İsveç'in en rüzgarlı, çorak ve çıplak yerlerinden birinde 1868'de inşa edilen Pater Noster, denizcilerin dualarına bir övgü olarak Pater Noster adını almış. Neredeyse 110 yıl boyunca, deniz feneri bekçileri aileleriyle bu deniz fenerinde yaşadı. Şimdi ise dokuz misafir odası, bir restoran, bar, açık hava kafesi ve zengin deniz tasarımları ile kendisini günlük hayatın tüm kaosundan ve kalabalıklardan uzaklaştırmayı amaçlayanların inziva rotası. Otele tek ulaşım tekne veya helikopter.