Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones
4 dakika okunma süresi
Ekstrem Sporu Gezilecek Yerler - Ekstrem Sporu Gezi Rehberi 2020 - Kaya Tırmanışı Yapılan Yerler - Bungee Jumping Yapılan Yerler - Tüplü Dalış Rotaları - Rafting Yerleri - Türkiye’de Yamaç Paraşütü yapılabilecek yerler
Japonya’nın Nagano ve Yamanashi eyaletlerinin sınırında bulunan, 2418 metre yüksekliğindeki Ogawayama, dünyanın en ünlü kaya tırmanışı spot’larından biri. Ogawayama’da tırmanış sezonu Nisan’ın ilk günlerinde başlayıp Ekim ayının sonuna doğru bitiyor. Yani önümüzdeki günleri dünyanın en popüler kaya tırmanışı alanında geçirmek istiyorsanız geç kalmış sayılmazsınız. Ağustos ayı kurak, Haziran ise yağışlı geçtiğinden, genelde dağcılar Nisan – Mayıs ve Eylül – Ekim aylarında Ogawayama’ya tırmanmayı tercih ediyorlar. Gündüz 25 dereceye ulaşan sıcaklığın akşam eksilere düştüğünü bilmekte fayda var. 1970’li yıllarda yerli dağcıların granit kayalara tırmandığı Ogawayama’ya 80’li yıllarda turistler akın ettiler. 80’lerden beri her yıl binlerce maceraperesti bir araya getiren spot’u seyahat planınıza eklemeyi unutmayın.
AJ Hackett ilk ticari bungee jumping’i 25 yıl önce Yeni Zelanda’da bulunan Kuwarau Köprüsü’nde düzenledi. Hackett’ın, arkadaşı Chris Sigglekow ile birlikte latex plastik, tırmanış ekipmanları ve paraşüt teçhizatını kullanarak icat ettiği atlayış ipi ile 12 Kasım 1988’de Kuwarau Köprüsü’nden atlayan 28 maceraperest, adlarını bungee jumping tarihine yazdırdılar. Belki de Hackett ile ilgili en ilginç hikayelerden bir tanesi Hackett’ın, ilk ticari atlayışın bir yıl öncesinde, dünya gazetelerine manşet olmasıydı: AJ Hackett Eyfel Kulesi’nden atlama suçundan tutklandı! 1988 yılından günümüze bungee jumping adrenalin tutkunlarının “ölmeden önce yapılacaklar” listesinin ilk sıralarında. 43 metre yüksekliğindeki Kuwarau Köprüsü, en tehlikeli atlayış noktalarından biri olmamakla birlikte, her şeyin başladığı yer olduğu için yıllardır ilgi görmeye devam ediyor. 28 adrenalin tutkunun ilk atlayışından bu yana, 650 binden fazla kişi Kuwarau Köprüsü’nde kendisini heyecan dolu dakikalara teslim etti.
Hint Okyanusu’nun su altı zenginliğini keşfetmek kulağa nasıl geliyor? Dağa tırmanmak, köprüden atlamak bana göre değil, ben deniz insanıyım diyorsanız Maldivler’de hem kum, güneş ve deniz hem de heyecan ve adrenalin bulacaksınız. Maldivler’de Hint Okyanusu’nun derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen 90 bin kilometreye yayılmış 26 tane atoll, düzinelerce mercan ve rengarenk sünger sizi bekliyor. Adada lüks resort’larda konaklayabilir ya da pansiyon otelleri tercih edebilirsiniz. Adaya dalış amaçlı gelen adrenalin tutkunları ise safari teknelerinden konaklama ve dalış paketi satın alabilirler. Birbirinden farklı deniz canlıları ile yolculuğa çıkmak, gece dalışlarında canlanan mercanları seyretmek ve masmavi okyanusun içinde sonsuzluğu deneyimlemek hangimizi heyecanlandırmıyor ki?
Su sporlarının en heyecan vericilerinden biri olan rafting ile Beyaz Nil’e meydan okumaya ne dersiniz? Rafting ile ilgilenen adrenalin tutkunları, son yıllarda rotasını Uganda’ya çevirmiş durumda. “Uganda’da safari, Beyaz Nil’de rafting yapmadan tamamlanamaz” sloganıyla maceraperestleri heyecan dolu dakikalara davet eden Nile River Explorers, sporculara 20 ve 25 km olmak üzere iki farklı yolculuk sunuyor. Kaynağı Victoria Gölü olan Beyaz Nil, karmakarışık traversler aracılığıyla akıyor ve irili ufaklı şelaleler oluşturuyor. Yaklaşık 957 km olan nehrin farklı eşiklerini, karmaşıklık düzeylerine göre tercih edebilir ve unutulmaz bir maceraya atılabilirsiniz.
Yamaç paraşütü de tıpkı bungee jumping gibi 1980’li yıllarda hayatımıza girdi. Sporun Türkiye’deki en popüler destinasyonlarından biri ise Babadağ, Muğla. Çok hafif hava aracı sınıfına giren paraşüt ile Muğla’nın yamaçlarından koşarak havalanmaya cesaret eden maceraperestleri, Ölüdeniz’in nefes kesen manzarası bekliyor. Nisan ve Ekim ayları arası güvenli uçuşların yapıldığı Babadağ, denizden yedi km içeride. Türkiye’de yamaç paraşütünün ilk yapıldığı yer olan Ölüdeniz’in kıyısındaki Belcekız Plajı ise güvenli bir iniş alanı. Güney rüzgarlarına teslim olup Ege’nin mavi ve yeşilin her tonuna ev sahipliği yapan doğasını kucaklamak isteyen adrenalin tutkunlarının, sezon başı ve sonunda havadaki hızlı değişimlere dikkat etmelerinde fayda var.